Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/667 E. 2021/726 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/667 Esas
KARAR NO:2021/726

DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 30/11/2020
KARAR TARİHİ: 08/09/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davalı sular idaresinin taşeronları olan diğer davalılar tarafından yapılan alt yapı çalışmaları esnasında müvekkili şirkete ait tesislere zarar verildiğini, davalılarca hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine toplam 1.761,67-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalılar tarafından icra takibine itiraz edildiğini belirterek …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını asgari %20 inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … Taah. Ve Tic. A.Ş. İle … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili, davacının her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilen delillere dayanarak alacak talebi ileri sürdüğünü. bu zamana kadar davacıdan davalı şirketlere oluşan zararla ilgili sözlü ya da yazılı bir talepte bulunulmadığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, davacının bir zarar gördüğünü ardından ise zararın giderimi için yapılan masrafı ispat etmesi gerektiğini, davacının delilleri hasar keşif formu, işletme zarar tablosu, günlük şantiye defteri gibi delillerin tamamı tek taraflı ve her zaman düzenlenebilen belgeler olmasından dolayı delil olma vasfında olmadığını, hasar hesabına dağıtılamayan enerji bedeli, etüd koordinasyon bedeli gibi afaki bedeller yansıtıldığını, KDV yansıtılmış fakat davalı şirketlere bir fatura iletilmediğini belirterek; davanın reddine, davanın … San. Ve Tic. Ltd. Şti., … Sigorta A.Ş. İle… Sigorta A.Ş’ ye ihbarına, yargılama ve vekalet ücretlinin davacıya hükmedilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekili, Davalı vekili, davalı kurum ile yüklenici arasında yapılan ihale sözleşmesinin Yapım İşleri Genel Şartnamesinin maddeleri uyarınca davalı idarenin hasardan sorumlu tutulamayacağını sorumluluğun yüklenici firmada olduğunu, çalışmayı “… İnşaat Sanayi Ve Ticaret A.Ş. ve … … A.Ş. Ortaklığı’nın” yaptığının tespit edildiğini, alacak talebinin tek taraflı olarak tutulmuş tutanaklara dayandığından tutanakları kabul etmediklerini, talep edilen miktarın rayice ve gerçekliğe uygunluğunun şaibeli olduğunu, davacının kendi kusurunun da değerlendirilmesi gerektiğini, olayda davacının kendisinin asli kusurlu olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kazı çalışmaları esnasında davacıya ait enerji şebekesinin zarara uğraması nedeniyle hasarın tazmini için başlatılan takibe vaki itirazın İİK 67/1. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davalı … idaresi vekilince cevap layihasında yargı yolu görev itirazında bulunulmuşsa da, 2560 sayılı Kanuna tabi olan …’nin, gördüğü hizmetin kamu hizmeti olmasına rağmen, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK’nın 18/I. maddesi anlamında tacir sayılacağından ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan ( TTK m. 3 ) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girmektedir. ( Yargıtay 17. HD 2014/3541 E. 2014/3259 K. 06.03.2014 ) Davacı … idaresi de özel hukuk hükümlerine göre hareket eden anonim şirket olduğuna göre asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunda duraksama bulunmamaktadır.
Davalı vekili, söz konusu mahallinde bizzat kendilerinin çalışma yapmadıklarını bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini savunmuşsa da; Davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı taşeronlar arasında imzalanan sözleşmenin 21. maddesinde “…yüklenici ile yapı denetim görevlisi arasındaki anlaşmazlıklar ve diğer hususlarda yapım işleri genel şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı…” düzenlemiş, yapım işleri genel şartnamesinin 15. maddesinde ise “…yüklenici bütün işleri yapı denetim görevlisinin sözleşme ve eklerindeki hükümlere aykırı olmamak şartı ile vereceği talimata göre yapmak zorundadır…” hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı yüklenici arasında, TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi, bir başka deyişle davalı …’nin diğer davalılar üzerinde gözetim ve denetim sorumluluğu vardır. vardır. Her ne kadar şartnamede hasar ve zararın ödetilmesinden yüklenicinin sorumlu olacağı belirtilmişse de, söz konusu düzenleme sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişki yönünden önemli olup davacı yönünden bağlayıcı değildir. (Yargıtay 4. HD 2015/14686 Esas, 2016380 Karar, 14/01/2016 tarihli emsal kararı) Bu nedenlerle davalı … idaresinin vaki husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava dışı …’nin 04/01/2021 günlü yazı cevabında dava konusu “… İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:…” adresinde 21/08/2019 günü için davalı …’ye kazı ruhsatı verildiğini belirterek ekte alt yapı kazı ruhsatını göndermiştir. Davalı … itirazında soyut olarak tek yanlı tutulan tutanağa itibar edilmemesi gerektiğini savunmuşsa da, davacı personeli tarafından tanzim olunan tutanağa karşı sahtecilik iddiası yöneltilmediğine göre, bu yönde herhangi bir cezai tahkikat da olduğu anlaşılamadığından söz konusu tutanağın aksi sabit olana kadar geçerli olduğu kabul edilmelidir.
Davacı … idaresince zarar kalemleri arasında personel giderleri ve araç masrafları da talep edilmişse de, kendi personeli ve araçları yönünden ek bir külfet ispatlanamadığından bu kalemlerinin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 7. HD 2011/6854 E. 2012/6383 K. 25/09/2012) Dolayısıyla belirtilen hasar bedelinden bu kısım ayrıştırılmıştır. Şöyle ki, bu kalemler davacının kendi çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile kendi araçlarının yakıt giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Hasarın giderilmesi için özel ve ek olarak işçi tutup çalıştırıldığı, rutin yapılan giderleri aşar tutarda ek harcama yapıldığı ispatlanamamıştır. Bu gider kalemlerinin gerçek zararı yansıttığı söylenemez. Dolayısıyla, işçilik, montaj, araç ve personel giderlerinin davacı tarafından talebi yerinde görülmemiştir.
… Kablo Montaj Şartnamesi uyarınca en az 80 cm derinlikte kablo kanalının açılması, kanal dibinde kum serilmesi, kablonun üzerine koruyucu tuğla yerleştirilmemesi, ikaz bandının serilmesi, tuvanen malzeme doldurularak zeminin eski hale döndürülmesi, kablo hattı boyunca belirli mesafelerle uyarı levhaları dikilmesi gereklidir. Davacı şirketin dosyaya sunduğu hasar fotoğraflarının tetkikinde kablolar üzerine koruyucu tuğla konulmadığı, ikaz bandının serilmediği, işaret levhalarının konmadığı görülmektedir. Bu bağlamda davacı … firmasının şartnameye uygun olarak kablo döşeme işlemi yapmadığından %30 oranında müterafık kusurlu olduğunun kabulü gereklidir.
Kablo onarım bedelleri açısından yapılan değerlendirmede ise olay tarihindeki 2019 yılı … Birim fiyatları kapsamında bilirkişi tarafından denetime elverişli olarak hasar bedeli neticeten KDV dahil 106,21 TL olarak hesap edilmiştir. Bu tutardan %30 nispetinde müterafık kusur tenzili yapıldığında talebi mümkün maddi hasar bedelinin 74,35 TL olduğu, haksız fiil tarihinden itibaren de işlemiş yasal faizin 3,49 TL olacağı kanaatiyle aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, davacının davalıdan zararını tazmin edebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığının ve davalının ne tutarda sorumlu olduğu, gerçek zarar miktarının saptanması, kusur durumu yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiği için, alacak likit (muayyen, belirli) olmadığından, yasal şartları hasıl olmayan icra inkar tazminatı isteğinin de reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlular tarafından vaki olmuş itirazların İİK’nın 67/1 maddesi gereğince kısmen iptali ile; 74,35-TL asıl alacak 3,49-TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 77,84-TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin de reddine,
3-Kafi miktarda harç alındığından yeniden harç tayinine gerek olmadığına,
4-Yargılamanın başında davacı tarafından yatırılan; 54,40-TL başvuru harcı 54,40-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 116,60-TL’den ibaret harç masraflarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 77,84-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.683,83-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen, 222,50-TL posta ve tebligat masrafı, 600,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 822,50-TL’den ibaret yargılama masraflarının haklılık oranları nazara alınarak 36,30-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hazineden sarf edilen 1.360,00 TL’den ibaret arabuluculuk giderinin haklılık durumu nazara alınarak 60,10-TL’sinin davalılardan, bakiye 1.299,90-TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, gereğinin ikmali için yazı işleri müdürlüğünce tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır