Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/412 E. 2021/1149 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/412 Esas
KARAR NO:2021/1149

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/08/2020
KARAR TARİHİ:27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı arasında 21/07/2019 tarihinde gerçekleştirilen araç satış sözleşmesi ile … plakalı aracın davalı tarafından müvekkili firmaya satıldığını, araç için 120.000,00 TL satış bedelinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirket tarafından sözleşme tarihinden önce 500,00 TL kaporanın davalının banka hesabına gönderildiğini ancak davalı şirkete satış bedeline ilişkin olarak 119.500,00 TL ödeme gerçekleştirilmesi gerekirken sehven 127.500,00 TL ödeme gerçekleştirildiğini, müvekkilince fazlaca ödenen 8.000,00 TL’nin müvekkili şirkete iade etmediğini, bu nedenle davalı aleyhine … 24. İcra Müdürlüğünün… Esas ayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, yetki itirazına istinaden icra dosyasının İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalıya tekrar ödeme emri gönderildiğini ancak davalı tarafından borca yine itiraz edildiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptalini ve takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisi ile internet sitesinde satış ilanını koyduğu …marka araç için görüşme yaptığını, aracın satışı için 128.000,00 TL’ye anlaştıklarını, kapora olarak 500,00 TL tarafına gönderildiğini, davacı şirketin aracı almak için bir çalışanını gönderip vekalet verdiğini, pazar günü nöbetçi noterde aracın satışını yapıp yola çıkması gerektiğini söylediğini, kendisinin notere giriş yaptığında direkt imzaya yetiştiğini, imzaladığı kağıttaki o bedeli imzayı attıktan sonra vezneden çıktığında fark ettiğini, kendisinin itiraz ettiğini ve bedeli değiştirmemiz gerektiğini söylediğini, davacı şirket yetkilisinin ise bedel farklılığının kendileri için bir problem teşkil etmediğini söylediğini, aradan geçen birkaç ay sonra … İcra Müdürlüğünden icra kağıdı geldiğinde yapılanın komplo olduğunu anladığını, itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, daha sonra İstanbul İcra Müdürlüğünden icra kağıdı geldiğini ve o icra takibine de itiraz ettiğini, aracın ilanda belirtilen bedelinin 130.900,00 TL olduğunu ve 11.000,00 TL gibi bir indirim yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-Araç Satış Sözleşmesi, banka dekontu
3-Esnaf Odası, Ticaret Sicil ve Vergi Dairesi kayıtları
4-… yazı cevapları
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava; hataen yapılan fazla ödeme nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine veki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 204. maddesine göre, düzenleme şeklindeki noter senetleri sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar, ilgililerin beyanına dayanılarak noterlerin tasdik ettikleri senetlerle diğer yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgeler de, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılırlar.
Tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında araç satışı nedeniyle fazla ödemeden kaynaklanan 8.000,00-TL asıl alacak 21,70-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.021,70-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 17.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 22/07/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Araç Satış Sözleşmesinin incelenmesinde; … 13. Noterliği’nin 21.07.2019 tarih 16297 yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile … eski plakalı … yeni plaka numaralı aracın 120.000,00-TL bedelle davalı … tarafından davacı … Turizm Taşımacılık Gıda İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş.’ye satış yapıldığı görülmüştür.
Banka dekontunun incelenmesinde; … Bankası’nın 19.07.2019 işlem tarihli dekontunda … Turizm Taş. Tarafından davacı hesabına 500,00-TL “araç kapora bedeli” açıklaması eft yapıldığı, … Bankası’nın 21.07.2019 işlem tarihli dekontunda 127.500,00-TL “… plakalı araç bedeli” açıklamalı havale işlemi yapıldığı görülmüştür.
Esnaf ve Sanatlar Odaları Birliği’nin 14.12.2020 tarihli yazı cevabında; davalı …’ın 04.03.2019 tarihinde … sicil numarası ile… Oto ALım, Satım, Yıkama ve Yağlama Esnaf Odası’na kayıtlı olduğu ve kaydının halen devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 14.12.2020 tarihli yazı cevabında; davalı …’ın gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, ortağı olduğu kollektif, komandit ve limited şirketi de bulunmadığı, anonim şirketlerin kuruluş tescilinden sonra meydana gelen pay geçişlerine ait değişikliklerin tescile tabi olmaması nedeniyle davalının anonim şirket ortaklığı var ise ortaklık yapısının saptanmasının mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Vergi Dairesi yazı cevaplarının incelenmesinde; İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 19.12.2020 tarihli yazısı ile davalının … ve … Vergi Dairelerinde mükellefiyet kayıtları bulunduğunun bildirildiği, … Vergi Dairesi’nin 05.02.2021 tarihli yazısı ile davalı …’ın … vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellef olduğu, işletme esasına göre defter tuttuğu, … Vergi Dairesi’nin 21.12.2020 tarihli yazısı ile davalının ticari kazanç yönünden işletme hesabına göre defter tutan vergi mükellefi olduğunun bildirildiği görülmüştür.
…’un 25.11.2021 tarihli yazı cevabında, davacı ile … numaralı ilanla ilgili herhangi bir mesajlaşma kaydı olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar düzenleme şeklinde araç satış sözleşmesi ile resmi şekilde araç satışı yapıldığı ihtilafsız olup uyuşmazlık, davaya konu aracın satış bedelinin ne olduğu, davacının satış bedeli olarak fazla ödeme yapıp yapmadığı ve bu bağlamda davalıdan alacaklı olup olmadığı, ispat yükünün hangi tarafta olduğu noktalarında toplanmaktadır.
… 13. Noterliği’nin 21.07.2019 tarih … yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile … eski plakalı … yeni plaka numaralı aracın 120.000,00-TL bedelle davalı … tarafından davacı … … İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş.’ye satış yapıldığı, davacı tarafında EFT yoluyla 19/07/2019 tarihinde ” … plakalı araç kapora bedeli” 21/09/2010 tarihinde ” …, … plakalı araç bedeli” açıklamasıyla davalıya 128.000,00- TL bedel gönderildiği anlaşılmaktadır. Davaya konu araç satış sözleşmesi noter huzurunda düzenleme şeklinde noter sözleşmesi ile yapılmış olmakla HMK’nın 204. Maddesi uyarınca sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil mahiyetinde olduğundan satıcının araç satış bedelinin sözleşmedeki bedelden daha fazla olduğunu ispat külfeti davalı üzerindedir. Buna göre davalıya ileri sürdüğü delilleri kapsamında satış bedelinin davacı tarafından havale edilen miktar olduğunu ispat konusu mahkememizce sorulmuş, davalı taraf …’a müzekkere yazılmasını ve yazışmaların istenilmesini talep etmiş, yazılan müzekkereye verilen cevapta taraflar arasında yazışma bulunmadığının anlaşıldığı, davacının dava dışı 3. kişilerle dava konusu araca ilişkin görüşmelerinin de taraflar arasındaki anlaşmayı ispatlamayacağı, davalının yemin deliline de dayanmadığı, bu halde davacının davasının ispatladığının kabulü gerektiği, davacı tarafın takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de yerinde olmadığı, nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1037Esas 2019/2322 Karar, 2017/3150 Esas 2019/647 Karar sayılı ilamlarının da bu doğrultu da olduğu, bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 8.000,00 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 1.600,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 546,48-TL harcın, peşin alınan 136,62-TL harçtan mahsubu ile bakiye 409,86-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcının ve 136,62-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 336,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır