Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/581 E. 2021/928 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/581 Esas
KARAR NO:2021/928

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:28/10/2020
KARAR TARİHİ:25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün lider kuruluşlarından olduğu, davalı şirketin talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkili şirketin, davalı borçludan 81.521,10 TL tutarında alacağı bulunduğu, davacının davalıya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiği, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğu, ancak borçlunun borcunu ödemediği, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edilmiş ise de, herhangi bir olumlu netice elde edilemediği, bunun üzerine davalı tarafa karşı …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğu, arabuluculuk toplantısına icabet etmediğini, davalının taşıma kural ve koşullarını bilerek hizmet talep ettiğini, buna rağmen kendi hatalarına binaen sunulan hizmetin bedelini ödememesinin kötü niyetli olduğunu, borçlunun borcuna takip öncesi herhangi bir şekilde faiz işletilmediği, takip sonrası uygulanan faizin ise yasal faiz olduğunu, davacının vermiş olduğu kargo hizmetinin karşılığı olarak düzenlenen cari hesap ile takip konusu alacağın varlığı ve miktarı itibariyle taraflar arasında kesin ve belirli olduğu, bu sebeple tamamen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazların reddedilerek, davalı aleyhine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İİK 67. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği, arabuluculuk sürecine katılım göstermeyen karşı tarafa yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligatlar yapılmış olup davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-Davacının ticari defter ve kayıtları
3-Bilirkişi raporu
4-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında açık hesap alacağından kaynaklanan 81.521,10-TL asıl alacak için takip yapıldığı, ödeme emrinin 12.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 18/04/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali bilirkişinin 03/09/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; tutulması zorunlu defterler ve defter tasdiklerine ilişkin olarak, gerek 6102 sayılı TTK’nın m. 64, 65, 562 ve 1527 hükümleri, gerekse VUK m. 182,242 ve ayrıca Elektronik Defter Genel Tebliğ 1-2 hükümleri ile VUK m. 397, 416, 421, 424, 431, 433 uyarınca, davacı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, … Abone No’lu davalı şirketin 120/alıcılar hesabı altında “120 160/ticari alacaklar” hesabı altında “fatura numarası (fatura üzerinde yazılı referans numarası) ile takip edildiği; yapılan incelemede davalı adına tanzim edilen faturaların borca dayanak faturalar olarak sunulduğu; davacının ticari defterleri incelendiğinde davalı şirket adına toplam 93.881,22 TL tutarında fatura tanzim edilmiş olduğu; davalı şirketinde toplam 12.360,12 TL ödeme yapmış olduğu, 27/03/2019 tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete olan borcunun 81.521,10 TL olduğu ve takip tarihi itibariyle de bu borcun kayıtlı olduğunu, davalı şirketin ticari defterleri yapılan incelemeye sunulmadığı gibi davalı şirket tarafından yerinde inceleme de talep edilmediğinden davalı şirketin ticari defterleri incelenemediğini, davacı şirketin davalı şirket aleyhine 81.521,10 TL asıl alacak için 29/03/2019 tarihinde başlattığı ilamsız takipte; icra giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %19,50 avans faizi ile birlikte tahsili talep edildiğini, somut olayda takip öncesi dönem için temerrüt faizi talep edilmediğini, ancak, taraflar tacir olup, alacak da borçlunun ticari işletmesi ile ilgili olduğundan, Mahkemece sabit görülecek borç miktarına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesi uyarınca ticari faiz (avans faizi) işletilebileceği, TCMB verilerine göre takip tarihi (29/03/2019) itibariyle talep edilebilecek ticari (avans) faiz oranının talep gibi %19,50 olduğunu belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu, davacının alacağın tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, mahkememizce öninceleme duruşmasında taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalıya işbu duruşma tutanağının ihtaratlı olarak tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı hazır olmadığı gibi mazeret de bildirmediği, incelemenin sadece davacı defterleri üzerinden yapıldığı, davacının alacağına dayanak olan faturalara ilişkin kısmi ödeme bulunduğu, davalı borçlunun takibe itiraz dilekçesinde de yapılan ödemelerin gösterilmediğini belirttiği ancak ödemeye ilişkin bir belge de sunmadığı, bu halde davacının dava konusu fatura içeriğini ve hizmetin verildiğini ispatladığının kabulü gerektiği, aksinin yazılı ve kesin delile ispat edilmesi gerektiği, davalının ödeme belgesi ibraz etmediği, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği kanaatiyle,

İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline, takibin 81.521,10 TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa avans faiz uygulanmasına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 16.304,22-TL’nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
3-Alınması gereken 5.568,70-TL harcın, peşin alınan 984,57-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.584,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcının ve 984,57-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 879,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 11.397,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde davalının katılım sağlamaması nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır