Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/617 Esas
KARAR NO:2023/389
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/11/2020
KARAR TARİHİ:17/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı Vekilinin Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkillerin oğlu … … … plakalı motosiklet ile 24.11.2019 tarihinde D-100 …. … istikametinde seyrederken yol üzerinde park halinde bulunan, davalı … … adına kayıtlı olan ve davalı … tarafından kullanılan … plakalı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilin oğlu … …’nin öldüğünü, müvekkiller tarafından … Cumhuriyetinde veraset ilamı çıkarıldığını, bu veraset ilamına göre 1/3 hisse anne … … ye 2/3 hisse baba … … ye kaldığını, davalı sürücünün olayda tam/ağır kusurlu olduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmanın devam ettiğini, müteveffa müvekkillerin tek erkek çocuğu olduğunu, vefatı ile oğlularının gelecekteki farazi desteğinden yoksun kaldıklarını, kanunun ve Yargıtay içtihatlarının kabul ettiği üzere “Farazi Destek” tazminatının hesaplanarak fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydı ile talep edilen miktarın kabulüne karar verilmesine, kazaya karışan … plaka sayılı kamyona tedbir konulmasına, müvekkiller için 100.000,00- TL manevi tazminat, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL TL maddi tazminat ile, yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemelerine, maddi ve destekten yoksun kalma tazminatları için 24.11.2019 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi, kaza tarihi itibari ile manevi tazminat miktarı için yasal faiz uygulanmasına, dava masrafları ile ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … ve … … vekilinin Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacılar … İslam Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu, öncelikle davacıların Türkiye Cumhuriyeti’nde dava açabilmeleri için iki ülke arasında mütekabiliyet anlaşması olması gerektiğini, mütekabiliyet anlaşması yoksa davacıların dava açarken teminat yatırması gerektiğini, İran İslam Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında mütekabiliyet anlaşması olmadığından davacı tarafa teminat yatırması konusunda süre verilmesini aksi halde davanın usulden reddedilmesini, davacıların oğulları müteveffa … …’nin vefatında müvekkillerime atfedilecek bir kusur bulunmadığını, müvekkiline ait olan kamyon gece arıza yaptığından müvekkilinin gece aracını tamir ettiremeyeceğinden sabah tamir ettirmek üzere cep diye tabir edilen otopark olarak kullanılabilir bir alana aracını trafik kurallarına uygun olarak park edip evine gittiğini, gece içkili olarak motor kullanan müteveffaların kusurlu olarak müvekkilin park halindeki aracına çarptıklarını, müvekkilinin olaydan sabah polisin araması ile haberdar olduğunu, mahallinde keşif yapılması halinde bu husus görüleceğini, davacı tarafın maddi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatlarını ayrı ayrı talep ettiklerini, maddi tazminatın karşılığı destekten yoksun kalma oluğundan talep edilen maddi tazminatın karşılığı olmayacağından bu talebin reddine, destekten yoksun kalma tazminatı konusunda davacıların müteveffanın sağlığında desteğini ispatlamaları gerektiğini, ispat edilmiş olsa bile kabul anlamına gelmemek kaydı ile gerek bu tazminat kalemi için gerek manevi tazminat talebi için mütekabiliyet şartının da ayrıca gerektiğini, davanın reddine, mahkeme masrafları ve ücreti vekâletin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin Cevap Dilekçesinde Özetle; Dava dosyasına konu … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 22.01.2019 tanzim ve 23.01.2019-2020 vade tarihli … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığını, işbu dava ile müvekkil şirkette sigorta teminatı altına alındığını aracın karıştığı kaza neticesinde vefat eden şahsın ailesi tarafından maddi tazminat talep edildiğini, davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsüne yüklenen kusurun tali kusurlardan olduğunu, müteveffanın ise kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, sigortalı aracın arıza nedeniyle usulüne uygun bir şekilde park halinde olduğunu, kusurunun bulunmadığı kanaatinde olduğunu, kabul manasında olmamak üzere tazminat hesaplamasının zorunlu trafik sigortası genel şartlarına uygun olarak yapılması gerektiğini, dava konusu kazanın iş kazası olması halinde sgk tarafından yapılan veya yapılacak peşin sermaye değeri ödemesinin rücuya tabi tutarının hesaplanacak tazminattan tenzili gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere Yargıtay içtihatları gereğince hesaplanacak tazminattan müterafik kusurun tenzili gerektiğini, müteveffanın kasksız motorsiklet kullanmakla zarara ortak olduğunu, davacı tarafça usulüne uygun ve eksiksiz bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle temerrüdün gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden; faiz talebinin de reddi gerektiğini, talebin haksız fiilden kaynaklandığını, yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Arabuluculuk Tutanağı
2-Vekaletname
3-Trafik, hastane, nüfus kayıtları, ceza dosyası
4-Tanık beyanları, keşif incelemesi, bilirkişi raporu, yemin
5-… Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi
6-Kaza Tespit Tutanağı
7-Adli Tıp Alkol Raporu
8-Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesinden alınan Kusur Raporu
Bilirkişi … … ve … tarafından Düzenlenen 24/03/2021 Tarihli Nihai Raporda Özetle; … …’nın %75 oranında kusurlu olduğu, davalı …’ın %25 oranında kusurlu olduğu, davacılardan … … adına 07.08.2020 tarihli dilekçe ile davalı … Sigorta A.Ş.’ne eksik belgelerin sunulduğunun belirtildiği ancak dilekçenin teslim tarihine ilişkin bilgi bulunmadığından temerrüt tarihinin belirlenemediği, davacılardan … …’nin sigorta şirketine başvuru yaptığına dair belge bulunmadığından başvuru şartını yerine getirip getirmediği ve sigorta şirketine yazılı başvuru zorunluluğunun tamamlanabilir dava şartı olduğu, davacılardan … …’nin arabuluculuğa başvurusunun bulunmadığı ve dava şartını yerine getirmediği, diğer davalılar sürücü … ve araç maliki-işleten … … kaza tarihinden (24.11.2019) itibaren sorumlu olduklarını, dosya kapsamında davacıların zorunlu olarak yaptıkları cenaze giderlerine ilişkin bilgi ve belge mevcut olmadığından herhangi bir hesaplama yapılamadığını, 24/11/2019 günü meydana gelen trafik kazası sebebi ile ölen … …’nın anne ve babası olan davacıların destekten yoksunluk zararlarının davalı sürücünün %25 oranında kusurlu olmasına rağmen anne … …’nın 35.610,55 TL , baba … …’nın 22.453,32 TL olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin 16/03/2022 tarihli ıslah raporunda özetle ; Islah talebinin kabulüne ve müddeabihin ıslahı yolu ile arttırdıkları kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların birleştirilmesi sonucu 21.453,32 TL olmak üzere toplam 22.453,32 TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacılara hükmen ödenmesine. yargılama giderleri ve ücreti vekâletin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 02/03/2023 tarihli raporda özetle; Müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki araçla meskun mahalde gece vakti aydınlatma bulunan yolda gereken dikkatini yola vererek müteyakkız seyretmesi, cep alanına girmeden evvel cep alanında park halinde bulunan kamyonu dikkate alması gerekirken bu hususlara riayet etmediğini, kontrolsüzce cep alanına yönelip cep alanında park halinde bulunan kamyona arkadan tedbirsizce çarptığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, davalı sürücü … meskun mahalde gece vakti aydınlatma bulunan yan yolda şerit dışında bulunan cep alanına aracını park ettiğini, kontrolsüzce cep alanına giren müteveffa sürücü yönetimindeki motosikletin park halindeki kamyona arkadan tedbirsizce çarptığını, dosya içerisindeki tüm veriler de dikkate alındığında dava konusu kazanın oluşumunda atfı kabil kusuru bulunduğunu, müteveffa sürücü …’nin %100 kusurlu olduğunu, davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle, 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi gereğince Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın, tarafların kusur oranı, talebi mümkün destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze giderleri, ulaşım gideri ve manevi tazminat konularında toplandığı anlaşıldı.
Somut Olayda, … 12.Ağır Ceza Mahkememsinin … sayılı dosyası celp edilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden dava konusu kazaya ilişkin kusur raporu alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; Bilindiği gibi haksız fiil sorumluğunun doğabilmesi için hukuka aykırı bir fiilin neticesinde zararın doğması gerekmekte olup, hukuka aykırı fiilin kasten veya taksirle işlenmiş olması gerekmektedir. Somut olay kusura dayalı olarak meydana gelen trafik kazası neticesinde oluşan ölüm nedeni ile açılan tazminat davasıdır.
Söz konusu kaza ile ilgili … 12.Ağır Ceza Mahkememsinin … sayılı dosyası ile davalı sürücünün …’ın sanık sıfatı ile yargılandığı, yargılama neticesinde, … 12.Ağır Ceza Mahkememsinin, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporu doğrultusunda davalının kusuru bulunmadığından bahisle davalı sürücü hakkında beraat kararı verildiği görülmüştür. Mahkememizde açılmış olan iş bu tazminat davasında bilirkişinin vermiş olduğu raporda davalı sürücüye % 25 kusur verildiği görülmüş, ceza mahkemesindeki rapor ile mahkemece alınan rapor arasındaki çelişkisinin giderilmesi için dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek yeni bir kusur raporu alınmış, dava konusu edilen kazanın oluşumunda davalı sürücü …’nın kusursuz olduğu yönünde rapor verildiği görülmüştür. Bu halli ile davalı sürücünün kusursuz olduğu, tazminat sorumluluğunun doğmayacağı, diğer davalıların sorumluluğunun da davalı sürücünün kusuru doğrultusunda olacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-179,90-TL karar harcının peşin alınan 224,11-TL peşin harç ve 365,00-TL ıslah harcından düşümü ile kalan 409,21-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00.-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan 5,75-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 3.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.17/05/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır