Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/512 E. 2022/734 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/512 Esas
KARAR NO : 2022/734

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2014 yılında İstanbul … Merkezi Bloklarında açık ve kapalı otopark alanlarında ihale ettiği … Yönetim Hizmeti işinin davalı … San. Tic. AŞ tarafından alındığını, 01.02.2015 tarihi itibariyle hizmet alım sözleşmesinin imzalandığını, hizmet sözleşmelerinde ve eki şartnamelerde çalışanların kıdem tazminatı dışında hiçbir sorumluluğunun olmayacağının düzenlendiğini, davalının haksız feshettiği iş akitlerinden dolayı açılan davalarda müvekkilin asıl işveren sıfatı ile sorumlu tutulması sebebiyle kıdem tazminatı hariç tüm miktardan zarara uğradığını, davalı firma işçilerinden …’nin müvekkili ve davalı … firması aleyhine açmış olduğu Bakırköy… İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının kabulü ile bir kısım işçilik alacaklarına hükmolunduğunu, dava dışı işçinin alacaklarının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, müvekkilin icra tehdidi ile ödemek zorunda kaldığı kıdem tazminatı dışındaki ödemelerin tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğündeki takibin davalının itirazı ile durması sebebiyle iş bu itirazın iptali davasının ikame edilmek zorunda kalındığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasındaki haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçi …’nin işçilik alacaklarına hak kazandığı Bakırköy … İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasını Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına dayanak teşkil etmesi ile müvekkilleri ve davacıya karşı icra takibinde bulunduğunu, icra dosyasının davacı tarafından 11.05.2017 tarihinde ödenmesi ile infazen kapandığını, davacının kendi sorumluluğunda olan ödemeyi yapmasından sonra müvekkilleri aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasında yaptığı haksız icra takibinin yapılan itiraz ile durması ile bu davanın ikame edildiğini, Bakırköy … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava dışı işçi lehine kıdem tazminatı, yıllık izin alacağı, fazla mesai ücreti, ücret alacağı ve… ücreti alacaklarına hükmolunduğunu, bunların tamamının davacı sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, davacının sadece 9.223,00-TL kıdem tazminatını mahsup ederek buna 04.08.2015 tarihinden itibaren işleyen faizi müvekkilinden istediğini, müvekkilin yıllık izinlerin, fazla mesai ücretlerinin ve … ücretlerinin tamamından sorumlu tutulduğunu, müvekkilin sözleşmenin imzalandığı 01.02.2015 tarihinden sonraya denk gelen kısmından sorumlu olunduğunu, öncesinden sorumlu olmadığını, davacı sorumluluğunda olan işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle oluşan yargılama giderlerinin kendilerinden istenmesinin de doğru olmadığını, haksız davanın reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İş Mahkemesinin …yılı dava dosyası ile ödemeye yönelik İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden celp edilerek, dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında sözleşmeden kaynaklanan rücu alacağına ilişkin 12.842,09-TL asıl alacak, 9.282,17-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.124,26-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 21/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 21/08/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı bilirkişisi …’in23/01/2021 tarihli raporunda özetle; Dava dışı işçi …’nin işçilik alacaklarının temini maksadı ile Bakırköy … İş Mahkemesinde açmış olduğu davasına istinaden davacının ödemiş olduğu toplam 22.124,26TL’nin davalıdan tahsiline ilişin olarak;
-Dava dışı işçi …’nin işçilik alacağına ilişkin Bakırköy … İş Mahkemesinin … E sayılı dosyasına sunulan Bilirkişi Raporunda işçilik alacaklarının talebe bağlılık ilkesi gereğince 11.10.2011-31.01.2015 tarihleri arası döneme ilişkin olarak yapıldığı,
-Dava dışı işçi …’nin işçilik alacağına ilişkin Bakırköy … İş Mahkemesinin … E sayılı dosyasına sunulan Bilirkişi Raporunda hizmet süresinin 27.07.2007-04.08.2015 tarihleri arasında olduğu, söz konusu hizmetin 14.05.2011-04.08.2015 tarihleri arasındaki kısmının … Merkezinde geçtiği tespitine göre hüküm kurulduğu,
-Dava dışı işçinin işçilik alacaklarının taraflar arasında imzalanan 01.02.2015 tarihli hizmet alım sözleşmesinden önceki dönemlere ilişkin olduğu,
-Her ne kadar taraflar arasında imzalanan 01.02.2015 tarihli Hizmet Alım Sözleşmesinde sorumluluğun yüklenici firmada olduğu belirtilmiş olsa da işçilik alacaklarına konu rücuya esas hesaplamanın 01.02.2015 tarihinden sonrasına ilişkin olmadığı,
-01.02.2015 tarihinden öncesine ait taraflar arasında hizmet alım sözleşmesinin ve tarafların sorumluluğunu düzenleyen herhangi bir sözleşmenin olmadığı, tarafların arasındaki sorumluluğun eşit oranda olduğu, buna göre;
-Davacı İstanbul … Merkezi AŞ’nin 11.062,13 TL’den
-Davalı …. AŞ’nin 11.062,13 TL’den sorumlu olduğu
-Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasındaki takibe itirazın kısmen yerinde olduğu,
-İcra inkar tazminatına ilişkin takdirin Sayın Mahkemede olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı bilirkişisi 04/05/2021 tarihli ek raporunda özetle; Rücuya konu 19.732,25TL’nin ilgili olduğu dönemde taraflar arasında sorumluluğu düzenleyen sözleşmelerin olmadığı dikkate alındığında eşit oranda sorumlu oldukları duruma göre;
-Davacı İstanbul … Merkezi AŞ’nin ve Davalı …. AŞ’nin 9.866,12 şer TL’den sorumlu olduğu,
-Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasındaki takibe itirazın kısmen yerinde olduğu,
-İcra inkar tazminatına ilişkin takdirin Sayın Mahkemede olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı bilirkişisi 14/07/2021 tarihli 2.ek raporunda özetle; Kök ve ek bilirkişi raporumuzda taraflar arasındaki sözleşmenin olduğu dönem (01.02.2015-15.04.2015 tarihleri arası dönem) ve sözleşmenin olduğuna ilişkin bir tespitte bulunulamayan (15.10.2005-31.01.2015 tarihleri arası döneme ilişkin hizmet alım sözleşmesinin sunulmamış olduğu) dönem olarak ikiye ayrılmış, değerlendirme ve hesaplamalarda dava dışı işçinin bu iki döneme ilişkin çalışma sürelerine göre feshe bağlı alacaklar ve feshe bağlı olmayana alacaklar yönüyle kalem kalem sorumluluklar tespit edilerek hesaplama yapılmıştır. Bu yönleri ile raporumuzda değişiklik yapmayı gerektirecek bir duruma rastlanmadığı bildirilmiştir.
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı bilirkişisi 26/11/2021 tarihli 3.ek raporunda özetle; Davacının dava dışı işçi …’nin işçilik alacaklarının temini maksadı ile Bakırköy… İş Mahkemesinde açmış olduğu davasına istinaden 11.05.2018 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 11.05.2018 tarihinde yaptığı ödemeden dolayı davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasındaki takibe haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ve kötüniyetli itiraz nedeniyle icra inkar tazminatı talebine ilişkin olarak;
-Alt işverenin sorumluluğunun 6.134,32 TL olduğu,
-Davacının talebinin hesaplanandan yüksek olması sebebiyle hesaplanan tutar üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği,
-Hesap edilen 6.134,32TL’ye Bakırköy … İcra Dairesinin … E sayılı dosyada takibin başlatıldığı 23.02.2017 tarihinden ödemenin yapıldığı 11.05.2018 tarihine kadar %12,75 faiz oranı üzerinden toplam takibin 7.081,44TL olduğu,
-Söz konusu tutara Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına ödemenin yapıldığı 11.05.2018 tarihinden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasındaki takibin başlatıldığı 16.06.2020 tarihine kadar avans faizi üzerinden işletilen tutarın 8.978,73 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı bilirkişisi 14/01/2021 tarihli 4.ek raporunda özetle; Söz konusu raporda belirtilen hususlara ilişkin ilave bir talep olmadığından bu yönüyle bir değerlendirme ve hesaplama yapılması mümkün olmamıştır. Davalı işverenin 1.395,73 TL’nin nerden bulunduğu itirazına ilişkin olarak; Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında, takipte kesinleşen miktar 28.110,48TL iken ödenen icra giderleri ile toplam tutarın 36.320,68TL’dir. Fark tutar (36.320,68-28.110,48) – 8.210,20TL olduğu görülmüştür. Davalının eşit sorumluluk ilkesine göre sorumlu olduğu tutar 4.738,59TL olarak bulunmuş, bunun takipte kesinleşen miktara oranının (4.738,59/28.110,48 -0,17) olduğu duruma göre fark tutardan davalının sorumlu olacağı miktarın bu oran üzerinden (0,17*8.210,20) – 1.395,73TL olduğu görülmüştür. Davalı işverenin takipteki tutar ile fark tutarın toplamından oluşan toplam – sorumluluğunun (4.738,5941.395,73) – 6.134,32 TL olduğu duruma göre değerlendirme ve hesaplama yapıldığı bildirilmiştir.
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı bilirkişisi …’ın 09/09/2022 tarihli raporunda özetle;
1-Davacının talep edebileceği alacak miktarlarının
ALACAĞIN CİNSİ HESAP TALEP
A)Asıl Alacak 12.842,09-TL 12.842,09-TL
B)İşlemiş Faiz 4.900,25-TL 9.282,17-TL olabileceği,
2-Bu duruma göre İstanbul … İcra Müdürlüğü …E. no.lu dosyası ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptaline, takibin talep edilen miktarı da aşmamak koşulu ile takdir edilen alacak miktarları üzerinden devamına, icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşması halinde oranına karar vermenin takdirinin Sayın Mahkeme Hakimine ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsiline ilişkin yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da, anılan madde hükmü uyarınca davacı ile davalı arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl(üst) işveren, davalı (alt) işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumludurlar.
İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. Nitekim, TBK’nın 167. maddesinde “Aksi karşılaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yani, müteselsil sorumlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davada ileri sürülen alacak, davacı şirketin dava dışı işçi … için Bakırköy … İş Mahkemesi …E. sayılı dosyasının istinafı sonucu İstanbul BAM 30. HD. 2017/741E., 2018/436K. Sayılı ilamı ile hükmedilen bedeli Bakırköy … İcra Müdürlüğü …E. sayılı takip sonucu ödediğini beyan ettiği işçilik haklarından kaynaklanmaktadır. Rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren iki yıllık süre içerisinde rücu edilebilecektir. Davacı 11/05/2018 tarihinde ödeme yapmış, 16/06/2020 tarihinde davalı aleyhine takip başlatmış (ilk aşamada Bakırköy … İcra Dairesinde) ise de salgın hastalık nedeniyle sürelerin 7226 sayılı Yasa 15/06/2020 tarihine kadar durdurulduğu süre gözetildiğinde davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
İşçilik alacağına dair İstanbul BAM 30. HD. 2017/741E., 2018/436K. sayılı ilamı ile dava dışı işçi yararına 9.223,00 TL kıdem tazminatı, 8.639,25 TL fazla çalışma ücreti, 790,92 TL ubgt ücreti, 2.857,00 TL yıllık izin ücreti, 47,00 TL ücret alacağına hükmedilmiştir. Davacı bu ilam karşılığı olarak dava dışı işçi tarafından başlatılan 8.639,25 TL fazla mesai ücreti, 790,92 TL ubgt ücreti olmak üzere toplam 9.430,17 TL üzerinden Bakırköy … İcra Müdürlüğü …E. sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamlı takibe 11/05/2018 tarihinde ödeme yaptıktan sonra İstanbul …. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı icra dosyasıyla (öncesi Bakırköy … İcra) 12.842,09-TL asıl alacak, 9.282,17-TL olmak üzere toplam 22.124,26 TL üzerinden asıl alacağın 9.477,17-TL’si için %12,75 kalan işlemiş faiz ödemesi 3.364,92-TL’si için %9 yasal faiz talebiyle takip başlatmış, davalının itirazı üzerine takip durmuş ve huzurdaki dava ikame edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Yine işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti açısından da davacının davalıya bu alacağını da rücu edebileceği Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin içtihatları ile bellidir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.3. maddesi uyarınca davacının kıdem tazminatı dışında personele dair sorumluluğu bulunmayacaktır. Davacının kıdem tazminatı ödemesine dair talebi bulunmadığından ve dava dışı şişçi tarafından başlatılan takipte kıdem tazminatı talebi olmadığından bu takipteki fazla mesai ücreti ve ubgt alacağının davacı tarafından ödenmiş olması nedeniyle tamamının davalıya rücu şartları oluşmuştur. Taraflar rücuyu iç ilişkide düzenlediğinden eşit sorumluluğu dikkate alan ilk bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir.
Alınan son bilirkişi raporlarında 47,00 TL’lik ücret alacağı da dikkate alınmış ise de bu bedelin dava dışı işçi tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü …E. sayılı takibe konu edilmediği ve davacı tarafça bu takip kapsamında ödenmediği ile ilk olarak davacı tarafça Bakırköy … İcra Dairesinde 16/06/2020 tarihinde başlatılan takip tarihi gözetilerek ve bilirkişi raporundaki yöntem ve faiz oranları korunarak 8.639,25 TL fazla mesai ücreti, 790,92 TL ubgt ücreti ve 3.364,92-TL’lik faiz ödemesine dair asıl alacak resen hesaplanmıştır. Buna göre rapordaki veriler de gözetilerek;
8.639,25 TL + 790,92 TL = 9.430,17 TL ücret niteliğindeki alacak için 08/08/2015 hüküm tarihi ile11/05/2018 ödeme tarihi arasındaki ödenen mevduat faizi:
9.430,17 TL*1009 gün*13,33(EnYüksekMevduatFaizi)/36500= 3.474,94 TL faiz ödemesi (takipte işçiye ödenen faiz daha yüksektir) olmak üzere toplam 12.905,11 TL asıl alacak hesap edilse de davacının takipte daha az miktarın talep edildiği 12.842,09 TL asıl alacağın yerinde olduğu ve tamamının rücu edilebileceği anlaşılmıştır.
12.842,09 TL talep edilen asıl alacağın 11/05/2018-16/06/2020 takip tarihi arasındaki avans faizi hesabında bilirkişi raporundaki tarih aralıkları gözetilerek;
49 gün için %9,75 = 168,09 TL
469 gün için %19,50 = 3.217,73 TL
71 gün için %18,25 = 455,89 TL
175 gün için %13,75 = 846,61 TL
16/06/2020 tarihine kadar 3 gün için %10 = 10,55 TL olmak üzere toplam 4.698,87 TL işlemiş faiz hesabı yapılması gerekmektedir.
Takip sonrası asıl alacak yönünden işleyecek faiz için davacı talebini takip talebinde 9.477,17-TL’si için bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz, kalan 3.364,92-TL’si için %9 yasal faiz olarak ileri sürdüğünden, en yüksek mevduat faizinin işletilmesini gerektirir bir yasal neden bulunmamakla birlikte bu miktarlardaki talebi aşmamak kaydıyla her iki tarafın tacir olması nedeniyle avans faizi işletilmesi hükümde de aynı suretle belirtilmiştir.
İcra İnkar/Kötüniyet Tazminatı yönünden; dava konusu alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davacının kısmen reddedilen miktar yönünden takip başlatmakta kötüniyetli olduğu davalı yanca ayrıca ispat olunmadığından kötüniyet tazminatı talebi reddedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 12.842,09 TL asıl alacak, 4.698,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.540,96 TL üzerinden devamına, asıl alacağa ödeme emri ve takip talebinde belirtildiği şekliyle 9.477,17 TL’si için bankalarca mevduata fiilen uygulanan azami faiz oranı ile 3.364,92 TL’si için yasal faiz oranını geçmemek kaydıyla avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin Reddine,
2-Asıl alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 2.568,41 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yasal şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin Reddine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.198,22-TL karar ve ilam harcından 267,21-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 931,01-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 267,21-TL peşin harç olmak üzere toplam 321,61-TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.583,30-TL (red miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.222,50-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre (%79) takdiren oranlayarak 1.755,77-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre (%79) 1.042,80-TL’sinin davalıdan, 277,20-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
10-Karar kesinleştiğinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasının iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2022

Katip … Hakim …
e-imza e-imza