Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/312 E. 2020/779 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/312 Esas
KARAR NO : 2020/779

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; Davalılar tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ekinde kendisine tebliğ edilen senet fotokopisini incelediğinde senet alacaklısı tarafından ciro edilerek … LTD. ŞTİ’ye ciro edildiğinin görüldüğü, senetlerin eğitim hizmet bedeli olarak yapılan sözleşmeye dayalı olarak imzalandığını, takip alacaklılarının senette cirosunun bulunmadığını beyanla; İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde takibe konu senetler asıl senet alacaklısına ödenmiş olduğundan icra takibinin dava sonuna kadar teminatsız olarak durdurulmasına, davalı alacaklılar tarafından başlatılan icra takibinde takibe konu senet bedelleri senet alacaklısı olan asıl kuruma ödenmiş olduğundan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icüra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, davalı alacaklılar tarafından haksız takip yapıldığından % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, tüm mahkeme masraflarının davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalıların malik oldukları taşınmazları okul olarak … Ltd Şti’ye kiraladıklarını, adı geçen şirketin kira bedellerini ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığını, ve kesinleştiğini, veliler tarafından okula verilen senetlerin haczedildiğini, davalıların art niyetli olmadığını, …’un alacağın varlığını ve alacağı başka bir gerçek ya da tüzel kişiye temlik etmediğini taahhüt ettiğini, dava dışı şirket ve yetkilisi hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunulduğunu, iyi niyetli davalılar açısından davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf davasını 04/03/2020 tarihinde İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesine açmış, bu mahkemenin … Esas,…Karar sayılı ve 09/03/2020 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olup, kararın 01/07/2020 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulmadan kesinleştiği, dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115. madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, bu kanundu düzenlenen ve diğer yasalarda düzenlenmekle birlikte ticari dava olduğu belirtilen davaların ticari dava olduğu belirtilmiş, aynı yasanın 5. Maddesinde ise ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler olarak, aksine bir hüküm bulunmadıkça dava olan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olarak ifade edilmiştir.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun uygulanmasında tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır ve taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.
Somut olayda dava konusu senetlerin eğitim masrafları karşılığında … Dershanesine verildiği, davacının tüketici sıfatına haiz olduğu anlaşılmıştır. Davacı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğu kanaatiyle davanın görev şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
( … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … Esas … Karar sayılı emsal ilamı; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1899 Esas 2019/1356 Karar sayılı emsal ilamı; …Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 2018/1579 Esas 2018/1328, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 2017/819 Esas 2018/333 Karar sayılı emsal ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
4-Yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere karar verildi. 23/11/2020

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır