Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/525 ESAS
KARAR NO:2021/745 KARAR

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2020
KARAR TARİHİ:14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 05.10.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya toplam 4.000,15.-TL’lik mal satışı ve tesliminin yapıldığını, karşılığında müvekkili şirket tarafından fatura tanzim edilerek davalıya teslim edildiğini, ancak davalının fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, neticeten itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmektedir.
Davalı vekili tarafından sunulan 11.11.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davacı arasında 15/09/2014 tarihli bir protokolün bulunmadığını, müvekkilinin davacıdan takibe konu faturalara ilişkin ürün almadığını, müvekkiline teslim edilen bir üründe bulunmadığını, takibe konu fatura tarihlerinde otelin işletmesini … isimli kiracıya kiraladığını, kiracının otel işletmesini borçlarını ödemeden bıraktığını beyanla neticeten otelin işletmesini kiralayan … isimli kiracıya davanın ihbar ve dava dilekçesinin tebliğine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi, talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içeresine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 4.000,15-TL asıl alacağa % 19,50 Avans faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 26.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği. Takip dayanağı olarak: “…29/07/2019 tarihli cari hesap alacağı…” gösterilmiştir. Borçlunun da süresi içeresinde 03.10.2019 tarihinde borca itiraz dilekçesinde özetle: “…takip dayanağına, borca ve bütün ferilerine itiraz ettiklerini, dosya alacaklısına müvekkilinin borcunun bulunmadığını beyanla takibe, borca, faize ve diğer tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi” şeklinde itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 17.05.2021 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 4.000,15-TL ALACAKLI durumda olduğu, davalı tarafından herhangi bir ticari defter ibraz edilmediğinden herhangi bir tespit yapmanın mümkün olmadığı, davacının davalıya düzenlenmiş olduğu faturaların irsaliydi faturalar olduğu, faturaların teslim alan kısımlarında “İşletmeci” ibaresiyle ( …, …) ad, soyad ve imzaların mevcut olduğu, bu kişilerin davalı çalışanı olup olmadığının dosyanın tetkikinden anlaşılamadığı. Davalı yanın iddialarına ilişkin dosyaya bir İşyeri Kira Sözleşmesi sunduğu, söz konusu sözleşmenin davalı ile dava dışı … arasında akdedilmiş olduğu, sözleşmenin konusu “… …’ nin taahhüt etmiş olduğu … adresinde bulunan restoran kiralama işidir…” şeklinde olduğu, sözleşmeye göre ilgili yerin kira başlangıcının 01/09/2016 tarihi olduğu ve süresinin bir yıl olduğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir İtirazın İptali davası olup, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile; 4.000,15.-TL Asıl Alacak üzerinden takip yapılmış olup, davalının vaki itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Takip dayanağı olarak: “…29/07/2019 tarihli cari hesap alacağı…” gösterilmiştir.
Bu davada davacı; taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle davalıya satmış olduğu ürünler neticesinde 4.000,15-TL alacağının oluştuğu iddiasındadır.
Davalı ise; davacı ile arasında 15/09/2014 tarihli bir protokolün bulunmadığı, davacıdan takibe konu faturalara ilişkin ürün almadığı ve teslim edilen bir ürünün de bulunmadığı, takibe konu fatura tarihlerinde otelin işletmesini … isimli kiracıya kiraladığı, kiracının otel işletmesini borçlarını ödemeden bıraktığı iddiasındadır.
Davacı tarafından sunulan 23/11/2020 havale tarihli dilekçesinde, davalının belirtmiş olduğu protokolün dava dilekçesine sehven yazıldığı, huzurdaki dava ile bir ilişkisinin olmadığı, dava konusunun dava dilekçesi ekinde sunulan cari hesap ekstresi ve faturalardan kaynaklandığı anlatımındadır.
Davacı şirket tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde; Davacı, davalı ile olan ticari münasebetini 120 Alıcılar hesabında 33434 hesap kodu altında takip etmekte olduğu. Davalıya düzenlemiş olduğu faturalan bu hesabın borcuna kaydetmiş olduğu, davalı tarafından yapılan ödemeleri ise bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu. Takip tarihi itibariyle bu hesabın 4.000,15-TL BORÇ bakiyesi vermiş olduğu görülmektedir. Buna göre davacı, takip tarihi itibariyle kendi defterlerinde davalıdan 4.000.15-TL ALACAKLI durumdadır.
Mahkememizce belirlenen gün ve saatte davalı taraf incelemeye katılmamış ve herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz etmemiş olup, bu nedenle davalı şirket ait ticari kayıtların bilirkişice incelenmesi mümkün olmamıştır.
Davacı tarafından davalıya düzenlendiği beyan edilen takibe ve davaya konu, cari hesap bakiyesini oluşturan faturaların fotokopisinin dosyada mevcut olduğu, bu faturaların irsaliyeli faturalar olduğu anlaşılmaktadır.  
Faturaları düzenleyeninin davacı … … Pazarlama ve Ticaret A.Ş. olduğu, muhatabının ise davalı …Turizm San. Dış. Tic. Ltd. Şti. faturaların açıklamasının “…Çeşitli miktar ve cinslerde … ….” olduğu faturaların bedeli ödenmemiş, açık fatura olduğu anlaşılmaktadır.
Düzenlenen faturaların İrsaliyeli Fatura olduğu anlaşılmakta olup, İrsaliydi Fatura, malın tesliminden itibaren faturanın yedi gün içinde düzenlenmesi imkanından vazgeçerek bu yükümlülüğü derhal yerine getirmek isteyen mükelleflerce kullanılan, fatura ve sevk irsaliyesinin ayrı ayrı değil, bir arada düzenlendiği resmi bir evraktır. İrsaliydi fatura düzenlenen hallerde ayrıca sevk irsaliyesi aranmaz.
Faturaların teslim alan kısımlarında, “İşletmeci” ibaresiyle ( Hasan Polat, Sadık Altuntaş) ad, soyad ve imzaların mevcut olduğu, bu kişilerin davalı çalışanı olup olmadığının dosyanın tetkikinden anlaşılamamıştır.
Davalı yanın iddialarına ilişkin dosyaya davalı tarafından İşyeri Kira Sözleşmesi sunulmuştur. Söz konusu sözleşmenin davalı ile dava dışı … arasında akdedilmiş olduğu, sözleşmenin konusu “… …’ nin taahhüt etmiş olduğu anlaşılmaktadır. … adresinde bulunan restoran kiralama işidir…” şeklinde olduğu, sözleşmeye göre ilgili yerin kira başlangıcının 01/09/2016 tarihi olduğu ve süresinin bir yıl olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı aldığı halde 8 gün içinde münderecatına itiraz etmemiş olması ve faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin borçluya tesliminin yapılmadığının ispatlanması suretiyle alacaklının fatura düzenleme hakkının doğmadığının ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 4.000,15-TL Alacaklı durumda olduğu, kanaatine varılmıştır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Zaten talepte bu yöndedir.
Tüm bu nedenlerle bu davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.000,15-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara Avans faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 800,00-TL nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere ;
1- İş bu davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.000,15-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara Avans faizi uygulanmasına
%20 icra inkar tazminatı tutarı 800,00-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine
2-Karar ve ilam harcı 273,25-TL nin peşin alınan 54,40-TL den düşümü ile kalan 218,85-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 108,80-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.114,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.000,15-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır