Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/653 E. 2022/525 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/653 Esas
KARAR NO : 2022/525
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2019
KARAR TARİHİ : 26/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2018 model … plakalı … model minibüsün maliki olduğunu, 12/08/2018 tarihinde saat 20:30 sıralarında … Katı çıkış istikametine ilerlerken üzerinden geçmekte olduğu yol su tahliye ızgarası üzerinden geçerken ızgaranın onarılmamış olması sonucu aracın zarar gördüğünü, davalının sorumluluk alanında olan yolda bakım ve onarım yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması nedeniyle araçta maddi hasarın meydana geldiğini, 15.873,69-TL araçta masraf çıktığını, meydana gelen kaza neticesi aracın onarım geçirmesi ayrıca araç değerinin düşmesine neden olduğunu, ayrıca aracın tamirde olduğu 12/08/2018-02/09/2019 tarihleri arası istifade edemediğini, müvekkilinin turizm firması olduğunu, kazaya karışan aracın ticari araç olduğunu, olası kazanç kaybı nedeniyle davalı ile arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak herhangi bir netice alımadığı, bu nedenle işbu davayı açtıklarını, şimdilik 500,00-TL araçta oluşan değer kaybının, 5.000-TL aracın tamirde olduğu süre boyunca oluşan kazanç kaybının, söz konusu alacaklara arabuluculuk görüşmesi ve davalı şirkete gönderilen tarihler de dikkate alınarak temerrüt tarihi itibariyle reeskont faiziyle birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 12/08/2018 tarihinde işbu davaya konu hadisenin o tarihte …’nın faaliyete başlamadığı için gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, davacının alacağının belirlenebilir durumda olduğunu, davanın kısmi dava olduğunu, davacının kusurlu olduğunu, illiyet bağının kesildiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı şirkete ait aracının hava alanı içerisinde bulunan yoldaki su tahliye ızgarası üzerinden geçerken 12/08/2019 tarihinde meydana gelen tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen şimdilik 500,00 TL değer kaybı ile 5.000,00 TL kazanç kaybının davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Araç değer kaybından, zarara sebebiyet veren aracın maliki-işleten sıfatıyla, araç sürücüsü-haksız fiil faili olarak, sigorta şirketi-trafik sigortası poliçesi nedeniyle, müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, müteselsil sorumluluk ilkeleri uyarınca davacı tarafça, değer kaybı alacağı sorumluların tamamından talep edebilecektir.
Araç mahrumiyet zararı yönünden ise; davacının aracının kullanamadığı süre içerisinde kendi aracını kullanmış olması halinde yapacağı yakıt, amortisman payı vs. gibi zorunlu giderleri mahsup edilerek bu süre için davacı yararına araç mahrumiyeti bedelinin tespiti ile,
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında değer kaybının belirlenmesinde aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark dikkate alınmaktadır. Bu durumda mahkemece aracın tramer kayıtları ve varsa önceki hasarlarına ilişkin hasar dosyaları istendikten sonra aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalılarını savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman makina mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Makina Mühendisi bilirkişinin 05/07/2021 tarihli raporunda özetle; … A.Ş. yetkililerinin %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı aracının sürücüsü …’ün kusursuz, … plakalı araçtaki değer kaybının 5.000-TL, davacının kazanç kaybının kaza tarihi itibariyle 5.400-TL olduğunu bildirmiştir.
Makina Mühendisi bilirkişinin 21/11/2021 tarihli ek raporunda özetle; kök rapordaki kanaatinin korunduğu bildirilmiştir.
Makina Mühendisi bilirkişinin 30/05/2022 tarihli 2. raporunda özetle; dava konusu araçta değer kaybının 5.000-TL olduğu bildirilmiştir.
Bedel artırım dilekçesi; davacı vekili 22/06/2022 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu artırdığını bildirmiş, dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı şirkete ait aracın, 12/08/2019 tarihinde kazanın meydana geldiği yolun bakım ve gözetim sorumluluğunun davalıda olduğu yerde meydana gelen tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen şimdilik 500,00-TL değer kaybı ile 5.000,00-TL kazanç kaybının davalıdan tazmini istemli dava açıldığı görülmüştür. Mahkememizce tüm deliller toplanmış, alanında uzman bilirkişiden rapor alınmış, hüküm kurmaya ve denetime elverişle bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Bu kapsamdadavacının aracındaki değer kaybının Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda genel şartların ekindeki formüle göre değil Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki rayiç değeri ile kaza sonrası rayiç değeri arasındaki farka göre hesaplanan 5.000,00-TL olduğu, davalının %100 kusurlu olduğu, davacının araç mahrumiyet zararı yönünden gerçek zarar ilkesi uyarınca aracın servisteki süresinin belirlendiği ve davacının kendi aracının kullanmış olsa idi yapacağı giderlerin düşümü ile günlük bedelin 180,00-TL olmak üzere toplam 5.400,00-TL araç mahrumiyet zararının olduğunun tespit edildiği, davacının değer kaybına ilişkin itirazlarının alanında uzman bilirkişi tarafından değerlendirildiği ve Yargıtay yerleşik uygulamasına göre tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davalının işbu değer kaybı ve araç mahrumiyeti bedelinden sorumlu olduğu, davacının davalı malikten haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, ancak davacının dava dilekçesinde faiz tarihi bildirmediği gözetildiğinde dava tarihine göre faiz işletilmesi gerektiği, tarafların tacir olduğu ve avans faizine hükmedilmesi gerektiği, fazlaya ilişkin taleplerin haksız fiil tarihi ve davanın kısmi dava olarak ikame edilmesi gözetildiğinde 22/06/2022 ıslah tarihi ve davalının ıslaha karşı usulüne uygun zamanaşımı defi kapsamında zamanaşımı nedeniyle reddine kanaatiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; 500,00 TL araç değer kaybı, 5.000,00TL kazanç kaybı olmak üzere 5.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faizini geçmemek üzere avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin zamanaşımı nedeniyle Reddine,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 375,70-TL karar ve ilam harcından 93,93-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 281,78-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 93,93-TL peşin harç olmak üzere toplam 138,33-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.500,00-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.900,00-TL (red miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi gideri toplamı 1.223,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna (%52,88) göre 646,72-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul-ret durumuna göre 698,01-TL’sinin davalıdan, 621,98-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının gerekçeli karar tebliğ gideri düşüldükten sonra resen davacıya iadesine,
Dair, kabul ve reddedilen miktarlar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/09/2022

Katip … Hakim …