Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/612 E. 2022/223 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/612 Esas
KARAR NO :2022/223

DAVA:Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/11/2020
KARAR TARİHİ:28/03/2022
——————————————————————————————————————————-

BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI
DOSYASI

ESAS NO :… ESAS
KARAR NO :2021/373

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tesit ve İtirazın İptali davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ile 26.03.2020 tarihinde Yurtdışı Alım Satım İşlemlerinde Aracılık Sözleşmesi akdettiğini, imzalanan sözleşme sonrası yurtdışı vadeli işlem piyasasında … alımını Mayıs 2020 kontratlı olarak gerçekleştirdiğini ve bankaca istenilen teminatları depo ettiğini, yaptığı alımlar sonrasında 21.04.2020 tarihinde fiyatlarda meydana gelen sert düşüşler sebebiyle hesap bakiyesi -90.000,00-USD seviyelerine kadar gerilediğini, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince alımı yapılan hisse/menkul kıymet için ödenen teminat miktarı %150 seviyesinin altına inildiğinde doğrudan pozisyon kapatması (Stop Out) gerekirken karşı tarafın pozisyonu kapatmadığını ve keyfi şekilde menkul kıymetin değerinin düşmesine müsaade ederek zararın katlanarak artmasına sebebiyet verdiğini, davacının alım yaptığı ürünlere depo ettiği teminat miktarının 49.000,00-USD olup o sırada hesabında 62.884,00-USD bakiye bulunduğunu, hesabında bulunan miktarın 32.667,00-USD seviyesine gerileyecek şekilde değer kaybı oluştuğunda sistem tarafından otomatik pozisyon kapatılması gerekirken hisse senedinin işlem görmeye devam etmesine müsaade edilmiş ve petrol fiyatları eksi fiyatlara düşmüşken keyfi şekilde pozisyon kapatılması gerçekleştirilerek hesabındaki 32.667,00-USD otomatik olarak haksız yere çekildiğini, bununla da yetinilmeyerek davacının 3.625,00-USD değerindeki hisse senetleri sattırılarak bankaca yine irat kaydedildiğini sonrasında da davacının telefonla aranıp borcunun tahsil edilenden çok daha fazla olduğuna inandırılarak 14.990,00-USD daha paranın davalıya yatırılmasının sağlandığını, haksız tahsil edilen 51.282,00-USD sonrasında hala borcun kapanmadığı gerekçesiyle … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosya üzerinden 29.080,54-USD değerinde ilamsız icra takibine geçildiğini ve davacı tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek pozisyon kapatılmamasından kaynaklı davacı hesabından doğrudan çekilen 32.667,00-USD’nin şimdilik 1.000,00-USD’sinin hesaptan çekilme tarihinden itibaren işleyecek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline, davacının eksi bakiyede olduğu iddiası ile sonradan ödettirilen 14.990,00-USD’nin şimdilik 1.000,00-USD’sinin ödeme tarihinden işleyecek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hesap bakiyesinde açık kaldığı iddiası ile borsada işlem gören hisse senetlerinin davacıya sattırılması sureti ile alınan 3.625,00-USD’nin şimdilik 1.000,00-USD’sinin irat kaydedilme tarihinden itibaren işleyecek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yapılacak tüm hesaplamalarda döviz kuru olarak davalı tarafından yapılacak fiili ödeme tarihinde ortaya çıkacak döviz kurunun esas alınmasına, bankaca davacı hesabından çekilen tüm tutarlara ek olarak hesabın (eksi) -29.08.0,54-USD seviyesinde olduğu iddiası ile … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya üzerinden başlatılan takiple ilgili davacının borcu bulunmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında yatırım hizmeti ve faaliyetinde bulunmak üzere kurulmuş … A.Ş. iştiraki olan geniş yetkili bir aracı kurum olduğunu ve yatırımcılara/müşterilerine yurt içi ve yurt dışı piyasalarda alım satım işlemlerine aracılık hizmeti verdiğini, davalının da … hesap numaralı müşterisi olduğunu, davalının 25.03.2020 tarihinde uygunluk testini yaptığını, test sonucu “yüksek riskli” ürünler için yeterli çıktığını, akabinde davalının kendisine sunulan Risk Bildirim Formunu ve Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım İşlemleri Çerçeve Sözleşmesini (Çerçeve Sözleşme) onayladığını, 26.03.2020 tarihinde davalı ile Yurtdışı İşlemler Risk Bildirim Formu ile Yurtdışı Piyasalarda Alım Satım İşlemlerine Aracılık Sözleşmesini (Yurt Dışı Sözleşme) imzalandığını, davalının Yurt Dışı Sözleşme kapsamında yapmış olduğu yurt dışı vadeli işlemlerde; vadeli petrol kontratlarında fiyatların olağandışı şekilde çok hızlı olarak negatif seviyelerde oluşması ve likidite problemlerinden dolayı stop out gerçekleştiğini, 21.04.2020 tarihinde davalının hesabındaki açık vadeli işlem pozisyonlarına ilişkin gerçekleşen fiyat hareketleri sonucunda hesapta 87.838,91 USD tutarında eksi bakiye oluştuğunu, davalının bu işlemlerden kaynaklı eksi bakiyeyi müvekkili şirkete ödemediğini, bu sebeple de aleyhinde icra takibi başlatıldığını ve davalının itirazda bulunduğunu, ayrıca dava konusu zararın olağandışı fiyat hareketleri sebebiyle gerçekleşmiş olmasına ve müvekkili şirketin hiçbir kusuru olmamasına rağmen müvekkili şirket iyi niyet göstergesi olarak hesapta oluşan eksi bakiyenin yarısını müşteri memnuniyeti kapsamında davalı hesabına yansıttığını, ancak davalının kendi hesabında müvekkili şirketin müdahalesi ve/veya kusuru dışında gerçekleşen zararın tamamının müvekkili şirket tarafından üstlenilmesini beklemekte olup bu durum hakkaniyete de taraflar arasındaki Sözleşmelere de aykırı olduğunu, davalının borcunu ödemediği gibi müvekkil şirket aleyhine İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2020/612 E. Sayılı sebepsiz zenginleşme ve menfi tespit talepli dava açtığını, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının itirazının alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla itirazda bulunduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının … hesap numaralı müşterisi olduğunu, davacının Yurt Dışı Sözleşme kapsamında yapmış olduğu yurt dışı vadeli işlemlerde; vadeli petrol kontratlarında fiyatların olağanüstü şekilde çok hızlı olarak negatif seviyelerde oluşması ve likidite problemlerinden dolayı stop out gerçekleştiğini, 21.04.2020 tarihinde davacının hesabındaki açık vadeli işlem pozisyonlarına ilişkin gerçekleşen fiyat hareketleri sonucunda hesapta 87.838,91 USD tutarında eksi bakiye oluştuğunu, müvekkili şirketin verdiği hizmet sadece işlemlere aracılık edilmesinden ve emirlerin iletilmesinden ibaret olduğunu, davacı da yurt dışı teşkilatlanmış piyasalarda işlem gören vadeli işlem ürünlerine yatırım yapmış bir yatırımcı olup davacı Yurt Dışı Sözleşme uyarınca pozisyon açmak ve işlem yapabilmek için sözleşme ve işin doğası gereği teminat yatırmak zorunda olduğunu, davacı pozisyon açtıkça da yatırılan teminat oranlarında değişiklik olabildiğini, genel uygulamada; hesaptaki teminat kullanım oranı %80 seviyesine geldiği zaman, pozisyonu sürdürmek için müşteriye ilk Teminat Tamamlama Çağrısı (Margin Call) gittiğini, teminat (Margin) kullanım oranı %100 seviyesine gelirse pozisyonu sürdürmek için ikinci Teminat Tamamlama Çağrısı (Marjin Call) gittiğini, ikinci Teminat Tamamlama Çağrısı’nın (Margin Call) yapıldığı andan itibaren tanınan 47 saat içerisinde pozisyonları sürdürmek için para (Teminat) gönderilmemesi veya hesapta bulunan açık pozisyonların azaltılmaması halinde 47 saat bitiminde bütün pozisyonlar Sistem tarafından Otomatik Pozisyon Kapama (Stop-Out) işlemi ile kapanacağını, teminat (Margin) kullanım oranı 47 saat içerisinde herhangi bir zamanda %150’ye ulaştığı anda 47 saatin bitimi beklenmeden bütün pozisyonlar sistem tarafından Otomatik Pozisyon Kapama (Stop-Out) işlemi ile otomatik olarak kapanacağını, olağan uygulamada sürecin bu şekilde ilerlediğini, 20.04.2020 tarihinde davacının hesabının teminat seviyesinin önce %80, sonra %100 seviyesini aşması üzerine davacıya teminat tamamlama bildirimleri gönderildiğini, akabinde fiyatlarda yaşanan hızlı ve beklenmedik düşüş nedeniyle davacının vadeli işlem pozisyonları ani şekilde stop out olmuş ve stop out bildirimleri yapıldığını, piyasada alıcı bulunabilmesi sebebiyle davacının 2 adet CLK0, 1 adet BZN0 ve 1 adet BZM0 long pozisyonları kapatılabildiğini ve bunlar stop out olabildiğini, 3 adet … long pozisyonu ise alıcı olmadığından kapatılamadığını, … pozisyonun kapatılması için birkaç kez emir iletilmiş ancak alıcı bulunamadığı için işlem gerçekleşmediğini, söz konusu ürün fiyatının eksiye dönmesi sebebiyle işin olağan akışına ve sözleşmelere uygun şekilde davacı hesabına 64.514,28 USD zarar yansımış ve davacının hesap bakiyesi 36.037,60 USD’den -28.476,68 USD’ye düştüğünü, davacının 20.04.2020 tarihinde stop out olan ancak piyasadan kapatılamayan 3 adet … long pozisyonun da 21.04.2020 tarihinde vade sonu olması üzerine uzlaşma fiyatından kapatılması sonucunda davacı hesabına 59.362,23 USD zarar tutarı daha yansımış ve hesap bakiyesi – 87.838,91 USD’ye ulaşmış olduğunu, 21.04.2020 tarihinde hesaptaki 4.000 adet GRPN:xnas pay senedi davacı tarafından satılmış olup 22.04.2020 tarihli, 08:49 saatli kayıtlı telefon görüşmesinde davacının bu pay senetlerini bizzat sattığı davacı tarafından açıkça ifade edildiğini, söz konusu payların toplam satış bedeli 3.599,93 USD olduğunu, hesabı eksiye düşen davacı 21.04.2020 tarihinde hesabına kendi iradesiyle 14.990 USD yatırmış ve bakiyesi -72.848,91 USD olduğunu, ortada olağanüstü bir durum olduğundan iyi niyet göstergesi olarak hesapta oluşan eksi bakiyenin (-87.838,91 USD’nin) yarısı olan 43.919,45 USD müşteri memnuniyeti kapsamında davacıya iade edildiğini, hali hazırda hesaba işletilen faizlerle birlikte hesap bakiyesi -30.148,43 USD olduğunu, uzman bilirkişilerce müvekkili şirket kayıtlarında yapılacak yerinde incelemede bu hususlar teyit edilebileceğini, bu ürünlerin organize piyasada işlem gördüğü ve alıcı olmaması durumunda pozisyon kapama söz konusu olamadığını, davacının yatırım yapmayı tercih ettiği bu ürünler yani alıcı bulunamayan kontratlar Mini kontratlardır ve bu ürünlerde hacim düşük olduğunu, bu sebeple de yaşanan olağanüstü durumda alıcı bulunması söz konusu olmadığını, davacıya Yurt Dışı Sözleşme öncesinde sunulmuş bulunan ve davacı tarafından kabul edilerek imzalanan Risk Bildirim Formunun 3., 5. ve 17. maddelerinde kaldıraç etkisi ile yüksek tutarda kazanç elde edilebileceği gibi yüksek tutarda zarar da edilebileceği, yatırılan teminat tutarlarından daha fazlasının kaybedilebileceği açıkça belirtildiğini, davacının kendisine yapılan bildirimleri takip etmekle yükümlü olduğu, işlemlerin doğası gereği platformda gösterilen anlık fiyatlardan gerçekleşmeyebileceğini, işlemler sonucunda kayıplarının olabileceği ve hatta kayıplarının yatırdığı teminat tutarını aşabileceği açıkça yazılı olduğunu, davacının kendi hesabında müvekkili şirketin müdahalesi veya kusuru dışında gerçekleşen zararın tamamının davalı şirket tarafından üstlenilmesini beklemekte olup bu durum hakkaniyete de taraflar arasındaki sözleşmelere de aykırı olduğunu, davacı tarafın, müvekkili şirketi zarara uğrattığını, bu sebeple davacı hakkında icra takibi başlatıldığını ve itirazın iptali davası açılacağını, davacı taraf sözleşmeye aykırı şekilde olağanüstü piyasa koşullarından hiçbir kusuru olmayan müvekkili şirketi tek başına sorumlu tutmaya çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası cevap dilekçesinde özetle; müvekkili, davalı … kuruluşu ile 26.03.2020 tarihinde “Yurt Dışı Alım Satım İşlerinde Aracılık Sözleşmesi”‘ imzaladığını, imzalanan sözleşme sonrasında yurt dışı vadeli işlem piyasasında Petrol/Light Sweet Crude Oil, Petrol/E-mini Light Sweet Crude Oil alımını mayıs 2020 kontratlı olarak gerçekleştirdiğini ve davalı … kuruluşu tarafından istenilen teminatların depo edildiğini, müvekkilinin yaptığı alımlar sonrasında 21.04.2020 tarihinde fiyatlarda meydana gelen sert düşüşler sebebiyle hesap bakiyesi -90.000,00 USD seviyelerine kadar gerilediğini, ancak taraflararası imzalanan sözleşme gereğince alımı yapılan hisse/menkul kıymet için ödenen teminat miktarı %150 seviyesinin altına indiğinde doğrudan pozisyon kapatması (STOP OUT) gerekirken, ilgili kuruluş pozisyonu kapatmamış keyfi ve hatalı bir şekilde menkul değerinin düşmesine müsaade ederek zararın katlanarak artmasına sebebiyet verdiğini, davacının zarara sebebiyet verecek şekilde kusurlu davrandığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde tahsil edilen 51.282.00 USD ile de yetinilmeyip müvekkilinin hala borcu kapanmadığı gerekçesiyle … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya üzerinden 29.080,54 USD değerinde ilamsız icra takibi başlattığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-… İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya
2-Yurt dışı Alım Satım İşlemlerinde Aracılık Sözleşmesi
3-İhtarname
4-Hesap ekstreleri
5-Bilirkişi raporları
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Asıl dava, taraflar arasındaki Yurtdışı Alım Satım İşlemlerinde Aracılık Sözleşmesi uyarınca davacının haksız yapılan kesintiler, uğradığı zararın tahsili ile davalı tarafından başlatılan icra takibine ilişkin menfi tespit talebi istemine ilişkindir.
Birleşen dava, taraflar arasındaki sözleşmelerden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman SPK uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasında sözleşmelerden kaynaklanan 29.080,54-USD asıl alacak için takip yapıldığı, ödeme emrinin 10/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 14/07/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
İhtarnamenin incelenmesinde; … 19. Noterliği’nin 04/05/2020 tarih … yevmiye sayılı ihtarname keşide eden … …A.Ş.’nin muhatap …’e … numaralı hesaba konu eksi bakiyenin ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağı ve sözleşmeden doğan hakların kullanıldığına ilişkin ihtar edildiği görülmüştür.
Yurt Dışı Piyasalarda Alım Satım İşlemlerinde Aracılık Sözleşmesinin incelenmesinde; davacı/birleşen davalı … ile davalı/birleşen davacı … … …A.Ş. arasında 26/03/2020 tarihli Yurt dışı Alım Satım İşlemlerinde Aracılık Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin
13.1 Madde “Müşteri temerrüde düştüğü hallerde Çerçeve Sözleşmesi’nin “Teminat, Rehin, Takas ve Mahsup Hükümleri” ile “Temerrüt Hükümleri” başlıklı maddeleri başta olmak üzere diğer tüm hükümlerinin uygulanacağını kabul ve beyan eder.
Sözleşmeye ek Yurt Dışı İşlemler Risk Bildirim Formunun;
3. Madde “Türev Araçlar çeşitli oranlarda risklere tabidir. Piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucunda yetkili kuruluşa yatırdığınız teminatın tümünü kaybedebileceğiniz gibi, kayıplarınız toplam teminatınızı dahi aşabilecektir.”
4. Madde “Yurt dışı borsalar ya da teşkilatlanmış diğer piyasalarda pozisyon almak üzere yetkili kuruluş nezdinde açtıracağınız ve teminat yatıracağınız hesabınızdan piyasada alım-satım işleminde bulunacağınız her vadeli işlem (futures) sözleşmesi için en az Borsa’nın belirlediği tutarda bir başlangıç teminatı yatırılması gerekmektedir.”
11. Madde “Bir opsiyon sözleşmesi alırsanız, opsiyonu kullanmadığınız takdirde riskinizi, opsiyon primi ve buna ek olarak ödeyeceğiniz komisyon ve diğer muamele ücreti ile sınırlamanız mümkündür.”
12. Madde “Bir opsiyon satarsanız, görece küçük ters bir piyasa hareketinde, opsiyon satmakla elde ettiğiniz prim ödemesini aşabilecek sınırsız potansiyel kayıp riskini üstlenirsiniz.” belirtildiği görülmüştür.
SPK Uzmanı bilirkişinin 12/07/2021 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; dosyada mevcut sözleşmeler, bilgilendirme formları ve uyumluluk testi bakımından davacının bilgilendirilmesine, işlemlerin sözleşmelere dayanmasına dair bir eksiklik bulunmadığını, davalı aracı kurumun yurtdışı muhabiri (bağlantılı aracı kurumu) olan …’ın da müdahale imkânları dışında kalan, dünya ekonomi tarihinde gerçekleşmesi hayal dahi edilemeyen ve bilgimiz dahilindeki hiçbir … ve ekonomi kitabında (İngilizce orijinal … ve ekonomi kitapları dahil) değerlendirmeye alınmayan bir durumun gerçekleşmesine dayanan fiili durumun huzurdaki uyuşmazlığın sebebi olduğu anlaşıldığını, olağanüstü durumun örneğin 3 ay sonra teslim alınacak petrol için alıcı taraf hiçbir bedel ödemeye razı olmamakta, ancak üstüne (dava konusu olayda sözleşme başına 37,63 USD ayrıca bir bedel satıcı tarafından alıcıya ödenirse alıcı olabileceğini belirtildiğini, piyasada oluşan fiyatın açıklaması bu şekilde ticaret mantığına ters, hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, Petrol saklama/depolama konusundaki bu çaresizlik yurtdışı borsalarda en kısa vadeyi içeren vadeli işlem sözleşmelerinde petrol fiyatlarının olağanüstü düşük seviyelere düşmesine ve Mayıs sonu teslim edilecek bir varil ham petrol sözleşmesinin fiyatının eksi (negatif) 37,63 USD olarak gerçekleşmesine yol açtığını, bütün bu gelişmeler … (…) petrolü için olup ve sadece 2020 Mayıs sonu vadeli sözleşmeler için olduğunu, Haziran sonu teslim ve Kasım sonu teslim sözleşmelerde vadeli işlem sözleşme fiyatları artı 23 USD seviyelerinden daha aşağıya düşmediğini,
Dosyadaki hesap dökümlerinden, dilekçe beyanlarından ve dosya kapsamından davacı tarafından satın alınan sözleşmenin… sözleşmelerinin Mayıs 2020 sonu vadeli olanları olduğu anlaşılmakla bunlar … petrol piyasasına ait sözleşmeler olduğunu, bu sözleşmelerin bütün bu tarihsel önemde olayların gerçekleştiği 20.04.2020 günü alındığı hesap dökümlerinden görüldüğünü,
Davalı cevap dilekçesinde yer alan Brent petrolü sözleşmelerinin Stop Out tarihlerinin 07.04.2020 ve 14.04.2020 tarihleri olduğu hesap dökümlerinden de görüldüğünü, dosyadaki dilekçeler ve ses kayıtlarından dosyadaki uyuşmazlığın Bren petrolü değil, … petrolüne dayalı sözleşmeler ve 20.04.2021 tarihli gelişmeler hakkında olduğu anlaşıldığını,
Davacının kendi iradesine dayanarak, kendi kararı ile satın aldığı … (…) petrolüne dair vadeli işlemler piyasasındaki 2020 Mayıs sonu vadeli sözleşmeler sebebiyle, davacının ve davalının kontrolleri, beklentileri ve imkânları dışında, hayatın olağan akışına aykırı, ticaretin kuralları ile ilk bakışta açıklanamayan, tarihte belki de hiç görüşmemiş bir fiili durum sebebiyle, 87.838,90 USD olduğu Davalı aracı kurum ve muhabiri … tarafından kabul edilerek ve bunun yarısı olarak 43.919,45 USD Saxobarık tarafından Davacı hesabına ödenerek, böylece zararın yarısı Davalının muhabiri tarafından karşılanarak, Davacının yatırdığı paralar ve hesaplarındaki diğer varlıkların satışından elde edilen tutarlar da mahsup edildikten sonra 04.05.2020 günü kalan 28.929,46 USD borcun hangi tarafın sorumluluğunda olduğunun hakkaniyete uygun şekilde takdirinin Mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
SPK Uzmanı bilirkişinin 28/02/2022 tarihli 5 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; 20.04.2020 günü içerisinde 1616363272 referans numarası ile OMKO kontratında 1 (bir) adet LONG pozisyon ve aynı gün 16416365426 referans numarası ile GMKO kontratında 2 (iki) adet LONG pozisyonun davacı müşterinin hesabında alındığı tespit edildiğini, kök raporda değerlendirilen telefon görüşmeleri ve dosyadaki davacıya ait işlem log kayıtları da dikkate alınarak ve ayrıca dosyada bu konuda bir uyuşmazlık bulunmamakla bu emirlerin davacı tarafından verildiği konusunda bir tereddüt bulunmadığını, dava dilekçesi ekindeki bir diğer hesap döküm sayfasında davacı tarafından alınan üç adet OMKO kodlu sözleşmenin davacının hesabında 20.04.2020 tarihinde mevcut olduğu (LONG pozisyon) tespit edildiğini, davalı tarafından kök rapor sonrasında dosyaya sunuları ve davacının hesabı ile ilgili davalının kayıtlarındaki yurtdışı muhabiri …’a emir gönderilmesine dair log kayıtlarının incelendiğini, davacının hesabındaki 3 adet OMKO kodlu sözleşmenin 20 Nisan 2020 günü, 21:33:25 saniyesinde 923 salisesinde market (piyasa) fiyatından iptal edilinceye kadar geçerli olmak üzere satılması için emir verildiğini, bu işlemin emir numarasının 318340693 olduğu tespit edildiğini, en üstteki satırda, bu emrin aynı gün saat 21:33:25 saniyesinde 946 salisesinde … olduğu görüldüğünü, buna göre, davalı aracı kurum ekranlarından davalının …’taki omnibus hesabından, davacının müşteri hesap numarası ile ilişkilendirilmiş olarak, davacının hesabındaki sözleşme sayısı (3) kadar OMKO kodlu sözleşmenin piyasada oluşan fiyat üzerinden satış emrinin 4 ayrı zamanda verildiği ve bu 4 emrin … olduğunu, diğer bir deyişle piyasa koşulları uygun olmadığı (alıcı bulunmadığı, uygun alış kotasyonu bulunmadığı, alıcı bulunmadığı için ve işlem yapılan piyasanın kuralları gereği emrin bekleme süresinin dolduğu gibi herhangi bir olumsuz piyasa koşulu söz konusu olabileceği) için dört ayrı zamandaki emirlerin işleme dönüşmediği ve davacının hesabındaki 3 adet OMKO kontratının satış emri verilmesine rağmen satılamadığının anlaşıldığını, neticeten; açıklanan log kayıtları ve piyasadaki notasyona dair açıklamalardan davalı aracı kurum nezdindeki davacıya ait hesaptaki 3 adet OMKO kodlu vadeli işlem sözleşmesinin 20.04.2020 günü piyasada oluşan herhangi bir fiyattan satılması için dört ayrı zamanda davalı aracı kurum tarafından emir verildiği ve bu emirlerin gerçekleşmeden sona erdiği anlaşılmakla emirlerin satış olarak gerçekleşmemesinde davalı aracı kuruma kusur atfedilmesini gerektirecek bir hususa dosya kapsamında rastlanmadığını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında yurtdışı piyasalarda alım satım işlemlerine aracılık sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamda risk bildirim formlarının imzalandığı hususu tartışmasızdır. Uyuşmazlık davacının kendi iradesiyle yurt dışı piyasalarda satın aldığı ham petrole dayalı vadeli işlem sözleşmelerinden kaynaklanan zarar olduğunu, davalı şirketin Stop Out işlemini ifa etmemesi kusuruna dayalı olarak asıl davada davacının zararının olduğu ve davalı tarafından başlakılan takibe borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu birleşen davada ise davalı aracı kurumun davacının yaptığı işlemler nedeniyle oluşan zararın yarısının davacıdan tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirket olağanüstü piyasa koşullarından kaynaklanan piyasada alıcı bulunamaması sebebiyle Stop Out işleminin gerçekleştirilemediğini savunmaktadır. Davacı ise davalının süresinde stop out işlemini yapmadığı bu nedenle zararının oluştuğunu idda etmektedir. Bu halde işlem yapılan yurtdışı borsa kurallarına göre de gerekli olduğu dosyadan anlaşılan Otomatik Pozisyon Kapatma (Stop Out) işleminin yapılmamış olması sebebiyle davacının zararının oluşup oluşmadığı ya da artıp artmadığı ve bu zarardan sorumlu olması gereken tarafın hangisi olacağının tespiti gerekmekte olup, bu kapsamda mahkememizce alanında uzman bilirkişiden rapor tanzim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda davacının işlemlerini yaptığı tarihteki olağanüstü durum açıklanmış, olağanüstü durumun; petrole dayanan vadeli işlem sözleşmelerinde fiyatların eksi değerler olması olduğunu, petrole dayalı vadeli işlem sözleşmesinin fiyatının eksi olması, gelecekte, örneğin 3 ay sonra teslim edilecek petrolün alıcısının ancak alıcı tarafından hiçbir bedel ödenmeden üstüne bir de alıcıya satıcı tarafından para verilirse satış işleminin gerçekleşeceği bir fiyat seviyesinin borsalarda mevcut olması demek olduğunu belirtilmiştir.
Dünya genelinde yaşanan Covid-19 pandemisi nedeniyle üretimin durması, yavaşlaması, uçakların uçmaması, taşıtların kullanılmaması hali petrole olan talebin hızlıca yavaşlamasına neden olmuş, üretilen petrolün saklanabilecek alanı kalmaması, boşa akıtılacağı gibi beklentiler petrol piyasasında ani düşüşlere sebep olmuştur. Ancak piyasalardaki bu düşüşün 2020 Mayıs sonu vadeli olan sözleşmeler için geçerli olduğu, davacının ise bu tarihlerde işlem yaptığı anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, davacının kendi iradesiyle, kendi hesaplarına kendisi girerek satın aldığı sözleşmelerin … türü petrol vadeli işlem sözleşmeleri ve Mayıs 2020 teslimli sözleşmeler olduğu tespit edilmekle davalının Otomatik Stop Out yapmayarak davacının zararına sebep olduğuna dair davacı iddiasında olsa da davalının Otomatik Stop Out sürecinin sistem tarafından devreye sokulmasına rağmen piyasada alıcı olmadığı için davacının sözleşmelerinin kapatılamadığı anlaşılmıştır. Davacı atarafından işlem emirlerinin süresinde girilmediği iddiasında bulunulmuş, bilirkişi ek raporunda bu husus incelenmiş, davacının işlem emirlerinin süresinde girildiği tespit edilmiştir.
Açıklanan olaylar çerçevesinde davalının davacının alış veya satış emrini piyasaya iletme görevinin dışında bir yükümlülüğünün (örn. işlemi kendi portföyünden yapma yükümlülüğü) olmaması ve piyasada alıcı olmamasının bu olağanüstü koşullarda mümkün bir durum olmasının mümkün olduğunu, davacının kendi iradesiyle satın aldığı sözleşmeler tarihte görülmemiş ve görülmesi beklenilmeyecek bir olağanüstü durum nedeniyle değer kaybetmiş olduğundan, türev işlemlerin doğasında var olan kaldıraç etkisi sebebiyle davacının hesabında kendisinin teminat olarak yatırdığı paranın tükenmesinden ayrıca 21.04.2020 tarihi itibariyle 91.438,84 USD zarar oluştuğunu, davacının davalı nezdindeki hesaplardaki pay senetlerinin satışı suretiyle elde edilen paralar ve davacı tarafından ayrıca getirilen 14.990 USD teminat açığı kapama bedeli düşüldükten sonra hesaptaki kaybın 24.04.2020 itibariyle 72.848,91 USD olarak gerçekleştiği tespit edildiğini, davacının hesabında vadeli işlemler sebebiyle oluşan zararın 87.838,90 USD olduğunu, davalı aracı kurum ve muhabiri … tarafından kabul edilerek ve dosyadaki CD’de kayıtlı ses kayıtlarına ve hesap dökümüne göre bu zararın yarısı olarak 43.919,45 USD’nin 30.04.2020 günü … tarafından ödenerek davacı hesabına giriş yapıldığı ve bu paranın 04.05.2020 günü davacının hesabındaki borç toplamından mahsup edildiği ve böylece davacının zararının (72.848,91 USD – 43.919,45 USD -) 28.929,46 USD olarak gerçekleştiği ve borç bakiyesi 28.930 USD olduğu kanaatiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın (dava tarihindeki kur esas alınarak 7,16) % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE
2-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 28.929,46-USD üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden takip talebindeki gibi faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 39.691,21 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Asıl dava yönünden; Alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 4.421,21-TL harçtan (404,23-TL peşin harç+02.03.2021 tarihli 9,21-TL tamamlama harcı+02.03.2021 tarihli 4.007,77-TL tamamlama harcı) mahsubu ile bakiye 4.340,51-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Asıl dava yönünden; Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl dava yönünden; Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Asıl dava yönünden; Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Asıl dava yönünden; Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8-Birleşen dosya yönünden; Karar tarihi itibari ile alınması gereken 14.149,38-TL harçtan, peşin alınan 2.557,97-TL harç mahsup edilerek kalan 11.591,41-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Birleşen dosya yönünden; Davacı tarafça yatırılan 2.557,97-TL peşin harç ve 59,30-TL başvuru harcının birleşen davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Birleşen dosya yönünden; Kabul-red oranına göre birleşen dosya davacısı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 22.949,45-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Birleşen dosya yönünden; Kabul-red oranına göre birleşen dosya davalısı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.058,47-TL (red miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
12-Birleşen dosya yönünden; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasınca davacı tarafından yapılan 100,10-TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranınca hesaplanan 99,60-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
13-Birleşen dosya yönünden; Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 1.313,30-TL’nin birleşen dosya davalısından, 6,70-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
14-Birleşen dosya yönünden; Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/03/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır