Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/420 E. 2021/522 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/420 Esas
KARAR NO:2021/522

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/08/2020
KARAR TARİHİ:14/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; … ve …’nun işletmesinin davacı müvekkili şirket tarafından yürütüldüğünü, davalıya ait …, …, … ve … plakalı araçlar ile 08/09/2018-29/04/2019 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkili şirketçe, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5. maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 11/10/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve davalı tarafından tebellüğ edildiğini, ancak davalının borca ve faize itiraz ettiğini ve ilgili icra müdürlüğünce söz konusu itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak yapılan görüşmelerde uzlaşılamadığını, davalının itirazının zaman kazanma amacı ile haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını, bu nedenle davanın kabulü ile takibin devamını, davalı borçlu tarafın takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, …, …, … ve … plakalı araçların borca yetecek kadar olan kısmının ihtiyaten haczini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalılar davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-…, … ve … Trafik Tescil Müdürlükleri yazı cevabı
3-Geçiş ihlaline ilişkin görüntü kayıtları
4-Bilirkişi raporu
5-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, otoyol illali geçiş ücretinden ve para cezasından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken 25/05/2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/5/2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir.
6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.
6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
… ve … kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır. Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya … veya … sisteminden provizyon alınamadığı takdirde, geçiş sırasındaki sistem alarm verdiğinden, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. Bu geçiş ücreti, hesabında para olması halinde otomatik olarak düşer.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.

İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının ….İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında 177.570,50-TL asıl alacak 20.544,20-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.697,96-TL KDV olmak üzere toplam 201.812,66.-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 28/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 30/09/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
…, … ve … Trafik Tescil Müdürlükleri yazı cevabının incelenmesinde; … plakalı aracın 21.04.2015-30.01.2019 tarihleri arası … adına kayıtlı olduğu, … plakalı aracın tescil tablosunun incelenmesinde 22/04/2015-28/01/2019 tarihleri arası … adına kayıtlı olduğu, … ve … plakalı araçların 15/04/2015 tarihinden itibaren … adına kayıtlı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Trafik Uzmanı bilirkişinin 01/03/2021 tarihli 14 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davalı …’ın isimli şahsa ait … ve … plakalı çekici araçlar ile bu araçlara bağlı … ve … plakalı dorselerin 08/09/2018-24/09/2019 tarihleri arasında davacı firma tarafından işletilmekte olan köprü ve otoyollardan toplam 504 defa kaçak veya ücret ödemeksizin geçiş yaptığını, davalı şahsın yaptığı iddia edilen geçişlerde … bakiyesinin olduğunun gösterir herhangi bir belgenin dava dosyası içerisinde olmadığını, bu geçişlerin 3 adetinin çekicilere bağlı olan dorselere yansıtılarak ücretin tahsil edildiğini, dorselerin sanal plaka uygulamasının gişelerden geçişler sırasında tespit edilemeyen geçişlerde çekici plakasının tespit etmek üzere yapıldığını, dorselerin … hesap bakiyelerinin sembolik bir ücret alınmak sureti ile sanal plaka kayıtlarının yapıldığını, geçiş ücreti x dört katı ceza = ceza miktarı + geçiş ücreti=ödenmesi gereken toplam miktar formülünden hareketle geçiş sayısının ve ödenmesi gereken toplam miktarın hesaplanmasının yapıldığını ödenmesi gereken toplam tutarın; 35.433,95 TL (geçiş ücreti) x 4 (geçiş cezası çarpanı) = 141.735,80 TL (dört katı ceza + 35.433,95 TL (geçiş ücreti) = 177.169,75 TL olduğunu, sonuç olarak davalı şahıs …’ın ödemesi gereken toplam miktarın 177.169,75 TL olduğunun tespit edildiğini belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacının işletmecisi olduğu otoyoldan davalı adına kayıtlı araçların ücret ödemeksizin geçiş ihlali yaptığı, bu nedenle dava konusu takibe ilişkin borç bulunduğu davacının alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verilmesi nedeniyle davacı tarafından itirazın iptali davası açtığı görülmüştür. Mahkememizce alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunda davalının tüm geçişleri ayrı ayrı incelenmiş, davalının maliki olduğu araçlarla ihlalli geçiş yaptığı tespit edilmiş, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, geçiş ücretinin 4 katı ceza alınacağının kanun düzenlemesi olduğu, tebligat şartı da aranmayacağı ve davalının asıl alacaktan sorumluluğunun bulunduğu, her ne kadar icra takibinde davacının işlemiş faiz talebi olsa da, işlemiş faiz yönünden davalının temerrüde düşürülmediği, davacı tarafından davalıya ihtarname gönderilmediği, o halde davacı tarafın takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1037Esas 2019/2322 Karar, 2017/3150 Esas 2019/647 Karar sayılı ilamlarının da bu doğrultu da olduğu, bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek, kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra inkar tazminatı yönünden; davacının alacağının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiği alacak tutarının likit olmadığı gözetilerek İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca davalının icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargılama Gideri ve Vekalet Ücreti yönünden; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Aynı yasanın arabuluculuk ücreti 18/A-10 fıkrası uyarınca anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Somut olayda davalı arabuluculuk toplantısına katılmadığı arabuluculuk son tutanağı ile sabit olmakla lehine vekalet ücretini hükmedilmeyerek yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 35.433,95-TL ihlalli geçiş ücreti 141.735,80-TL ihlalli geçiş ceza tutarı olmak üzere toplam 177.169,75-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 12.102,46-TL harçtan, peşin alınan 2.421,67-TL harç mahsup edilerek kalan 9.680,79-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.421,67-TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.476,07-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 20.781,13-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.254,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde davalının katılım sağlamaması nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde davalının katılım sağlamaması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/06/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır