Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/559 E. 2021/1119 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/559 ESAS
KARAR NO : 2021/1119

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davaclar vekili dava dilekçesinde özetle; 30/07/2009 tarihli protokol ile sabit olduğu üzere müvekkili şirketler tarafından davalı… Petrol’e 15 yıllık süre için yatırım katılım bedeli olarak 900.000,00-TL + KDV tutarında ödeme yapıldığını, söz konusu tutarın … Petrol’e 15 yıl süreyle müvekkili şirketlerin bayiliğini yapması amacıyla ödendiği 30/07/2009 tarihli protokol ile sabit olduğu, diğer davalılar… ve… 30/07/2009 tarihli protokolü garantör olarak imzaladıklarını, davalı …Petrol tarafından keşide edilen, Körfez … Noterliğinin 15/09/2010 tarih ve … yevmiye numaralı ve Beyoğlu … Noterliğinin 20/09/2010 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnameleri ile Rekabet Kurulu’nun 2009 yılında aldığı karar gerekçe gösterilerek bayilik ilişkisi ve intifa hakkının sonlandırıldığı hususunun müvekkili şirkete bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı…’a intifa terkin yetkisi içeren vekaletname düzenlendiğini, intifa hakkı… tarafından 29/06/2011 tarihinde tapudan terkin edildiğini, müvekkili tarafından keşide edilen Beyoğlu … Noterliğinin 05/10/2010 tarih ve…yevmiye numaralı ihtarı ile müvekkilinin sona eren sözleşmelerden kaynaklanan alacağının ödenmesi hususunun davalılara ihtar edildiğini, davalı …Petrol’e müvekkillerden …l nezdinde doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere müvekkili şirkete verilen 24/11/2010 tarihine kadar süresi bulunan toplam bedeli 175.000,00-TL olan banka teminat mektupları müvekkili tarafından nakde çevrildiğini, müvekkilleri adına ikame edilen ve İst. … ATM’nin …Esas sayılı dosyasından görülen asıl davada, davalı şirkete 15 yıl süreyle yatırım katılım bedeli olarak ödenen bedelin kalan süreye ilişkin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca belirlenecek güncel değeri karşılığında 994.476 TL + KDV’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiğini, aynı dosyadan görülen birleşen davada ise, karşı taraf nakde çevrilen banka teminat mektubu bedeli olan 175.000-TL’nin müvekkili …’den tahsilini talep ettiği, İstanbul … ATM’ce asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı temyiz ve karar düzeltme taleplerinin reddedildiğini, mahkemece verilen kararın İst. … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasından infaz edildiğini ve teminat mektubu bedelinin karşı tarafa iade edildiğini, İst. … ATM dosyasından alınan rapor da müvekkilinin karşı taraftan 930.942,01-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle davalı şirkete 15 yıl süreyle yatırım katılım bedeli olarak ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca belirlenecek güncel değeri karşılığında fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 930.942,01-TL + KDV’nin davalılardan işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacı yanlar tarafından ilk açılan 21.01.2011 tarihli dava dosyası ve dilekçeler incelendiğinde işbu davanın sebepsiz zenginleşme temeline dayalı bakiye süreye tekabül eden intifa bedelinin iadesi davası olduğunun görüleceğini, davacının iş bu davada ki talebi ise yatırım katılım bedeli olarak ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca belirlenecek bedelin tahsili istemi olduğunu, işbu hususta müvekkili şirket tarafından dosyada mübrez olan 25.12.2008 tarih 100.000,00-TL bedelli, 18.12.2008 tarih 354.000,00-TL bedelli, 05.06.2008 tarih 118.000,00-TL bedelli ve 31.05.2008 tarih 354.000,00-TL bedelli gayri maddi hak bedeli adı altında faturalar muhatap … Dağıtım A.Ş. adına kesildiğini, diğer 26.10.2009 tarihli 136.000,90-TL bedelli fatura ise yatırıma katılım bedeli adı altında muhatap …A.Ş. adına kesildiğini, yine dosyada mübrez 30.07.2009 tarihli protokolün 2. maddesinde bu bedelin açıkça ortak yatırım katılım bedeli olduğunun belirtildiğini, bu doğrultu da davacı yanların öncelikle netice-i taleplerini netleştirerek bakiye süreye tekabül eden intifa bedelinin iadesi mi yoksa istasyona yapmış olduğu yatırım bedellerinin mi iadesinin istendiğini eğer istasyona yapmış olduğu yatırım bedelinin iadeleri isteniyor ise de iş bu yatırımların neler olduğunu ve hangi davacı adına hangi bedelleri istediklerini açıkça belirtmesi gerektiğini, davacı yanın talebi açıkça yatırım katılım bedelinin iadesi olduğunu, bu anlamda davacı yan tarafından yapılan yatırımların öncelikle ne olduklarının ayrıntılı olarak açıklanması gerektiğini, davacı yanlar tarafından ariyet olarak verilen tüm menkuller istasyondan sökülüp iade alındığını ve diğer tüm yatırımlar da hâlihazırda istasyonda kullanılmadığını, kaldı ki söz konusu istasyon iki kez yenilenerek hâlihazırda da… A.Ş. bayiliği altında işletildiğini, davacılar tarafından intifa bedeli adı altında bir bedelin müvekkili şirkete ödenmediğini, dosyada mübrez 5 adet fatura incelendiğinde iş bu faturaların 4 tanesinin gayri maddi hak bedeli diğer faturanın ise yatırıma katılım bedeli adı altında kesildiğinin görüleceğini, bu anlamda intifa bedeli adı altında ödenen bir bedelin mevcut olmadığını, iş bu nedenle intifa bedelinin iade edileceğine dair bir hüküm bulunmamakta olup, davacı yanın taleplerinin bu nedenle reddi gerektiğini, dilekçe ekinde sunulan intifanın terkinine ilişkin tescil istem belgesi incelendiğinde ve keza yine davacı yan tarafından müvekkiline gönderilen intifanın terkini yetkisi içeren vekâletname de incelendiğinde davacı yanın işbu intifa hakkını tapudan bedelsiz olarak terkin ettirdiğinin görüleceğini, bu anlamda intifa hakkından müvekkiller lehine bedelsiz olarak terkin talep edildiğinden dolayı bakiye süreye tekabül eden intifa bedelinin iadesi de artık istenemeyeceğini, davacının talebi eğer bakiye intifa süresine ilişkin ise bu taleplerinin bu nedenle de reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın, iş bu istenen bedele KDV ilavesi ile tahsiline karar verilmesini istediğini, davacı yanın bu talebi de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı yanın talepleri Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığını, davacı taraf dilekçesi ile, söz konusu bu tutardan protokolü garantör sıfatıyla imzalayan… ve…’ın da müşteren ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle tahsilini talep ettiğini, bu talebin şahıs müvekkillerinin iş bu protokolü kefil sıfatıyla imzalamış olduğu ve protokolün bu maddesi de bir kefalet sözleşmesi niteliği taşıdığı ve bu şekilde yorumlanması gerektiğini, bu sebeple müvekkillerin ne miktardan ne kadar sorumlu oldukları da protokol de belirtilmediğinden işbu kefalet de Borçlar Kanunu ilgili hükümleri uyarınca geçersiz olduğunu, bu nedenle davacı tarafın bu istemininde haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tüm bu açıklanan nedenlerle davanın zamanaşımı ve esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 10/06/2021 tarihli celsesi 4 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 29/11/2021 tarihli raporunda özetle;
”SONUÇ:
Yapılan sektörel inceleme ve tespitler doğrultusunda nihai olarak;
a)Davacılar tarafından, davalı … Petrol’e 15 yıl süreyle şirketlerinin akaryakıt istasyon bayiliğini yapması inancıyla/amacıyla 30.07.2009 tarihli Protokol’ün 2, 2/b ve 2/c maddeleri gereği, “YATIRIM KATILIM BEDELİ” olarak 900.000TL + KDV mahsubunun/ödemesinin, sabit olduğu,
b)Taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin, davalı tarafından feshi sonrası kullanılmayan süreye karşılık gelen bedelin, davacıya iade edilmesi gerektiği yüksek kanaatimi Hukuki tavsif Sayın Mahkemeye ait olmak üzere arzederim.
Yukarıda ayrıntılarıyla arzettiğimiz nedenlerden dolayı bilirkişi kurulumuz,
c)Davacılar tarafından, davalı … Petrol’e 15 yıl süreyle şirketlerinin akaryakıt istasyon bayiliğini yapması inancıyla/amacıyla 30.07.2009 tarihli Protokol’ün 2, 2/b ve 2/e maddeleri gereği, “YATIRIM KATILIM BEDELİ” olarak 900.000TL + KDV mahsubunun/ödemesinin, sabit olduğu,
d)Taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin, davalı tarafından feshi sonrası kullanılmayan süreye karşılık gelen dava konusu bedelin (İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda tespit edilen 930.942,01-TL’nin) davacıya iade edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varmış bulunmaktadır. ” denilmiştir.
Dava, Rekabet Kurulunun kararı gereğince sözleşme süresi sınırlandırılan bayilik sözleşmesinde geçersiz süreye isabet eden yatırım katılım bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında görülün İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas… karar sayılı ilamında da mahkememiz dosyasına konu alacaklar talep edilmiş ise de; mahkemece intifa hakkı terkin edilmeden intifa hattına bağlı olarak ödenen beledin tahsili için dava açılması mümkün olmamakla davanın reddine karar verilmiş olduğu ve verilen bu kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/850 esas ve 2019/3111 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; taraflar arasında da kesinleşen ilamda da açıklandığı üzere dava konusu alacaklar intifa hakkı terkin edildikten sonra istenebilir olacağından ve terkinin de 29.06.11 tarihinde yapılmış olduğu ve 10 yıllık zamanaşımı süresi de dolmadığından zamanaşımı itirazı şerinde görülmemiştir.

21/11/2001 tarihinde 15 yıl süreli olarak davaya konu alacağa dayanak akaryakıt istasyonu taşınmazı üzerinde intifa hakkının tesis edildiği, intifa resmi senedine göre intifa hakkının 20/11/2023 tarihine kadar 309.390-YTL bedel karşılığı tesis edildiği, ancak dava konumuzun intifa hakkı karşılığı ödenen bedelin iadesi olmayıp, intifa hakkının terkini koşuluna bağlı olarak yatırım katılım bedelinin bayilik sözleşmesinin geçersiz olduğu süreye tekabül eden kısmının iadesi niteliğinde olduğu, buna göre yatırım katılım bedelinin kapsamının tayininin gerektiği, dosya içerisinde 4 adet gayri nakdi hak bedeline ilişkin fatura ve 1 adette yatırım katılım bedeline ilişkin fatura bulunduğu, bu 5 faturanın toplamının 900.000-TL olduğu, söz konusu bu rakama da 30/07/2009 tarihli protokolün 2. maddesinin 2. fıkrasındaki ”15 yıllık ortak yatırım katılım bedeli … 900.000-TL … ” miktarla ile aynı olduğu, bu rakama KDV de eklendiğinde 1.062.000-TL’ye ulaşılacağı,
Defter incelenmesinden anlaşılacağı üzere, ödenmesi gereken bu bedelin davacı taraf ticari defterinde haklar hesabına kaydedildiği ve davalı tarafın ilgili hesaplardaki akaryakıt ürünü alım borcuna mahsup edildiği, buna göre bu bedellerin davalı tarafın savunmasındaki gibi istasyona yapılan sabit bir yatırım veya ekipman karşılığında olmadığı,
İstasyon yatırım bedeli peşin satış destek birimi, satış geliştirme destek birimi … vb. isimlerle yapılan ödemelerin sözleşme kapsamında aksine bir hüküm yoksa sözleşme süresi ile bağlantılı olarak verildiği, 30/07/2009 tarihli protokolün 2/b fıkrası gereğince ”15 yıllık ortak yatırım katılım bedeli … 900.000-TL … ” karşılığı sözleşme süresiyle orantılı olarak bu bedelin ödendiği, bunun aksine bir düzenlemenin bulunmadığı, Rekabet Kurumunun kararı gereğince geçersiz hale geldiği tarih ile sözleşmedeki sözleşme süresinin sona erme tarihi arasındaki dönemin ifa edilemeyecek süre olması nedeniyle bu tarihlere isabet eden ve sözleşme süresiyle orantılı olarak ödenen bedellerin iadesinin gerektiği, davacı taraftan istenen miktarın İstanbul … ATM’nin …Esas … Karar sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporundaki söz konusu davanın tarihi itibariyle güncellenmiş değeri olduğu, bu nedenle temerrüt faizinin reddedilen söz konusu dava tarihinden itibaren başlaması gerektiği anlaşılmış ve tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüyle 930.942 TL ve % 18 KDVnin 29.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Temerrüt faizinin ödeme tarihinden itibaren başlatılması talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 63.592,65-TL karar ve ilam harcından 15.898,17-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 47.694,48-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı … A.Ş tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 15.898,17-TL peşin harç olmak üzere toplam 15.952,57-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … A.Ş’ye verilmesine,
4-
Davacılar, kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 63.597,10-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Davacı …A.Ş. tarafından yapılan 3.000-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …A.Ş’ye verilmesine,
7-Davacı…A.Ş tarafından yapılan 193,50-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı…A.Ş’ye verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.16/12/2021

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”