Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/528 E. 2023/138 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/528 Esas
KARAR NO : 2023/138

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2015
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı-karşı davalı vekili, Müvekkili ile davalı arasında 20/10/2014 tarihli konsept danışmanlığı isim kullanım hakkı sözleşmesi uyarınca müvekkili tarafından işletilen …Kozyatağı otelinde kurulacak olan … konseptinin yaratılması, buna bağlı olarak mekanın dekor ve menüsünün oluşturulmasında danışmanlık vermek suretiyle organizasyonu sağlamak, salon ve mutfak ekiplerinin oluşumunu sağlamak, belirli günlerde danışmanlık hizmeti verilmesi konularında anlaştıklarını, isim hakkının kullanımı hususunda marka sahibi olan diğer davalı … ile sözleşmeye göre danışmanlık hizmeti verecek olan…’nin yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını sözleşme uyarınca müvekkil tarafından davalı şirkete ödeme yapılmış ise de, davalıların sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, …’nin danışmanlık için geldiği esnada mekanda sigara içtiğini, sorumluluğunu yerine getirmediğini, yine bu davalıya olumsuzluklar mail yoluyla bildirilmiş ise de gereğinin yapılmadığının, bunun üzerine sözleşmenin fesih edilerek ödenen 100.000 TL bedelin iadesinin talep edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine başlatılan icra takibine karşı haksız yere itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar karşı davacılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, müvekkili …’nin marka sahibi olduğu …ın isim hakkını 5 yıl süre ile karşı tarafa kiralandığını, kullanım hakkı olarak 100.000 USD konusunda anlaşıldığını, bir kısım bedel ödenmiş ise de bakiyenin ödenmediğini, müvekkillerinden …’nin konsept dekorasyon ve sair hususlarda sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek asıl davanın reddini savunmuş olup; karşı davasında 5 yıl süre ile davacı karşı davalıya kiralanan isim kullanım hakkı 100.000 USD’nin 20/10/2014 tarihli 265.500 TL bedelli fatura ile karşı taraftan talep edildiğini, faturaya herhangi bir itiraz edilmediğini belirterek ödenmeyen 165.500 TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davacı karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER
1-Konsept danışmanlık sözleşmesi

2-Faturalar ile İade faturası
3-Ödeme dekontu
4-İhtarnameler
5-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…E. sayılı dosyası
6-ticari defter ve kayıtlar,
7-Bilirkişi,

8-Kamera Kayıtları
9-Davacı Şirket yetkilisi …’ün davalılardan …’ye atmış olduğu e-posta ekran görüntüsü
Bilirkişi … , … ve …tarafından düzenlenen Nihai raporda özetle; Asıl davada davalılardan takip tarihi itibariyle herhangi bir alacaklarının olmadığını, karşı davada davalıların (karşı davacıların) davacıdan (karşı davalıdan) karşı dava tarihi itibariyle 165.000,00 TL tutarında kazanç kaybı zararı alacağının olduğunu bu alacağın davalıların (karşı davacıların) talebi gibi, davacının (karşı davalının) temerrüde düştüğü 26/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 17/07/2022 tarihli … raporda özetle; davacı ve davalı vekilinin, davalılardan …’nin, davacı taraftan söz konusu restoranın işletme sorumlusu ve mimarı olduğunu beyan eden kişilerin de hazır bulunduğu keşif mahallinde yapılan keşif sonunda davalılardan …’nin dekorasyon çalışması kapsamında kullandığını iddia ettiği ürün yada ürünlerden hali hazırda kullanıma açık, bir adet yuvarlak masa ile sandalyeler tespit edildiğini, kendisi tarafından oluşturulduğunu iddia ettiği menü tespit edilemediğini, bunun yanı sıra, davacı taraf mimarı; …’nin restoran için sandalye seçtiğini, kendisinin de bu konuda önerilerde bulunduğunu, mevcut masaların yükseklik ölçüsüne müdahale ederek yükselttiğini, davacı restoranın işletme sorumlusu; …’nin yapmış olduğu menünün kullanılmadığını, yeni bir menünün geçerli olduğunu ve oturma düzeninin kendileri tarafından değiştirilip son halinin verildiğini ayrıca davalılardan ..; restoranın oturma, masa yerleşim ve masa düzenini yaptığını, kısmi olarak aydınlatma düzenine müdahale ettiğini, mevcut masaların yükseklik ölçüsüne müdahale ederek yükselttiğini, TV’nin yerini değiştirip üstünü ayna ile kapladığını, menüyü hazırladığını restoranın dış kısmında separatör olarak cam önerdiğini, işletme için …tabelası yaptırdığını, keşif mahallinde tebliğ ettiklerini, taraflar arasında imzalanan 20.10.2014 tarihli sözleşmede konuyla ilgili olarak, … Danışmanlık San. Tic. Ltd. Şti, tüm danışmanlık hizmetini bu konseptin yaratıcısı olarak …’ den alınacağını ve…’de bu hizmeti vereceğini garanti ve taahhüt ettiğini, bu nedenle danışman sifatı ile hizmet verecek olan… tarafından verilecek hizmetlerin bu protokol kapsamında taraflardan … A.Ş. tarafından işletilen … Kozyatağı adresinde açacağı …bünyesindeki yer ile ilgili olarak; …and the bar konseptinin yaratılması, bu konsepte bağlı olarak mekânın dekorasyon ve menüsünün oluşturulmasında danışmanlık verip operasyonun yürütülmesini sağlamak, salon ve mutfak ekiplerinin oluşturulmasını sağlamak ve tüm bu konularda hafta da belirlenen günlerde hazır bulunarak danışmanlık hizmeti vermek üzere …’nin hazır edilmesine, …Ltd. Şti. ve …’nin sağlayacağını, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile şahitlerin ifadeleri doğrultusunda yapılacak olan sektör değerlendirmesinde göz önünde bulundurulacak olan, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediğinin tespiti olacağını, davacı tarafın, davalı tarafla iş birliği halinde çalışmak istemesinin sebebinin, davalı taraf olan …’nin tecrübelerinden ve hizmet sektöründeki isminin bilinirliğinden yola çıkıldığını, açılacak olan işletmenin tanıtımını daha iyi yapacağını ve işletmeye müşteri çekeceğini düşünmesi olduğu kendi ifadelerinden anlaşıldığını, yine tanık ifadeleri ve E-Mail yazışmalarından anlaşılacağı üzere, yapılacak olan tüm masrafı davacı tarafın üstleneceğini, davalı tarafın dekorasyon ve tanıtım için planlama yapacağı ve bütçesini davacı tarafın ödeyeceğini, sözleşme imzalanmasından, fesih sürecine kadar geçen 45 günlük süre içerisinde yapılan çalışmalar incelendiğinde, davalı tarafın gereken önem ve hassasiyeti göstermediğini, akabinde tanık ifadelerinde de geçen kapalı mekânda sürekli sigara içerek otel kurallarını ihlal ettiğini, bu durumun bir işletmeci veya danışmanın yapmaması gereken bir davranış olduğu tespit edildiğini, otelcilik sektöründe oda satışı kadar gelir getiren bir başka kaynak da yiyecek-içecek ve eğlence sektörü olduğunu, özellikle yeni yıl kutlamalarının yapılacağı gün olan 31 Aralık günü sektörde çok önemli bir gün olduğunu ve bu yılbaşı kutlamaları hazırlığının en az 2 ay önceden başladığını, bu özel günlerin de satışların daha yüksek rakamlara yapıldığını ve normal bir işletme gününe nazaran 3- 5 kat daha fazla gelir sağlanabildiğini, dava konusu işletmenin, bu yeni konsept Bar’ı yılbaşı gecesinde faal hale getirmek isteyeceğini, her tüccar gibi kar etmek için bu tür fırsat günlerini değerlendirmek isteyeceğinin aşikar olduğunu ancak, dosya üzerinden yapılan detaylı incelemede, 45 gün boyunca, tesise ait ve kullanılmakta olan masaların yükseltilmesi, bir TV ünitesinin aynayla kaplanması ve ufak birkaç öneri dışında bir çalışma yapılmadığı tespit edildiğini, tüm inceleme tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen sektörel değerlendirmeler ve dava dosyasına sunulu belgelerden, davacı yanın sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiği kanaatinin oluştuğu tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi … … , …ve …tarafından düzenlenen 17/07/2022 tarihli Nihai raporda özetle; Kök raporda (sayfa 16’da) belirttikleri taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin kanunda düzenlenmemiş (isimsiz-sui generis) ve sürekli edimli bir sözleşme olduğunu , doktrin ve uygulamada kabul edildiği üzere, bu tip sürekli edimli sözleşmenin taraflarından biri sözleşmeden kaynaklanan borcunu ihlal ettiğini ve de bu durum diğer taraf bakımından sözleşmeye (akdi ilişkiye) devam etmeyi çekilmez (katlanılmaz) hale getirdiği takdirde, sözleşmeye devam etmenin kendisi bakımından katlanılmaz (çekilmez) hale gelen tarafın sözleşmeyi herhangi bir fasih öneli vermeksizin derhal feshetme hakkına sahip olduğunu, işbu fesih hakkının doktrin ve uygulamada “haklı sebeple fesih hakkı” veya “olağanüstü fesih hakkı” olarak nitelendirilmekte ve kanunda düzenlenmiş olan “sürekli edimli sözleşmelerde” olağanüstü fasih hakkını düzenleyen hükümlerin (TBK.md.369/f.1, TBK.md.639/f.1/bent 7 vb.) ruhundan ve MK.md.2’deki dürüstlük kuralından çıkartıldığını, kaldı ki taraflar arasındaki sözleşmenin 7 nolu maddesinde de davacıya böyle bir fesih hakkının tanınmış olduğunu, kurulumuza sonradan atanmış olan sektörel bilirkişinin tespitlerinden, davalılardan…’nin sözleşmeden kaynaklanan borcunu ihlal etmiş olduğunu ve bu durumun hayatın olağan akışında davacı bakımından sözleşmeye devam etmeyi “çekilmez hale” getirmiş olduğunu, işbu durum sebebiyle davacının sözleşmeyi haklı olarak feshetmiş olduğu hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğunu, sözleşmenin akdedilmesinden yaklaşık 45 sonra davacı tarafından feshedildiğini, sözleşme sürekli sözleşme niteliğinde olduğundan, fesih ile birlikte “ileriye etkili olarak” ortadan kalktığını, işbu 45 günlük sözleşme süresi içinde davalı/Emre Ergani’nin az da olsa hizmet vermiş olduğunu, bu nedenle davacının peşin olarak ödemiş olduğu 100.000 TL’lik hizmet bedeli tutarının 20.000 TL “lik kısmının davalılara verilmesinin (davalıların uhdesinde kalmasının) uygun olacağını, davacının davalılardan takip tarihi itibariyle konsept danışmanlığı ücretinin (hizmet bedelinin) peşin olarak ödenmiş olan 100.000 TL’lik bölümünün 80.000 TL’lik kısmının iadesini ve de 05.12.2014 tarihli fesih ihtarının davalıya tebliğ edildiği tarihten 3 gün sonraki tarihten (fesih ihtarnamesinde davalıya verilen 3 günlük ödeme süresinden) itibaren takip tarihine avans faizinin ödenmesini, talebe hak kazanacağını, sözleşmenin 7 nolu maddesinde yer alan (davalıların müteselsil sorumluluğunu düzenleyen) hüküm uyarınca davacı alacağından davalıların müteselsilen sorumlu olacakları tespit ve rapor edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esaslı dosyası dosyası uyap sisteminden içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 100.000,00 TL asıl alacak, 1.993,83 TL asıl alacağın işlemiş faizi olmak üzere toplam 101.993,83 TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 26/12/2014 , 26/12/2014 ve 29/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların da süresi içersinde 30/12/2014 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Kaldırma; Mahkememizin 01/03/2017 Tarih 2015/60 Esas 2017/172 Karar sayılı dosyası ile Asıl davanın reddine, Karşı davanın kabulüne karar verilmiş olup Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 25/09/2020 Tarih 2017/5047 Esas 2020/1478 Karar sayılı kararı ile kararın kaldırılmasına karar verilerek Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 25/09/2020 Tarih 2017/5047 Esas 2020/1478 Karar sayılı kararının kaldırılmasına gerekçesinde; “Davalı /karşı davacının davası isim kullanım hakkının 5 yıl süre ile kiralanması nedeni ile alacak isteminden ibarettir. Marka hakkının kullanımı ve kiralanmasından doğan davaların Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerekmekte olup; asıl ve karşı dava ayrılabilir taleplerden oluşmakla öncelikle karşı dava açısından mahkemenin görevli olmadığı nedenle tefrik işlemi yaparak davayı usul yönünden reddi gerekmekte iken esasa girildiği ; esasa ilişkin olarak da marka ile ile ilgili hiçbir delil toplanmadan karar da verildiği görülmektedir. Asıl dava açısından sözleşmenin haklı nedenle mi feshedildiği yoksa haksız fesih mi sözkonusu olduğunun tespiti gerekmekte olup; bilirkişi heyetinde sektör bilirkişi olmadığı anlaşılmıştır. Mevcut raporun kanaat içeren kısımlarının da denetlenebilir olmadığı her iki tarafın iddia ve savunmalarının ayrıntılı cevaplanmadığı , varsayımsal kanatlerin yer aldığı görülmekte olup; bu yöndeki yeni veya ek rapor taleplerinin hiç değerlendirilmediği ve bu yönde delil toplanmadığı görülmektedir. Bu nedenle karşı davanın tefriki ile görev hususunda markaya ilişkin belgeler celp edilip karar verilmesi ve asıl dava açısından da delillerin denetlenebilir raporla birlikte toplanması için” kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 07/12/2020 Tarih 2020/677 Esas 2020/802 Karar sayılı kararı ile Mahkememizin görevsizliğine, dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Fikri Sinai Haklar Mahkemesine gönderilmesine kararı verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememize açılan iş bu dava İcra ve İflas Kanununun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık ; hukuksal niteliği itibariyle taraflar arasındaki konsept danışmanlık ve isim hakkı sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine karşı yöneltilen itirazın iptali; karşı dava ise aynı sözleşme uyarınca 5 yıllığına davacı karşı davalıya kiralanan isim hakkı bedelinin ödenmeyen bakiye kısmının tahsili istemlerine ilişkindir.
Somut olay incelendiğinde;İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 25/09/2020 Tarih 2017/5047 Esas 2020/1478 Karar sayılı kaldırma kararı uyarınca yeniden bilirkişi heyeti oluşturulmuş, otelcilik sektörü konusunda uzman bilirkişininden rapor alınmış bilirkişi raporunda, davalı tarafın sözleşmede kararlaştırılan menü ve dekarasyon hükümlere uymadığını, gerekli dekorasyon ve menünün hazırlanmadığını yılbaşı dönemlerinin otelcilik sektöründe önemli dönemler olduğu, davalı tarafın sözleşmede belirtilen edimlerini tam olarak yerine getirmediğinin görüldüğünü, yapılan işin sözleşmede belirtilen ve beklenen işin küçük bir kısmı olduğu ve yılbaşı etkinliğinin yapılamamasının davacı tarafa önemli ölçüde zarara uğrattığını bu nedenle davacı açısından sözleşmeden beklediği karışılığı alamadığını tespit etmiştir.
Daha sonrasında dosyada üçlü bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi heyeti, davalı tarafın sözleşemeye aykırılıklarının, davacı açısından çekilemez hal alan bir durum olduğunu, taraflar arsındaki sözleşmenin yedinci maddesinde bu durumunda, davacı tarafa haklı fesih hakkı tanıdığını tespit etmiştir. Diğer taraftan davalının fesih tarihine kadar yapmış olduğu işlerin tutarının 20.000,00 TL olduğunu davacından bu tutarı isteyebileceğini tespit etmişlerdir.
Dosyaya sunulan Konsept danışmanlık sözleşmesi, Faturalar, ödeme dekontu ,ihtarnameler, icra dosyası, ticari defter ve kayıtlar, davacı Şirket yetkilisi …’ün davalılardan …’ye atmış olduğu e-posta ekran görüntüsü ile alınan bilirkişi raporları ile birlikte tüm dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında bar konsept sözleşmesi kurulduğu, davacı tarafın kendi edimi olan 100.000,00 TL bedeli davalı tarafa ödediği, davalı tarafın sözleşmesindeki yükümlülüğünü yerine getiremeyerek sözleşmeye aykırı davrandığı, sözleşmeye aykırı davranışların sözleşmenin yedinci maddesinde düzenlenen çekilemez hal alan bir durum kapsamında kaldığı feshin de bu duruma dayandığı anlaşıldığından davacının sözleşmedeki tek taraflı haklı fesih hakkını kullandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın fesih tarihine kadar yapmış olduğu işlerin bedelinin 20.000,00 TL olduğu ve bu tutarı davalı taraftan talep edebileceği görülmüştür. Yukarıda açıklanan nadanlar ile davacı taraf sözleşmeden dönmüş olması nedeni ile ödediği paranın tahsili için başlatmış olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen kabulü ile 80.000,00 TL Asıl alacak 358,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 80.358,90 TL üzerinden devamına, davacı faiz talep ettiğinden kabul edilen 80.000,00 TL ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmasına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine, davacının kötü niyeti ispat edilemediği ve şartları oluşmadığından Kötü Niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesinde Ayrıntıları ile Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 80.000,00 TL Asıl alacak 358,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 80.358,90 TL üzerinden takip asıl alacak olan 80.000,00 TL ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin 21.634,93 TL lik talebin reddine
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine
3-Şartları oluşmadığından Kötü Niyet tazminatı isteminin reddine
4-Karar ve ilam harcı 5.489,31-TL nin peşin alınan 1.231,90-TL den düşümü ile kalan 4.257,41-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.259,60-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.540,80-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 2.001,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 12.857,42-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan 1.280,00-TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 271,50-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafları gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/02/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*