Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/457 E. 2021/754 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/527 Esas
KARAR NO:2021/730

DAVA:Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/10/2013

BİRLEŞEN İSTANBUL 14. ATM … ESAS … KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/12/2014
BİRLEŞEN İSTANBUL 14. ATM … ESAS … KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/06/2014
KARAR TARİHİ:08/09/2021

Mahkememizde görülen menfi tespit ve itirazın iptali davalarının yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
ASIL DAVADA;
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili şirket hakkında…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 132.382 TL tutarında takip yapılarak kesinleştiğini, ancak davalı şirketin eser sözleşmesi kaynaklı ticari ilişki kapsamında sözleşme şartlarına uygun olarak gerekli tadilatları ve dekorasyon işlemlerini yerine getirmediğini, ancak buna rağmen müvekkil tarafından ödemelerin muntazam yapıldığını, takibe sehven itiraz edilmediğini belirterek…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince … … Şubesinde yapılması gereken işlerin gerekli şekilde yerine getirilmediğini, buna dair ihtar çekilerek tespit yaptırıldığını, icra takibinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN …. ATM … ESAS … KARAR SAYILI DAVADA;
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili şirket sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen bakiye fatura alacaklarının olduğunu … Bankası A.Ş … Şubesi’nin 30.10.2012 tarih ve … numaralı 70.000 -TL bedelli çekten kalan 50.000- TL tutarında alacağı olduğunu, çek bedelinin ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyası ile 05/03/2013 tarihinde takip açıldığını, davalının takibe karşı 50.000-TL’sini ödeyerek makbuz aldığı iddiası ile itiraz ettiğini, itiraz tarihi itibari ile çeke karşılık herhangi bir ödeme yapılmadığını, icra takibinden sonra ise kabul edilen 20.000-TL için kısmi ödeme yapıldığını, müvekkilinin bu çekten kaynaklanan 50.000-TL ana para alacağının halen ödenmediğini beyanla 11/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, çeke mahsuben 50.000 TL’nin davacı şirket yetkilisine, 01/11/2012 tarihinde para teslim tutanağı ile elden ödediğini, vaki ödeme nedeniyle takibe itiraz ettiklerini, 20.000 TL tutarındaki kısmın ise ödendiğini, aradan iki yıl geçtikten sonra bu defa ödenen 50.000- TL’nin yeniden dava edildiğini beyanla davanın reddini dilemiştir.
BİRLEŞEN … 14. ATM … ESAS … KARAR SAYILI DAVADA;
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin “…” isimli işletmeyi açmak üzere anlaşmaya vardıkları … firmasının gösterdiği davalı şirket ile dükkanın dekor ve malzeme işleri için eser sözleşmesi yaptıklarını 19/06/2012 tarihli işbu sözleşmeye göre işin süresi 6-8 hafta olarak tespit edilmiş olup mağazanın 18/08/2012 tairhinde açılmasının kararlaştırıldığını, iş bedelinin de 550.000,00-TL + KDV olarak belirlendiğini, davalının işi taahhüt ettiği gibi yapmadığını, sözleşmede gösterilen malzemeler yerine ikinci kalite malzemeler kullandığını, belirlenen 18/08/2012 tarihinden önce işi bitirmediğini ancak …’dan alınan özel izinle mağaza eksik şekilde 08/10/2012 tarihinde açıldığını, 20/06/2012 tarihinde başlayan açık hesap ilişkisi uyarınca 02/12/2013 günlü hesap ekstresinde, davalıya 210.200,00-TL fazla ödemenin tespit edildiğini, istirdat için başlatılan icra takibe vaki itirazın iptali ve takibin devamına %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, müvekkili şirketin sözleşme gereği bütün yükümlülükleri yerine getirdiğini, mağazanın açılmama sebebinin tamamen davacının kusurana dayandığını, davacı firmanın sözleşme dışı ek işler talep ettiğini, bu işlerin de yapıldığını, ilave işlere bağlı olarak işin yapım süresinin doğal olarak uzadığını, mağazanın planlanan 18/08/2012 tarihinde açılmamasına neden olan asıl sebep, davacı tarafın yerine getirilmesi gekerin hususları zamanında yapılmamasından kaynaklandığını, davacının karar vermesi gereken ofis yerinin neresi olacağı hususlarınnı kararsızlığı ve binadaki diğer kat malikleri ile sorun yaşadığından dolayı ofisyerinin geç netleştiğini, mimarın değiştiğini ve özel izinle mağazanın açılamadığını, eksiklik varsa …’nun hiç kimseye özel izin vermediğini, davacının müvekkiline herhangi bir ihbarı bulunmadığını, işin tamamını kabul ettiğini, ayrıca davacının eksik ve hatalı imalatın neler olduğunu açıklaması gerektiğini, ayıp ihbarının yapılmamış ise iş sahibinin iş kabul etmiş sayıldığını, müvekkkili şirketin davacının müvekkiline ödediği fazla bedelin bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davalar hukuksal nitelikleri itibariyle, yanlar arasında varlığı çekişmesiz eser sözleşmesi niteliğindeki mimari statik elektrik işlerinin yapımına dair sözleşme kapsamında ödenmeyen bakiye alacağın tahsili, işin zamanında ve sözleşmeye uygun yapılmaması nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve fazla ödendiği iddia olunan iş bedelinin iadesi istemlerini içermektedir.
Mahkememizce … Esas … Karar sayılı asıl davada 08/03/2017 tarihli ilam ile davanın reddine karar verilmişse de, davacı vekilince temyiz başvurusu neticesinde Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/3718 Esas 2019/2736 Karar sayılı 12/06/2019 tarihli kararı ile; aynı mahkemede derdest … Esas sayılı dava dosyasında iş sahibi tarafından yükleniciye karşı fazla ödemenin istirdadı talep edilmiş, yine aynı mahkemede açılan ve … Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen … Esas sayılı davada ise yüklenici tarafından bakiye alacağın tahsili talep edilmiş olup bu dosyalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan ihtilafın aynı sözleşmeye ilişkin olması nedeni ile davalardan biri hakkında verilecek karar diğerini etkileyeceğinden, üç davanın birleştirilerek görülmesi gerektiğine işaret edilerek kararımız bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamı içeriğine uygun olarak adı geçen bağlantılı diğer iki dava dosyalarının da eldeki dava ile birleştirilmesi sağlanarak işbu dosyamız arasına alınmıştır.
Asıl dava yönünden bozma öncesi ilk kararımızda da irdelendiği üzere, ana davadaki menfi tespit davasına dayanak…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının getirtilerek incelendiğinde takibin kesinleştiği görülmüş olup, …. İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas, 754 Karar sayılı ilamıyla davacı borçlunun ödeme emrine karşı yönelttiği usulsüz tebligat şikayetinin de reddedildiği anlaşılmıştır. …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı taraflar arasındaki ilişki kapsamında … … Şubesinde yapılmış olan işlere dair delil tespiti dosyasındaki raporun incelenmesinde, sözleşmeye aykırı olarak imal edilen eksik, hatalı ve ayıplı imalatın tazmini için gereken tutarın 23.400 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Yanlar arasındaki sözleşme içeriğine göre asıl davadaki davalı yüklenici Ak İnşaat davacının kiraladığı mağazada dekoratif işleri yapmayı yüklenmiştir. İhtilaf, yüklenicinin sözleşme uyarınca edimini tam olarak yerine getirip getirmediği, bedele hak kazanıp kazanmadığı yönünde toplanmaktadır. Davacı iş sahibi yüklenicinin aynı zamanda eseri ayıplı olarak oluşturduğunu beyan etmektedir. Yüklenicinin ayıptan sorumlu olması için eserin tam bir şekilde iş sahibine teslimi gereklidir. Buna göre yüklenici eksik ve ayıplı imalat bedelinden sorumlu olacaktır.
Bir diğer mesele ise sözleşme dışı işin bulunup bulunmadığı noktasındadır. Ancak teknik bilirkişilerce yapılan inceleme neticesinde yüklenicinin sözleşme dışı iş meydana getirmediği anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasındaki bakiye açık hesap fatura alacağının tespiti gereklidir. Davacı şirket kayıtlarının incelenmesinde davalıdan 200.200 TL alacaklı olduğu görülmektedir. Davalı şirket kayıtlarında ise davalının 152.128,86 TL davacıya borçlu göründüğü anlaşılmaktadır.
Teknik rapor ve yapılan keşif neticesinde, düzenlenen irsaliyeli faturanın sözleşme, fiyat teklifi ve ek fiyat teklifine uygun olduğu, tespit-i delail raporunda belirlenen 23.400 TL tutarındaki ayıbın da doğru olduğu tevsik edilmiştir. Buna göre hesaplama yapıldığında ayıp bedelinin de düşülmesi sonucunda takip tarihi itibariyle davacının davalıya 148.603,86 TL borçlu olduğu, öte yandan davalı şirket defter kayıtları da nazara alındığında ayıp bedeli düşüldüğünde neticeten 128.728,86 TL davacıya borç bakiyesi bulunduğu tespit edilmektedir.
Sonuç olarak sözleşme dışı yapılan işin tespit edilemediği, alacak kalemlerinin de sözleşmeye göre yapılan işle örtüştüğü yani kadr-i maruf olduğu, kaldı ki faturada da ek işlerden bahsedilmediği, tespit edilen ayıp oranında tenzilat yapıldığında davalının yapmış olduğu icra takibinin yerinde olduğu, ayrıca davalının defterlerinde de borç bakiyesi göründüğü ve bu hususun aleyhine delil olacağı gözetilerek asıl davaya konu menfi tespit davasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı yan asıl davada inkar tazminatı istemişse de ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden İİK’nın 72/4 maddesi anlamında davalının alacağına geç ulaşması söz konusu olmayacaktır. Dolayısıyla davalı alacaklı lehine tazminat istemi yerinde değildir.
Mahkememizin … Esas sayılı davası ile birleşen … Esas sayılı davada ise davacı … iş bedeline ifa uğruna edim olarak verilen çekin bakiye 50.000 TL’sinin tahsili için alacak davası ikame etmiştir. Bu davanın davalısı olan … Dış Ticaret ödeme def’inde bulunmuşsa da, davacı adına ödemeyi aldığı iddia olunan …isimli tutanakta adı geçen şahsın davacı … İnşaatın çalışanı ya da yetkili temsilcisi olduğu ispatlanamamıştır. Nitekim, davacı … da bu şahsın yetkili temsilcileri olmadığını, yapılan ödemeden haberlerinin olmadığını ileri sürmüşlerdir. Bu ödeme olgusu davacı şirket kayıtlarında da tespit edilememiştir. Tutanak tanzim tarihi itibariyle davacı şirket sigortalı çalışan listesi SGK’dan celp edilmişse de bu gelen kayıtlardan da bir sonuca varılamamıştır. Dolaysıyla, davalı yan yapmış olduğu ödemesini davacı temsilcisine yaptığını ispat edememiştir. Yapılan bu ifa sabit olsa dahi parayı tahsil eden …isimli şahsın basiretli tacir olarak temsil / tahsil yetkisi araştırılmadan ödeme yapıldığından kötü ifa olarak kabulü gerekir. Davacı ile irtibatı kurulamadığından davacıya yeniden ödeme yapmak durumunda kalacaktır. Bu nedenle işbu alacak davasının kabulü gerekmiştir.
Birleşen … Esas sayılı davanın davacısı olan …her ne kadar kendilerince fazla ödeme yapıldığı ileri sürülmüşse de, davalı … tarafından düzenlenen faturanın ve bedelinin yukarıda belirtilen ana dava kapsamında yapılan değerlendirmede yapılan iş içeriği ile uyumlu olduğu 15/09/2015 ve 08/09/2016 günlü ek raporla teyit edilmiştir. Fazla ve yersiz ödeme olgusu ispatlanamamış olup bu davanın da reddi gerekmiştir. Bu davada davalı yan kötü niyet tazminatı istemişse de, alacak borç durumu yapılan tahkikat ve teknik inceleme ile ortaya çıktığından, davacının kötü niyeti anlaşılamadığından reddi gerekmiş, Yargıtay ilam içeriğine uygun olarak her üç dava yönünden aşağıdaki gibi ayrı ayrı karar verilmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Asıl davanın REDDİNE, ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davalı yanın tazminat isteminin de REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 2.260,80-TL harcın mahsubu ile, artan 2.201,50-TL’nin istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 16.526,31-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan mahkeme masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edilen 100,00-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
1-Birleşen … esas sayılı davanın KABULÜ ile; çeke dayalı olarak ödenmeyen bakiye 50.000,00-TL’nin 07/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 3.415,50-TL harçtan peşin alınan 853,90-TL harcın mahsubu ile, bakiye 2.561,60 -TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen, 853,90-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 882,90-TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 7.300,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya alana ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 72,00-TL posta ve tebligat masrafından ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
1-Birleşen … esas sayılı davanın REDDİNE, davacının kötü niyeti sabit görülmediğinden davalı tarafın kötü niyet tazminatına ilişkin isteminin de REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 3.589,70-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 3.530,40- TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 23.164,00 -TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan mahkeme masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edilen 100,00-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, dava açılırken davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır