Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/523 ESAS
KARAR NO : 2022/37
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili, … Başkanlığınca yapılan ihaleye teminat teşkil etmek üzere dava dışı…Ltd.Şti. adına davalı bankaca…no.lu 30.04.2015 tarihine kadar geçerli 115.000,00 TL bedeli teminat mektubu verildiği, anılan kredinin teminat için müvekkilin 1 kg 614 gr. altın hesabına bloke konulduğunu, davalı bankaca verilen teminat mektubu süresi içinde nakde çevrilmediği gibi çok uzun bir geçmiş olması nedeniyle geçerliliğini yitirdiğini, davalı banka blokeyi çözmediği için müvekkilinin altın hesabının serbest bırakılmadığını, müvekkilinin Beykoz … Noterliğinin 11.12.2019 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide etmiş olmasına rağmen, blokenin çözülmediğini belirtilerek, blokede bulunan 1 kg 614 gr. altının dava tarihindeki TL karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı …Ltd. Şti arasında akdedilen GKS uyarıca nakit ve gayrinakit kredi kullandırıldığını, davacı ile doğmuş ve doğacak kredilerin teminatını teşkil etmek üzere 01.02.2014 tarihinde rehin sözleşmesi imzalandığını, davacının bu mezkur rehin sözleşmesine istinaden 1.563,96 gr. altın hesabını müvekkili bankaya rehnettiğini, müvekkili dava dışı kredi borçlusu borcunu ödemeyince bu kez Düzce … Noterliğinin 13.03.2015 tarh ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesini keşide ettiğini, ihtamame tarihi itibariyle 586.430,20 TL nakit ve 115.000,00 TL mer’i teminat mektubu bulunduğunu, müvekkili yukarıda belirtilen kredi borçları ödenmeyince Ağustos 2016 tarihinde rehin konusu altın hesabını TL’na çevirerek kredi borcuna mahsup ettiğini, rehin sözleşmesinin 5.m. göre müvekkilin TL çevirip kredi hesabına mahsup etmeye yetkili kılındığını, Düzce … AHM … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen tedbir kararı ile teminat mektubunun tazminin engellediğini, mahkeme kararı ile mektubun tazmini engellendiği için zamanaşımı süresinin durduğunu, anılan mahkemenin kesinleşmiş bir kararının ibraz edilmediğini, teminat mektubunun hükümsüzlüğüne ilişkin bir kararın sunulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 03/06/2021 tarihli celsesi 4 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 23.09.2021 tarihli raporunda özetle;
”SONUÇ ve KANAAT:
Mevcut delil durumuna göre, davalı bankanın altin hesabı rehin sözleşmesi kapsamında gerçekleştirmiş olduğu mahsup işlemlerinin sözleşme şartlarına, teamüllere ve mevzuata göre yerinde olduğu, rehin sözleşmesinin kanımca halen ayakta olduğu nazara alındığında, rehne konu altınların iade koşullarının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Keyfiyeti, 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve HUMK 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın yargı makamına ait olarak, yüce Mahkemenin değerlendirmesine saygıyla arz ederiz.” denilmiştir.
Dava, rehin sözleşmesinin sona erdiği gerekçesiyle rehne konu altının iadesi talebi istemine ilişkindir.
Davacı … nolu hesabındaki 68,36 gr altınını 02.02.2014 tarihli Mevduat ve Altın Hesabı Rehni sözleşmesi ile… Ltd. Şti’nin kullanacağı krediler için teminat alarak verdiği, bilirkişi incelemesi ile sabit olduğu üzere kredi lehdarı şirketin hesap kat tarihi itibariyle olan 586.430,20 TL borçtan mahsubu sonrası kalan bir altın olmadığı, teminat mektubu riskinin sona erdiği iddiası açısından ise sona ermiş olsa dahi toplam 586.430,20 TL borç ve altının nakde çevrildiği 203.942,06 TL’ye göre bu iddiasının dava konumuza bir etkisinin olmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi TMK 965. Maddedeki “Borç vadesinde ödenmezse, ödünç veren, borçluya önceden noter aracılığı ile borcunu ödemesini ihtar ettikten sonra rehni icra yoluyla paraya çevirtebilir.” düzenlemesinin olayımıza uygulanması gerektiğini beyan etmiş ise de söz konusu madde “Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşi İle Uğraşanlar” başlığı altında rehincileri düzenlemekte olup, dava konusu uyuşmazlığa uygulanma ihtimali bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken maktu 80,70-TL harcın, peşin alınan 13.081,37-TL harçtan mahsubu ile artan bakiye 1.300,67-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 55.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.03/02/2022
BAŞKAN
ÜYE
ÜYE
KATİP
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”