Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/589 E. 2021/545 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/589 Esas
KARAR NO:2021/545

DAVA:İtirazın İptali (GKS’den Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/11/2020
KARAR TARİHİ:16/06/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, borçlular aleyhine müvekkili şirket tarafından …. İcra Dairesi’nin …esas sayılı dosyası ile 17/08/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlattıklarını ve davalıların borca itiraz ettiklerini, müvekkili bankanın kullandırmış olduğu…’den kaynaklanan bakiye alacağın davalı borçlular tarafından ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığını belirterek haksız itirazların reddi ile takibin devamını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili, muaccel hale gelmiş bir borç olmadığını, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz olduğunu, banka tarafından tek yanlı olarak dayatılan sözleşme hükümlerinin TBK 20 maddesi kapsamında GİK sayıldığını, tüm sayfaların müvekkilleri tarafından imzalanmadığını, ana para borcu bulunmadığını, kaldı ki, %32,40 oranındaki faiz oranının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, GKS’den doğan bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarı gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilmiştir. Eklenen bu fıkra 6762 sayılı Eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hükümdür.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz. Ancak kefil kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.
Somut olayda davalı kefil…’ye hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilememiş, davalı icra takip tarihi itibarıyla temerrüde düşmüş olup, mahkememizce kefil yönünden davadan önce işlemiş temerrüt faizinden sorumluluğunun söz konusu olmayacağı kanısına varılmıştır. Dolayısıyla kefil yönünden kat tarihi ile takip tarihi arasındaki zaman zarfında temerrüt faizi değil de akdi faiz işletilerek hesaplanmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yargıtay uygulamasında bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiştir. O hâlde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar sözleşme maddesindeki anlaşma uyarınca akdi faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacak tespit edilmeli ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerekmektedir. Davalılar vekili faiz oranına itirazda bulunmuşsa da sözleşmenin 12.2. maddesine göre fiiliyatta uygulanan %16,20 oranındaki akdi faizin iki katı nispetinde %32,40 oranında temerrüt faizi uygulanmış olduğu görülmüş olup Yargıtay’ın yerleşmiş ilke kararlarına uygundur. Buna dair davalıların itirazları yerinde görülmemiştir.
Davadan sonra 04/11/2020 tarihinde 5.000,00-TL tutarlı tahsilat yapıldığı ihtilafsız olup bu tutardaki ödemenin icra müdürlüğünce infazda nazara alınması gerekmekte olup, dava tarihi itibariyle haklılık durumu nazara alınarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlular tarafından yöneltilen itirazların İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca kısmen iptali ile,
-Davalı asıl borçlu şirket … … San. ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden; 73.705,50-TL asıl alacak, 12.231,62-TL işlemiş faiz, 611,58-TL BSMV, 755,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 151,00-TL ihtiyati haciz gideri, 276,91-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 87.731,61-TL’nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %32,40 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV işletilmek suretiyle;
-Davalı Kefil …yönünde 73.705,50-TL asıl alacak, 10.843,50-TL işlemiş faiz, 542,18-TL BSMV, 755,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 151,00-TL ihtiyati haciz gideri, 276,91-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 86.274,09-TL’nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %32,40 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV işletilmek suretiyle müştereken ve müteselsilen tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olduğundan %20 icra inkar tazminatı 17.546,32-TL’nin (davalı kefil…’nin 17.254,81-TL’sinden sorumlu tutulmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 5.992,94-TL harçtan peşin alınan 1.085,35-TL harcın mahsubu ile, bakiye 4.907,59-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 1.320,00-TL ara buluculuk giderinin haklılık durumu nazara alınarak 1.288,70-TL’sinin davalılardan, kalan 31,30-TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, gereği için yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 1.085,35-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 1.147,55-TL’den ibaret harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 12.205,11-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.132,87-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 164,50-TL posta ve tebligat masrafından ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 160,60-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır