Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/41 E. 2021/1142 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/41 Esas
KARAR NO:2021/1142

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/12/2015
KARAR TARİHİ:27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin yetkisiz mahkemeye tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendi kamyonu ile davalı şirket ile anlaşarak süt nakliyesi yaptığını ve hesap sonucunda … şirketinin … nolu faturası için adlarına ödeme yaptığını, … şirketine yapılan ödeme için müvekkilinden herhangi bir talimat verilmediğini, müvekkilin haberi olmadan adı geçen şirkete 2.360,00-TL ödendiğini, süt aracının manevrası sırasında kaza olduğunu, ancak … şirketinin müvekkil aracının sigortasından zararın tamamını aldığını ve sigorta şirketini ibra ettiğini, hiçbir alacağının kalmadığını öne sürerek, 2.360,00-TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin yetkisiz mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği navlunun hangi taşımaya ilişkin olduğu, söz konusu taşıma işinin hangi sözleşmeye istinaden gerçekleşmiş olduğu, taşımanın ne zaman gerçekleştiği hususları anlaşılamadığından ve buna ilişkin deliller de tebliğ edilmediğinden cevap haklarını saklı tuttuklarını, müvekkil şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, zorunlu mali sorumluluk sigortasının yapıldığı … poliçe için … Sigorta A.Ş’ye davanın ihbar edilmesini, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı aleyhine bırakılmasını talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. vekilinin beyan dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığını, müvekkili şirket süt muhafaza tankında meydana gelen zarar için 4.000,00 TL ödediğini ve sorumluluğunu yerine getirdiğini, tazminat bedelinin 22/10/2013 tarihinde Taraklı Süt Ürünleri’nin yetkilendirdiği …’a ödendiğini, müvekkili şirketin ihbar edilen konumda olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını, bu nedenlerle ihbar edilen konumda bulunduklarından dolayı haklarında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Hasar dosyası, ödeme dekontu
2-Davacının ticari defter ve kayıtları
3-Bilirkişi raporu
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki taşıma nedeniyle davacının taşıma ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf davasını 28/12/2015 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesine açmış olup, bu mahkemenin…Esas, … Karar sayılı ve 15/10/2019 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilmiş olup, kararın istinaf kanun yoluna başvurulmadan kesinleştiği, davacı tarafın 13/12/2019 tarihinde dosyanın yetkili Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, hasar dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
Hasar dosyasının incelenmesinde; … numaralı poliçesi ile 22.06.2013-22.06.2014 tarihleri arası …adına kayıtlı … plakalı aracın sigortalandığı, 05/09/2013 tarihli çift taraflı trafik kazası nedeniyle … numaralı hasar dosyası açıldığı, sigorta firmasınca yapılan oto ekspertiz raporunda 4.000,00-TL hasar bedeli belirlendiği, sigorta firması tarafından Sadullah Zühtü Aydın’a 22.10.2013 tarihinde 4.000,00-TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Mali bilirkişinin 12/04/2019 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı, ticari defterlerini ibraz etmediğinden ve yerinde inceleme talebinde de bulunmadığından davalı şirketten, ticari ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı tespit edilemediğini, davalı şirket de inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini ibraz etmediğini, ticari defterlerin mahallinde incelenmesi hususunda davalı vekilinin iki kez arandığını, 02.04.2019 tarihinde de SMS çekilerek ticari defterlerin ibrazı ve mahallinde incelenmesi talep edilmiş ise de herhangi bir geri dönüş olmadığı, davalı şirketin ticari defterlerin incelenmesi de mümkün olamadığını, davacı şirketin cari hesap ekstresini dosyaya sunmuş olduğunu, bu hesap dökümü davalı şirketin tuttuğu cari hesap dökümü olup, davalı şirketin dava konusu … şirketine … nolu faturaya istinaden yaptığı 2.360 TL lik ödemeyi, davacı şirketin cari hesabından düştüğü ve cari hesap neticesinde de davalı şirketin bakiye 3.141.27 TL alacağı olduğu görüldüğünü, bu hesap dökümüne göre davalı şirketin, 2.360 TL lik faturayı, davacı şirkete yansıtmamış olsaydı, davacı şirket, davalı şirkete bakiye, (3.141.27 – 2.360.00) =781.27 TL borçlu durumda bulunacağını, bu durumda uyuşmazlık; davalı şirketin de itiraz etmediği cari hesap seyrine göre, davalı şirketin, dava dışı … şirketine … nolu fatura karşılığında yaptığı ve davacı şirkete yansıttığı 2.360-TL’nin, davalı şirketten talep edilip edilmediği noktasında toplandığını, davalı tarafça düzenlenen bir hesap dökümü olduğu anlaşıldığına göre davalı şirketin, … şirketine fatura karşılığı ödediği ve davacının hesabından kestiği 2.360 TL lik ödemenin, haklı olarak yapıldığını kanıtlaması gerektiğini, tarafların iddia ve savunmalarına göre 2.360 TL nin; davacı şirketin, dava dışı … şirketinin aracına verdiği hasar bedelinin, davalı şirket tarafından … şirketine ödendiği anlaşıldığını, davacı vekili de sigorta tazminatının sigorta yapan şirkete ödendiğini beyan ettiğini, her ne kadar davacı, bu ödemeye ilişkin bir belgeyi dosyaya sunmamış ise de burada önemli olan husus, davalı şirketin, 2.360,00-TL’lik ödemeyi, davacının yazılı rızasına veya talimatına istinaden yapılması gerektiği hususu olduğunu, dosya içerisinde ve davalının delilleri arasında 2.360-TL’nin dava dışı … şirketine ödenmesine ilişkin yazılı bir talimatının olmadığını, davacının talimatı dışında, res’en dava dışı … şirketine ödediği ve davacının cari hesabından düştüğü 2.360.00-TL’yi davacıya ödemesi gerektiğini, neticeten; dosya kapsamı itibariyle davacının, davalı şirketten 2.360.00 TL yansıtma faturası alacağının sübut bulduğunu ancak davacının davalı şirket ile öteden beri süre gelen cari hesap ilişkisi nedeniyle davalı şirkete bakiye 3.141.27 TL borçlu durumda bulunduğunu, davacının delil olarak sunduğu bu hesap ekstresindeki kayıtların, davacıyı bağlayıcı olacağı kabul edildiği takdirde davacının, davalı şirketten bir alacağının olmayacağını, bilakis davacının, davalı şirkete cari hesabından dolayı bakiye(3.141.27-2.360.000)=781.27 TL borçlu durumda bulunacağını, salt dava konusu 2.360 TL lik yansıtma fatura bedelinin dikkate alınması, cari hesapta biriken davacının bakiye borcunun dikkate alınmaması hususunu benimsediği takdirde davacının, dava tarihi itibariyle davalı şirketten 2.360 TL alacağın olacağını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, yetkisiz mahkemece 5. celsede taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı hazır olmadığı gibi mazeret de bildirmediği, incelemenin sadece davacı tarafın dosyada mübrez cari hesap dökümleri üzerinden yapıldığı, davacının alacağına dayanak olan faturanın davalıya tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, dava tarafından dava konusu faturanın defterlerine kayıtlı olmakla hizmetin verildiğinin de kabulü gerektiği, taraflar arasında hizmetin verildiğine dair uyuşmazlığın aslında bulunmadığı, uyuşmazlığının davacı tarafından davalıya verdiği taşıma hizmeti sırasında dava dışı …’a ait aracına hasar vermesi nedeniyle davalı tarafından davacıya yansıtılan yansıtma faturası nedeniyle davacıya yaptığı eksik ödemenin iadesinin gerekip gerekmediği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı davalıdan olan alacağının ödenmediği ve bunun kendisinin vermiş olduğu zarara ilişkin hasar sebebiyle dava dışı üçüncü kişiye yapılan ödemenin yansıması nedeniyle olduğunu iddia ederek davalının cari hesap ekstresine dayanmıştır. Davalı cevap dilekçesinde savunmasında cari hesap ekstresini inkar etmediği gibi aksi yönde bir beyan ve delil de sunmamıştır. Sunulan cari hesap ekstresi incelendiğinde dava konusu edilen tutar kadar davalının davacıya yansıtma faturası düzenlediği görülmüş bu durum bilirkişi raporu ile de tespit edilmiştir. Davalı rapora itirazında da eksik ödemenin davacı tarafından dava dışı 3. Kişiye verilen hasara ilişkin olduğu ikrar edilmiştir. Bu durumda davacı ödemenin yapılmadığını ispat etmiş olup, ödemenin haklı sebeple yapılmadığına yönelik ispat yükü davalıdadır. Mahkememizce her ne kadar 3. Celse 2 nolu ara karar ile süre verilmiş ise de davalı bu yönde herhangi bir savunma ve delil sunmamıştır. Dava konusu tek faturaya ilişkin olup davalının mahsup ve takas talebi de olmamakla davalı ticari defterlerine göre alacaklı olmasının da önemi bulunmamaktadır. Davacının dava konusu faturaya ilişkin hizmeti verdiği ve bedelin dava değeri kadar olan kısmının ödenmediği sabittir. Bu açıklamalarla davacının davasını ispatladığı kanaatiyle dava dilekçesinde faiz talebi bulunmadığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurlmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 2.360,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Alınması gereken 161,21-TL harcın, peşin alınan 40,31-TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70-TL başvurma harcının ve 40,31-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 600,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının karşıladığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.360,00-TL (dava değeri nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı.27/12/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır