Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/318 E. 2021/1117 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/318 ESAS
KARAR NO :2021/1117

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:07/02/2019
KARAR TARİHİ:16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … … ilçesinde nüfusa kayıtlı, kendi halinde bir yaşantısı olan, emekli bir eğitimci olduğunu, müvekkilinin maliki bulunduğu taşınmazlar üzerine hiçbir ticari veya organik bağı bulunmadığı davalı şirketlerin amme borçlarına ilişkin tedbir ve hacizler tatbik edildiğini, müvekkilinin sahte imzaları, sahte imzalar taşıyan imza sirküleri ve vekaletnameler ile yönetim kurulu ve genel kurul toplantı tutanakları düzenlendiği ve tescil ile ilan edildiğini, maddi, manevi ve ekonomik haklarına aykırı olarak düzenlenen sahte imzalar ile tescil edilmiş davaya konu yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının kesin olarak hükümsüz olduğunu, müvekkilinin sahte imzaları kullanılarak düzenlenen ve davalı şirkete ait; davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden 23/08/2011 tarihli genel kurul kararı, 24/08/2011 tarihli … nolu yönetim kurulu kararı, 31/01/2017 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde sayılmak suretiyle batıl olan kararların hükümsüzlüğünün tespitine, aksi halde davalı şirketler nezdinde düzenlenen ve müvekkilinin sahte imzalarını içerir yönetim kurulu ve genel kurur kararlarının toplantı ve karar nisabının sağlanmaması nedeniyle batıl ve hükümsüzlüğünün tespitine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davaya cevap verilmediği anlaşıldı.
Dava, davalı şirkette 23/08/2011 tarihli genel kurul kararı, 24/08/2011 tarihli … nolu yönetim kurulu kararı, 31/01/2017 tarihli genel kurul kararı kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 28/01/2021 tarihli celsesi 8 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 06/12/2021 tarihli raporunda özetle;
”SONUÇ:
Yazı ve imza incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tanı yöntemleri dikkate alınarak; lup, stereomikroskop, S525 document dedector ve bilgisayar/scan kullanılarak yapılan incelemelerde;
1.İnceleme konusu … San. ve Tic. A.Ş.’nin 23.08.2011 tarihli 2010 yılı olağan Genel Kurul Toplantısı Hazirun Cetveli’ndeki imzaların, …’e ait karşılaştırma imzalarına kıyasla, …”in eli ürünü OLMADIĞI,
2.İnceleme konusu … 7. Noterliği’nin 24.08.2011 tarihli ve … yevmiye sayılı … karar nolu Yönetim Kurulu Kararı’nda …’e atfen atılmış imzanın, …’e ait karşılaştırma imzalarına kıyasla, …’in eli ürünü OLMADIĞInın kabulü gerektiği, imzanın takliden atıldığı kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Dava, imzaların sahteliği iddiasına dayalı davalı şirketin 23/08/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların ve 24/08/2011 tarihli … nolu yönetim kurulu kararının ve 31/01/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yokluğunun tespitidir.
İmza incelemesine ilişkin aldırılan bilirkişi raporuyla sabit olduğu üzere … 7. Noterliği’nin 24.08.2011 tarihli ve … yevmiye sayılı 2011/3 karar nolu Yönetim Kurulu Kararı’nda …’e atfen atılmış imzanın, …’e ait karşılaştırma imzalarına kıyasla, …’in eli ürünü olmadığı, anlaşılmış olması karşısında bu yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğu,
23/08/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında davacı adına vekalet oy kullanıldığı hazurun cetvelinde yazılı ise de, böyle bir vekaletin bulunduğunun ispatlanamadığı, 24.08.2011 tarihli ve … yevmiye sayılı … karar nolu Yönetim Kurulu Kararı’nda …’e atfen atılmış imzanın, …’e ait olmaması, 23/08/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında davacı adına vekalet oy kullanıldığı yazılmasına rağmen böyle bir vekaletnamenin bulunduğunun ispatlanamaması, yönetim kurulu üyesi olarak atanması önerisinin davacının adıyla imzalı belgeye dayandırılması hususları dikkate alındığında bu genel kurul kararının yoklukla malul olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf 31/01/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yokluğunun tespitini de talep etmiş ise de, bu genel kurulda yokluk için ileri sürelen hususun kendisinin yönetim kurulu üyesi olmadığı gibi istifa da etmediği hususu olup, zaten yönetim kurul üyesi olarak seçilmesine ilişki 23/08/2011 tarihli olağan genel kurul toplantı kararlarının yokluğuna karar verilmiş olmakla ayrıca yönetim kurulu üyeliğinden istifasına ilişkin 31/01/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların geçersizliğinin tespiti talebinde hukuki menfaatin olmadığı anlaşılmış ve sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 23/08/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların ve 24/08/2011 tarihli … nolu yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine,
2-31/01/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yokluğunun tespiti davasının davacının hukuki menfaati bulunmadığından reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 59,30-TL ilam harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 14,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin harç ve başvuru harcı 44,40-TL olmak üzere toplam 88,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 976,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 650,67-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.16/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …