Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/496 E. 2021/720 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/496 ESAS
KARAR NO:2021/720 KARAR

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/09/2020
KARAR TARİHİ:07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 21/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı borçludan olan alacağının tahsili amacı ile …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takibe başlandığını, söz konusu icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğini, davalı tarafın icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, gerek ödeme emri ve takip talebi ekinde icra dosyasına sunulan ve davalı tarafa tebliğ edilen, gerekse de dilekçe ekinde ibraz edilen fatura örneği ve taraflar arasındaki cari ilişkiyi gösterir hesap ekstresi incelendiğinde, davalı tarafın müvekkiline borçlu olduğunun açıkça görüleceğini, davanın kabulü ile; davalının icra takibine vaki haksız ve yersiz itirazının iptalini, takibin devamına ve davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ise davalı taraf üzerine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle: Müvekkili aleyhine davacı … Inş. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile 12.992,73 TL tutarlı takip başlatıldığını, 20.11.2019 tarihinde taraflarınca borca itiraz edildiğini, huzurda bulunan davanın fiili ve hukuki gerçeği yansıtmadığından reddinin gerekli olduğunu, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkinin 24.12.2018 tarihinde gerçekleştiğini, akabinde tüm ödemelerin müvekkili tarafından yapıldığını, icra takibine konu faturanın müvekkiline tebliğ edilmiş olduğunu, akabinde karşılıklı görüşmeler doğrultusunda faturanın fazla ve gereksiz şekilde düzenlendiği tespit edilerek iade faturası konusunda anlaşıldığını, iade faturasının da davacının kayıtlarına girdiğini, akabinde tekrar fiyat farkı faturası başlığı altında neye ilişkin olduğunu anlayamadıkları bir fatura daha düzenlendiğini, akabinde bu faturaya da iade faturası düzenlendiğini, sonrasında müvekkilinin …. Noterliğinden 18 Mart 2020 tarihinde 12372 yevmiye numaralı ihtarname ile borcunun olmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin kayıtlarında hali hazırda davacıya karşı herhangi bir borç gözükmediğini, defterler incelendiğinde de bu hususun tespit edileceğini, müvekkilinin ticari iş sebebi İle düzenlenen tüm faturaları davacıya eksiksiz olarak ödediğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ve rehin ile teminat altına alınmış bir borç ilişkisinin varlığından da hareketle, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep etmektedir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içeresine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 11.095,80-Tl asıl alacağa 1.896,93-TL işlenmiş faiz ile birlikte 12.992,73-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 16/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içeresinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 14.07.2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dava konusunun, davacı ile davalı arasındaki fatura bakiyesi alacağından kaynaklanan davacı alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi 13.11.2019 itibariyle, davacının davalıdan 11.095,80 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı yanın 16.04.2021 tarihinde yapılan incelemeye katılmaması sebebiyle, davalıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılamadığı, taraflar arasındaki ihtilafın 11.095,80 TL tutarındaki davacıya ait bakiye alacağı tutarının 24.10.2019 tarihinde fiyat farkı açıklamasıyla davalı tarafından davacıya fatura edilmesiyle başladığı, davalı tarafından davacı adına tanzim edilen ve karşılıklı olarak iade edilen 11.095,80 TL tutarındaki fiyat farkı faturasının dayanağına ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığı, davacı tarafından davalı adına keşide edilerek dosyaya sunulan 11.11.2019 tarihli ihtarnamenin fiyat farkı faturasının iadesine ilişkin olması sebebiyle davacının davalıyı temerrüde düşürmediği, bunun yanı sıra taraflar arasında vadeye ilişkin herhangi bir sözleşmenin tespit edilememesi sebebiyle, takip tarihi 13.11.2019 öncesindeki faiz talebinin yerinde olmadığı, neticeten takip tarihi 13.11.2019 itibariyle davacının davalıdan 11.095,80 TL tutarında alacaklı olduğu, kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava, davacı ile davalı arasındaki fatura bakiyesi alacağından kaynaklanan davacı alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı yanın 16.04.2021 tarihinde yapılan incelemeye katılmaması sebebiyle, davalıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılamamıştır.
Davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı cari hesap ekstresi incelendiğinde, takip tarihi 13.11.2019 itibariyle, davacının davalıdan 11.095,80 TL tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, davacı tarafından sunulan 2018 ve 2019 yılına ait cari hesap ekstresi bakiyesi olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından dosyaya ibraz edilen cari hesap ekstresinin incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı adına tanzim edilen, 24.12.2018 tarih ve 908.806,50 TL tutarlı, 25.12.2018 tarih ve 81.774,00 TL tutarlı, 26.12.2018 tarih ve 130.095,00 TL tutarlı, 27.12.2018 tarih ve 96.642,00 TL tutarlı, 28.12.2018 tarih ve 92.553,30 TL tutarlı faturaların genel toplamına karşılık gelen 1.309.870,80 TL tutarının davalı tarafından sunulan cari hesap ekstresinde de kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Yine davacının ticari defterlerinde ve davalı tarafından dosyaya ibraz edilen cari hesap ekstresinde, davalı tarafından yapılan 18.03.2019 tarih ve 1.218.275,00 TL tutarlı, 18.03.2019 tarih ve 80.500,00 TL tutarlı davalı ödemelerinin iki tarafında cari hesap ekstresinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından yapılan bu ödemelerden sonra davalının davacıya 11.095,80 TL tutarında (takip anapara tutarı) borcu kaldığı taraflara ait cari hesap ekstresinden tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 11.095,80 TL tutarındaki davacıya ait bakiye alacağı tutarının 24.10.2019 tarihinde fiyat farkı açıklamasıyla davalı tarafından davacıya fatura edilmesiyle başladığı anlaşılmaktadır. Sonraki süreçte davalı tarafından davacı adına tanzim edilen 24.10.2019 tarih ve 11.095,80 TL tutarındaki faturanın davacı tarafından kabul edilmediği, 11.095,80 TL tutarının taraflar arasında karşılıklı olarak düzenlenip yine taraflarca ihtarnameler çekilmek suretiyle karşılıklı olarak iade edildiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafından sunulan ticari defterlerinde kayıtlı cari hesap ekstresi ile davalı tarafından dosyaya ibraz edilen 2019 yılına ait cari hesap ekstresi ile tüm dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; Davacı tarafından davalı adına düzenlenen 5 adet satış faturası toplamına denk gelen 1.309.870,80 TL tutarının davalı tarafından sunulan cari hesap ekstresinde de kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılan 18.03.2019 tarih ve 1.218.275,00 TL tutarlı, 18.03.2019 tarih ve 80.500,00 TL tutarlı davalı ödemelerinin iki tarafında cari hesap ekstresinde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 11.095,80 TL tutarındaki davacıya ait bakiye alacağı tutarının 24.10.2019 tarihinde fiyat farkı açıklamasıyla davalı tarafından davacıya fatura edilmesiyle başlamıştır.
Bir alacağa vade farkı veya fiyat farkı faturası düzenleyebilmek için yanlar arasında sözleşmede vade farkı faturası düzenlenebileceğinin kararlaştırılmış olması veya taraflar arasında vade farkı düzenlenmesinin mutat hale gelmesi gerekir.
27.06.2003 gün ve 2001/1 E., 2003/1 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre taraflar arasında vade farkı istenebilmesi için bu konuda bir sözleşme ya da teamülün bulunması gerekir. Somut olayda taraflar arasında bu yönde bir sözleşme veya uygulama bulunduğu kanıtlanamamıştır.
Davalı tarafından davacı adına tanzim edilen ve karşılıklı olarak iade edilen 11.095,80 TL tutarındaki fiyat farkı faturasının dayanağına ilişkin herhangi bir tespit yapılamamıştır. Tüm bu nedenlerle kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere ;
1- İş bu asıl davanın reddine,
2-59,30-TL karar harcının peşin alınan 189,32-TL den düşümü ile kalan 130,02-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedini ile zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır