Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/640 E. 2021/1135 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/640 Esas
KARAR NO : 2021/1135 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 23.11.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı …A.Ş arasında 5 yıl süreli Akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme süresince davacı satacağı petrol ürünlerini davalı şirketten sözleşmedeki kurallar dâhilinde satın alacağını, ancak davalı davacıdan sözleşmeye aykırı olarak sözleşme olmasına rağmen depolama masrafı altında hükümler yürürlüğe sokarak … taban fiyatını 1.25 – 1.35 Krş yükselttiğini. Bu bedele itiraz edilmesi üzerine 41.800.10 TL yi cari hesaptan düşürüp geri ödemesine rağmen 60.252,31 TL’yi davacının sözleşmeyi uzatmayacağını anlayınca ödemediğini, bundan kaynaklanan borcunu ödenmemesi üzerine alacak tahlili için İstanbul … İcra müdürlüğünün… Esas ile takip yapıldığını, davalını haksız olarak borca itiraz ettiğini İtirazın iptali ile % 20 inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 19/01/2021 tarihli cevap dilekçesini özetle ; yanlar arasında yapılmış olan bayilik sözleşmesi, müvekkillerini tek taraflı değiştirme yetkisi verdiğini, bu şirketle ilk sözleşme 18.09.2024 tarihli olup 18.09.2019 tarihinde 1 aylık uzatan yeni bir sözleşme imzalandığını, davacı taraf ilk sözleşmeyi sunarak mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, davacı yeni sözleşmeye uyarak mal almaya devam ettiğini, davacının icra inkâr tazminatı istemi de yerinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini, talep edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esaslı dosyası dosyamız içeresine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 60.252,31-TL asıl alacağa % 18,25 temerrüt faizi tutarı 4.059,13 TL ile birlikte toplam 64.311,44-TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 20.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği. Borçlunun da süresi içerisinde 24.02.2020 tarihinde borca itiraz ettiği dilekçesinde “…yetkiye, takibe, borca, asıl alacağa, faize ve faiz oranına ve tüm fer’ilerine itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını…” talep ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 01.01.2017 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; ”Davacının takibe konu ettiği 5 adet fiyat farkı açıklamalı 60.252,31 TL tutarlı e-faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup, bu faturalardan dolayı davacının davalı yandan kendi kayıt durumuna göre takip tarihi (03.12.2019) itibariyle 60.253,31 TL alacaklı olduğu görüldüğü, sektörel yönden yapılan incelemelerde ise davacı tarafından değişen piyasa koşulları uyarınca, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve bayilik protokolünde belirlenen hükümler çerçevesinde satış koşullarında değişiklikler yapma hakkının mevcut olduğu, yapılan işlemlerin bir sektördeki ticari koşulların gözetilerek yapıldığı kanaatine varıldığından, davacının düzenlemiş olduğu faturaların yerinde görülmediği ve bu bağlamda seçenekte takdir Mahkemeye ait kalarak, davalıdan bir alacağının olamayacağının sektörel perspektifle mütalaa edildiği, buna karşılık ispat külfetine dair yukarıda yer bulan izahat ve davacının dayandığı faturaların kendi kayıtlarında usulünce kayıtlı olduğu seçeneği keyfiyetibnin muhterem mahkemece değerlendirilmesine bağlı olarak yek diğer seçenekte davacı istemi yolunda hüküm kurulmasının değerlendirilebileceği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava davanın temelinde davacının davalı yandan 5 adet faturadan kaynaklı 60.252,31 Tl tutarlı fatura alacağı için davalı aleyhine takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından iş bu takibe itiraz edilmesi neticesinde durduğu, davalının haksız itirazının iptali ile alacağın tahsili noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı firmanın incelemeye sunulan 2018, 2019 ve 2020 yıllarında E- defter mükellefi olduğu görülmüş olup, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde verildiği görülmüştür.
Davacının Ticari Defterlerinde Yapılan Tespitler: Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı ile ticari ilişkisinin mevcut olduğu görülmüştür. Davacının takibe konu ettiği 5 adet fiyat farkı açıklamalı 60.252,31 TL tutarlı e-faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup, bu faturalardan dolayı davacının davalı yandan takip tarihi 03.12.2019 itibariyle 60.253,31 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
Davalı şirkete ticari defterlerin hazır olduğu ile ilgili bilgi verilmediğinden davalı yana ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılamamıştır.
Davacı ile davalı arasında ilk akaryakıt bayilik sözleşmesi 18.09.2014 yılında akdedilmiş olup, 18.09.2019 tarihinde ise sözleşme ilişkisinin 31.10.2019 tarihine kadar uzatılması maksadıyla yeni bir sözleşme imzalanmış olduğu muhasebesel ve sektörel tetkik kapsamında anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan, her iki Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin 41. maddesi aşağıdaki şekildedir:
” Bay/ye satılacak her türlü petrol ürününün fiyatı … tarafından saptan e uygulanır. BAYİ işbu sözleşme uyarınca satın aldığı petrol ürünleri bedellerini … tarafından belirlenecek fiyatlar üzerinden, yine …’in belirlediği ödeme koşullarına göre …’e ödeyecektir.
… petrol ürünlerinin satış fiyatlarını BAYİ, …’ in belirleyeceği ve tavsiye edeceği asgari ve azami satış fiyatlarını da dikkate alarak serbestçe belirleme hakkına sahiptir. Madeni yağın yerel düzeydeki asgari ve azami satış fiyatı, ayrıca…T tarafından belirlenerek tavsiye niteliğinde BAYİ’ye bildirilir. BAYİ,… tarafından kendisine tavsiye niteliğinde bildirilen asgari ve azami satış fiyatına göre madeni yağ ürünlerinin satış fiyatını serbestçe belirler… ” denmiştir.
Davacı tarafından imza edilen sözleşme hükümlerinden de görüleceği üzere davacı şirket tarafından satışa arz edilen ürünlerin fiyatlarının belirlenmesi konusunda tek yetki davacı şirkete ait olduğu görülmüştür. Gabine dönüşen bu hakkın hukuken korunması mümkün değildir.
Diğer yandan davacı taraf davalı şirket ile 18.09.2019 tarihinde yeni bir BAYİLİK SÖZLEŞMESİ de imzalamış olduğu, yani, davacı ticari ilişkiyi sürdürerek bütün bu uygulamaları kabul ettiği, davacının kabul etmediğini iddia ettiği faturaların hepsinin yeni sözleşmenin imzalandığı tarih olan 18.09.2019 tarihinden önce düzenlendiği görülmüştür.
Ancak davacının takibe konu ettiği 5 adet fiyat farkı açıklamalı 60.252,31 TL tutarlı e-faturaların davacı ticarî defterlerinde kayıtlı olup, bu faturalardan dolayı davacının davalı yandan takip tarihi (03.12.2019) itibariyle 60.253,31 TL alacaklı olduğu görülmektedir.
Bilindiği gibi salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı aldığı halde 8 gün içinde münderecatına itiraz etmemiş olması ve faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin borçluya tesliminin yapılmadığının ispatlanması suretiyle alacaklının fatura düzenleme hakkının doğmadığının ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Dava dosyasındaki belgelere göre; davanın temelinde davacının davalı yandan 5 adet faturadan kayanaklı 60.252,31 tl tutarlı fatura alacağı için davalı aleyhine takip başlattığı, davalı tarafından iş bu takibe itiraz edilmesi neticesinde durduğu, davalının haksız itirazının iptali ile alacağın tahsili noktasında toplandığı,
Davacı firmanın incelemeye sunulan 2018, 2019 ve 2020 yıllarında E-defter mükellefi olup, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde verildiği görüldüğü,
Davacının takibe konu ettiği 5 adet fiyat farkı açıklamalı 60.252,31 TL tutarlı e-faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup, bu faturalardan dolayı davacının davalı yandan takip tarihi (03.12.201?) itibariyle 60.253,31 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile İstanbul.. İcra Müdürlüğünün… E sayılı dosyasında davalının itirazının 60.252,31 Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 12.050.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalının itirazının 60.252,31 Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine
% 20 icra inkar tazminatı 12.050.-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 4.115,83-TL nin peşin alınan 1.098,28-TL den düşümü ile kalan 3.017,55-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.252,68-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin (1.236,70-TL’nin davalıdan 83,30-TL’nin davacıdan) tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.669,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.563,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 8.632,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.059,13-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır