Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/296 E. 2020/920 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/296 Esas
KARAR NO : 2020/920

DAVA : Alacak
ESAS DAVA TARİHİ : 09/10/2007
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 02/12/2009
KARAR TARİHİ : 29/12/2020

BİRLEŞEN DAVA : İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
… E. …K. SAYILI DOSYASI

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 09/10/2007 tarihli dava dilekçesinde özetle; Maliki bulunduğu ve davalı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı bulunan …plakalı aracın 03.02.2006 tarihinde uğramış bulunduğu trafik kazası sonucunda araçta meydana gelmiş bulunan 41.530,00 TL asıl alacak ( + KDV) + 17.473,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.003 TL davalıdan alacaklı olduğunun tespiti ile şimdilik 6.000 TL lik kısmının % 25 ten az olmamak üzere en yüksek reeskont faiziyle tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla 1000 TL manevi tazminatı hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıya ait…plakalı araç için 20.01.2006 – 20.01.2007 tarihleri arası için kasko poliçesi düzenlediklerini, davacının bu sigortaya ait primi kazadan sonra 08.02.2006 tarihinde ödemiş bulunduğunu, TTK nun 1295.maddesi ile poliçe genel şartlarının C.l maddesine göre davacının tazminat talep hakkının doğmadığını, araçta da meydana gelmiş bulunan hasar tutarının 27.500,00 TL olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas …Karar sayılı ve 29/12/2008 günlü davanın reddine dair kararı temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 17. Huk. Dairesi Başkanlığının 2009/2470 Esas – 6249 karar sayılı ve 12/10/2009 günlü ilamı ile “davacının menfaatinin ve aktif dava ehliyetinin araştırılması” için bozularak iade edilmekle mahkemelerin yeniden yapılanması sonrası dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine tevdii edilerek…Esas sayılı dosya ile yürütülen yargılama sonrasında usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek dava konusu aracın… adına kayıtlı olduğu araç trafik kaydından anlaşılmakla İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/318 Esas 2012/53 Karar ve 06/03/2012 günlü ilamı ile davanın husumet nedeniyle reddine dair kararın temyiz incelemesi sırasında bu kez Yargıtay 17. Hukuk Dairesi başkanlığının 2014/4308 Esas … Karar sayılı ve 30/04/2014 günlü ilamı ile “Dairenin 12.10.2009 tarih,… esas, …karar sayılı ilamı ile “…Bu durumda mahkemece, davacının, hasar gören araç üzerinde TTK’nın 1269, 1270 ve 1271 maddeleri uyarınca, bir menfaatinin bulunup bulunmadığı, dolayısıyla aktif dava ehliyetinin olup olmadığı re’sen araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesi ile karar bozulmuş, yeniden yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, ancak bozma ilamına uyulmuş ise de gerekleri yerine getirilerek yeterli araştırma yapılmadığı, dosya kapsamında yer alan 27.01.2014 tarihli… İlçe Emniyet Müdürlüğü yazı cevabi içeriğine göre dava konusu hasara uğrayan araç davacı … tarafından 20.01.2006 tarihinde noter satışı ile satın alındığı, 20.04.2006 tarihinde ise halen malik olan …’a satıldığı, görüldüğü gibi kaza tarihi olan 03.02.2006 tarihinde sigortalanan aracın davacı … adına tescil kayıtlı olduğu anlaşılmakla, bu Bakımdan mahkemece davanın esasına girilerek tarafların iddiaları ve ortaya koyacakları delilleri dikkate alınarak varacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bozma gerekleri yerine yetirilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden” bozularak iade edilmekle yine 6045 Sayılı Ticaret Mahkemelerinin yeniden yapılanmasına dair kanun gereği dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… sırasına tevzi edilerek devam eden yargılamasında usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bu arada İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin bozma sonrası … Esas sayılı dava dosyasının Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek birleşen dava dosyasının gönderildiği anlaşılmıştır.
Birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/331 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı sigorta şirketi arasında motorlu kara taşıt araçları birleşik kasko sigorta poliçesi akdedildiğini, bu poliçe ile müvekkiline ait aracın 40.480,00 TL bedel ile sigortalandığını, müvekkilinin sigortalı aracının kaza sonucu hasarlandığını, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas-…karar sayılı dosyasıyla açtıkları kısmi alacak davasında mahkemece alacaklı olduklarına karar verildiğini, bu davada verilen bilirkişi raporunda müvekkilinin 36.200,00 TL alacaklı olduğunun belirlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 22.700,00 TL asıl alacak, 16.709,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.409,72 TL alacaklı olduklarının tespit ve tahsilini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/331 esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın 03/02/2006 tarihinde meydana geldiğini, davacının 03.02.2006 tarihli kaza sonucu meydana gelen gelen zararın tazmini talebi ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı tutarak 7.000,00 TL nin tahsili talebi ile dava açtığım, davada 6.000,00 TL sının tahsiline karar verildiğini, TTK nun 1268. maddesine göre sigorta sözleşmesinden doğan tüm taleplerin iki yılda zaman aşımına uğradığını, somut olayda, davacının zaman aşımı süresi içinde ilk davada haklarını saklı tutarak 7.000,00 -TL talep ettiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuş olsa bile bu hakkında asıl davanın zaman aşımı süresine tabi olduğunu, açılan ilk dava ile istenmeyen sigorta bedeline ilişkin işleyen zaman aşımı süresinin kesilmeyip devam ettiğini, bu nedenle davacı talebinin zaman aşımı bakımından reddi gerektiğini, ihtilaf konusu olayda poliçe peşinatı kazadan sonra ödendiğinden sigortalı talebinin TTK nun 1295. maddesi uyarınca poliçe teminatı kapsamına girmediğini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas.-… karar sayılı kararının temyiz edildiğini, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, beyanla davanın öncelikle zaman aşımı bakımından reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra ; “Asıl davada davacının maddi tazminata ilişkin davasının kabulü ile hurda aracın davalıya aynen teslimi koşulu ile 6.000 TL nin 17/02/2006 tarihinden itibaren işleyecek ve % 25 oranının aşmamak koşulu ile değişken oranlardaki yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Asıl davada davacının manevi tazminat isteminin reddine, Birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/331 esas sayılı davada davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2018/1832 E, 2020/2505 K sayılı 03.03.2020 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle ; “Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı kendisine ait olduğunu iddia ettiği ve davalıya kasko sigorta sözleşmesi ile güvence altına aldığı aracın hasarlanması nedeni ile talep ettiği hasar bedelinin ödenmemesi sonucu tazminat istemi ile dava açmıştır. Davacı vekili yargılama devam ederken 30.12.2014 tarihli beyan dilekçesinde; aracın hurda bedelinin ilk davanın yargılama sürecinde davalı tarafça ödendiğini beyan etmiş olmasına rağmen Mahkemece; davacı tarafa yapılan ödeme araştırılmadan asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece davalı tarafça davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne miktarda ve ne zaman yapıldığı davanın konusuz kalıp kalmadığı araştırılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; Mahkemece aracın hurdasının davalı tarafa aynen teslimine karar verilmiş ve davacı vekili temyiz dilekçesinde aracın hurdasının kendisinde olmadığını aracın zaten davalının zilyetliğinde bulunduğunu belirtmiştir. Dosya içeriğinden aracın hurdasının kimde kaldığı anlaşılamamıştır. Kasko sigortası genel şartları düzenlemeleri irdelenerek aracın hurdasının taraflardan kimin uhdesinde kaldığı araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamının taraflara tebliğ edilerek bozmaya uyulmasına rağmen davalı taraf araçtaki hasar bedelinin davacıya ödendiğine ilişkin her hangi bir belge ve iddia ileri sürmemiştir.
Davalı vekilinin dosyamıza sunduğu 28.12.2020 tarihli belge ekindeki makbuzdan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu nedenlerle mahkememizde açılmış bulunan asıl dosya yönünden davaya konu ara trafik kaydında davacı tarafça dava konusu aracın 20/01/2006 tarihli noter satışı ile satın alındığı, aynı aracın 20/04/2006 tarihinde … ‘a satıldığı, kaza tarihi olan 03/02/2006 tarihinde aracın davacı adına kayıtlı olduğu, ilk bozma öncesi yapılan bilirkişi incelemesinde davaya konu araçta 28.700,000 TL ‘lik hasar meydana geldiği, 28.700,00 TL ‘lik zarar miktarının poliçe kapsamında olduğunun belirlendiği, bu açıdan asıl davada davacının talep ettiği 6.000,00 TL’lik maddi tazminata ilişkin davasının ispatlandığı, anlaşılmaktadır.
Davalı … Anonim şirketi vekilinin davaya verdiği 26.10.2007 tarihli cevap dilekçesinde ekspertiz raporu ile aracın hasarının 41.530.-TL olduğunun belirlendiği, bu nedenle aracın pert total işleme tabi tutulduğu, aracın kaza tarihindeki değerinin 35.000,00-Tl olduğunun belirlendiği, ancak hasarlı araç bedeli olan 7.500,00-Tl nin araç bedelinden düşülmesi sonucu davacının alabileceği tazminatın 27.500,00-Tl olabileceğinin belirlendiği, istenen 59.003,00-TL tutarındaki bedelin fahiş olduğu belirtilmiştir. Yüksek Yargıtay’ımız ise ödeme var ise düşülmesi gerektiği gerekçesi ile dosyamızı bozmuştur.
Davalı sovtaj değeri olarak 7.500,00-Tl olarak kabul ettiği aracın hurda değerini düşerek davacı ile anlaştığı anlaşılmaktadır. Ancak 7.500,00-Tl olarak kabul ettikleri araç davacının sunduğu makbuzla kendilerinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili 18.12.2008 tarihli rapora beyan dilekçesinde davanın 6.000.-Tl lik dava olduğunu beyan etmektedir. Bu nedenle asıl davanın maddi tazminat yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Fakat asıl davada davacının manevi tazminata dair talep yasal koşullarının oluşmadığı, manevi tazminata dair davacı talebinin ispatlanmadığı manevi tazminat koşullarının da oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Ayrıca dosyamız ile birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/331 esas sayılı davada davacının ek olarak bakiye hasar ve zarar miktarının tahsiline ilişkin açtığı davada kaza tarihinin 03/02/2006 olup ek dava tarihinin ise 12/02/2009 olduğu, TTK 1268 madde gereği sigorta mukavelesinden doğan davalar 2 yılda zamanaşımına uğrayacağından olay tarihi 03/02/2006 ile ek dava tarihi 12/02/2009 tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı dolduğundan birleşen davanın husumete yönelik asıl davada eksiklik giderilmekle birleşen davanın da zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davacının maddi tazminata ilişkin davasının kabulü ile hurda aracın davalıya aynen teslimi koşulu ile 6.000 TL nin 17/02/2006 tarihinden itibaren işleyecek ve % 25 oranının aşmamak koşulu ile değişken oranlardaki yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Asıl davada davacının manevi tazminat isteminin reddine,
3-Birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/331 esas sayılı davada davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine,
4-Esas Davada; Karar ve ilam harcı 409,86-TL nin peşin alınan 94,50-TL den düşümü ile kalan 315,36-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Esas Davada; Davacı tarafından yatırılan 94,50 peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Esas Davada; Davacı tarafından yapılan 1.320,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Esas Davada,Maddi Tazminat yönünden; Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Esas Davada,Red edilen Manevi Tazminat yönünden; Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Birleşen Davada; 54,40-TL karar harcının peşin alınan 532,10-TL den düşümü ile kalan 477,70-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Birleşen Davada; Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 5.911,46-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Birleşen Davada; Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Esas ve Birleşen Davada; Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay İlgili dairesine temyiz yolu açık olmak üzere açıkça karar verildi. 29/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza