Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/663 E. 2021/523 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/663 Esas
KARAR NO:2021/523

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:30/11/2020
KARAR TARİHİ:14/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Davalılar tarafından 31.07.2019 tarihinde … Mah, … Sok, No:… …/… adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkil şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, hasardan doğan bedellerin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 2.853,26-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını, davalıların borca ve icra takibine itiraz ettiğini, davalıların ….icra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı …&… vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğundan reddini, zarara uğratan bir eylem ve işlem bulunmadığını, Davacı davasını hem kusur hem de zarar yönünden ispatla mükellef olduğunu, davacıdan müvekkil şirketlere oluşan zararla ilgili sözlü ya da yazılı bir talepte bulunulmadığını, bu hasarla ilgili olarak gerek müvekkil şirket yönetiminden gerekse de şantiye sahasından yapılan araştırmada, iddia konusu hasardan haberdar olan birine rastlanmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının hasarın ederinden çok daha fazla bir bedelle tazmin yoluna gittiğini ve kamu ve tekel gücüne dayanarak müvekkil şirketlerin zararını arttırdığını, bu eylem ve işleminde kötüniyetli olduğunu, davacının delilleri hasar keşif formu, işletme zarar tablosu, günlük şantiye defteri gibi delillerin tamamı tek taraflı ve her zaman düzenlenebilen belgeler olması hasebiyle delil olma vasfında olmadığını, öncelikle husumet yokluğundan davanın reddini, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini, davanın … San. Ve Tic Ltd. Şti, … Sigorta A,Ş. İle … A. Ş’ye ihbarına, yargılama ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu yapılan adreste müvekkili İdare elemanlarınca değil dava dilekçesinde de belirtildiği üzere diğer davalı firmalar … İnş San. ve Tic. A.Ş &… İnş. Asf Taah. VeTic. A.Ş.lş Ortaklığı tarafından kazı çalışması yapıldığını, davanın usulden reddine talebimizin kabul görmemesi halinde haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine, Davacının alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası
2-Hizmet Alım Sözleşmesi, Hasar dosyası
3-Bilirkişi raporu
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, davalı şirket adına dava dışı şirketlerin yaptığı çalışma sırasında davacının altyapı tesisatına verilen zararın tazmini talebine ilişkin yapılan icra takibine davalıların itirazı sonucu takibin durması ve açılan itirazın iptali davası ilişkindir.
Husumet itirazı yönünden; davalı ile dava dışı zarar veren şirket arasında düzenlenen sözleşmede iş sahibi davalı…’nin dava dışı şirkete, yükleniciye emir ve talimat verme yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu bir başka anlatımla taraflar arasında bağımlılık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı…’nin de meydana gelen zarardan dolayı adam çalıştıran sıfatıyla ve mütesilsilen sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Sözleşmedeki iç ilişkiyi düzenleyen hükümlerin zarar görene karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2012/8814 Esas 2014/8472 Karar sayılı ilamı da bu yönde olup, davalının husumet itirazı reddedilmiştir.
Gerçek zarar ilkesi yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-530 E, 2010/636 K.sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Mal varlığına yönelik haksız eylemlerde gerçek zarar, mal varlığının haksız eylemden önceki durumuna gelmesi, bir başka anlatımla haksız eylem meydana gelmemiş olsa idi ne durumda olacak ise o duruma getirilmesi için gerekli olan tutardır. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez. Bu iş için davacı tarafından, özel olarak, işçi tutup çalıştırma ve araç kiralama durumu söz konusu ise, buna ilişkin giderlerin tahsili mümkün olabilecektir. Bu hususta ispat yükü ise davacıdadır. Mahkememizce öninceleme duruşmasının 3 nolu ara kararı ile bu hususta delillerini sunmak üzere davacıya kesin ve ihtaratlı süre verilmiş, davacı tarafından yazılı delil sunulmamıştır.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tariten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekilinin yasal faizi talep ettiği görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman Elektrik Mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının ….İcra Dairesinin …esas sayılı takip dosyasında hasar bedelinden kaynaklanan 2.716,61-TL asıl alacak 136,65-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.853,26-TL takip yapıldığı, …’nin ve …&…’un 17/03/2021 tarihinde süresi içerisinde borca itiraz ettikleri, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Hasar Bedeli Formunun incelenmesinde; malzeme bedelinin 48,13-TL, montaj bedelinin 65,11-TL, araç ve eleman bedelinin 1.153,52-TL, dağıtılamayan enerji bedeli 190,09-TL, eşik kesinti süresi aşım bedeli 257,30-TL, etüd koordinasyon bedeli 588,06-TL ve 414,40-TL KDV olmak üzere toplam 2.716,61-TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Elektrik Mühendisi bilirkişinin 24/05/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; söz konusu adreste, yüklenici davalılar tarafından yapılan kazı çalışması sırasında davacıya ait 0,4 kV gerilimli 4×10 mm2 ve 4×16 mm2 kesitli yeraltı kablolarına zarar verildiği, ilgili çevrede oluşan elektrik kesintisinin giderilmesi için davacı, dosya kapsamında mevcut 31.07,2019 tarihli hasar tutanağım tanzim ettiği, konu ile ilgili dosya kapsamındaki hasar tespit tutanağı, malzeme formu, tranşe arıza formu, … nolu iş emri, mevcut diğer yazışmaların değerlendirilmesinin neticesinde davalıların yaptığı kazı çalışmasında, 4×10 mm2 ve 4×16 mm2 kesitindeki besleme hatlarına zarar verdiği bu nedenle oluşan hasarda davalıların kusurlu olduğu, hasarın giderilmesi için gerekli malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hesaplama … birim fiyatları baz alınarak yapıldığını, 1.153,52 TL tutarındaki araç ve personel bedeline ilişkin, davacının kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç giderlerine ödediği ücretler genel idare giderleri olduğu, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olduğu, davacının sunduğu dosva kapsamında mevcut davacı ile yüklenici “… Adi Ortaklığı Ticari İsletmesi” arasında imzalanan ve 22.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren “Hizmet Alım Sözleşmesi” nin mevcut olduğu, yüklenici “… Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi”nin dava konusu mahalde çalışmasına ait fatura vb, belge olmadığından 190,09-TL tutarındaki Dağıtılamayan Enerji Bedelinin; tüketilmeyen elektrik, santrallerde otomatik olarak üretilmeyip ancak kullanıldığı anda üretilerek enerji nakil batları üzerinden dağıtılan bir enerji türü olduğu, kullanılan enerji miktarı günün değişik saatlerinde farklı olduğundan kesinti süresi belirlenemeyeceği bu sebeple de satılamayan enerji bedeli olamayacağından, 257,30-TL tutarındaki “Eşik Kesinti Süresi Aşım Bedeli”, 588,06 TL tutarındaki Etüt Koordinasyon Bedeli adı altındaki işlere ilişkin talep edilen tutarların yasal dayanağı olmadığından söz konusu bedeller izah edilen nedenlerden dolayı değerlendirilmemiş olup, davalıların verdiği hasara ilişkin, davacı tarafından onarılarak çalışır hale getirdiği işlerin … Birim Fiyatları baz alınarak hesaplanması neticesinde oluşan hasar tutarının, KDV dahil 133,62 TL asıl alacağa, işlemiş faiz tutan olan 4,11-TL ilavesiyle toplam 137,73 TL olduğu, davacının davalılardan 137,73 TL alacaklı olduğu, icra inkar tazminatı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacının altyapı tesisatlarına 31/07/2019 tarihinde davalılardan … A.Ş.&… A.Ş…. tarafından zarar verildiği, davalılardan… ile … A.Ş.&… A.Ş…. arasında düzenlenen sözleşmede iş sahibi davalı…’nin … A.Ş.&… A.Ş…. olan diğer davalı yükleniciye emir ve talimat verme yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu bir başka anlatımla… ile … A.Ş.&… A.Ş…. arasında bağımlılık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı…’nin de meydana gelen zarardan dolayı adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Mahkememizce davacı tarafa hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırıldığı ve harcama yapıldığına ilişkin delillerini sunmak üzere öninceleme duruşmasında kesin süre verilmiş, süresinde delillerini ibraz etmemiştir. Davalı tarafından araç ve personel giderinin her sabit bedelli götürü usulü ile ödendiği beyan edilmiş ise de dosya da dava konusu hasarın giderilmesine ilişkin ücret ödendiğine dair yazılı delil bulunmamaktadır. Davacının malzeme ve montaj bedeli dışında ki diğer kalemlere ilişkin ispat yükünü yazılı deliller ile yerine getirmemiştir. Bu halde davalı sadece faturalandırılan malzeme kaleminden sorumlu olacaktır. Davacının sunmuş olduğu hasar bedeli formuna göre malzeme bedelinin 48,13-TL, montaj bedelinin 65,11-TL olmak üzere toplam 113,24-TL harcama yaptığı, toplam bedele 20,38-TL’lik %18 KDV eklenmek suretiyle 133,62-TL asıl alacağın hesaplanarak, haksız fiil tarihinden takip tarihine kadar taleple bağlı kalınarak yasal faiz hesaplaması yapılmıştır. Ayrıca dosyadaki belgelerin incelenmesinde renksiz ve net olmayan 2 adet kazı fotoğrafının bulunduğu, bu fotoğraflar üzerinden kusur verilmesinin mümkün olmadığı, davalının yönetmeliğe uygun tesis ettiği, aksinin davalı tarafça ispatlanması gerektiği, davalıların ispatlayamadığı kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; alacak likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmekte olduğundan davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına yöneltilen davalıların itirazının kısmen iptali ile takibin 133,62-TL asıl alacak ve 4.11-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 137,73-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair isteminin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatının reddine
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 59,30-TL harçtan, peşin alınan 54,40-TL harç mahsup edilerek kalan 4,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam 108,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 137,73-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 137,73-TL (davacının vekalet ücretini geçemeyeceği nazara alınarak) vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 740,50-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 35,70-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin kabul-red durumuna göre takdiren oranlayarak 63,70-TL’lik kısmının davacıdan, 1.256,30-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı.14/06/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır