Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/439 E. 2021/1073 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/702 Esas
KARAR NO : 2021/1088

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin… Köprüsü ve… Otoyolu’nun işletme hakkı sahibi olduğu, işletme hakkının müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişlerin 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirildiğini ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödenmeksizin yapılan geçişlerde icra takibinden sonra yapılan kanun değişiklik sonrasında geçiş ücretinin 15 gün içinde ödenmemesi halinde, üç katı tutarında ceza uygulaması yapılmakta olduğunu, davalının …, …, …, …, …, …, …, …, … plakalı araçları ile 01/09/2016-18/10/2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin köprü ve otoyol geçişi yaptığını, bu durumun kayıtlarda görülmekte olduğunu, bedeli ödenmeyen geçiş ücretlerinin ve bu ücretlere ait yasal cezalar toplamının 23.247,95 TL olup bu bedellerin ödenmesi için başlatılan icra takibine davalı tarafından, araçların müvekkil şirketin taşeron firmalarınca kiralandığı, bu borçtan kiralayanın sorumlu olduğu gerekçesi ile icra takibine itiraz edildiğini, bu nedenlerle davanın kabulünü, itirazın iptali ile takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; …, … ,…, …,…, …, …, … ve …plaka sayılı araçların halen karşı tarafın taşeronlarına kiralanmış olduğunu, …plaka sayılı araç için müvekkili şirket ile …Ltd. Şti. 19/09/2016-31/12/2016 ve…Ltd. Şti. ile 01/01/2017-31/06/2017 tarihleri arasındaki dönemi kapsar şekilde araç kiralama sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmelere göre trafik cezaları ile OGS, HGS ve bütün mali sorumluluktan kiralayana ait olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden karşı tarafın taşeron araçlarına muafiyet sağlanmakta olduğunu, kiralayan taşeron şirketler tarafından müvekkili şirkete bildirildiğini, bıı durumun karşı tarafa bildirilip özellikle…plaka sayılı araca ait borçların terkin edilmesinin talep ettiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmaması sebebiyle icra takibine itiraz edildiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, otoyol illali geçiş ücretinden ve para cezasından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2018/920 Esas 2019/1108 Karar sayılı dosyası ile mahkememizin yetkisizliğine dair karar verilmiş olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 2020/1372 Esas 2020/218 Karar sayılı kararı ile kaldırılarak Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 2020/1372 Esas 2020/218 Karar sayılı kararının kaldırma gerekçesinde “…Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; işletmesi davacıya ait otoyol ve köprülerin kullanılmasından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasında yetkili mahkeme; HMK’nun 6 maddesi uyarınca davalının yerleşim yerinin bulunduğu Esenyurt ilçesinin bağlı olduğu yargı alanındaki Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi, TBK’nın 89. Maddesi uyarınca davacının yerleşim yerinin bulunduğu Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi ile taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu gözetilerek HMK 10. Madesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin bulunduğu icra dairesidir. Taraflar arasında sözleşme (hizmet); davacının işlettiği, 3. Köprü ve bağlantılı otoyoldan geçilmesine ilişkindir. O halde sözleşmenin ifa yeri davacının hizmet aldığı köprü ve otoyol gişelerin bulunduğu yargı çevresidir. İhlalli geçişlere ilişkin kayıtlar incelendiğinde akdin ifa yeri hizmetin verildiği yer İstanbul yargı alanı içerisinde olduğundan, davalının yetkiye itirazı yerinde değildir.” şeklinde karar verilmiştir.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken 25/05/2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/5/2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.
6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
OGS ve HGS kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır. Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya HGS veya OGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde, geçiş sırasındaki sistem alarm verdiğinden, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. Bu geçiş ücreti, hesabında para olması halinde otomatik olarak düşer.

Kaldırma üzerine Mahkememizce yeniden oturum günü tayin edilmiş, taraflara tebliğ edilmiş, tayin edilen gün, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devamla esas hakkında hüküm tesis edilmiştir.
Kiralama sözleşmelerinin incelenmesinde;… plakalı araca ait 01.01.2017-31.06.2017 dönemi için … Tic Ltd Şti ile …İnş arasında kiralama sözleşmesi akdedildiği, 19.09.2016-31.12.2016 dönemi için … İnş Tem Sağlık ve Yemek Hizm San Tic Ltd Şti ile 212 Metropol İnş arasında kiralama sözleşmesi akdedildiği görülmüştür.
Kaldırma sonrası trafik tescil müdürlüklerinden araç tescil kayıtları celbedilmekle incelenmesinde; … plakalı aracın 01.09.2016-18.10.2017 tarihleri arasında …İnş adına kayıtlı olduğu, … plakalı aracın 23.01.2017-25.10.2017 tarihleri arası …adına kayıtlı olduğu,… plakalı aracın 22.08.2016-31.08.2016 tarihleri arası… İnş adına kayıtlı olduğu, … plakalı aracın 24.02.2014 tarihinden itibaren…nş adına kayıtlı olduğu, …plakalı aracın 07.01.2015 tarihinden itibaren …inş adına kayıtlı olduğu, … plakalı aracın 07.01.2015 tarihinden itibaren … İnş adına kayıtlı olduğu, … ve …plakalı aracın …İnş adına kayıtlı olduğu, … plakalı aracın 12.05.2017-20/11/2017 tarihleri arası … İnş adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Kaldırma sonrası Mahkememizce alınan trafik uzmanı bilirkişisinin tarihli 10 sayfadan ibaret raporunda özetle; trafik tescil şube müdürlüğünün 01.04.2021 tarihli yazısında … plakalı bir aracında kaydının gönderildiğini ancak davalı firma adına tescil görmüş olmasına rağmen herhangi bir geçişinin olmadığını, davalı firmanın ödemesi gereken toplam tutarın hesaplanması sırasında (geçiş ücreti x 4 katı ceza + geçiş ücreti= ödenmesi gereken toplam ücret) formülünün kullanıldığını, davalı firmanın davacı firmaya ödemesi gereken toplam miktarın cezalar dâhil olmak üzere 26.370,51-TL olduğunu belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacının işletmecisi olduğu otoyoldan davalı adına kayıtlı araçların ücret ödemeksizin geçiş ihlali yaptığı, bu nedenle dava konusu takibe ilişkin borç bulunduğu davacının alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verilmesi nedeniyle davacı tarafından itirazın iptali davası açtığı görülmüştür.
Davalı tarafından araçların davacı firmanın şantiyesine ilişkin kiralanan araçlar olduğu, muafiyetlerinin bulunduğu, ayrıca araç kiralayan olarak sorumlu olmadıkları iddia edilmiştir. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. düzenlemenin araç sahibine ilişkin olduğu, işleten sıfatına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, bu halde 2918 sayılı KTK’nun 3. maddesi uyarınca uzun süreli kiralamalarda kiracının sorumlu olacağı, araç kiralayanın işleten sıfatının bulunmadığı, husumet yöneltilemeyeceği hususunun eldeki dosya da uygulama alanını bulunmadığı, davalının kendisi ile dava dışı kiralayan arasındaki sözleşmeye dayandığı, ancak bu hususnun iç ilişki olduğu, davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, yine dava dışı kiralyananı davacı tarafından geçişlerden muafiyeti olduğuna dair açık bir sözleşme metninin de dosya da bulunmadığı nazara alındığından davalının ihlalli geçişler nedeniyle davacıya sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunda davalının tüm geçişleri ayrı ayrı incelenmiş, davalının maliki olduğu araçlarla ihlalli geçiş yaptığı tespit edilmiş, bilirkişi raporu hükme esas alınmakla birlikte rapor da maddi hata bulunduğu tespit edilmiş, mahkememizce yapılan inceleme de …plakalı aracın toplam geçiş bedelinin 60,05-TL değil 60,50-TL olduğu ceza bedelinin 302,50-TL olduğu, … plakalı aracın geçiş ihlal bedelinin rapordaki gibi 47,35-TL ceza bedelinin 189,40-TL olduğu, … plakalı aracın ihlali geçiş ücretinin rapordaki gibi 4.781,15-TL olduğu, ancak 4 katı tutarındaki ceza bedelinin raporda yanlış hesaplandığı 4.781,15 * 4 = 19.124,60-TL olduğu, bu halde 4.911,80-TL olduğu toplam ceza bedelinin ise 19.647,20-TL olduğu tespit edilmiştir.
Geçiş ücretinin 4 katı ceza alınacağının kanun düzenlemesi olduğu, tebligat şartı da aranmayacağı ve davalının asıl alacaktan sorumluluğunun bulunduğu, her ne kadar icra takibinde davacının işlemiş faiz talebi olsa da, işlemiş faiz yönünden davalının temerrüde düşürülmediği, davacı tarafından davalıya ihtarname gönderilmediği, o halde davacı tarafın takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1037Esas 2019/2322 Karar, 2017/3150 Esas 2019/647 Karar sayılı ilamlarının da bu doğrultuda olduğu, bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra inkar tazminatı yönünden; davacının alacağının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiği alacak tutarının likit olmadığı gözetilerek İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca davalının icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 4.911,08-TL ihlalli geçiş ücreti 19.647,20-TL ihlalli geçiş ceza tutarı olmak üzere toplam 24.559,00-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.665,90-TL harçtan, peşin alınan 153,93-TL harç mahsup edilerek eksik 1.523,69-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 153,93-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 189,83-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 760,48-TL vekalet ücretinin (red miktarı nazara alınarak) davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.717,53-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.665,90-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır