Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/453 E. 2022/39 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/453 ESAS
KARAR NO : 2022/39

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 17.6.1997 tarihli işletme devir sözleşmesi ile Tekirdağ Limanının işletme hakkını devralmış olup, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 2.3.2012 tarih ve … sayılı kararı çerçevesinde, iade ve tesellümün gerçekleşmesine kadar “liman hizmetlerinin ara verilmeksizin sürdürülebilmesi için yapılacak ortak çalışma esaslarının taraflar arasında 12.3.2012 tarihinde imzalanan “ön protokol“ ile kararlaştırılmış olduğunu, davalının Yönetim Kurulunun 12.3.2012 tarih ve… sayılı toplantısında alınan 26 nolu karar ile onaylandığını, protokolün 6. maddesinde davalıya verilecek hizmetlerin detaylarının ve bedellerinin 3.4.2012 tarihine kadar imzalanarak işbirliği sözleşmesinde belirlenmesinin kararlaştırıldığını, limanın iadesinin 16.4.2012 tarihinde iadesi yapıldığını ve işbirliği sözleşmesi ”gemilere karada verilen hizmetler”’ ve denizde verilen hizmetler için iki ayrı sözleşmenin 15.5.2012 tarihinde imzalandığı her iki sözleşmenin imzalanması için Yönetim Kurulunun onayı gerektiğini, sözleşmenin konusu hizmetleri almayı sürdürdüğünü, müvekkilinin de liman hizmetlerinin kesintiye uğramaması için devam ettiğini, personel tahsisi, makine alet ve edavat kullandırımı ile sair satım ve devirlere ilişkin olarak tahakkuk eden bedellerin davalı şirkete fatura edildiğini, davalının 6.720.886,49-TL alacağa ilişkin olarak mutabakat verdiğini, makine ve teçhizata ilişkin bedellerin alacaklarına mahsup suretiyle ödenebileceğinden takibe itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle itirazın iptali ile %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbirliği sözleşmelerinin onaylanmamış olmasına yürürlük kazandığı mahkemece kabul edilirse işbirliği sözleşmelerine göre istenilen bedellerden karada verilen hizmetlere ilişkin işbirliği sözleşmesinin 3. maddesi b-c bendinde zikredilen personel, makine teçhizat ve kira bedelleri 12.3.2012 tarihli ön protokolün 6. maddesi gereğince varılan mutabakat çerçevesinde … A.Ş nin 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılı için 12.3.2012 tarihine kadar … paylarının icra ve dava açılmış olanları ile ilgili tüm ferilerinin %1 sözleşme faizi mahsubu şeklinde yapılacağını, …nin sözleşmelerde açıkça belirtilmiş olan alacaklarının mahsup edilerek kalacak bakiyenin talep edilmesi gerektiğini, limanın kuruluşa bakımlı, çalışır ve kullanılabilir durumda teslim edilmesi gerektiğini, limanın bu şekilde teslim edilmediği işbirliği sözleşmelerine göre kesin devir alınana kadar … nam ve hesabına çalıştırıldığını ancak bu süreçte limanda 4 kişinin ölümüne neden olan bir kaza meydana geldiğini, müvekkili hiç kullanmadığı araç gereç ve teçhizatlarla ilgili ön protokole aykırı olarak ücret talep edilmesini, limanın davacı adına işletilmesi sürecinde makul işçi ücretleri ödenmekte iken makul olmayan çok yüksek bir fiyata çıkarılması nedeniyle davanın reddini ve müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargılama devam ederken davacı vekilince sunulan 01/02/2022 tarihli dilekçe ile, ”Taraflar işbu davadan dolayı birbirlerinden karşılıklı olarak yargılama gideri ve ücreti vekalet talebinde bulunmayacakları konusunda mutabakata varmış olduklarından müvekkilimizin huzurdaki davada yargılama gideri ve ücreti vekalet talebi de bulunmamaktadır. Yukarıda açıkladığımız üzere; huzurdaki ihtilaf varılan sulh ile nihayete ermiş olduğundan, birbirlerinden karşılıklı olarak yargılama gideri ve ücreti vekalet talepleri de bulunmayan tarafların ortak talebi doğrultusunda, HMK 315. madde 1. bent hükmü uyarınca karar verilmesine yer olmadığına dair karar tesisini saygıyla bilvekale arz ve talep ederiz.” denildiği,

Davalı vekilince sunulan 01/02/2021 tarihli dilekçe ile, ”Dava dosyasında, taraflar karşılıklı olarak herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmamaktadırlar. Taraflar arasında imzalanan Sulh Protokolü gereği, ilgili dava dosyasına sunulmak üzere, “sulh nedeniyle davanın konusuz kaldığı ve karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi”nin talep edilmesi hususunda müvekkil Kuruluş Yönetim Kurulu’nun 12.01.2022 tarih ve … no.lu kararı; ekte Sayın Mahkemenize sunulmaktadır. Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; duruşma günü beklenilmeksizin dava dışı sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.” denildiği,
Mahkememizde açılan itirazın iptali davasının, taraf vekillerinin Mahkememize ibraz ettikleri sulh dilekçeleri ile sulh olunduğunun beyan edilmesi nedenleriyle sulh beyanları doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Taraflar sulh olmuş olmakla talepleri doğrultusunda sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Taraflar yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmekle tarafların yaptıkları yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken maktu 80,70-TL harcın, peşin alınan 81.171,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 81.090,85‬-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.03/02/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”