Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/40 E. 2023/144 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/40 Esas
KARAR NO : 2023/144

DAVA : Ticari Şirket (Kooperatif Ortaklığından Çıkarılma Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifte ortaklık hakları bulunduğunu, Davalı kooperatif, 03.10.2019 tarihinde 42 sayılı, yönetim kurulu kararı ile ortaklık haklarını haksız ve hukuka aykırı bir şekilde sonlandırdığını, Davalı kooperatif almış olduğu bu kararı Kadıköy… Noterliği’nin 17 Ekim 2019 tarih ve… yevmiye nolu ihtamamesi ile ilettiğini, Davalı her ne kadar ortaklıktan çıkarılma sebebini kooperatif ana sözleşmesinin 10. Maddesine dayandırmış ise de; bu maddenin eski metninde … sitesinde konut sahibi olmak koşulu bulunmadığını, bu koşul her ne kadar davalı tarafından değiştirildiği ileri sürülmekte ise de değişiklik yönünde alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığını, … Ana Sözleşmesinin 33. Maddesine göre toplantı nisabı şahsen ve temsilen en az üye sayısının 1/4 ü olup bu maddenin 2. Fıkrası ana sözleşmede değişiklik yapılması ile ilgili kararların ortakların 2/3 çoğunluğu ile sağlanabildiğini, hem toplantı nisabı hem de karar nisabı kanunun ve ana sözleşmenin belirlediği kriterleri sağlamadığını, dolayısıyla bu karar müvekkili açısından yok hükmünde olduğunu, davalı kooperatif önce ordu mensubu kişilerin konut ihtiyacını gidermek amacıyla yapı kooperatifi olarak kurulmuş bir kooperatif olduğunu, bu amaca ulaşıldıktan sonra (her üyeye bir daire verildikten sonra) yapısını değiştirip işletme kooperatifi olarak çalışmalarına devam ettiğini, bu yapı değişikliğinden sonra kooperatifin elinde üyelere dağıtılmayan daire ve arsalar kaldığını, işletme kooperatifinin amacı kısaca, konut sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamak olan bir kooperatifin, gayrimenkul mülkiyetinin el değiştirdiği dunumlarda üyelik hakkının sırf devredilen şahsın, ordu mensubu olmaması nedeni ile devredilememesinin hukuka aykırı bir durum olduğunu, ortaklık hakkını devredemediğinden dolayı mevcut hakkını daha ucuza devretmek zorunda olan insanların hakları fiilen başka insanlar tarafından, gasp edilmesine olanak tanıyan bir hüküm, yok hükmünde olduğunu, Davalı kooperatifin ana sözleşmeye göre kuruluş amacı sitenin temizlik, güvenlik, bakım, onarım işlerinin yapılması ve bu hususta personel istihdamı olduğunu, ancak yanlış kararlardan dolayı bu hizmetleri veremeyecek duruma geldiğini, aynı site içerisinde bir kısım kooperatife üye olan ve üye olmayan insanlar mevcut olduğunu, kooperatifin artık bir amacı kalmamakla bu süreç içerisinde tasfiye edilip gayrimenkuller satılıp üyelere gelirleri dağıtılması gerekirken milyon liralık gayrimenkuller elde tutularak haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığını belirterek 03.10.2019 gün ve 42 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatif ana sözleşmesinin 10.maddesi “… sitesinde konut maliki olmak” koşulunu, ortaklık şartı olarak düzenlediğini, ana sözleşmenin 14. maddesi ise ana sözleşmenin 10. maddesinde yazılı ortaklık şartlarını kaybedenlerin ortaklıktan çıkartılacağını ve bu işlemi yapmanın da yönetim kurulunun görev ve sorumluğu olduğunu düzenlediğini, ana sözleşmenin 10. maddesindeki açık düzenleme sebebiyle müvekkili kooperatif yönetim kurulu tarafından tapu kayıtları üzerinde yapılan incelemede, 1002 üyelik numarası ile müvekkili Kooperatifin ortağı olan davacının, …Sitesindeki taşınmazlarını sattığı ve böylece ana sözleşmenin Kooperatife ortaklık için şart koştuğu “… sitesinde konut maliki olmak” koşulunu yitirdiğinin tespit edildiğini, durum yönetim kurulu tarafından genel kurul gündemine taşınmış ve 18.05.2019 tarihinde icra edilen olağan genel kurul toplantısında yapılan müzakere ve oylama neticesinde alınan 13 no.lu karar ile bu koşulu yitiren ortakların ortaklıktan çıkartılması hususunda gereğinin yapılması için yönetim kuruluna talimat verildiğini, bunun üzerine Kooperatif yönetim kurulu 03.10.2019 tarih ve 42 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının ortaklıktan çıkartılmasına karar verdiğini, bu kararın Kadıköy 27. Noterliğinden keşide edilen ihbarname (17.10.2019-14615) ile 24.10.2019 tarihinde davacıya bildirildiğini, bu hali ile davacının … Sitesindeki taşınmazını sattığı ve dolayısıyla Ana Sözleşmenin 10.maddesinde Kooperatif ortaklığı için aranan “… Sitesinde konut maliki olmak ” şartını yitirdiği davacının da kabulünde olduğunu, bu durumda, Kooperatif yönetim kurulunun almış olduğu kararın mevzuata aykırı bir yönü bulunmadığını, davacının Kooperatifin artık bir amacının kalmadığından ve tasfiye edilmesi gerektiğinden bahisle de ortaklıktan ihraç kararının iptalini talep etmişse de kooperatif faaldir ve bu sebeple bu yöndeki iddiaların kabul edilemeyeceğini, davanın reddini talep etmiştir.
Konu uzmanı bilirkişinin 12.11.2021 tarihli 7 sayfadan ibaret kök raporunda özetle; Davalı kooperatifin 18.05.2019 tarihli genel kurulunun 13. gündem maddesinde alınan karar için gerekli olan 49 oyun (karar yetersayının) sağlanmadığı, bu kararın 43 kişinin oyuyla alındığı, dolayısıyla alınan kararın geçersiz olduğu, bu genel kurul kararına binaen tesis edilen ve davacının ortaklıktan çıkarılmasına yönelik yönetim kurulu kararının da hukuka uygun olmadığını belirtmiştir.
Konu uzmanı bilirkişinin 08/11/2022 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Davacının ortaklıktan çıkarılmasının yönetim kurulunun 03.10.2019 tarih ve 42 numaralı kararı ile yapıldığı; ana sözleşme ile yönetim kuruluna ortaklıktan çıkarma konusunda yetki verildiği; davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 10. Maddesinde değişiklikle “… sitesinde konut sahibi olmak” şartının eklendiği; davacının taşınmazını satarak konut sahibi olmak şartını yitirmesi nedeniyle yönetim kurulunun 03.10.2019 tarih ve 42 numaralı kararında herhangi bir hukuka aykırılık tespit edilmediği belirtilmiştir.
Dava, davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ortaklıktan çıkarılma esasları ve itirazı düzenleyen 16.maddesinde; “(Değişik birinci fıkra: 6/10/1988-3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Ana sözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir…” hükmü düzenlenmiştir.
Bu hüküm çerçevesinde dava konusu genel kurul kararı ile çıkarılma için; yönetim kurulunun, genel kurula öneride bulunması ve bunu bir madde halinde gündeme koyması gerekir. Bunun için genel kurul tarafından adi çoğunlukla karar alınması gerekir. Bu şekilde genel kurul tarafından çıkarılma kararı alınmış ise, çıkarılan ortak üç ay içinde itiraz davası açabilir (Koop K m. 16/3). Üç aylık süre hak düşürücü süredir. Bu şekilde açılacak dava, Koop K m. 53 çerçevesinde açılacak itiraz davası değildir. Koop K m. 53’te dava açma süresi bir ay, Koop K m. 16/3 ise üç ay olarak düzenlenmiştir.
Kooperatifin yönetim kurulunun 03/10/2019 tarihli ve 42 sayılı kararına istinaden davacının ortaklıktan çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının, davalı kooperatifte daire maliki iken satış işlemiyle taşınmazı devrettiği, davalı kooperatifin 18/05/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 13. Maddesi ile … sitesinde konut sahibi olmayanların ortaklıktan çıkartılması için yönetim kurulana talimat verilmesi kararlaştırıldığı ve bu genel kurul kararına binaen 03.10.2019 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının ortaklıktan çıkmasına karar verildiği, 03.10.2019 tarih ve 42 sayılı yönetim kurulu kararı ile bu çıkarma kararının üyeye tebliğine karar verildiği ve Kadıköy ….Noterliğinin 17/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının ortaklıktan çıkarılma kararı, gerek 18.05.2019 tarihli genel kurulda gerekse 03.10.2019 tarihli yönetim kurulu kararında belirtildiği üzere Kooperatif ana sözleşmesinin 10. Maddesine aykırılık hususuna dayanmaktadır.
Yokluk tartışması 18/05/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 13. Maddesi açısından değil; sözleşmenin 10. Maddesinin değiştirilmesine ilişkin 20.06.1993 tarihinde yapılan genel kurulun 11. Maddesi açısından yapılmalıdır.
Sözleşmenin 10. Maddesi 20.06.1993 tarihinde yapılan genel kurulda 11. Madde ile ana sözleşmenin değiştirilmesine karar verilmesi neticesinde değişikliğe uğramış ve 10. Maddeye “… sitesinde konut sahibi olmak” fıkrası ilave edilmiştir. Genel kurula 35 asil 2 vekil üye olmak üzere toplam 37 üye katılmış ana sözleşme değişikliği kararı oy çoğunluğu ile karar altına alınmıştır. (https://www. … .gov.tr/tmp_…/…-…-…-…-…pdf)¸
Söz konusu toplantı 1. Toplantıda toplantı nisabı sağlanamadığından ertelenen toplantı olup, bu nedenle toplantı nisabı aranmaksızın toplantıya başlanmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür. Oysa ki Kooperatif Kanunu 51/II Md. ve Kooperatif ana sözleşmesinin 33 Madde’de ana sözleşme değişikliklerinin ortaklık cetvelinde imzası bulunanların 2/3 çoğunluğu ile karar altına alınması gerektiği açık ve net olarak belirlenmiştir. Yapılan ana sözleşme değişikliği kanuna ve emredici hukuk kurallarına aykırı olup karar nisabı sağlanmadan alınan değişiklik kararı hukuken yok hükmündedir. Yokluk her zaman herkes tarafından dikkate alınabileceğinden, bu hususta bilirkişi görüşüne mahkememizce katılınmamıştır.
Yok hükmünde olan ana sözleşme değişikliğine dayanılarak davacıların ortaklıktan çıkarılması mümkün olmadığından açılan davanın kabulüne ve yönetim kurulu kararının iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yönetim kurulunun üyelikten çıkarma kararına karşı genel kurula öncelikli olarak itiraz yoluna başvurulması gerekli ise de; zaten yönetim kurulunun çıkarma kararı öncesi; davalı kooperatifin 18/05/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 13. Maddesi ile … sitesinde konut sahibi olmayanların ortaklıktan çıkartılması için yönetim kurulana talimat verilmesi kararını Genel Kurul vermiş olmakla, itiraz yolunun tüketilmesinde hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davalı kooperatifin yönetim kurulunun 03/10/2019 tarihli ve 42 sayılı davacının üyelikten çıkarma kararının iptaline,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gerekli 179,90-TL ilam harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 125,50-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harç ve 54,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.107,00-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/02/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”