Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/60 Esas
KARAR NO:2021/1095
DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:24/01/2020
KARAR TARİHİ:14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 24.01.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile Davalı … A.Ş’ye arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden ticari kredi kullandırıldığını ve diğer davalı borçlular iş bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, Kredi alacakları vadesinde ödenmediğinden borçlulara … 32. Noterliğinin 15.10.2019/… yev. nolu hesap kat ihtarı keşide edildiğini, ihtara rağmen ödenmeyen borca ilişkin olarak davalı borçlular aleyhine … 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İŞ. sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararının alınmasını müteakip davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasını üzerinden icra takibini başlatıldığını, 26.12.2019 tarihlinde icra takibine itiraz edildiğini akabinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davanın kabulü ile itirazın iptalini ve takibin devamına davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıların vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile : Müvekkillerin imzaladığı müşterek borçlu ve müteselsil kefalet sözleşmesi geçerli olmadığını, Kefalet özleşmesi yasa gereği yazılı yapılması ve kefalet tarihide belirtmek zorunda olduğunu, dosyaya sunulan kefalet sözleşmesine bakıldığında kefalet tarihinin belirtilmediği ve birçok kısmının boş bırakıldığını, kefalet için eş rızası da alınmadığını, bu doğrultuda Yargıtay kararlarının mevcut olduğundan kefalet sözleşmesinin geçersiz olacağından davanın reddinin gerekmekte olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafça talep edilen 450.000,-EURO ve diğer gayri nakdi alacağın depo edilmesi yönündeki talebi de hukuki dayanaktan yoksun olup Bu yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2018/19- 689K.2018/1624K. Olduğunu, müvekkillerinin davacıya gerek geçersiz kefalet sözleşmesi nedeniyle gerekçede tarafların defter ve kayıtları gereğince hiçbir borcu olmadığını, ayrıca davacı tarafça aynı borçtan dolayı birden fazla icra takibi başlattığını, bu takiplerden biri … 10. İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyasından başlatılan ipoteğin Paraya Çevrilmesi yoluyla takibi olduğunu, Yargıtay kararları gereğince aynı borçtan dolayı birden fazla takip yapılması hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davalılar aleyhine yine …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından da başka bir takip başlatıldığını, davacı tarafın talep ettiği icra inkar tazminatının da hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini, her müvekkil aleyhine ayn ayrı icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafı ve her müvekkili lehine ayrı ayrı avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini” isteminde bulunmuştur.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası sureti dosyamız içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 3.164,57-Tl asıl alacağa % 20,15 temerrüt faizi tutarı 104,36 Tl ve % 5 Gider Vergisi tutarı 5,22 Tl ile birlikte toplam 3.274,15.-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 19.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 26.12.2019 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmış, itiraz dilekçesinde; “Dosya alacaklısının müvekkillerimden böyle bir borcu bulunmamaktadır. Müvekkillerin aleyhine yapılmış olan takip ile ilgili borca işlenmiş faize, faiz oranına itiraz eder açılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini” İtiraz ve talebinde bulunulmuştur.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile davacı bankanın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 26.02.2021 tarihli 12 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı banka tarafından gerek takip talebinde gerekse davada asıl alacak + faiz bakiyesi ile birlikte talep edilen toplam 3.274,15-TL alacak ile ilgili banka kayıtlarında belge olmadığı inceleme esnasında tarafımıza belge ekstre sunulmadığından bankanın takipte talep ettiği, nakit alacak ile ilgili davalıların nakdi riski bulunmadığından hesaplama yapılamadığı,
Davalı asıl borçlu … A.Ş. firmasının teslim etmemiş olduğu 24 adet çekten dolayı Bankaya Toplam 48.720,00TL borçlandığı görülmekle birlikte taraflar arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesi İncelendiğinde, Kredi Sözleşmesinin 20. Maddenin e) bendinde hükmü gereğince davalı asıl borçlunun (gayri nakdi) borçtan dolayı sorumlu olduğunun anlaşıldığı. 24 adet çek yaprağı ile ilgili olarak 48.720,00TL olarak belirlenen garanti tutarını, bankada faiz getirmeyen bir hesapta bloke etmesi gerektiği, ancak taraflar arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesi İncelendiğinde dayalı kefillerin çek depo sorumlu olduğu ile ilgili hüküm bulunmadığı görüldüğünden davalı Kefillerin 48.720,00-Tl olan (çek depo) gayri nakdi borçtan dolayı sorumlu olup olmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu mütalaa edildiği,
Davacı bankanın Teminat Mektubu depo talep isteminde bulunulması ile ilgili yapılan incelemede taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2. Maddenin c) bendinde; hükmü gereğince davalı asıl borçlu ve. Kefillerin (gayri nakdi) borçtan dolayı sorumlu olduğunun, anlaşıldığı. 2 adet teminat mektubun toplam tutarı olan 450.000,-EURO.nin faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesini talep hakkının doğduğunu,
Dava tarihinden sonra dava konusu teminat mektuplarının tazmin olduğu davalı banka tarafından inceleme esnasında tarafımıza sunulan dekontlardan görüldüğü üzere 17.12.2020 Tarihinde 1.908.860,00 TL 29.12.2020 Tarihinde 2.008.699,33 TL Tazmin bedeli ödendiği dosyanın infazı sırasında borç bakiyeden düşülmesi uygun olacağı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora taraf vekillerinin itiraz etmeleri üzerine itirazların değerlendirilmesi için dosya ek rapor düzenlenmek üzere yeniden bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 13.10.2021 tarihli 8 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davacı banka tarafından gerek takip talebinde gerekse davada asıl alacak + faiz bakiyesi ile birlikte talep edilen toplam 3.274,15TL.lık alacak ile ilgili banka kayıtlarında belge olmadığı, inceleme esnasında tarafımıza belge ekstre sunulmadığından bankanın takipte talep ettiği nakit alacak ile ilgili davalıların Nakdi Riski bulunmadığından tarafımızca hesaplama yapılamadığı,
Davalı Asıl borçlu … A.Ş..firmasının teslim etmemiş olduğu 24 adet çekten dolayı Bankaya Toplam 48.720,00TL borçlandığı görülmekle birlikte taraflar arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesi incelendiğinde, Kredi Sözleşmesinin 20. Maddenin e) bendinde hükmü gereğince dayalı asil borçlunun (gayri nakdi) borçtan dolayı sorumlu olduğunun anlaşıldığı. 24 adet çek yaprağı ile ilgili olarak 48.720,00-TL olarak belirlenen garanti tutarını, bankada faiz getirmeyen bir hesapta bloke etmesi gerektiği,
Ancak Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde davalı kefillerin çek depo sorumlu olduğu ile ilgili hüküm bulunmadığı görüldüğünden davalı kefillerin 48,7200.00TL olan (çek depo) gayri nakdi borçtan dolayı sorumlu olup olmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu mütalaa edildiği,
Davacı bankanın Teminat Mektubu depo talep isteminde bulunulması ile ilgili yapılan incelemede taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2. Maddenin c) bendinde; hükmü gereğince, davalı asıl. Borçlu ve kefillerin..(gayri nakdi) borçtan dolayı sorumlu olduğunun anlaşıldığı. 2 adet teminat mektubun toplam tutarı olan 450.000,00 EURO nun faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesini talep hakkının doğduğunu,
Dava tarihinden sonra dava konusu teminat mektuplarının tazmin olduğu davalı banka tarafından inceleme esnasında tarafımıza sunulan dekontlardan görüldüğü üzere 17.12.2020 Tarihinde 1.908.860,00 TL 29.12.2020 Tarihinde 2.008.699,33 TL Tazmin bedeli ödendiği dosyanın infazı sırasında borç bakiyeden düşülmesi uygun olacağı” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davalı asıl borçlu … A.Ş. ile davacı Bankanın …/… Şubesi arasında imzalanan dava konusu bu Genel Kredi Sözleşmesinin incelenmesinde görüldüğü üzere davalı kefiller …. A.Ş., … … ve … … tarafından 5.500.000,00-TL Kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, 02.12.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiştir.
Davacının davalı bankadan kullanacağı kredilerin teminatını teşkil etmek üzere davalı tarafından banka lehine Toplam 30.200.000,00TL bedelli ipotek tesis edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi nedeniyle kefilin kefalet limiti 02.12.2016 tarihi itibarıyla 5.500.000.-Tl olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı Kefiller tarafından Genel Kredi Sözleşmesinin 20. Sayfasında 5.500.000,00-TL kefalet limitiyle imzaladığı kefalet türünün müteselsil kefalet olduğu, kefalet tarihinin 02.12.2016 olduğu ve sözleşmede davalılar tarafından ayrı ayrı 20. Sayfasında müteselsil kefiller baslık altında isim tarih imza bulunduğu, bu nedenle söz konusu sözleşmeden sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Bilindiği üzere kefalet şartları TBK 583 m (Mülga:BK.484.ve485.M) etraflıca düzenlenmiştir. Bir kefaletin geçerli olabilmesi için, 1)Yazılı şekilde yapılması, 2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarı açıkça gösterilmesi, 3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması, 4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder denildiği, 5) Kefalet tarihi, kefalet türü ve gerektiğinde kefalet süresi gibi hususların kefilin kendi el yazısı ile belirlenmesi icap eder, denildiği Kefilin Sorumluluğu: TBK’nun 589 ve 590. Maddesi (Mülga:BK 490 m); Yeni TBK göre; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur. Eski BK göre: Kefil kefil olduğu miktar ile bu miktara ilaveten kendi temerrüdünün (direniminin) kanuni sonuçlarından sorumludur…” denildiği,
Yargıtay 19HD 09.01.1993 T. 92/9781E. 93/8447S.K “..Kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117. m/mülga B.K. 101/2 maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile geçerlidir. ..” Denildiği,
Davacı Banka davalılara, ….Noterliğinin15.10.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek:
Genel Kredi Sözleşmesine istinaden borçlular lehine kredi hesabı tahsis edilmiş ve kullandırılmıştır. Diğer muhataplar bu krediye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarından borçtan sorumludurlar. Ayrıca müteselsil kefiller rehin ipotek borçlusudur.
Kredi hesabı 13.10.2019 tarihinde kat edilmiş olup borç tutarı toplam 2.979.070,14-TL’dır.Gayri Nakdi Risk Toplam tutarı ise 2.927.189,86-TL’dır. Zorunlu çek karşılık tutarı toplamı 48.720,00-TL nakden bankamıza depo edilmesini talep etmek gerekmiştir. 15.10.2019 tarihi itibariyle Toplam 2.979.070,14-TL borcunuzun bu tarihten itibaren işleyecek faiz fon gider vergileri noter masrafı ile birlikte 1 gün içinde bankamız veznelerine ödenmesine, aksi halde yasal yollara başvurulacağı tahsili yoluna gidileceği, bu durumda masraf ve vekalet ücretinin muhataplara ait olacağı fazlaya ilişkin her türlü alacak ve haklarımızın saklı tutulduğu ihtar ve tebliğ olunur.” ihtarında bulunduğu görülmektedir.
Davacı banka tarafından gerek takipte gerekse davada asıl alacak + faiz bakiyesi ile birlikte talep edilen toplam 3.274,15-TL’lik alacak ile ilgili banka kayıtlarında belge olmadığı tarafımıza herhangi bir ekstre yada hesap özeti sunulmamıştır.
İnceleme esnasında belge Ekstre sunulmadığından bankanın Takipte talep ettiği Nakit alacak ile ilgili olarak tarafımızca hesaplama yapılmamıştır.
Ancak çek noları belli olan çek yaprakları iade veya ibraz edilmemiş olan 24 adet çek (2.030 x 24 Adet)= Toplam 48.720,00-TL’dir.
Bu miktar her bir çek yaprağı için; Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6273 Sayılı Kanunla Değişik 5941 Sayılı Çek Kanununda bankanın çek yaprağı sorumluluğu bulunmakta olduğunu buna göre İlgili banka süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için karşılığının hiç bulunmaması halinde , her yıl TCMB tarafından yayınlanan miktarlarda ödeme yapmak zorundadır…. denmektedir.
Kanunun 10 maddesinde ayrıca; Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka Davacı Bankanın ihtarnameye konu davasındaki 2 adet Akreditif kont garanti teminat mektubunun verildiği ve Teminat Mektuplarının Tercüme yapıldığı ve dava dosyasına sunulduğu görülmüştür.
12.04.2018 tarih RE 200.000,00-EURO … … 760 MT REFERANSLI
25.02.2019 tarih RE 250.000,00-EURO … … 760 MT REFERANSLI
… hitaben 2 Adet toplam 450.000,00TL-EURO’lık Garanti/Teminat Akreditifi Tadili mektubunun MER’İ olduğu ve söz konusu mektubun kati ve süresiz olarak tanzim olundukları görülmektedir.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin kredinin kullandırılmasında bankanın hakları başlıklı 2. Maddenin c) bendinde;
“…Banka müşteri lehine verilen teminat mektubunun tutan ödenmemiş veya henüz kefil garantör aval veren sıfatıyla taahhüt ettiği miktarı ödemeye davet edilmemiş olsa bile mektup tutarının/sorumlu olduğu gayri nakdi risk tutarının faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmek üzere bankaya depo edilmesini talep edebilir.” Hükmü yer aldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davalı Asıl borçlu … A.Ş..firmasının teslim etmemiş olduğu 24 adet çekten dolayı Bankaya Toplam 48.720,00-TL borçlandığı görülmekle birlikte Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesi incelendiğinde, Kredi Sözleşmesinin 20. Maddenin e) bendinde hükmü gereğince dayalı asil borçlunun (gayri nakdi) borçtan dolayı sorumlu olduğunun anlaşıldığı. 24 adet çek yaprağı ile ilgili olarak 48.720,00-TL olarak belirlenen garanti tutarını, bankada faiz getirmeyen bir hesapta bloke etmesi gerektiği,
Davacı bankanın Teminat Mektubu depo talep isteminde bulunulması ile ilgili yapılan incelemede taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2. Maddenin c) bendinde; hükmü gereğince, davalı asıl. Borçlu ve kefillerin..(gayri nakdi) borçtan dolayı sorumlu olduğunun anlaşıldığı. 2 adet teminat mektubun toplam tutarı olan 450.000,00-Euro’nun faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesini talep hakkının doğduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın kısmen kredi borcuna ilişkin alacak ispatlanamadığından reddine, Davalının …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın nakti alacakla ilgili kısım kanıtlanamadığından reddine,
24 adet çek yaprağı için 48.720.-Tl nin davacı bankanın faiz getirmeyen hesabında bloke edilmesine,
2 Adet teminat mektubu toplam tutarı 450.000.-Euronun davacı bankanın faiz getirmeyen hesabında bloke edilmesine,
Alacak likit olmadığından %20 icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın kısmen kredi borcuna ilişkin alacak ispatlanamadığından reddine, Davalının …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın nakti alacakla ilgili kısım kanıtlanamadığından reddine,
24 adet çek yaprağı için 48.720.-Tl nin davacı bankanın faiz getirmeyen hesabında bloke edilmesine,
2 Adet teminat mektubu toplam tutarı 450.000.-Euronun davacı bankanın faiz getirmeyen hesabında bloke edilmesine,
%20 icra inkar tazminatı isteminin reddine,
2-59,30-TL karar harcının peşin alınan 54,40-TL den mahsubu ile kalan 4,90-TLbakiye ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.350,00-TL yargılama giderinin takdiren 1/2 oranında hesaplanan 675-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır