Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/304 E. 2022/366 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/272 Esas
KARAR NO : 2022/297

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/06/2010
KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 25.11.1998 tarihli İnşaat Sözleşmesi ile davalı kooperatife tahsisli, Çatalca,… Köyünde bulunan arsa üzerinde …daireden oluşan 2 blok apartmanın yapımını üstlendiğini, ancak daha sonra 2. blok yapımından vazgeçtiğini, 01.01.2001 tarihli “İnşaat Ek Sözleşmesi” ile yeni hükümler getirildiğini, evvelinde 2 blok ve 120 daire olarak planlanan inşaatın, 1 Blok, 52 daire ve 13 kat olarak kararlaştırıldığını, İnşaat Ek Sözleşmesine göre, kaba inşaatın 30.06.2001 tarihinde bitirileceği ve sözleşmenin II, III, IV, VI, VII, IX. maddeleri dışındaki maddelerin aynen muhafaza edildiğini, davalı kooperatifin, binanın kat sayısını 12’ye daire sayısını ise 48’e düşürdüğünü, davalının yapılmasından vazgeçtiği 13. katın sosyal yaşam katı olarak düzenlenmesini istediğini ve bu istek doğrultusunda imalat yapıldığını, çalışmalarla ilgili olarak ödenmesi gereken imalat bedellerinin zamanında ödenmediğini, 18.02.2002 tarihinde ve 17.05.2002 tarihinde yapılan l. ve 2. hakedişlerin zamanında ödenmemesinin yanı sıra, birim fiyat hesaplamalarında özellikle davalı lehine uygulama yapılmış olması sebebi ile tüm hak edişlerin ihtirazı kayıtla imzalanmış olduğunu, davalının, üye aidatlarını, iş programının gerçekleştirilmesini imkânsız hale getirecek şekilde düşürerek, işi olabildiğince uzunca bir süreye yayarak bitirme eğiliminde olduğunu, müvekkilinin ihtarname keşide ederek iş programına uyulması ve alacaklarının ödenmesini istediğini ve inşaatın geçici olarak durdurulduğunun davalıya bildirildiğini, sözleşmeden kaynaklanan fiyat farkının ve gecikme faizinin davalıya keşide edilmiş ihtarnameye rağmen ödenmediğini, bu şekilde 2008 yılına kadar gelindiğini, 2008 yılında ise davalının, inşaata devam edilmemesini istediğini, müvekkilinin davalıdan ödeme alamayacağını anlayınca davalının isteği doğrultusunda inşaatı durdurduğunu, 17.11.2009 tarihli ihtarname ile davalıya “daha ne kadar süre bekleneceğinin bildirilmesini istediğini, davalının işe devam ya da işin sonlandırıldığına ilişkin herhangi bir girişiminin söz konusu olmadığını, müvekkilinin inşaatı belirli seviyeye getirdiğini, ancak zararının daha da artmaması için bu aşamadan sonra işe devam etmek istemediğini, bu nedenle inşaatın davalı tarafından durdurulması nedeni ile inşaat maliyet bedelinin %15’i tutarındaki cezai şarttan şimdilik 10.000-TL, son katın tamamlatılmaması sonucunda yoksun kalınan kâr nedeni ile şimdilik 5.000-TL, istihkakların zamanında ödenmemiş olması nedeniyle gecikme faizi olarak şimdilik 5.000-TL, imalat birim fiyatlarının %7 arttırılması sözleşmenin IV/a maddesi uyarınca kararlaştırıldığı halde bunun yapılmamış olması nedeniyle şimdilik kâr kaybı olarak 5.000-TL, ince işlerden bazılarının iptal edilmesi nedeni ile şimdilik kâr kaybı olarak 5.000-TL, işlerin durdurulmuş olması karşısında sağlanacak kârdan kaybı nedeni ile şimdilik 10.000-TL, inşaatın durdurulması nedeni ile yapılan işçilik vs. her tür harcamalar nedeni ile şimdilik 10.000-TL olmak üzere toplam 50.000-TL’nin reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı/karşı davacı vekili tarafından sunulan cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı/karşı davalının 25.11.1998 tarihli ilk sözleşmenin imzalanmasından bu yana üzerine düşen edimleri süresinde yerine getirmediğini, 01.01.2001 tarihinde 25.11.1998 tarihli ilk sözleşmenin bazı hükümlerini ve konusunu değiştiren İnşaat Ek Sözleşmesi düzenlenerek imza edildiğini, ek sözleşmeye göre işin konusunun; giriş dahil 13 kat, 52 adet bağımsız bölümden oluşan 1 blok apartmanın yapılması olarak değiştirildiğini, işin süresi başlıklı III.maddede; sözleşme konusu işin, kaba ve ince inşaat olarak ikiye ayrıldığını, ek sözleşmeye göre; davacı tarafın, kaba inşaatı (13 Kat-52 daire) çatı kaplama dahil 30.06.2001 tarihinde bitireceğini, 2001 yılı Temmuz ayında ince inşaatın başlama, bitim tarihi ile diğer hususlar için ek sözleşme düzenleneceğinin hüküm altına alındığını, davacı tarafın 01.01.2001 tarihli İnşaat Ek Sözleşmesinde açıkça belirlenen tarih olan 30.06.2001 tarihinde kaba inşaatı tamamlayamadığını, kaba inşaatın eksik kısımlarının ince inşaat işleriyle birlikte tamamlanabileceğini düşünerek 24.09.2001 tarihli İkmal İnşaatı Sözleşmesi akdettiğini, bu ikmal sözleşmesinin konusunun; “(kaba inşaat bitirilemediği, kooperatife teslim edilmediği halde) kaba inşaatı tamamlanan 48 adet bağımsız bölümden oluşan 1 blok apartmanın anahtar teslimine kadar yapılmasıdır” şeklinde belirlendiğini, müvekkili Kooperatifin, kaba inşaatı ilgilendiren ve gerekli gördüğü proje değişikliğini 15.11.2001 tarihinde davacı tarafa tebliğ ettiğini, inşaatın durduğunun taraflarınca ve Proje Mimarı Mimar … tarafından da tespit edildiğini,davacı-karşı davalı tarafın, inşaatı sözleşme hükümlerine uygun olarak tamamlamaması üzerine müvekkili Kooperatifin, Çatalca … Asliye Hukuk Mahkemesinin…D.İş sayılı dosyası ile inşaatta tespit yaptırdığını, 16.05.2002 tarihli tespit raporunda sonuç olarak; inşaat mahallindeki ekipmanların ve ihrazatın mevcut durumu dikkate alındığında, tespit tarihinde faaliyet olmayan inşaatın kabasının kısa sürede tamamlanamayacağı, müteahhidin kalan işi süresinde bitiremeyeceği kanaatine varılmıştır.”tespitlerinin yapılmış olduğunu, inşaatın hala bitirilemediğini, eksik ve hatalı imalatlar dolayısıyla binanın neredeyse harabe haline geldiğini,ilk sözleşmede kaba inşaat için her yıl…Fiyatlarındaki artış oranı + % 3 oranında, ince inşaat için + % 5 oranında, 01.01.2001 tarihli Ek Sözleşmede,… cari yıl inşaat ve imalat birim fiyatları kaba inşaat için + % 7 oranında, 24.09.2001 tarihli …Sözleşmesi gereğince, cari yıl …Bakanlığı inşaat birim fiyatları uygulanarak davacı müteahhide ödemeler yapıldığını,yaptığı iş kadar hakedişi, müvekkili kooperatiften sözleşmeler uyarınca hakedişin muaccel olduğu anda aldığını, her iki tarafın hesapları, resmi defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkili kooperatifin,kayıtlarda sürekli davacı taraftan alacaklı olduğunun görüleceğini, hatta yaptığı ödemelere karşı faturaların 46.819,93 TL tutarındaki kısmını davacı taraftan defalarca talep etmesine rağmen alamadığını, 43.960,60 TL alacağının mevcut olduğunu, davanın reddine, fazla ödemeden kaynaklanan şimdilik 43.960,60TL, inşaatın zamanında tamamlanmamasından ötürü 10.000,00 TL, davacı taraf yükümlülüklerini yerine getirmediğinden inşaat maliyet bedelinin %15’i oranındaki cezai şarttan 10.000-TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsili ile müvekkilene ödenmesini, tüm sözleşmelerin feshine karar verilmesi talep etmiştir.
Davacı/karşı davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalı/karşı davacı tarafından hazırlanmış olan “İş programı” Aralık 2001 tarihi başlangıç olmak üzere hazırlanmış ise de, İş Programı davalı tarafından özellikle ilk ödenek dilimi olan 50.000.000.000TL’nin davalı kasasında olmaması nedeni ile ve iklim şartları da söz konusu edilerek ötelenmiş ve 19.02.2002 tarihinde imza altına alındığını, tespitin yapıldığı tarihlerde kayıtlı 48 üyenin bulunduğu ve her bir üyenin 650.00 TL aylık aidat ödediğini, ödemelerde hiç aksama olmaması halinde aylık toplanacak paranın 650×48=31.200-TL olabileceğini, kooperatifin genel giderlerinin tenzilinden sonra bu paranın 25.000 TL civarında olacağını, 10 aylık iş programı süresince toplanacak para miktarının en iyimser bir hesapla azami 250.000TL olabileceğini, keşif bedelinin ise 874.000 TL olduğu dikkate alındığında, iş programına uygun şekilde imalat yapmanın davalı 2002 yılında yaptığı genel kurulda arttırması gereken aidat miktarını aksine azaltarak 450-TL olarak belirlemiş ve iş programında belirlenen ödeneklere göre hak ediş yapmak imkansız hale geldiğini, daha sonraki genel kurullarda ise üye aidatları tamamen azaltılarak 250TL olarak belirlendiğini, 10 Mart 2003 tarihinde çekilen ihtarnamede yazıldığı üzere müvekkil şirketi 12 yıl oyaladığını, Üsküdar … Noter kanalı ile ve … yevmiye numaralı ihtar yazısı ile müvekkili şirketin inşaatın devam edip etmeyeceğinin bildirilmesini talep edildiğini, ancak ihtarnameye de cevap verilmediğini, bu nedenlerle davanın kabulünü, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, asıl davada, davacı yüklenicinin sözleşmenin feshi ile menfi ve müspet zararlarının tazmini olup; karşı davada ise davalı-karşı davacı iş sahibinin sözleşmenin feshi, fazla ödeme ile işin zamanında ve tam olarak ifa edilmemesi nedeniyle uğradığı maddi kayıpların tahsili istemlerine ilişkindir.
Mahkememizin 2010/443 Esas 2015/878 Karar sayılı dosyası ile asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair karar verilmiş olup, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/2319 Esas, 2018/325 Karar sayılı ve 01/02/2018 tarihli kararı ile temyiz başvurusunun davacı – karşı davalı vekilinin yararına bozularak Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/2319 Esas 2018/325 Karar sayılı kararının bozma gerekçesinde ”O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı HMK’nın 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişilerden farklı inşaat mühendisi, kesin hesap uzmanı ve mali müşavirden oluşan üç kişilik yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak alınacak rapor ile bilirkişilere kesin hesabı çıkarttırmak, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle davacı-karşı davalı yüklenicinin kâr kaybı isteyemeyeceği ve kararı sadece davacının temyiz ettiği gözetilerek kazanılmış hak ilkesi de dikkate alınmak sureti ile davacı-karşı davalı yüklenicinin hakettiği iş bedelini hesaplatmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece raporlar arasındaki çelişki ve hesaplanan tutarlarda oluşan fahiş farklılıklar giderilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı-karşı davalı yüklenici yararına bozulması gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Bozma üzerine Mahkememizce yeniden oturum günü tayin edilmiş, taraflara tebliğ edilmiş, tayin edilen gün, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devamla esas hakkında hüküm tesis edilmiştir.
Bozma sonrası Mahkememizce Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi heyetinin 21/02/2020 tarihli 25 sayfadan ibaret raporunda özetle; İstanbul İli, Çatalca İlçesi, …Köyü, …Mevkiinde bulunan ve S.S. …Kooperatifine, Marmara Koopettif Birliği tarafından tahsis edilmiş olan 48 adet bağımsız bölümden oluşan 1 Blok Apartman yapımı ile ilgili, tarafların iddia ve savunmaları, “Sözleşmeler”, “Dosya Kapsamında Mevcut diğer belgelerin Bilirkişi Raporları”, ve “Dosya Kapsamında Mevcut Hakedişler” ile birlikte incelenmesi sonrasında yapıları değerlendirmede: davacı/k.davalı herhangi bir ticari defter ibraz etmediğinden davacı-k.davalının ticari defterlerinin incelenmesinin mümkün olmadığını, davalı/k.davacının ibraz etmiş olduğu ticari defterlerde ise; dava tarihi itibariyle davacı/k.davalıdan 88.615,79-TL, karşı dava tarihi itibariyle ise 91.768,08.-TL alacaklı durumda olduğunu, teknik incelemeye nazaran davacı/k.davalının davalı/k.davacıdan herhangi bir alacağının mevcut olmadığını ve buna göre davacı/k.davalının davasının sonuçsuz kaldığını, Sayın Mahkemece davalı/k.davacının karşı davasının kabulü halinde ise davalı/k.davacının davacı/k.davalıdan 43.960,60.-TL (talep gibi) talep edebileceğini, diğer uğranıldığı iddia edilen maddi kayıpların ise ispata muhtaç olduğunu belirtmişlerdir.
Bozma sonrası Mahkememizce Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi heyetinin 01/09/2020 tarihli 9 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; İstanbul İli, Çatalca İlçesi, … Köyü, … Mevkiinde bulunan ve… Kooperatifine, …Kooperatif Birliği tarafından tahsis edilmiş olan 48 adet bağımsız bölümden oluşan 1 Btok Apartman yapımı ile ilgili, teknik yönden davacı müteahhidin alacaklı olmadığı kanaatine varıldığını, mali olarak kök raporumuzda belirtilen kanaatimizde herhangi bir değişikliğe gidilmediğini belirtmişlerdir.
Bozma sonrası Mahkememizce Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi heyetinin 28/07/2021 tarihli 26 sayfadan ibaret raporunda özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin huzurdaki dava tarihi itibariyle feshedilmemiş olduğunu, davacı … şirketi tarafından talep edilebilecek fiyat farkı tutarı toplamı 2, 3 ve 4 nolu hakedişe ilişkin olarak 2.813,89 + 1.739,53 + 750,68 = 5.304,10- TL olarak hesaplandığını, dosyada bulunan bilgi ve belgeler, davalı kooperatif yasal defterleri ile … Bankası tarafından dosyaya gönderilen banka ekstreleri incelendiğinde davalı kooperatifçe dosyaya sunulan ekstrelerde yer alan ödemelerin banka kayıtları ile birbirlerini doğruladıklarının görüldüğü, davalı kooperatifin davacıya hakediş bedelleri ödemesi yaptığını, yine davacı adına bir kısım tedarikçi ödemeleri, bekçi maaşı, icra dosyaları ödemeleri, veri dairesi borcunun ödenmesi, SGK, şantiye elektriği vb. ödemelerin yapıldığının anlaşıldığını, davalı kooperatifin söz konusu ödemeler sonrasında cari hesap bakiyesi olarak davacı … şirketinden 88.615,79-TL tutarında alacaklı olarak göründüğünü, taraflar arasında 25.11.1998 tarihli sözleşmeden sonra 01.01.2001 tarihli EK İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede ilk sözleşmede değiştirilen maddelerin teker teker sayıldığını, bu maddeler arasında XVI. Şantiye Giderleri maddesinin bulunmadığını, bu nedenle bu maddenin Ek İnşaat Sözleşmesinde de geçerli olduğunun anlaşıldığını, daha sonra taraflar arasında 24.09.2001 tarihli İkmal İnşaatı Sözleşmesi imzalandığını, bu Sözleşmede ilk sözleşmeden tamamen ayrılındığını, bu sözleşmede ilk sözleşmenin bazı maddelerinin geçerli olduğu şeklinde bir hüküm bulunmadığını ve aynı zamanda şantiye giderleri maddesinin de olmadığını, …İnşaatı Sözleşmesinde Şantiye Giderleri adı altından bir hüküm bulunmaması nedeni ile davacının bu talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığını, davacı tarafın davalı taraftan fiyat farkları olarak 5.304,10-TL ve davalının ödemelerini geciktirmesi nedeniyle işlemiş faiz tutarı olarak hesaplanan 184.660,40-TL’nin davalı yasal defterlerinde davacıdan alacak olarak görünen 88.615,79-TL’den mahsubu sonrasında davacının bakiye alacağının 101.348,71-TL olarak hesaplandığını, davacı tarafın 30.11.2015 günü harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile talebini toplamda 84.964,00-TL olarak belirlediğini, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının 84.964,00-TL talep edebileceği hususunun sayın mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmişlerdir.
Bozma sonrası Mahkememizce Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi heyetinin 02/02/2022 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Davalı – karşı Davacı vekilinin itiraz dilekçelerinde, Sayın Mahkemenin 14.12.2020 tarihli duruşmada vermiş olduğu ara kararın 2. maddesinde çok açık şekilde; “ Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda asıl dava yönünden ve asıl davada davacının kar kaybı hesaplanmaksızın, dava konusu diğer tüm talepleri ile alacağın kesin hesabı çıkartılarak dosyadaki raporlar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle, dava tarihi itibari ile davacının davalıdan alacağının miktarının tespitini isteyerek dosyayı bilirkişi heyetine tevdi etmiş olduğu, dava dilekçesindeki talepleri olarak;
* Sözleşmenin XIV. Maddesi uyarınca inşaat maliyet bedelinin %15’i tutarındaki cezai şart,
Cevap: Kök Raporumuzda ilk sözleşme kapsamında yapılan imalat tutarı: 248.735,00-TL 01.01.2001 tarihli Ek Sözleşme kapsamında yapılan imalat tutarı 187.366,38-TL, İkmal İnşaatı Sözleşmesi kapsamında hazırlanan son 40 numaralı hakediş ile 772.836,92-TL olarak kök raporda hesaplanmış olup toplam tapılan imalat bedeli 1.208.938,30 TL olarak hesaplanıştır. Bu miktarın %15 i 181.340,75 TL olduğunu,
« İstihkakların zamanında ödenmemesi sebebi ile sözleşmede belirtilen gecikme faizi,
Cevap: İstihkakların geç ödenmesi nedeni ile gecike faizi kök raporumuzda 184.660,40 TL olarak hesaplandığını,
*01.01.2001 tarihli sözleşmenin IV/a maddesi uyarınca imalat birim fiyatlarının %7 arttırılması,
Cevap: 01.01.2001 tarihli sözleşmenin IV/a maddesine göre hakedişlerde %7 artış yapıldığı Kök Raporumuzda tespit edildiğini,
*Davacının kusurlu tutumundan dolayı inşaatı durdurulması nedeni ile işçilik vs her türlü şantiye giderleri karşılığı sözleşmede kararlaştırılan inşaat maliyet bedelinin aylık %0,5’i oranındaki ödeme,
Cevap: Kök Raporumuzda bu hususta “..taraflar arasında 25.11.1998 tarihli sözleşmeden sonra 01.01.2001 tarihli EK İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede ilk sözleşmede değiştirilen maddeler teker teker sayıldığını, bu maddeler arasında XVI. şantiye giderleri maddesi bulunmadığını, bu nedenle bu maddenin Ek İnşaat Sözleşmesinde de geçerli olduğu anlaşıldığını, daha sonra taraflar arasında 24.09.2001 tarihli ikmal inşaatı sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede ilk sözleşmeden tamamen ayrıldığını, bu sözleşmede ilk sözleşmenin bazı maddelerinin geçerli olduğu şeklinde bir hüküm bulunmamakta, aynı zamanda şantiye giderleri maddesi de bulunmadığını, ikmal inşaatı sözleşmesinde şantiye giderleri adı altından bir hüküm bulunmaması nedeni ile davacının bu talebinin yerinde olmadığı sonucuna varıldığını, Sayın Mahkemenin ara kararı ile tarafımıza verilen görev çerçevesinde davacı vekilinin anılan dilekçelerinde hesaplanmasını istediği hususların cevaplandırıldığını belirtmişlerdir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında 25.11.1198 tarihli sözleşme imzalanmış işbu sözleşmede 2 Blok 120 adet bağımsız bölüm yapılması kararlaştırılmış olup taraflar arasında 01.01.2001 tarihli ek sözleşme imzalanmak suretiyle ilk sözleşmenin II., III., IV, VII, IX. Maddeleri iptal edilerek 1 Blok 52 Daire yapılması planlanmıştır. Taraflar daha sonra 24.09.2001 tarihinde yeni bir sözleşme imzalanmış 1 Blok 48 Daire yapılması planlanmıştır. Yani taraflar arasında ana ve ek sözleşme ile üçüncü bir sözleşme imzalanmıştır. 01.01.2001 tarihli ek sözleşme ile işin konusu değiştirilmiş, işin bedeli istihkak hesaplaması ve ödemeleri yeniden düzenlenmekle birlikte sözleşmenin diğer maddeleri geçerliliğini korumuştur. 24.09.2001 tarihli sözleşme ile ise önceki sözleşme maddelerinin geçerliliğinin koruduğuna dair bir madde bulunmaksızın yeni bir sözleşme imzalamışlardır.
Davacı taraf dava dilekçesi ile 7 ayrı talep ile davası açmış, davalının inşaatı sebepsiz yere durduğu inşaatın bu nedenle tamamlanamadığını, inşaatın yapılmaması ve projenin iptali nedeni ile kâr kaybının olduğu, nedensiz yere şantiye alanında işçi bulundurmak suretiyle boşa giden masraf yaptığını, cezai şart talep ettiğini iddiaları ile eldeki davayı açmıştır. Davalı karşı davacı ise cezai şart ve inşaatın bitirilmemesi nedeniyle karşı dava açmıştır. Mahkememizce karşı davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar sadece davacı vekili tarafından temyiz edilmekle karşı dava yönünden verilen karar kesinleşmiş, asıl dava yönünden ise davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Yargıtay bozma ilamı ile davacının kâr kaybı isteyemeceği ancak hak ettiği iş bedeli hesaplanmak üzere mahkememizce alınan bilirkişi raporları arasında ki çelişkinin giderilmesi istenilmiştir.
Bu halde hesaplanması gereken alacak kalemleri var ise davacının hak ettiği iş bedelleridir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda çelişki giderilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bozma öncesi alınan ilk rapora göre kaba inşaat hakedişlerine %12 ince inşaat hakedişlerine %7 ilave ile fiyat farkı 46.000,00-TL, sözleşmenin VII maddesi uyarınca 24.064,13-TL faiz, sözleşmenin XVI maddesi uyarınca şantiye gideri 419.520,00-TL olmak üzere davacının toplam alacağının 536.393,16-TL + KDV olarak hesaplandığı, bozma öncesi alınan ikinci raporda ise 17.186,90-TL asıl alacak 64.777,42-TL işlemiş faiz hesaplandığı görülmüştür.
Mahkememizce alın bozma sonrası alınan çelişki giderici ilk rapor da davacının kaba inşaatı Aralık ayında bitirmesi gerekirken bitiremediği, nitekim 17.06.2012 yılında 3 nolu hakedişte de kaba inşattın devam ettiğinin anlaşıldığı, hakedişler de uygulama yılının 2001 olduğu imalat tarihlerinin de 2001 olduğu nazara alındığında davacının alacaklı olmadığı tespit edilmiştir. Davacının hakedişlere ihtirazi kayıt koymadan imzaladığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce taraf itirazları nazara alınarak yeniden rapor alınmış alınan son rapor hükme esas alınmıştır. Zira alınan son bilirkişi heyet raporuna göre davacı tarafından 2-3-4 nolu hakedişlere birim fiyatlara ilişkin itiraz hakları saklı kalmak kaydı ile davacı tarafından imzalanmıştır. Bilirkişiler tarafından birim fiyatlar bu üç hakediş yönünden hesaplanmış davacının toplam fiyat farkı alacağının 5.304,10-TL olduğu tespit edilmiştir. Faiz hesabı ise; olup, kooperatif üyelerine uygulanan % 6 lık gecikme faizi oranında değişiklik yapılması halinde, değişiklik tarihinden itibaren yükleniciye ödenecek gecikme faizinin de aynı oranda uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 7.maddesinde geç ödemeler için aylık % 6 faiz oranı kararlaştırılmıştır. Davalı kooperatifin 26.06.2004 tarihli genel kurulunda 01.08.2004 tarihinden itibaren üyelere uygulanacak faiz oranı % 3 olarak belirlenmiştir. Bu durumda 01.08.2004 tarihine kadar %6, bu tarihten sonraki dönem için aylık %3 faiz uygulanması gerekmektedir. Bu halde işlemiş faiz hesabı davalı kayıtlarında avans olarak görünen 88.615,79-TL’nin düşümü ile 101.348,71-TL’dir.
Şantiye giderleri talebi yönünden ise taraflar arasında ana sözleşme imzalanmış ek sözleşme ile sözleşmenin hangi maddelerinin geçersiz olduğu belirtilmiştir. Ek sözleşme kapsamında şantiye giderleri maddesi geçerliliğini korumaktadır. Ancak ikmal inşaat sözleşmesi ile şantiye giderlerine ilişkin madde bulunmadığından davacının ilk sözleşmeye dayanarak şantiye gideri talep etmesi mümkün değildir.
İnşaatın durdurulması nedeni ile maliyet bedelinin %15’i tutarındaki cezai şart talep edilmekte ise de İnşaat sözleşmesi karşılıklı borç yükleyen bir akittir. Karşılıklı borç yükleyen akitlerde bir tarafın karşı taraftan edimini talep edebilmesi için kendi edimlerini yerine getirmiş olması gerekmektedir. Davacı şirke avanslardan dolayı davalı kooperatife borçlu durumda bulunmaktadır. Bu durumda davacının, cezai şart talep etmesi yerinde bulunmamaktadır.
Bu halde davacının bozma öncesi talebi ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Asıl davada; asıl davanın kısmen kabulüne, 17.186,90-TL fiyat farkı, 67.777,42-TL faiz alacağı olmak üzere toplam 84.964,00-TL nin; 17.186,90-TL asıl alacağa 5.000-TL sine 28.6.2010 dava, bakiyesine 30.11.2015 ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalı/karşı davacıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
2-Karşı davanın reddine,
3-Asıl dava yönünden;
a)Alınması gereken 5.803,89 TL karar ve ilam harcından 742,50-TL peşin harç, 597,09-TL ıslah harcı toplamı 1.339,59-TL harcın düşümü ile eksik kalan 4.464,30-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 17,15-TL başvuru harcı, 742,50-TL peşin harç ve 597,09-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.356,74-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacı tarafından yapılan 148,55-TL keşif harcı, 14.323,90-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 14.472,45-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 11.845,32-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
d)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karşı dava yönünden;
a)Alınması gereken 29,20-TL harcın, peşin alınan 950,00-TL harçtan mahsubu ile artan 920,80-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 7.355,97-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/04/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır