Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/333 E. 2021/202 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/333 Esas
KARAR NO : 2021/202
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz ettiklerini, davalının … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda “takip tarihi itibariyle davalının ticari defterlerinde müvekkil şirketten 116.507,76-TL alacaklı gözüktüğü buna karşılık müvekkil şirketin ticari defterlerinde de müvekkil şirketin davalıdan 100.008,22-TL alacaklı gözüktüğü” hususlarının tespit edildiğini, tapılan tespit ile davacı şirketin borcu bulunmadığı gibi 100.008,22-TL de alacaklı olduğu kanaatine varıldığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamı ile davacı şirketin alacaklı olduğu ispat olunduğundan davacı şirketçe alacağın tahsili için …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalının itirazı ile takibin durduğunu, davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Davalı vekilinin 23.11.2020 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanında davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLER
1-… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası
2-… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası
3-Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları
4-Bilirkişi raporu
5-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesi’nin 2020/… esas sayılı takip dosyasında cari hesap ekstresinden kaynaklanan 100.008,22-TL asıl alacak için takip yapıldığı, ödeme emrinin 12/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 13/02/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının … San ve Tic Ltd Şri, davalısının … San ve Tic Ltd Şti olup, … İcra Dairesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline ilişkin olduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davalının alacaklı olduğu görülmekle yerinde görülmeyen davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Mali bilirkişinin 15/02/2021 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı şirketin 2010-2014 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, 2010-2020 yıllarının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğunu, davacı ticari defter kayıtlarına göre 28.01.2020 takip tarihi itibariyle 100.008,22-TL davalıdan asıl alacağı olduğu, davacının takibe konu alacağının 04.03.2016 tarihli 828823 numaralı 100.008,54-TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, davacının takibe konu alacağının dayanağı olan faturasının dosyaya sunulu olmamakla birlikte … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/… Esas sayılı dosyasından tarafların BA-BS formları ilgili vergi dairesinden celp edildiğini, davalı şirketin 2019 döneminde BA formunda davacı şirketten 2 adet fatura ile KDV hariç 131.833-TL tutarında mal/hizmet alındığı beyan edildiği, söz konusu beyanın davacının takibe konu borcunun dayanağı olan faturayı da kapsadığının anlaşıldığını, bu itibarla davacının takibe konu alacağının dayanağı faturanın davalı aleyhine borç doğurduğu sonucuna varıldığını, davacının 100.008,22-TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ibrazında bulunmadığını, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda Merkez Bankası verilerinden 28.01.2020 takip tarihi itibari ile avans faizi oranının %13,75 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %13,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceğini belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu, davacının alacağın tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, mahkememizce öninceleme duruşmasında taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalıya işbu duruşma tutanağının ihtaratlı olarak tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı hazır olmadığı gibi mazeret de bildirmediği, incelemenin sadece davacı defterleri üzerinden yapıldığı, davacının alacağına dayanak olan faturanın davalının … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası bilirkişi raporunda kayıtlı olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davalıya bu faturaya ilişkin malın teslim edildiğinin kabulü gerektiği, aksini yazılı delil veya kesin delil ile ispat edebileceği, davalının ise herhangi bir yazılı delil ibraz etmediği, davacının tüm bu açıklamalarla davasının ispat ettiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline ile, takibin 100.008,22 TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa avans faiz uygulanmasına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 20.001,64 -TL’nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 6.831,56-TL harcın, peşin alınan 1.207,86-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.623,70-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcının ve 1.207,86-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 871,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi gereğince 13.450,78-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır