Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/468 E. 2021/914 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/468 Esas
KARAR NO:2021/914

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/09/2020
KARAR TARİHİ:20/10/2021

Mahkememizde görülen istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin 01/09/2015 tarihinden beridir … … … Mah. … Caddesi. … … Sitesi No:…/… adresinde imalat işlerini yaptığını aynı tarih itibari ile davalı kurumdan sözleşmeli elektrik enerjisi temin ettiğini, … nolu sayacın arızalandığını, 15/04/2020 tarihinde davalı kurum ekibinin davacının adresinde yaptığı kontrollerde elektrik sayaç girişinde bulunan akım trafolarında arıza olması sebebiyle tutanak tutulduğunu, gerekli değişikliklerin davacı şirket tarafından yapıldığını, 16/04/2020 tarihinde kontrol için gelen davalı kurum ekibinin sayacı mühürlediğini, 20/05/2020 tarihinde … fatura numarası ile 41.714,37 TL bedelli elektrik faturası düzenlendiğini, icra tehdidi altında 08/06/2020 tarihinde toplam 41.898,14 TL ödendiğini, sayaç ve akım trafolarının arızalarının davacının kusurundan kaynaklanmadığını belirterek, davacı kurum ekiplerinin kusuru nedeniyle yapılan ödemenin şimdilik ve kısmi dava olarak 10.000,00 TL bedelin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiş olup, bilahare 23/02/2021 tarihli dilekçesi ile talebini 11.525,00-TL olarak ıslah etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacı tarafından tüketim noktasına ait sayacın S fazına ait akım trafosunun S2 ölçüm ucunun kablo pabucunun eridiğini, sayacın bu fazda kayıt yapmadığı tespit edilerek enerji tüketildiğinden H/309615 nolu kaçak tutanağı tanzim edildiğini, tutanağa istinaden 29444 kWh karşılığı 41.714,37 TL tutarında kaçak faturası tanzim edildiğini, davacı adına tanzim edilen kaçak kullanım faturasının ilgili mevzuat hükümlerine uygun tahakkuk ettirildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, hatalı düzenlendiği iddia olunan kaçak tüketim tahakkuku nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davaya temel dayanak teşkil eden 15/04/2020 tarihli davalı tarafından tanzim olunan tutanak içeriği uyarınca sayacın S fazına ait akım trafosunun S2 ölçüm ucunun kablo pabucunun erimesine bağlı olarak sayacın bu fazda kayıt yapmadığı tespit edilmiştir. Önce davacı adına 29444 kwh üzerinden 41.714,37-TL kaçak faturası düzenlenmişse de itiraz üzerine 22/06/2020 tarihli komisyon raporu ile bu tutarın 14520 kwh tüketime tekabül eden bedele indirgendiği anlaşılmaktadır.
Akım trafolarından S2 ölçüm ucunun kablo ucunun erimesinde davacının kastı ve ağır ihmali tespit edilmediği takdirde kaçak kullanım ile sorumlu tutulamaz. Bu konuda TMK’nın 6. maddesi gereğince ispat külfeti davalı … idaresi üzerindedir. Dolayısıyla davalı kurumun eksik tüketim iddiasında bulunduğu 12/02/2020 ile 15/04/2020 tarihleri arasındaki 63 günlük sürenin elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliğinin 37. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerekir. Davacının 63 günlük dönemde geçmiş tüketimi dikkate alındığında ortalama olarak 63×604,96 kwh = 38.112,48 kwh tüketim sarf etmesi gerekmektedir. Son alınan 24/09/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda 37. maddeye göre davacının aynı döneme ait geçmiş tüketim değerleri dikkate alınarak hesaplama yapılmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalının nezdinde ki komisyon raporundaki ve önceki alınan kök ve ek raporlarında oranlama metoduna gidildiği görülmüşse de 3 akım trafosunun her birinden farklı akım geçtiği esnada 2 akım trafo ortalamasının kayıt yapmayan 3. Akım trafosuna oranlanması hatalıdır. Yine önceki ek raporda 1,5 ceza bedeli yansıtılarak hesaplama yapılmışsa da somut olayda davacının kaçak kullanım tanımına giren eylemleri sabit olmadığından bu hesaplama metoduna da iştirak edilmemiştir. Dolayısıyla eldeki dava yerinde görülmüş olup aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Fazla ödenen 11.525,00-TL’nin ödeme tarihi 08/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 787,27-TL harçtan peşin alınan 196,82-TL harcın mahsubu ile, bakiye 590,45-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen, 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 62,20-TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen, 115,75-TL posta ve tebligat masrafı, 1.800,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.815,75-TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Hazineden sarf edilmiş bulunan 1.320,00-TL’den ibaret arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, ikmal ve gereği için yazı işleri müdürlüğünce tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır