Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/494 E. 2022/620 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/494 Esas
KARAR NO : 2022/620

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin %39 pay ile ortak oldukları ve …Ticaret Siciline kayıtlı davalı şirketin 2019 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının tüm ortakların asaleten ve vekaleten katılımıyla 22/06/2020 günü, saat 16:00’da şirket merkezinde yapıldığını, genel kurul toplantı tutanağının 1 numaralı maddesiyle toplantı başkanının, yazmanın ve oy sayım memurunun oy birliği ile seçildiğini ve toplantı başkanına genel kurul evraklarını imzalama yetkisinin oy birliği ile verildiğini, 4 numaralı maddeye işlemlerin finansal raporlarda gizlenmeleri nedeniyle usulsüz olmalarından dolayı ve hem de bu raporların oylamalarında ilişkili kişi konumunda olan…’nun da yapılan oylamaya katılmaması gerekirken oylamaya katıldığını, toplantı tutanağının 4. maddesinde yer alan bölümün iptalinin gerektiğini, toplantı tutanağının 5. maddesinde yer alan ve yönetim kurulu üyeleri …, …, … ve …’nun ibralarına ilişkin bölümün iptalinin gerektiğini, gündemde sermaye artırımına ilişkin madde olmadığı halde bu şekilde karar alınan 7. maddenin hukuka aykırı olup toplantı tutanağının karın dağıtılmamasına ilişkin maddenin de iptaline karar verilmesi gerektiğini, 2019 yılında özellikle yönetim kurulu başkanı… tarafından kasıtlı ve bilinçli olarak yasal mevzuatı ve esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi ve pay sahiplerini ciddi anlamda zarara uğrattıklarını, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı…’nun avans hesaplarından faizsiz para kullandığını, eşinden etik kurallara aykırı olarak hukuk danışmanı ve avukatı sıfatıyla hizmet alımı yaptığını, yönetim kurulunun da buna göz yumduğunu, bu nedenlerle 22/06/2020 tarihli 2019 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 4,5 ve 7 numaralı kararların iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava dilekçesinde ileri sürdükleri iddialarla genel toplantısında alınan kararların yasa, esas sözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ispatlayamadığını, bu nedenle davanın esas yönünden dava şartının yerine gelmediğini, davacıların Mehmet Osmanoğlu’nun kanuna aykırı şekilde müvekkili şirkete borçlandığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunduklarını ve …Cumhuriyet Savcılığının…Hz No’lu dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, şirket ortağı …’nun TTK. m. 358’e aykırı bir borçlanması olmadığını, personel maaşlarına da şirketin kuruluşundan beri faiz uygulaması bulunmadığından Genel Kurul Toplantısının 4 nolu maddesinin iptalinin mümkün olmadığını, 5 nolu maddede yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanmayarak yalnızca diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullanmış olduğundan davacıların usule yönelik itirazlarının yerinde olmadığını, şirketin geniş yetkili aracı kurum olabilmesi için kar dağıtılmaması kararının iptalini talep etmelerinin şirket menfaati ve dürüstlük ilkesine uygun olmayıp ortaklık hakkının kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan genel kurul iradesine aykırı olarak 7 nolu maddenin iptaline karar verilmesinin mümkün olmadığını, genel kurula katıldığı fakat toplantı ve karar yeter sayısına etkili olmayan kişilerin durumunun genel kurul kararının iptali için yeterli olamayacağını, davacıların toplam pay oranının toplantı ve karar yeter sayısına etkili olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mali, SPK-Finans Uzmanı ve Konu uzmanı bilirkişi heyetinin 04/06/2021 tarihli 18 sayfadan ibaret raporunda özetle; Genel kurul toplantı tutanağındaki 4 numaralı karara ilişkin olarak, kullanılan hesap, nitelik itibarıyla adat faizine konu edilebilecek bir hesap olmadığından, bu yöndeki itirazların karşılıksız kalmış göründüğü, ayrıca 31.12.2019 tarihi itibarıyla hesaplarda borç/alacak bakiyesinin de bulunmadığı. Genel kurul toplantı tutanağındaki 5 numaralı karara ilişkin olarak, pay oranları göz önüne alınarak yapılan incelemede, yönetim kurulu üyelerinin sadece kendi ibralarında değil, diğer yönelim kurulu üyelerinin de ibralarında oy kullanmalarını yasaklayan TTK m.436’de yer alan oydan yoksunluk hükmü çerçevesinde; yönetim kurulu üyelerinin ibrasma ilişkin 5 numaralı kararın, yönetim kurulu üyeleri…,…,…,…ve …’nun oy çokluğu ile ibrasına ilişkin bölümlerinin iptalinin gerektiği, Genel kurul toplantı tutanağındaki 7 numaralı karara ilişkin olarak, kısmi yetkili Davalı aracı kurumun geniş yetkili aracı kurum statüsü kazanabilmek için 2019 yılı kârını dağıtmayarak yedek akçelere eklenmesi ve bu suretle şirketin öz sermayesinin korunmasının ve güçlendirilmesinin hedeflenmesinde haklı sebep bulunduğu; nitekim bu genel kuruldan sonra yapılan 13.11.2020 tarihli olağanüstü genecl kurulda öz kaynakların da dahil edilerek sermaye artırımına gidildiği, bunlarla ilgili pay sahiplerine bedelsiz pay verildiği görülmüş ve davacının bu konudaki iptal sebebinin varid olmadığı belirtilmiştir.
Mali, SPK-Finans Uzmanı ve Konu uzmanı bilirkişi heyetinin 07/01/2022 tarihli 8 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; 4 ve 7 numaralı karara ilişkin olarak, kök rapordaki tespit ve değerlendirmeleri değiştirmeyi gerektirecek yeni durum ortaya çıkmadığı, 5 numaralı karara ilişkin olarak, pay oranları göz önüne alınarak yapılan incelemede kök raporla aynı sonuca ulaşıldığı görülmüştür.
Dava, 2019 yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nın 4-5 ve 7 no.lu, finansal tabloların onaylanması ve bir kısım yönetim kurulu üyelerinin ibrası kar dağıtılmamasına ilişkin kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Genel kurul kararlarının iptal sebepleri Türk Ticaret Kanunu 445. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre 446. maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, iptal davası açabilecektir. Yine aynı Kanunun 446. maddesinde ifade edildiği üzere, toplantıya katılsın yada katılmasın, çağrının usulüne göre yapılmadığını ve bu aykırılığın genel kurul kararı alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri bunu iptal davasına konu edebilecektir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; 6102 sayılı TTKnın 446/1-a maddesi gereğince toplantıda hazır bulunan ortağın alınan karara red oyu vermesi ve oylamadan sonra da muhalefetini tutanağa geçirmesi dava şartı olup mahkemece resen gözetilir. Davalı şirketin 22/06/2020 tarihli genel kurul tutanağı incelendiğinde davacıların iptali talep edilen 4, 5 ve 7 no.lu gündem maddelerindeki kararlara karşı olumsuz oy verdikleri yazılı olup, kararlara muhalif oldukları da şerh verilmiş olup sadece muhalefet gerekçelerinin yazılı olmadığı buna göre dava şartlarında eksiklik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Genel Kurul gündeminin 4. Maddesi; “Finansal tabloların okunması, müzakeresi ve tasdiki”ne ilişkin olup, toplantı tutanağında söz konusu gündem maddesinin müzakereye açıldığı, 2019 yılına ait Finansal Tabloların okunması, müzakeresi ve tasdiki gündem maddesinin tümden oylamasında Finansal Tablolar 4.095.000 ret, 6.405.000 kabul oyuyla oy çokluğuyla kabul edildiği, … ve … temsilcileri red oyu vererek finansal tabloların tasdik edilmesine muhalif olduklarını beyan ettikleri görülmüştür.
Genel kurul toplantı tutanağındaki 4 numaralı karara ilişkin olarak, bilirkişi kurulu her ne kadar “kullanılan hesap, nitelik itibarıyla adat faizine konu edilebilecek bir hesap olmadığından, bu yöndeki itirazların karşılıksız kalmış göründüğü, ayrıca 31.12.2019 tarihi itibarıyla hesaplarda borç/alacak bakiyesinin de bulunmadığı” gerekçeleriyle iptal koşullarının oluşmadığı görüşünü bildirmişler ise de; şirket ortaklarına verilen avansların 1400 nolu hesapta takip edilmemesi, neden avans verildiği, tahsil edilip edilmediği, faiz işletilip işletilmediğini ortakların anlama imkanı bulunmamakla dürüst resim ilkesine aykırı olup, bu nedenlerle finansal tabloların tasdiki kararının iptali koşulunun oluştuğu anlaşılmış ve finansal tabloların kabulüne ilişkin bu kararın iptaline karar verilmiştir.
Genel Kurul gündeminin 5. Maddesi; “2019 yılı Faaliyetlerinden dolayı Yönetim Kurulu Üyeleri ayrı ayrı ibra edilmeleri” ne ilişkin olup, Yönetim Kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıkları, olumsuz oy kullananlar … ve … temsilcileri olduğu, … ve … temsilcileri ibranın usulsüz olduğu kanaatiyle muhalif olduklarını belirttikleri görülmüştür.
TTK 436/2 uyarınca şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamayacakları hüküm altına alınmıştır, buna göre yönetim kurulu üyeleri, oylama ayrı ayrı yapılsa dahi diğer yönetim kurulu üyelerinin ibralarında oy kullanamazlar.
Somut uyuşmazlıkta davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin oylamalar 2019 yılı için her bir yönetim kurulu üyesi bakımından ayrı ayrı yapılmıştır. Ne var ki, yönetim kurulu üyeleri, sadece kendilerinin ibra edilmesine ilişkin kararların oylamalarına katılmamış: bununla birlikte, diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında da oy kullanmışlardır. TK m. 436’ya aykırı bu durumun, söz konusu ibra kararlarının iptali sonucunu doğurabilmesi için, yukarıda açıklandığı üzere, TTK m. 436’ya aykırı kullanılan oyların bu ibra kararlarının sonucunu etkilemiş olması gerekir. Buna göre her bir yönetim kurulu üyesinin ilgili yıla ilişkin ibra oylaması ayrı ayrı incelenmekle; “…4.095.000 ret, 6.405.000 kabul oyuyla oy çokluğuyla, …4.095.000 ret, 6.405.000 kabul oyuyla oy çokluğuyla, … 4.095.000 ret, 6.300.000 kabul oyuyla oy çokluğuyla, … 4.095.000 ret, 5.355.010,50 kabul oyuyla oy çokluğuyla ibra edildikleri, …1.259.989,50 kabul, 4.095.000 ret oyuyla oy çokluğuyla ibra edilmediği” şeklindeki mevcut oy dağılımı içinde ibra kararının alınmasında etkili oldukları görülmektedir. Hem bu nedenle, hem de ibranın dayanağı olan finansal tabloların kabulü kararının iptali nedeniyle 2019 yılı faaliyetleri için ibraya ilişkin oylamalar TTK m. 436’ya aykırı olup, işbu ibra kararlarının iptali gerekmiştir.
Genel Kurul gündeminin 5. Maddesi; “2019 yılı net karın dağıtılıp/dağıtılmamasına” ilişkin olup, sermayenin arttırılmasını teminen temettü dağıtılmayıp özsermayeye eklenmesinin önerildiği, 4.095.000 red oyuna karşılık 6.405.000 kabul oyu ve oy çokluğuyla kabul edildiği, … ve … temsilcileri muhalif olduklarını belirttikleri görülmüştür.
Genel kurul toplantı tutanağındaki 7 numaralı karara ilişkin olarak, kısmi yetkili Davalı aracı kurumun geniş yetkili aracı kurum statüsü kazanabilmek için 2019 yılı kârını dağıtmayarak yedek akçelere eklenmesi ve bu suretle şirketin öz sermayesinin korunmasının ve güçlendirilmesinin hedeflenmesinde haklı sebep bulunduğu; nitekim bu genel kuruldan sonra yapılan 13.11.2020 tarihli olağanüstü genecl kurulda öz kaynakların da dahil edilerek sermaye artırımına gidildiği, bunlarla ilgili pay sahiplerine bedelsiz pay verildiği görülmüş ve davacının bu konudaki iptal sebebinin varid olmadığı anlaşılmakla 7 no.lu kar dağıtılmamasına ilişkin kararın iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüyle davalı şirketin 22.06.2020 tarihinde gerçekleştirilen 2019 yılı olağan genel kurulundaki;
4 nolu finansal tablolara ilişkin kararın ve 5 nolu Sudi, Mine, Zekiye ve Nurşen’in ibra edilmesi kararının iptaline,
7 nolu kar dağıtılmamasına ilişkin kararın iptali talebinin reddine
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harç ve 54,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 5.072,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 3.381,33-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 500,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 166,66-TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,

Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.27/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”