Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/563 E. 2021/829 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/563 Esas
KARAR NO :2021/829

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/10/2020
KARAR TARİHİ:04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 10.09.2019 tarihinde 44.446,59-TL üzerinden icra takibine başlandığı, borçlu vekili tarafından ilgili İcra Müdürlüğü’ne 09.10.2019 tarihinde sunulan dilekçe ile takibe, borcun aslına ve tüm ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, bunun üzerine 22.10.2019 tarihinde zorunlu arabuluculuk kapsamında başvuru yapıldığı, 08.11.2019 tarihinde yapılan arabuluculuk toplantısında davalı tarafın katılmaması nedeniyle anlaşamama tutanağı düzenlendiği, davacı şirketin faaliyet alanı kapsamında 07.05.2019-24.07.2019 tarihleri arasında üç personelin … Ltd. Şti. merkezinde SGK kaydı yapılarak gözetim görevlisi olarak hizmet verdiği, bu hizmet kapsamında … Mayıs-Haziran/2019’da; …, … ve … ise Temmuz/2019’da görevlerini yerine getirdikleri, davalı şirkete sunulan hizmete istinaden “danışmanlık hizmet bedeli” adı altında 31.05.2019 tarihli 327,63-TL, 31.05.2019 tarihli 13.319,49-TL, 30.06.2019 tarihli 16.524,51-TL, 29.07.2019 tarihli 13.184,00-TL olmak üzere toplamda 44.446,59-TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı şirket yetkilisi …’ın el yazısı ile davacı şirketten alınan hizmete ilişkin olarak fatura bilgileri ve fatura tutarlarını gösteren belgeye el yazısı ile “… Ltd. Şti. Firmasından almış olduğum hizmet bedelleri karşılığı ve icra dosyası masrafı dahil yukarıda belirtilen tutarların tarafımdan ödeneceğini taahhüt ederim.” şeklinde yazarak imzaladığı, ancak davalı şirket tarafından sürekli olarak yapılan görüşmelerde ödeme yapılacağı beyan edilse de davalı tarafça halen ödeme yapılmadığı, tüm bu nedenlerle, ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına sunulan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra takibinde belirtilen alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini
talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-Davacının ticari defter ve kayıtları, mutabakat
3-Bilirkişi raporu
4-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan 13.319,49-TL asıl alacak 566,08-TL işlemiş faiz, 327,63-TL asıl alacak 13,92-TL işlemiş faiz, 16.524,51-TL asıl alacak 409,67-TL işlemiş faiz, 13.184,12-TL asıl alacak 101,17-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.446,59-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 04/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 09/10/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mutabakatın incelenmesinde; 47.895,63-TL bedelinde faturalar toplamını bildirir belgede … Eğitim Kur. Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi …’ın el yazısı ile “… Ltd. Şti. Firmasından almış olduğum hizmet bedelleri karşılığı ve icra dosyası masrafı dahil yukarıda belirtilen tutarların tarafımdan ödeneceğini taahhüt ederim.” yazısı bulunduğu, mutabakat yazısında tarih bulunmadığı görülmüştür.
Mali bilirkişinin 09/07/2021 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; VUK. Md. 182 ve 6102 sayılı TTK m.64’e göre tutulması gereken davacı şirketin 2019 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı; 6102 sayılı TTK m.64’e göre kapanış tasdikine tabi olan 2019 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin ise yaptırılmadığı, davalı şirketin 120/ALICILAR hesabı altında “120 1 …/… Eğitim Kurumları Ticaret” alt hesabında takip edildiği; takip konusu faturalardan, 31.05.2019 tarihli 104708 nolu 327,63 TL tutarlı faturanın, davacının 2019 yılı yevmiye defterinin 140 nolu yevmiye maddesinde; 31.05.2019 tarihli … nolu 13.319,49 TL tutarlı faturanın, davacının 2019 yılı yevmiye defterinin 140 nolu yevmiye maddesinde; 30.06.2019 tarihli … nolu 16.524,51 TL tutarlı faturanın, davacının 2019 yılı yevmiye defterinin 175 nolu yevmiye maddesinde; 29.07.2019 tarihli … nolu 13.184,00 TL tutarlı faturanın, davacının 2019 yılı yevmiye defterinin 217 nolu yevmiye maddesinde, davalı şirketin borcuna kayıtlı oldukları; takip konusu fatura bedellerinin ödendiği hususunda herhangi bir kaydın mevcut olmadığı, 31/12/2019 tarihi itibariyle (dolayısıyla da 10/09/2019 takip tarihi itibariyle) davalı şirketin davacı şirkete 43.355,63 TL borcunun kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defterleri incelenemediğini, neticeten takibe konu alacak ile ilgili olarak, davalı şirket vekilinin icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde, alacaklıya herhangi bir borçlarının bulunmadığından bahisle itiraz edilmiş olmakla birlikte, taraflar arasındaki ticari ilişkiye, alacağın dayanağı faturalara veya bu faturaların kendilerine tebliğ edilmediğine veya fatura içeriği hizmetin kendilerine verilmediğine yönelik herhangi bir itirazlarının bulunmadığı; davalı tarafça takip konusu borcun ödendiği yönünde de herhangi bir belge ve ticari defter kaydı da sunulmadığı; davacı şirket vekilince sunulan ve takip konusu faturaların bedellerini de içeren bila tarihli bilgisayar çıktısı niteliğindeki belgenin altına, davalı şirket yetkilisi …’ın el yazısı ve imzasıyla yazdığı yazı ile, taraflar arasındaki hizmet ilişkisini ve takip konusu faturaları kabul etmiş olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde, takip konusu faturaların kayıtlı olduğu, işbu faturaların bedellerinin ödendiği hususunda herhangi bir kaydın mevcut olmadığı, 31/12/2019 tarihi itibariyle (dolayısıyla da 10/09/2019 takip tarihi itibariyle) davalı şirketin davacı şirkete 43.355,63 TL borcunun kayıtlı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı davalı şirketten olan alacağının (yani takip tarihi itibariyle 43.355,63 TL tutarındaki davalının borcunun) kabulü hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, somut olayda davacı tarafından takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından, davacının huzurdaki davaya konu takipte, takip öncesi dönem için talep ettiği işlemiş faizi talep edemeyeceği, ayrıca, taraflar tacir olup, alacak da borçlunun ticari işletmesi ile ilgili olduğundan, Mahkemece sabit görülecek borç miktarına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesi uyarınca ticari faiz (avans faizi) işletilebileceği, TCMB verilerine göre takip tarihi (10/09/2019) itibariyle talep edilebilecek ticari (avans) faiz oranının %19,50 olduğu ancak huzurdaki davaya konu takipte %21,25 oranında ticari temerrüt faizi talep edildiğini belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, her ne kadar fatura tek başına davanın ispat edilmesi için yeterli olmasa da dosya içerisinde davalı şirket yetkilisinin imzasını içeren mutabakat bulunduğu, bilirkişi raporu içiresinde mutabakatın belirtildiği, raporun davalı şirkete tebliğ edildiği, mutabakata veya bilirkişi raporuna itirazın bulunmadığı, bu halde dava konusu borcun varlığının kabul edileceği, aksinin yazılı ve kesin delille ispat edilmesi gerektiği, davalı tarafından borcun ödendiğine ilişkin delil sunulmadığı, davacının asıl alacağa ilişkin kısmı ispatladığının kabulü gerektiği, ancak her ne kadar icra takibinde davacının işlemiş faiz talebi olsa da, işlemiş faiz yönünden davalının temerrüde düşürülmediği, davacı tarafından davalıya ihtarname gönderilmediği, o halde davacı tarafın takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1037Esas 2019/2322 Karar, 2017/3150 Esas 2019/647 Karar sayılı ilamlarının da bu doğrultu da olduğu, bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
Yargılama Gideri ve Vekalet Ücreti yönünden; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Aynı yasanın arabuluculuk ücreti 18/A-12 fıkrası uyarınca anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Somut olayda davalı arabuluculuk toplantısına katılmadığı arabuluculuk son tutanağı ile sabit olmakla lehine vekalet ücretini hükmedilmeyerek yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 43.355,63-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 8.671,12-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 2.961,62-TL harçtan, peşin alınan 536,81-TL harç mahsup edilerek kalan 2.424,81-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 536,81-TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam 591,21-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.436,23-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde davalının katılım sağlamaması nedeniyle lehine vekalet cüreti takdirine yer olmadığına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde davalının katılım sağlamaması nedeniyle davacı tarafından yapılan 746,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde davalının katılım sağlamaması nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır