Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/573 E. 2021/957 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/573 Esas
KARAR NO:2021/957

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/10/2020
KARAR TARİHİ:08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kullandırıldığını, davalının geri ödemelerini zamanında yapmaması üzerine müvekkili tarafından kullandırılan kredi hesabının kat edildiğini, borçluya … 1. Noterliğinin 23/07/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ancak ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak olumlu sonuç alınamadığını, davalı tarafın takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalılar davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası
2- Sözleşme, ihtarname, ihtarname tebliğ evrakı
3-Banka kayıtları
4-Davalı şirketin ortaklarını gösterir ticaret sicil kaydı
5-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediye ilişkin alacağın borçlu tarafından ödenmemesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 68/b maddesi uyarınca “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; … adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.
Genel Kredi Sözleşmesinin incelenmesinde; 18/03/2016 tarihli 50.000,00-TL bedelli, 19/10/2016 tarihli 400.000,00-TL bedelli, 05/10/2016 tarihli 50.000,00-TL bedelli sözleşmelerin davalı … … …-… ile davacı arasında imzalandığı görülmüştür.
Unvan değişikliği; davalının ticaret unvanındaki farkılık hakkında açıklama yapmak üzere davacı vekiline tensip zaptı ile 2 haftalık süre verilmiş olup, davacı vekilinin 19/11/2020 tarihli dilekçesi ile davalının … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı unvanı “…-… … …” olarak gözükmekte olduğundan sözleşmede de bu sebeple davalının unvanı bu şekilde belirtildiği ancak davalı sözleşme akdedildikten sonra …’deki sicil kaydını iş yeri taşınması sebebi ile … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne geçirmiş ve …’deki unvanı …’a taşındıktan sonra değişmiş olup, …-… … unvanını aldığından unvan farklılığın sebebi bu nedenle olduğunu belirtmiştir.
… Ticaret Odası; firma sicil kayıtları incelenmesinde davacı banka ile imzalanan sözleşmelerde adı geçen “… … … …”ın … ticaret sicil numarası sorgusunda 26.09.2018 tarihinde … Ticaret Sicil Müdürlüğünce terkin edildiği, ticaret sicilde kayıtlı şirket adının “… … … … …” olduğu, davalı “… … …”in 27.09.2018 tarihinde … Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil edildiği, 17.10.2019 tarihinde terkin edildiği görülmüştür.
Kat İhtarnamesinin incelenmesinde; davacı banka tarafından … 1 Noterliğinin 23/07/2020 tarihli … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiği, davalının sözleşmedeki adresi her ne kadar “… Bulvarı … İşhanı No:51 …” ise de ihtarnamenin davalı şirketin sözleşmede yer almayan ancak 17.10.2019 tarihli ticaret sicil gazetesi kaydında yer alan “… mah … cad. No:14-4-6 … …” adresine tebliğe çıkarıldığı, 05/08/2020 tarihinde iade edildiği, ihtarnamede davacı tarafından nakdi kredilerden 45.070,32-TL, gayrinakdi kredilerden kaynaklanan 17.800,00-TL borç için ödeme yapılmak üzere 1 gün süre verildiği, davalının 07/08/2020 tarihinde temerrüte düşmüş sayıldığı görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının 04/08/2020 tarihinde …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan 38.258,98-TL asıl alacak 5.179,75-TL işlemiş faiz, 1.704,99-TL takip öncesi akdi faiz, 85,25-TL diğer masraf, 184,30-TL masraf olmak üzere toplam 45.413,27-TL takip yapıldığı, takipten sonra asıl alacağa %38,4 oranında işletilmesinin talep edildiği, ödeme emrinin 11/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 17/08/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, sözleşme ve banka kayıtları dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişinin 03/06/2021 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesinin 05/08/2020 tarihinde iade edildiği, sözleşmenin 62.maddesi gereğince ihtarnamenin tebliğ edilmiş kabul edildiğinden temerrüdün 07/08/2020 tarihinde gerçekleşmiş sayılabileceği, belge temininin COVİD-19 salgınının etkisiyle normal mesainin sürdürülememesi sebebiyle de bu aşamada mümkün olmadığı, Davacı şirket tarafından belge araştırmasının devam etmekte olduğu, belge tespiti halinde tespit edilen belgenin dosyaya sunulacağı kanaati edinildiğini, dava dosyasına fotokopisi sunulan davaya konu olan 23.07.2020 tarihli ihtarname ile talep edilen … -TT- … nolu Taksitli Ticari Kredisinin Ödeme Planı ve Kredi Hesap Ekstre kayıtlarının, Takip Hesap Ekstre kayıtlarının, Takip Talebinde talep edilen 85,25TL+184,30TL Masraf tutarlarını gösterir dekontların, ayrıca dava dosyasına sunulan genel kredi sözleşmelerinin …-… … … (V.No:…) firması olarak imzalandığı, ancak Hesap Kat ihtarının, takibin ve davanın …-… … (V.No:…) firması adına işlem yapıldığının görüldüğü, bu aradaki çelişki (… … – … …) ile ilgili bilgi yada belgenin dava dosyasında bulunmadığı, davacı banka vekili tarafından yukarıda dökümü yapılan eksiklikler dava dosyasına sunulması halinde dava konusu alacak oluşmuş ise hesaplama yapılacağını belirtmiştir.
Bankacı bilirkişinin 22/09/2021 tarihli 7 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Davacı banka … şube müşterisi …-… …(V.No:…) firması arasında Genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup bankaca firmaya kredi kullandırıldığını iddia etmesine karşın dava dosyasına …-… … …(V.No:…) firmasına ait sözleşmelerin sunulduğu, huzurda görülen dava kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle ikame edilen icra takibine yönelik itirazın iptalini konu edindiği, davalı asıl borçlu …-… … ile davacı bankanın … şubesi arasında; 18.03.2016 tarihinde 50.000,00TL tutarında, 19.10.2016 tarihinde 400.000,00TL tutarında, 05.10.2016 tarihinde 50.000,00TL tutarında 3 adet Genel Nakdi Sözleşmesinin akdedildiği, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davacı banka tarafından davalı asıl borçluya dava konusu krediler kullandırıldığı, dava dosyasına sunulan genel kredi sözleşmelerinin …-… … …(V.No:…) olarak imzalandığı, ancak hesap kat ihtarının, takibin ve davanın …-… …(V.No:… olarak açıldığı, Davalı asıl borçlu adına gönderilen ihtarnamenin “adreste raslanılmadı” muhtara tebliğ ibaresi ile 05.08.2020 tarihinde iade edildiği, sözleşmenin 62. Maddesindeki hükmü gereğince ihtarnamenin tebliğ edilmiş kabul edildiğinden ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda davalı borçlunun temerrüdünün 07.08.2020 tarihi itibarı ile gerçekleşmiş sayılacağı, 04.08.2020 tarihinde takibe geçildiğini, davacı banka takip talebinde 184,30TL İhtar Masrafı noterlik makbuzu Toplam olarak dava dosyasında mevcut olduğundan hesaplamalara dahil edildiğini, davacı banka takip talebinde BSMV talep etmediğinden hesaplamaya ilave edilmediğini, davacı bankanın takip tarihi olan 04.008.2020 itibariyle 38.000,00-TL asıl alacak, 4.093,87-TL gecikme faizi, 184,30-TLmasraf olmak üzere toplam 42.278,17-TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, 45.412,27-TL olan takip talebinki tespitleri aşan kısmın yerinde olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmede davalı şirketin asıl borçlu olduğu, davacı tarafından hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesi ticaret sicil kaydındaki adrese çıkartıldığı, yapılan tebligat her ne kadar 05/08/2020 tarihinde iade dönmüş ise de tebliğ edilmiş sayılacağı, davacı banka tarafından kredi hesabının kat edilmesiyle birlikte davalıya bir ihtar yapılmasa bile borç muaccel hale gelir ise de; davacı banka gönderdiği ihtarnameyle borçluya ihtarnamenin tebliğine kadar ve tebliğinden sonraki 1 gün için atıfet tanıyarak muacceliyet atıfet süresinin sonuna kadar ertelendiği, ancak davacı banka tarafından hesap kat ihtaratının davalı borçluya 05/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, hesap kat ihtaratında verilen 1 günlük sürenin sonlanması beklenmeden alacaklının takip talebi üzerine 04/08/2020 tarihli ödeme emrinin düzenlenerek davalı borçluya gönderildiği anlaşıldığı, bu durumda verilen atıfet süresi sona ermeden ve ertelenen muacceliyet süresi bitmeden icra takibine geçilmesi TMK’nun 2. maddesine aykırı olduğu gözetilerek takip tarihi itibariyle davalının muaccel bir borcu olmadığı, itirazın iptali davasında usulüne uygun takip başlatılmasına ilişkin dava şartının gerçekleşmediği gözetilerek davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
(Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 03/11/2020 tarihli 2019/958 esas 2020/1117 Karar sayılı ilamı; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 15/11/2018 tarihli 2018/384 esas 2018/1251 Karar sayılı ilamı, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 06/07/2020 tarihli 2019/191 esas 2020/550 Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 775,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 716,25-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır