Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/407 E. 2021/651 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/407 Esas
KARAR NO:2021/651

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:14/08/2020
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısının maliki olduğu taşınmazda 11/06/2019 tarihinde pis suyun geri tepmesi ile dahili su hasarı meydana geldiğini, olayın yetersiz ve kusurlu alt yapı nedeni ile meydana geldiğinin ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, hasar nedeni ile sigortalıya 10/07/2019 tarihinde 2.444,00-TL ödendiğini, davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptıklarını, yapılan itiraz nedeni ile takibin durduğunu ifade ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptalini ve takibin devamını, asıl alacağa yasal faiz işletilmesini, asgari %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesimesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, hasarın meydana geldiği sigortalı adreste bina için “Su ve kanalizasyon durum belgesi” verilmediğini, proje onayı, iskan başvususu olmadığını, hasar gören bodrum kattaki daireden atıksu tahliyesi için bir tesisatın olmadığını, çatı sularının ve komşu bina bahçe sularının 71 nolu binaya ait atıksu hattına bağlandığını, idarelerinin hizmet kusurunun olmadığını ifade ederek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, TTK’nın 1472. maddesi gereğince iş yeri paket sigorta poliçesi kapsamında ödenen maddi hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davalı … tarafından zararın gerçek sebebinin binanın atık su bağlantısından irtibatlanan çatı ve bahçe yağmur sularından kaynaklandığının, kendilerine proje onayı temel üstü veya iskan izni için başvuru yapılmadığını, adı geçen vali konağı caddesinde 400 mm yağmur suyu kanalı mevcut olup işletmesinin … Belediye Başkanlığının yetkisinde olup, 01/03/2018 tarihinde idarelerine gelen şikayet üzerine kanal açma ekiplerince arıza yerine intikal edilerek ücretsiz olarak akabinde 07/03/2018 tarihinde kanal bağlantısının yenilendiği bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi inşaat mühendisi …’dan aldırılan 02/02/2021 tarihli ilk raporda sigortalının olduğu binanın kanal bağlantısının onaysız olması, binaya ait projenin ve iskanın olmaması nedeniyle davalı sular idaresine herhangi bir sorumluluk ya da kusur izafe edilemeyeceği ileri sürülmüştür.
Uyuşmazlık, meydana gelen su baskınına bağlı zarardan davalı sular idaresinin gerek kanunen gerekse ihmalleri suretiyle herhangi bir sorumluluğunun olup olmayacağı konularında düğümlenmektedir.
2560 sayılı…Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun 17. maddesinde kanalizasyon şebekesi bulunan cadde ve sokaklardaki her taşınmazın kanalizasyona bağlanmasının zorunlu olduğu, bu bağlantıların, bedeli taşınmazın sahibinden alınmak suretiyle … tarafından yapılacağı veya projesine uygun olarak yaptırılacağı hüküm altına alınmıştır. Kanunun 18. maddesinde ise yapı için belediyeden ruhsat isteyen gerçek ve tüzel kişilerin, daha önce …’den su ve kanalizasyon durumu hakkında belge almak zorunda oldukları, …’nin o yerdeki su ve kanalizasyon şebekesine göre su ve kanalizasyon durum belgesi vereceği, yapıların durum belgesi alınmadan veya tesisatın durum belgesine aykırı olarak yapılması hallerinde imar mevzuatının ruhsatsız yapılar hakkındaki hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere davalı idarenin kanalizasyon hattının yapım, bakım, onarım görevlerinin yanı sıra kanun gereği denetim yükümlülüğü de bulunmaktadır.
Öte yandan yönetmeliğe göre mal sahibi, müteahhit veya apartman yöneticisi parsel çıkış bacasına atıksuyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri almalıdır. Ayrıca; yağmur suları ve kirli olmayan bütün diğer yüzeysel drenaj suları atıksu kanallarına ve hiçbir atıksu kanalı da yağmursuyu kanalına bağlanmamalıdır. Ancak bu önlemlerin alınmamış olması davalının denetim yükümlülüğü nedeniyle olan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, 6098 sayılı TBK hükümlerine göre davalının kanalizasyon sisteminden doğan zararlardan yapı sahibi olarak da sorumluluğu vardır. Nitekim davalı kanalizasyon sisteminin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamakla yükümlüdür.
Zararın, davalının sorumluluğunda bulunan rögar hattının yetersizliği sebebiyle meydana geldiği sabit olup, binanın geri tepmeyi engelleyici sisteminin bulunmaması, proje ve yapı ruhsatlarına aykırılık olması gibi hususlar tesis sahibi olan davalının TBK 58. maddesi hükmüne göre zarardan sorumluluğuna ilişkin illiyet bağını ortadan kaldırmaz ise de; binada geri tepmeyi önleyici önlemlerin bulunmaması ve projeye aykırılık olması halinde sigortalının davranışları zararın artmasına etken olup TBK’nın 52. maddesi gereği davacının (sigortalının) müterafık kusuru dikkate alınarak tazminattan belirlenecek oranda indirim yapılması mümkün olabilir. Alınan ilk rapor bu nedenlerle hukuken yetersiz olup hükme esas almaya elverişli değildir.
Davacı vekilince, davalının sorumluluğunda olan rögarın tıkanması ile geri tepen suların sirayeti iddiası ile sigortalı dükkanda oluşan ve sigortalıya ödenen hasarın tahsili talep edilmiş, davalı tarafça; olay tarihinde binada geri tepmeyi önleyici tedbirlerin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği savunulduğuna göre, mahkememizce dava dışı sigortalı taşınmazın proje ve yapı ruhsatlarının celbi cihetiyle mahallinde Deşarj Yönetmeliği gereği sigortalı taşınmazda geri tepmeyi önleyici sistemlerin bulunup bulunmadığı, taşınmazın proje ve yapı ruhsatlarına uygun olup olmadığı konularında inşaat mühendisi bilirkişi refakatiyle yerinde keşif yapılmak suretiyle tespiti ile geri tepmeyi önleyici sistemin varlığının ya da yokluğunun, zararın oluşmasına ve artmasına etkisinin olup olmadığı, sigortalının müterafik kusurunun olup olmadığı konularında yeni bir rapor düzenlettirilmiştir.
İnşaat mühendisi bilirkişi … tarafından keşif neticesinde tanzim olunan ve 15/06/2021 tarihinde mahkememize vürud eden bilirkişi raporuna göre; her ne kadar bina kanal bağlantısı sular idaresince 07/03/2018 tarihinde yenilendiği anlaşılmışsa da, pis su giderleri için hazırlanan projeyi ve uygulamayı denetlemeden tasdik etmeden iskan izninin verilmemesi gerektiği yönündeki kural doğrultusunda davalı idarenin hem bacaların hem de atık su şebeke hatlarının bakım ve onarımının yanı sıra denetleme yükümlülüğünün de bulunduğu, davalı …’nin kontrolleri periyodik olarak yapmadığı, oluşan tıkanıklık sonrası geri tepen atık suyun iş yerini basması ile oluşan hasarların sorumluluğunun …’nin mevzuattan doğan yükümlülüklerinin yerine getirmemekten kaynaklandığı, ayrıca davaya konu zararın oluşmasında ve artmasında pis suyun geri tepmesine bağlı olarak iş yeri giriş kısmı oda duvar boyları ve giriş ve banyo kapılarının ve seramiklerinin zarar gördüğü açık olmakla sigortalının üzerine atfı kabil kusurunun olmayacağı sonucuna varılmıştır. Öte yandan, eksper raporu uyarınca tespit edilen maddi hasar kaleminin piyasa rayiçlerine ve somut olayın kapsamına uygun olduğu kanısına varılarak aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali ile; 2.444,00-TL asıl alacak, 88,79-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.532,79-TL’nin, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle tahsili için takibin devamına,
2-Alacağın varlığı teknik inceleme gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 173,01-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile, bakiye 118,61-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.532,79-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarf edilen, 200,00-TL vasıta gideri, 419,90-TL keşif harcı, 321,70-TL posta ve tebligat masrafı, 700,00-TL bilirkişi masrafı, 117,30-TL dava açılış harç giderleri olmak üzere cem’an 1.758,90-TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davadan önce hazineden sarf edilmiş bulunan 1.320,00-TL’den ibaret arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, gereği için yazı işleri müdürlüğünce tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır