Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/310 E. 2021/266 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/310 Esas
KARAR NO : 2021/266

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 06.10.2017 tarihinde Beyoğlu İlçesi, …Mah. …Sokak No:..adresinde davalı … A.Ş, ile yüklenici firması …Ltd Şti. tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında müvekkilinin şirketine ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirketin personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 964,93 TL, hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalılar tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 964,93TL hasar bedeli 24,27TL gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 989.20TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalıların borca itiraz ettiğini, bu nedenle müvekkili şirketin hasarının giderilmesi için takibin devamı ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; hasarın varlığı halinde söz konusu hasarın muhatabı müvekkili şirket değil …Ltd.Şti olup müvekkil şirketin hasarla bir ilgisi bulunmadığını, müvekkili şirketle diğer davalı arasında 22.07.2014 tarihine bakım onarım sözleşmesi imzalanmış olup söz konusu sözleşmenin 35.2 maddesinde üçüncü şahıslara verilecek zarardan, işi yapan firmanın sorumlu olacağı açıkça düzenlendiğini, bu kapsamda müvekkil şirkete sorumluluk atfedilemeyeceğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafından malzeme ve işçilik bedelleri de talep edilmişse de zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceğinden zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel giderler olup, haksız fiil meydana gelmese de ödenmesi gereken giderlerden olduğunu, bunların zarar ile ilgisi bulunmadığını, Müvekkili Şirketin davacıya kesinleşmiş bir borcu bulunmadığı gibi davacı tarafından da ihtarname gönderilmediğini bu nedenle temerrüdü söz konusu olmayıp faizi ve faiz oranını da kabul etmediklerini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat Ticaret Taahhüt Ltd.Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin yüklenici firması olarak fiber optik alt yapı yenileme işini yaptığını, davacı şirket yaptığı iş gereği uyması gereken kurallara uymadığını, bu kuralların …genel müdürlüğünün internet sitesinde de yer alan ve proje ve tesis dairesi başkanlığı tarafından Kasım 2017 tarihinde hazırlanan “elektrik dağıtım şebekeleri enerji kabloları uygulama usul ve esasları” kılavuzunda ayrıntılı şekilde açıklandığını, kablo kanalının derinliği 80 cm olarak ayarlandıktan sonra en alta 10 cm derinliğinde kum dökülmeli, sonrasında kablo yerleştirilmeli(yani kablo zeminden 70 cm derinde olmalı) ve kablonun üzeri yeniden 10 cm kalınlığında kumla örtülmesi gerektiğini, sonrasında sırasıyla kırmızı tuğla (… tuğla) (bir nevi uyarı amacı taşımaktadır) döşenmeli, geri kalan boşluk dolgu malzemesi ile doldurulurken kırmızı tuğla (… tuğla)’dan 20 cm yukarıda olacak şekilde ikaz bandı yerleştirilmesini, dosyaya davacı tarafından sunulan fotoğraflardan da açıkça görüldüğü üzere zeminden yaklaşık 20 cm derinlikte ikaz bandı olması gerekirken davacı … A.Ş. çalışanları tarafından bu ikaz bandının gerekli yere yerleştirilmediğini, zaten bu ikaz bandı yerleştirilmiş olsaydı bu bant, orada çalışma yapan diğer firma çalışanlarını amacına uygun şekilde ikaz edecek ve onların orada elektrik kablosu döşenmiş olduğunu anlamalarını ve çalışmayı durdurmalarını sağlayacağını, ikaz bandı olmadığı için müvekkili şirket çalışanları orada çalışmaya devam ettiğini, dolayısı ile bu hasarın meydana gelmesinde tek ve asli kusurlu olan ikaz bandını yerleştirmeyen davacının kendisi olduğunu, … hattının olması gereken derinlikte olmamasının yanı sıra gereken ikaz bandının, dolgu malzemesinin, kırmızı tuğla döşemenin hat üzerinde bulunmadığını, bu şekilde standartlara aykırı yapılmış imalatlardan dolayı oluşacak arızalar tamamen davacı firmanın sorumluluğunda olup müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
1-İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası
2- … yazı cevabı
3-Bilirkişi raporu
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, tacirler arasında haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas … Karar sayılı 18/09/2019 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize tevzi edilen dosya mahkememizin … Esas sayısını almıştır.
Husumet itirazı yönünden; davalılar arasında düzenlenen sözleşmede iş sahibi davalı … un diğer davalı şirkete yükleniciye emir ve talimat verme yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu bir başka anlatımla taraflar arasında bağımlılık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı … ‘un da meydana gelen zarardan dolayı adam çalıştıran sıfatıyla ve mütesilsilen sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Sözleşmedeki iç ilişkiyi düzenleyen hükümlerin zarar görene karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2012/8814 Esas 2014/8472 Karar sayılı ilamı da bu yönde olup, davalının husumet itirazının reddi gerekmiştir.
Gerçek zarar ilkesi yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-530 E, 2010/636 K.sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Mal varlığına yönelik haksız eylemlerde gerçek zarar, mal varlığının haksız eylemden önceki durumuna gelmesi, bir başka anlatımla haksız eylem meydana gelmemiş olsa idi ne durumda olacak ise o duruma getirilmesi için gerekli olan tutardır. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez. Bu iş için davacı tarafından, özel olarak, işçi tutup çalıştırma ve araç kiralama durumu söz konusu ise, buna ilişkin giderlerin tahsili mümkün olabilecektir. Bu hususta ispat yükü ise davacıdadır.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tariten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C.Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekilinin yasal faizi talep ettiği görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman elektirik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının İstanbul … İcra Dairesinin …esas sayılı takip dosyasında hasar bedelinden kaynaklanan 964,93-TL asıl alacak 24,27-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 989,20-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlulara 29/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların süresi içerisinde olmak kaydıyla …’un 02/02/2018, …’ın 30/01/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Dava konusu hasar bedeli formunun incelenmesinde; 06.10.2017 hasar tarihi, hasar veren firmanın …Ltd Şti (…Telekom) olarak belirtildiği, maddi hasar malzeme bedeli 96,26-TL, maddi hasar montaj bedeli 321,98-TL, araç ve personel 235,95-TL, %25 ceza bedeli 163,55-TL, KDV 147,19-TL olmak üzere toplam 964,93-TL hasar bedeli formu düzenlendiği görülmüştür.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 26/12/2018 tarihli 4 sayfadan ibaret kök raporunda özetle; 06.10.2017 tarihinde istanbul, Beyoğlu İlçesi, Piri Paşa Mahallesi,… Sokak No:.. adresinde … AŞ şirketi adına iş yapan yüklenici …Ltd. Şti yapmakta olduğu altyapı çalışmaları sırasında …’a ait enerji kablosuna hasar verildiğini, …firması ile … Şirketi arasında yapılmış olan sözleşme gereğince yapım işlerinde diğer davalı … İnş şirketinin …a ait işlerin yapımında yüklenici olduğunu yapacağı işlerden sözleşmenin hükümleri gereği sorumlu olduğunu,… firmasının öncelikle yapmış ve koşullarım kabul etmiş olduğu sözleşme kapsamında iş yapması gerekirken bunu yapmamış, iş yapacağı alan dahilinde kamu yararına tesis edilmiş olan tesisleri araştırmamış ve onlardan izin almadığını, Davalı dilekçelerinde …’a ait kablolann yönetmeliklerde belirtilen derinliklere İndirilerek, üzerlerine uyarı şeritleri ve tuğla konulmadan döşenmiş olduğunu belirtmekteyse de olayın meydana gelmesinde direkt İlliyet bağına sahip olduğunu zira kablonun ne derinliğe gömüldüğü onu bağlayıcı unsur olmadığını, davalıyı bağlayan unsur; iş yapacağı alan dahilinde çalışmaya başlamadan önce gerekli araştırmaları yapıp ilgili idareden kazı işi yapabilme iznini almak olduğunu, dosya içeriğine girmiş olan belgeler kapsamında bu tür bir izinin alınmadığını, Davalı … eğer elektrik idaresinden gerekli izni almış olsaydı ve kabloya zarar vermiş olsaydı, davalının öne sürmüş olduğu şartların mevcudiyeti hakkında araştırma yapılabileceğini, ancak bu koşullar altında izin alınmadan yapılan kazılarda oluşması muhtemel zarar ve ziyanların kazıyı yapana ait olduğunu, meydana gelen olayda … ile yapmış, imzalamış ve yürürlüğe sokmuş olduğu hükümleri tek taraflı ihlal ederek … malına zarar veren, enerjinin kesilmesine neden olan … Ltd. Şti nin % 100 oranında kusurlu olduğu, diğer davalı … şirketi yapmış olduğu sözleşme kapsamında bulunan hükümler gereği kendisine atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, davacı… Kurumunun açmış olduğu davada haklı olduğunu belirtmiştir.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 12/03/2019 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; … Ltd. Şti nin % 100 oranında kusurlu olduğu, davalı … İnş şirketinin icra tarihi itibari ile ödemesi gereken 989,20-TL’yi ödemediği dikkate alındığında aradan geçen 159 günlük süre için 73,40-TL gecikme zammı, gecikme zammına ilişkin KDV’nin 73,40-TLx0,18=13,21-TL olduğu, bu suretle ödenmemiş alacak toplamının 989,20-TL+73,40-TL+13,21-TL=1.075,81-TL olduğu, davalı … İnş şirketinin toplamda 1.075,81-TL’yi davacı…’a ödemesinin gerektiğini, diğer davalı …’a sözleşme kapsamında atfedilecek kasur bulunmadığını belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacının altyapı tesisatına 06/10/2017 tarihinde davalı … İnş. Tic. Ve Taah. Ltd. Şti. tarafından zarar verildiği, davalılar arasında düzenlenen sözleşmede iş sahibi davalı … ‘un yükleniciye emir ve talimat verme yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu bir başka anlatımla davalılar arasında bağımlılık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı … ‘un meydana gelen zarardan dolayı adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Mahkememizce davacı tarafa hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırıldığı ve harcama yapıldığı ve ceza bedeline ilişkin delillerini sunmak üzere görevsizlik kararı sonrası ilk duruşmasında kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafından dava dışı şirket ile arasında düzenlenen hizmet sözleşmesini sunmuş ve hizmet sözleşmesi kapsamında arıza bakım onarım hizmetinin dava dışı şirket tarafından verildiği beyan etmiştir. Ancak dava konusu hasarın ilgili şirket tarafından giderilip giderilmediği, bu kapsamda ödeme yapılıp yapılmadığı delillendirilmemiştir. Ceza bedeli yönünden ise davacıya verilen süre içerisinde beyanda bulunmadığı delillerini sunmadığı görülmüştür. Bu halde davalı sadece faturalandırılan malzeme kaleminden sorumlu olacak olup, hasar bedeli formunda belirtilen 96,26-TL malzeme bedelli %18 KDV 17,32-TL olmak üzere toplam 113,58-TL hasar bedelinin hasar tarihinden itibaren işleyecek talep gibi yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili gerektiği. davacının bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere hasarda kusuru bulunmadığı kanaatiyle takibin devamına fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; alacak likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmekte olduğundan davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 113,58-TL asıl alacak 2,91-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 116,49 üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 59,30-TL harçtan, peşin alınan 35,90-TL harç mahsup edilerek kalan 23,40-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı olmak üzere toplam 71,80-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 116,49-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3 maddesine göre hesaplanan 116,49-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar tarafına verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 875,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 103,00-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılardan … A.Ş.tarafından yapılan 116,50-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 102,70-TL’lik kısmının davacıdan tahsiliyle davalılardan …tarafına verilmesine; arda kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı.29/03/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır