Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2022/431 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/599 Esas
KARAR NO : 2022/431

DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/10/2015
KARAR TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin 08/11/2010 tarihinde geçirmiş olduğu çift taraflı yaralanmalı trafik kazasında ağır derecede yaralı olarak malul kaldığını, davalıların kazaya karışan araçların trafik sigortacısı olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla geçici ve kalıcı maluliyet tazminatı 1.000 TL’nin başvuru tarihi 17/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş olup, bilahare talebini 14/02/2018 tarihli dilekçesi ile 81.843,40 TL olarak dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili olarak ıslah etmiştir. İstinaf sonrası ise davalı… Sigorta A.Ş. açısından talebini ayrıca 77.735,89 TL olarak ıslah etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …Sigorta vekili, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigortalısının kusuru ve poliçe teminat limiti oranında sorumlu olabileceklerini, KTK 109 maddesi uyarınca talebin zaman aşımına uğradığını, davaya konu tazminat bedelinin kendi sorumluluk tutarına düşen miktarı ödediklerini, ayrıca davacının başında kaskı olmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kusurun tespiti için ATK trafik ihtisas dairesinden maluliyet yönünden de üniversite hastanelerinden ya da adli tıptan rapor alınması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı… Sigorta vekili, KTK’nın 109. maddesi uyarınca talebin zaman aşımına uğradığını, ceza dosyasında şikayetçi olunmadığını, kendilerine başvuru yapılmışsa da eksik evrak nedeniyle ödeme yapılmadığını, maluliyet ve kusur yönünden ATK’dan rapor alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur ve poliçe teminat limiti kapsamında sorumlu olduklarını, SGK tarafından yapılan ödeme varsa mahsubu gerektiğini, öte yandan davacının istihap haddini aşarak binmiş olduğu motosiklette kask ve diğer korunmak ekipmanlarını takmadığını, ayrıca hatır taşımasının da değerlendirilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle oluşan maluliyete bağlı olarak güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 30/03/2018 günlü, 2015/1000 Esas, 2018/426 Karar sayılı ilk kararı ile; “davanın kısmen kabulü ile davalı… Sigorta A.Ş. yönünden 55.233,90 TL; diğer davalı… Sigorta yönünden hatır indirimi nazara alınarak 26.609,50 TL’den %20 indirim yapılarak 21.287,60 TL olmak üzere toplamda 76.521,50 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle birlikte KTK’nın 88. maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine”, karar verilmiş olup, bu karara karşı davalı… Sigorta A.Ş. (…Sigorta A.Ş.) vekili tarafından istinaf kanun yoluna müracaat edilmiştir.
İstanbul BAM 9. HD 19/10/2020 günlü 2018/2274 Esas, 2020/3672 Karar sayılı kararı ile; müterafık kusura dair sair istinaf başvurularının reddine karar verilmekle birlikte, davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin niteliği ve kapasitesine göre, istiap haddini aşacak biçimde yolcu taşıyıp taşımadığı ve bu durumun zararın doğumu ya da artmasında etkili olup olmadığının, gerektiğinde uzman bilirkişiden rapor da alınarak irdelenmesi ve istiap haddinin aşıldığının tespiti halinde, TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin tartışılması gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararımız HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılarak tahkikatın yeniden yapılması için dosya iade edilmiştir. Öte yandan davalı…Sigorta A.Ş.’nin aleyhine kabul edilen miktar olan 21.287,60 TL üzerinden hesaplanan ilam harcından diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken, kabul edilen dava değerinin tamamı üzerinden (76.521,50 TL) hesaplanan ilam harcından sorumlu tutulması doğru olmadığı da işaret edilerek aşağıdaki hüküm fıkrasında anılan husus düzeltilmiştir.
İstinaf ilamı doğrultusunda Makine Mühendisi Bilirkişi Hasan Seyis’ten ek rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim olunan 08/06/2022 tarihli ek rapora göre; kazalı… plakalı 2008 model … marka …E tipi motosikletin 1 sürücü+1 yolcu kapasiteli olduğu, azami yük ağırlığının 243 kg kapasiteli olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu, motosikletin niteliği ve kapasitesine göre, istiap haddini aşacak biçimde yolcu taşınmadığı, dolayısıyla da bu durumun zararın doğumuna ya da artmasına sebebiyet vermediği kanısına varılmıştır. Dolayısıyla ilk kararımızdaki tazminat bedelinden hatır taşıması haricinde müterafık kusur yönünden yapılacak herhangi bir başkaca indirim sebebi bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 15/09/2021 tarihli celsede yasal asgari ücret güncellemelerinin re’sen yapılması için yeniden hesap aktüerya uzmanı bilirkişiden ek rapor alınmasını talep etmiştir. Bilindiği üzere asgari ücret kamu düzenine ilişkin olup re’sen göz önünde tutulması gerekir. Hesap tarihi itibarıyla 2021 ve 2022 yılı asgari ücreti bilinebilir durumdadır. Dolayısıyla bu yönde ek rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Davalılardan… Sigorta A.Ş. Vekili itirazında davalılardan sadece… (…) Sigorta A.Ş. tarafından ilk kararın kanun yoluna götürülmüş olması nedeniyle kendileri yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğunu ilk verilen karardaki miktardan fazlasına hükmedilemeyeceğini belirterek ek rapordaki rakamlara itibar edilmemesini talep etmiştir. Ancak, HMK’nın 353/1-a.6 bendinin uygulandığı durumlarda ilk derece mahkemesinin kaldırılan kararı nedeniyle, Yargıtay bozma kararından farklı olarak taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz. Ayrıca aleyhe bozma/aleyhe karar verme yasağı da uygulanmaz. Çünkü HMK’nın 353/1-a.6 kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca istinaf sebebi yapılmasa bile istinaf mahkemesince re’sen gözetildiğinden kamu düzenine aykırı karar nedeniyle, ağır usul hatası nedeniyle usuli kazanılmış hak ve aleyhe bozma yasağı uygulanmaz. (Nevzat Boztaş, Türk Medeni Usul Hukukunda İstinaf, 1. Bası, Kasım 2020, Aristo Yayınevi, s. 177 ) Kaldı ki, yukarıdaki paragrafta da değinildiği üzere yasal asgari ücret güncellemeleri kamu düzenine ilişkin olup gerçek varken varsayıma dayalı hesaplama yapılamayacağından tahkikatın her aşamasında mahkemece re’sen hüküm tarihine en yakın işlemiş asgari ücret artışların hesaplattırılıp hüküm altına alınabilir. Bu nedenle davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilinin usuli itirazları yerinde değildir.
Bilirkişi … tarafından tanzim olunan 28/02/2022 tarihli raporda yasal asgari ücret artışları güncellenerek hüküm tarihine en yakın verileri hesaplamıştır. Davacı vekili ise, bu rapora doğrultusunda talebini 19/04/2022 tarihli dilekçesi ile yeniden ıslah ederek 77.735,89 TL olarak davalı… Sigorta A.Ş. yönünden talebini artırmıştır. Dava dilekçesi incelendiğinde eldeki davanın kısmi dava olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Zira davanın HMK’nın 107. maddesi anlamında belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair herhangi bir ibare ve anlatım söz konusu değildir. Zira istinaf kaldırma kararı öncesi de davacı vekili sunulu 14/02/2018 tarihli dilekçesinde de taleplerini ıslah ettiklerini bildirmiştir. Kısmi davada kısmi ıslah suretiyle dava değerinin sadece bir defaya mahsus olarak artırılabileceği HMK’nın 176/2 maddesinin emredici hükmüdür. İstinaf kararı ile ilk kararın kaldırılarak iade edilmiş olması tarafların aynı davada birden fazla kez ıslah yoluna başvurabileceği anlamına gelmez. (Prof. Dr. Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku El Kitabı, Cilt: II, 2. Baskı, Yetkin Yayıncılık, s. 1200) Her ne kadar davacı vekilince istinaf kaldırmasından sonra da HMK’nın 177. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinde ıslah yapılabileceği savunulmuşsa da, HMK’nın 353/1-a.6 bendi gereğince kaldırılıp iade edilen dosyalarda tahkikat kaldığı yerden devam eder. Bir başka söyleyişle istinaf kaldırmasından sonra ilk derece mahkemesince yapılan tahkikat yeni bir tahkikat olmayıp öncekinin devamıdır. Dolayısıyla her ne kadar mahkememizce 13/04/2022 tarihli celsede davacının talebi üzerine sehven ıslah için süre verilmişse de yukarıda izah edilen gerekçelerle ikinci kere ıslah ile artırılan miktarın reddi gerekmiştir. İstiap haddi açısından da indirim gerektirir bir halin olmadığı tespit edildiğine göre istinaf kaldırma kararının kapsamı da nazara alınarak ilk kararımız tekrarlanmak suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 55.233,90 TL; diğer davalı… Sigorta A.Ş. yönünden hatır indirimi nazara alınarak 26.609,50 TL’den %20 indirim yapılarak 21.287,60 TL olmak üzere toplamda 76.521,50 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle birlikte KTK’nın 88. maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, eldeki dava kısmi dava olarak ikame edilmiş olup istinaf kararından önce bir kere ıslah dilekçesi sunulduğu anlaşılmış olup, istinafın kaldırmasından sonra ikinci kez ıslah dilekçesi verildiği, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına ilişkin dilekçelerde herhangi bir beyan ve bildirim olmadığı gibi istinaftan sonraki 19/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi de kısmi ıslah mahiyetini taşıdığı anlaşıldığından eldeki davada ikinci kez ıslah dilekçesi verilemeyeceğinden fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hatır indirimi takdiri indirim olması nedeniyle davacı aleyhine karşı vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 5.227,18 TL harçtan peşin alınan ve ıslah suretiyle iki kez ikmal olunan toplam 482,70 TL peşin harçların mahsubu ile, bakiye 4.744,48 TL’nin davalılardan (davalı Türkiye Sigorta A.Ş. sadece 1.454,15 TL’sinden sorumlu tutulmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 482,70 TL peşin ve ıslah harçları toplamı, 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 514,50 TL’den ibaret harç giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince (HMK’nın 57. maddesi gereğince davalıların ihtiyari dava arkadaşı oldukları da gözetilerek) kabul edilen miktarlar üzerinden ayrı ayrı hesap edilen 5.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den, 7.980,41 TL vekalet ücretinin ise davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalılardan … Sigorta A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden kısmi davada ikinci kez ıslah yasağı nedeniyle reddolunan kısım üzerinden AAÜT 13/3 maddesi de gözetilerek 5.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, istinaf öncesi 2.262,60 TL, istinaf sonrası ise 500,00 TL olmak üzere cem’an 2.762,60 TL’den ibaret yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı… Sigorta A.Ş. 945,70 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılardan … Sigorta A.Ş. tarafından sarfedilen toplam 615,50 TL yargılama giderlerinin haklılık oranı dikkate alınarak 404,80 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,

9-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.08/06/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*