Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2021/988 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/562 Esas
KARAR NO:2021/988

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/10/2020
KARAR TARİHİ:15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında Elektrik Tesisat İşleri Müşavirlik sözleşmesi akdedildiğin, taraflarca akdedilen sözleşme uyarınca davacının edimlerini gerçekleştirmiş fakat ödenmesi gereken hizmet bedelinin ödenmediğini, bu alacağın bir kısmının tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız olarak yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre alacığını ve davalının bu miktar ile işlemiş olan faizden sorumlu olduğunu, davalı itirazı haksız olup, alacağın tahsilini sürüncemede bırakma amacı taşıdığını, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, Davalının haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasma karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalının icra takibine süresi içinde itiraz ettiğini, davacı tarafından dilekçe ekinde sunulan sözleşme ile taraflar arasında bir eser sözleşmesi veya hizmet ilişkisi kurulduğu iddia edilmiş ise de iş bu sözleşme davacı tarafın edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle yürürlüğe girmediğini, zira davacı tarafından yapılmış bir hizmet veya raporlama hiç bir işlem, hizmet veya müvekkiline teslim edilmiş rapor bulunmadığını, davacının hangi hizmet veya eserine ilişkin bu bedeli talep ettiği anlaşılmadığını, davalıya teslim ettiği hiç bir hizmet veya eser bulunmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşmenin “Müşavir tarafından yapılacak işler” başlıklı maddesinde sayılan işler davacı tarafından yerine getirilmediğini, sözleşmenin yürürlüğe girmiş olduğunu kabul etmemekle birlikte, sözleşme bedeli 40,000,00 TL olarak belirlenmiş olmasına rağmen davacı neye istinaden sözleşme bedelinin %50’sini talep etmekte olduğu, bu %50’lik bedel karşılığında ise davalıya karşı hiç bir edimin yerine getirilmemiş olduğu dikkate alındığında davacının, müvekkiline karşı kötüniyetle icra takibi başlatmış olduğu ve sonrasında işbu huzurdaki davayı açmış olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşmenin “işin süresi” başlıklı maddesinde; davacının teslim borcunu üzerine aldığı edimlerini 30 İş Günü içinde teslim etmesi gerektiği belirtilmiş olmasına, taraflar arasında belge alışverişleri yapılmış olmasına rağmen 30 iş günü süre içinde müvekkile teslim edilmiş herhangi bir hizmet veya eser de mevcut olmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-Tarafların ticari defter ve kayıtları
3-Sözleşme, mail yazışmaları
4-Bilirkişi raporları
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynakanan alacağa ilişkin yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında sözleşme alacağından kaynaklanan 20.000,00-TL asıl alacak için takip yapıldığı, ödeme emrinin 31/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 07/09/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Sözleşmenin incelenmesinde; Davacı ile davalı arasında turistik tesiste tamamlanmış olan …, …, … suitlerine ait elektrik tesisat işlerinin kabule esas müşavirlik hizmetine ilişkin “Elektrik Tesisat İşleri Müşavirlik Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşme kapsamında akit tarihinin yer almadığı, sözleşme bedelinin 40.000,00-TL+KDV olup sözleşmeye müteakip %25 peşin, bakiyenin iş tesliminde ödeneceğinin akdedildiği görülmüştür.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat numarasıyla davacının ticari defterlerinin incelenmesi hususunda aldırılan Mali bilirkişinin 22/03/2021 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davaya konu sözleşmede tarih olmadığı, yapılan incelemelerde davacıya ait 2020 yılı ticari resmi defterlerinin usulüne uygun açılış tasdiklerinin yaptırılmış olduğunu, davacıya ait 2020 yılı defterlerinin incelendiğini, 2020 yılı defterlerinin kapanış tasdikinin 2021 yılının Haziran ayı içerisinde yaptırılması gerektiğinden tasdik tarihinin henüz gelmemiş olduğunu, davacının dava dilekçesinde davalı adına keşide edilmiş bir faturadan bahsedilmediğini, aynı zamanda dava dosyasında ve icra dosyasında da faturaya rastlanmadığını, davacıya ait resmi ticari defterlerinde de fatura (iade faturası dâhil) kaydına rastlanmadığını, davacının keşide ettiği fatura kaydı mevcut olmadığı için takip tarihinde alacaklı olup olmadığının tespitinin mali verilerden tespitinin mümkün olmadığını, 2019 yılından devreden 2020 yılı no.lu açılış fişinde davalı adına herhangi bir kayda rastlanmadığını, 2020 yılı için Kurumlar Vergisi Beyanname süresi gelmediği için kapanış fiş kaydının oluşturulmadığının bilirkişiye beyan edildiğini, bir başka ifade ile 2019 yılından da davacının davalıdan alacaklı olduğunun mali kayıtlara yansımadığını belirtmiştir.
Mali ve elektrik mühendisi bilirkişi heyetinin 24/08/2021 tarihli 10 sayfadan ibaret raporunda özetle; bila tarihli sözleşmede yazılan hizmet ile ilgili olarak; sözleşmede yazılı hizmetleri verdiğini iddia eden “müşavir’ davacı şirket tarafından” işin tesliminden itibaren 7 gün içinde fatura düzenlenmesi gerekli olmakla birlikte, davacı tarafından dosyaya sunulmuş herhangi bir fatura bulunmadığı gibi huzurdaki davaya konu takipte de takip konusunun fatura olmadığını, davacı tarafından, sözleşme konusu edimlerin yerine getirildiği hususunda da herhangi bir belge (teslim tutanağı, hakediş raporu vs.) sunulmadığını, davaya konu sözleşmenin “sözleşme bedeli” başlıklı maddesinde; hizmetlerin bedelinin 40,0000,00 TL+KDV olduğu (yani sözleşme bedelinin %18 KDV dahil 47.200.00 TL olduğu hesaplanmaktadır) yine sözleşmede ödeme şeklinin sözleşmeyi müteakip %25 peşin ve bakiyenin de iş tesliminde verileceğinin karalaştırıldığını, bu haliyle de sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle davacının peşin alacağını (47.200,00 TL’nin %25’i olan 11.800,00 TL’yi) tahsil etmesi gerekmekte iken, davacı tarafından sözleşmeye göre peşin tahsil edilmesi gereken tutar yönünden de (yani bu tutarın tahsil edildiğine ilişkin) herhangi bir belge sunulmadığını, sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle davacının %25 peşin tahsilattan sonra, sözleşmenin hitamında davacının 35.400.00 TL. bakiye alacağı kalmış olması gerekirken, davacının 20.000,00 TL alacak için icra takibi başlattığını, davacı tarafından, huzurdaki davaya konu sözleşme ile ilgili olabilecek herhangi bir dekont, fatura vs. belge sunulmadığından ve dosya mevcudundan da böyle bir faturanın tanzim edilmediği veya sözleşme kapsamında yapılmış olan herhangi bir tahsilatın da olmadığı anlaşıldığından, davacının ticari defterleri incelenecek olsa dahi, söz konusu alacağın varlığının davacının ticari defterleri ile de ispatlanamayacağını, mali yönden yapılan inceleme ve tespitler itibariyle davacının takip konusu yaptığı alacağının varlığı tespit edilemediğini, dosya kapsamında söz konusu işle ilgili herhangi bir ödemenin yapılmadığı, ayrıca mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere, davacının söz konusu müşavirlik hizmetlerini yapabilmesi gerekli olan hakediş dokümanları, faturalar, metrajlar ve ödeme ekstrelerinin davacının, davalıya yazdığı mailde belirtildiği gibi söz konusu dokümanların şantiyede olabileceğini, temin edebileceği halde bunu yapmadığı, ayrıca davacının, sözleşme kapsamında yaptığı işlerle ilgili hiçbir bilgi ve belge görülmediğini, sadece davalı tarafından yapılmış harmonik çalışma raporlarının mevcut olduğunu, söz konusu raporları da görüş bildirmek üzere davacıya bilgi amaçlı gönderildiği, ancak davacının da bu konuda davalıya görüş sunduğuna dair bir belge görülmediğini, neticeten davacı, davalının …Köyü Yeni Mah. … Sok. No:11 …/… adresinde kurulu bulunan turistik tesiste tamamlanmış olan … , …, … ait elektrik işlerinin kabule esas müşavirlik hizmeti için taraflar arasında bila tarihli sözleşme yapıldığını, davacı tarafından davaya konu sözleşme ile ilgili olabilecek herhangi bir dekont, fatura vs. belge sunulmadığından ve dosya mevcudundan da böyle bir faturanın tanzim edilmediği veya sözleşme kapsamında yapılmış olan herhangi bir tahsilatın da olmadığı, davacının sözleşme kapsamında yapacağı işler olan “Müşavirlik İşlerinin Detayları” başlıklı maddesinde; yapılan işlerin projeye, şartname, sözleşme ve hak edişe uygunluğu, alınan teklifler ile gönderilen malzemelerin uygunluğu, irsaliyelerin gerçekliği, fatura irsaliye uygunluğu, sahadaki malzemelerin fatura uygunluğu kontrol edilerek rapor edileceği, yerinde yapılacak kontrollerde varsa montaj hatalarının ve eksiklikleri tespit edilerek rapor edileceği, işverenin tesiste halen görevli olan elektrik ekibinin yardımı ile uygulamada yapılan değişiklikler proje üzerinde işaretlenecek ve işveren aracılığıyla proje müellifi firmaya gönderileceği şeklinde tanzim edilmiş olup, dosya kapsamında davacının söz konusu işleri yaptığına dair bir bilgi ve belge görülmediğini, açıklanan nedenlerden dolayı davacının davalıdan alacağının olamayacağını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında sözleşme bulunduğu, davacının bu sözleşme kapsamında faturaya dayanmaksızın alacak talebinde bulunduğu, davacının sözleşme alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği eldeki davanın itirazın iptali talebi ile açıldığı görülmüştür. Bilindiği üzere 6098 sayılı TBK 97. maddesine göre karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemez. Davacı taraf davasını sözleşme bedelinin tahsili talebine dayandırmış bulunmaktadır. Davacı tarafından sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle menfi veya müspet zarar isteyebilecek ise de davacının talep sonucu menfi veya müspet zarara ilişkin olmayıp sözleşme bedeli talebine ilişkindir. Davacı tarafından sözleşme bedelini isteyebilmesi için kendi edimini yani sözleşme konusu hizmeti yerine getirdiğini ispatlaması gerekmekte olup dosya kapsamında davacının hizmeti yerine getirdiği ispatlanamamıştır. Bu hali ile davacının sözleşme bedelini talep edemeyeceği kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 241,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 182,25-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır