Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/575 E. 2021/1070 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/575 Esas
KARAR NO:2021/1070

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/10/2020
KARAR TARİHİ:07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; Dava konusu … plakalı aracın 14.04.2020 tarihinde 110.724 km ekranda motor yağı arızası ışığının yanması üzerine aracın olduğu hali ile stop ettirilerek çekici vasıtası ile davalıların servisine getirildiğini, çok uzun süre serviste kalan aracın talepler sonucu motorunun komple değiştirilmesi gerektiği, onarımının mümkün olmadığı bilgisi verilerek müvekkile çok yüklü bir onarım masrafı çıkartıldığını, bu nedenle onarımın mümkün olup olmadığı yönünde Mahkeme’ye başvurularak ….Sulh Hukuk Mahkemesinden rapor alındığını, bu raporda servis tarafından motor arızasının neye göre saptandığı konusunda net bir açıklama bulunmadığı, krank mili, piston ve yatakların kontrolü için aracın sökülmesi gerekmesine rağmen bu işlemin yapılmamış olduğu, sonuç olarak araçta oluşan arızanın kaynağının gereği kadar incelenip teşhis konulmadığını, bu segment bir aracın ifade olunan arızasının yapılacak onarı ile giderilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı, öncelikle araçtaki motor arızasının üretim hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, bu arızanın üretimdem kaynaklanmış olması halinde aracın motorunun bila bedel değişimini, bu talebin kabul edilmemesi halinde bila bedel tamir edilmesine karar verilmesi, araç arızasının üretimden kaynaklanmadığının tespiti halinde araçta motor değişimi gerekip gerekmediğinin tespiti, zorunlu olarak motor değişiminin gerekmemesi halinde motorun davalı tarafından tamir edilmesine, söz konusu aracın motorunda meydana gelen üretimden kaynaklı arıza ve bu arızanın bu güne kadar davalılar tarafından giderilmemesi sebebi ile müvekkilin aracı kullanamaması olmak üzere zarar ve ziyana karşılık şimdilik 10.000-TL’nin davalılardan faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafla bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … … Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile … firması arasındaki Distribütörlük Sözleşmesinin 20.08.2014 tarihinde sonlandığını, müvekkil şirketin distribütör sıfatını haiz olması sırasında tüm edinimlerini yerine getirip en son 23.12.2014 tarihinde araç 55.985 km de olduğu sırada aracın bakımının yapıldığı, …. Sulh hukuk Mahkemesinin … D.iş delil dosyasından alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, araçta her hangi bir sorunun bulunmadığını, aracın garanti sürelerinin dolduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Otomotiv Paz. ve Tic.A.Ş.ve … Oto Servis ve Tic.A.Ş vekili tarafından Mahkemeye sunulan cevap dilekçesi ile; Müvekkili şirket tarafından verilen servis hizmetinin ayıplı olmasının söz konusu olmadığını, ayıp iddiaları kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalılardan müvekkili şirketler dava konusu aracın ne satıcısı ne de ithalatçısı olmaması nedeni ile davanın müvekkili şirketler yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, daha önce verilen bilirkişi raporuna itiraz edilerek, müvekkil şirket tarafından yapılan incelemeler araştırılmaksızın araştırmaların yetersiz olduğunun belirtildiği, raporda arızanın motor değişimi gerekmeksizin onanlabileceği belirtilmiş ise de, yapılması gerektiği iddia edilen işlemle ilgili teknik hiçbir bilgi sunulmadığı, aracın 2009 model olup bakımlarının yetkili serviste yapılmadığını, 11 yıldır kullanılan motorda arızaların meydana gelebilmesinin muhtemel olduğu, varsayımlar ile şirkete kusur atfedilmesinin kabulü mümkün olmadığını, davanın müvekkili şirketler açısından husumet yokluğu nedeniyle reddini, haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan tüm deliller, iddia, savunma, belgeler üzerinde ve dava konusu araç üzerinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalılardan satın aldığı … plaka sayılı … marka araçta meydana gelen motor arızalarının üretim hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesine, üretim hatası ise motorun değiştirilmek sureti ile tamir edilip edilemeyeceğinin saptanması için dosya bilirkişi heyetine verilmiştir.
Bilirkişi heyetinin düzenlediği 07.07.2021 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; Giderim miktarı ve TBK md. 227/2 seçeneği yönünden bu aşamada teknik görüş bildirmenin mümkün görülmediği, Satım tarihi aracın modeli vs. dikkate alındığında, davacının giderim talep etme hakkı saklı kalarak, ayrıca, yine TBK md. 227/2 veya TBK md. 227/3 seçeneklerinden birine göre hüküm kurulmasının mümkün olabileceğinin muhterem Mahkemece değerlendirilebileceği, satım anındaki ilişki durumuna göre, davalıların her birinin davacı yana karşı ödemede/ifada tekerrür olmamak üzere, teselsül hükümlerine nazaran (dış ilişkide) mesul olduklarının değerlendirilebileceği, iç ilişkideki rücu meselesinin ise huzurdaki davanın konusu olmadığı kanaatiyle raporlarını sunmuşlardır.
Davaya konu aracın onarım bedelinin belirlenmesi için dosya yeniden bilirkişi kuruluna verilerek ek rapor düzenlemeleri istenilmiştir.
Bilirkişi heyetinin düzenlediği 12/11/2021 tarihli 2 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Teknik perspektifle, dava konusu, motor yatakları sarmış olan aracın motorunun onarımı ancak komple motor değişikliği ile mümkün olup bu durumda yapılması gereken toplam onarım bedelinin servis tarafından beyan edildiği gibi 268,452,34 TL olduğu kanaatiyle raporlarını sunmuşlardır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, keşfen ve belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Davacı tarafından davalılardan … … Şirketi tarafından ithal edilen … plaka sayılı … marka araç satın alınmış, 14.04.2020 tarihinde 110.724 km de olan aracın ekranında motor yağ arızası uyarı ışığı yanması üzerine araç durdurularak davalılardan … Oto Servis ve Tic.A.Ş.’nin … … adresinde bulunan servise çekilmiş, aracın uzun süre serviste kalmasından sonra motorunun arızalı olduğu ve komple değiştirilmesi gerektiği bilgisi verilmiş, davacı tarafından da üst segment bir aracın bu kadar km de arıza vermesinin normal olup olmadığı ve tamirinin mümkün olup olmadığı yönünde inceleme yapılması istenerek ….Sulh Hukuk Mahkemesinden bu konuda rapor alınmış aracın halen onarımının yapılmamış olması nedeni ile davacı tarafından uğranılan zararın davalılardan tazmini isteği ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Aracın bulunduğu serviste yapılan keşif sırasındaki incelemede, teknik bilirkişi tarafından dava konusu aracın park halinde bulunduğu, motorunun çalışmadığı, motorun halen aracın üzerinde bulunduğu, her hangi bir demontaj işlemi yapılmamış olduğu, motor yağının seviyesinin normal olduğu görülmüş, mevcut deliller doğrultusunda, her ne kadar yapılan keşif sırasında motorun araç üzerinde ve demonte edilmemiş olarak bulunması nedeni ile bu aşamada arızanın ne olduğu ve neden kaynaklandığı konusunda tam bir görüş bildirmenin mümkün olmaması halinde bile, dava konusu motorun daha önce çok sayıda arıza sinyali verdiği, su kaçağı ortaya çıktığı, dolayısıyla soğutma sorunu yaşadığı, silindir kapağı ve enjektörlerin komple değiştirilmek zorunda kalmasının yine aşırı ısınma sorunu yaşamış olduğunu, EGR valileri ve soğutucunun değişimini gerektirecek arızaların ortaya çıkması, motorun sorunlu olduğunu, kullanım hatasından kaynaklanan arızaların olmadığını, neticede aracın kilometresi de dikkate alındığında erken dönem ortaya çıkan üretim kaynaklı arızaları olduğunu görülmüştür.
Davalı … Oto servise yazılan müzekkere cevabında, Dava konusu 2009 model … marka, … tipindeki motorun onarımı için … Oto Servis ve Ticaret A.Ş. tarafından verilen fiyat teklifinde, aracın KDV ile birlikte toplam onarım masrafın 268.452,34 TL olacağı belirtilmiştir.
Araç motorunda daha önce ortaya çıkan arızaların nitelikleri dikkate alınarak susuz kalması nedeni ile soğutma sorunu motorun yataklarının aşın ısınması nedeni ile krank mili ana yatak ve muylu yataklarında sarma, yine silindir cidalarında çizilmeler meydana geleceğinden motorda aşırı hasar meydana gelmektedir. Bu tip hasarlarda motor bloğu tutularak diğer motor elemanlarının yenilenmesi, silindirin rektifıye yapılarak pistonların yenilenmesi ile onarım yoluna gidilebilmektedir. Ancak dava konusu gibi yüksek segment araçlarda yüksek performanslı motorun, yapılan bu tip onarım ile orijinal performansı sağlanamayacağından, üretici firma tarafından motor rektifıye ve revizyonu yoluna giderilmeyip komple motor değişikliği ile onarım yoluna gidilmektedir. Bu nedenle aracın yetkili servisi tarafından, araç motorunun onarım bedeli olarak komple sandık motor değişikliği yapılması uygun görülüp fiyatlandırma yapılmıştır.
Yukarıda tespit edildiği üzere, satış sözleşmesine konu araçlarda bir ayıbın bulunmakta; bu ayıp ancak kullanma ile anlaşılabilecek, yani gizli ayıp niteliğindedir. Alıcının, yani davacının söz konusu ayıbın anlaşılabileceği süre içerisinde bunun giderilmesi için başvurduğu, servisin bu sorunu gideremediği anlaşılmaktadır.
Bu tespitler karşısında ortada bir ayıp bulunduğu ve ayıp nedeniyle satıcının yani davalıların sorumlu olduğu şüphesizdir. Temel mesele, davacının huzurdaki dava ile ileri sürdüğü sözleşmeden ayıp nedeniyle dönme koşullarının oluşup oluşmadığı meselesidir.
Satım konusunda ayıp bulunması halinde TBK. M. 227/f. /b. 1 uyarınca alıcı sözleşmeden dönebilmekte ise de aynı maddenin dördüncü fıkrasında durumun dönmeyi haklı göstermediği hallerde hakimin satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir. Böylece bu düzenleme ile tarafların menfaatleri arasında bir denge sağlanması hedeflenmiştir.
Somut olayda araçların kullanımını etkileyen önemli bir ayıp bulunduğu ve bu nedenle temelde dönme hakkının kullanılabileceği anlaşılmakta ise de yine söz konusu ayıbın onarılabilir bir ayıp olduğu da anlaşılmaktadır. Hem bu iki husus hem de aracın bu süre boyunca alıcıda bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde TBK. M. 227/f. 4 koşullarının oluştuğu tespit edilmiştir. Bu durumda özellikle 268.452,34 TL onarım bedelinin toplam satış bedeline oranına göre ve özellikle bu oranın az olması halinde dönme yerine davalının bildirdiği tamir bedeline karar verilmiştir.
Dosyamızda davacının zaten onarım için çeşitli defalar başvurduğu fakat olumlu netice alamadığı göz önünde bulundurulduğunda teknik bilirkişinin de tespit ettiği üzere, onarımın gerçekleştirilmemiş olması bunun mümkün olmamasından değil servis hizmetinin eksikliğinden ya da 268.452,34 TL tamir bedelinin yüksek olmasındandır. Bu nedenle aracın davalıların belirlediği gibi motor değiştirilmek suretiyle tamirinin mümkün olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay da çeşitli kararlarında özellikle yukarıda belirttiğimiz hususları vurgulayarak TBK. M. 227/f. 4’ün uygulanması yönünde sonuçlara ulaşmaktadır. Yargıtay özellikle değer kaybı oranını da göz önünde bulundurularak hakimin TBK. M. 227 uyarınca karar vermesi gerektiği sonuçlarına ulaşmaktadır.(Y.19.HD., 02.12.2014, E. 11690, K. 17276; Y.19.HD., 26.05.2016, E. 1631, K. 9479)
Davacı vekili davasını bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ederek davalıya tebliğ ettirdiği görülmüştür.
Tüm bu nedenler İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile aracın yürüye bilir hale getirilebilmesi için aynen tamirine, bunun gerçekleşmemesi halinde 268.452,34 Tl nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş olup,
Bu nedenle aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile aracın yürüye bilir hale getirilebilmesi için aynen tamirine, bunun gerçekleşmemesi halinde 268.452,34 Tl nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 18.337,97-TL nin peşin ve ıslah ile alınan 4.584,78-TL den mahsubu ile kalan 13.753,19-TL bakiye ilam harcının davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 4.639,18-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.246,50-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 27.241,66-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır