Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/291 E. 2021/89 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/291 Esas
KARAR NO : 2021/89
DAVA : İtirazın İptali ( resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış vaadinden kaynaklanan iade talebi)
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında aktedilen adi yazılı Gayrımenkul Alım Satım Sözleşmesi Başlıklı” maliki borçlu-davalıların bulunduğu İstanbul İli, … İlçesi, …, Mevkii, … Pafta, … Ada, … Parselde Kain 26.884,09 M2 Yüzölçümlü Tarla Vasıflı Taşınmazın Satışına Dair sözleşme akdedildiğini, Müstekar Yüksek Mahkeme Kararları Ve Örnek Kabilli T.C. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2010/14869 K. 2011/2621, 1.3.2011 tarihli olanında ifade edildiği üzere “…taraflar arasında adi yazılı şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmenin ve ödenen bedelin taraflar arasında ihtilafsız olduğu, davaya konu sözleşmenin taşınmaz mülkiyetini geçirecek resmi şekilde yapılmadığından yok hükmünde olduğu, bu durumda sözleşmenin taraflarının birbirlerine ödediklerini geri vermekle yükümlü oldukları…” hüküm altına alındığını, sözleşmenin yok kabul edilmesinden ve buna göre de sözleşmenin taraflarının birbirlerine ödediklerini geri vermekle yükümlü oldukları prensibinden hareketle davalı … ’in hesabına 07/04/2017 tarihinde gönderilen 100.000,00 (yüzbin Türk Lirası), aynı kişiye 04/05/2017 tarihinde gönderilen 190.000,00 (yüzdoksanbin Türk Lirası) ve 13/04/2017 tarihinde … hesabına gönderilen 75.000,00 (yetmişbeşbin Türk Lirası) toplamı 365.000,00TL’nin borçlu davalıların iadesi gerektiğini, davalı yanın yok sayılan sözleşmeye karşın aldıklarını iade etmesi gerektiklerini iade etmemeleri üzerine … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosya ile icra takibi yapılmış ise de davalıların tamamı yapılan icra takibine itiraz sebebi ile icra takibinin kötü niyetli itirazla durdurulmasına sebep olduklarını, itirazın iptali davası açılmasından evvel arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve anlaşılamadığını, davalılar haklarındaki takibe “borcumuz yoktur” içerikli basit, dayanaksız, delilsiz itirazlarda bulunarak takiplerin durmasına sebebiyet verilmesi müvekkili zararına sebebiyet verdiğini, davalı yanın yukarıda arz ve izah edilenler dairesinde kötü niyetle hareket ediyor olmasının huzurda açılan dava ile anlaşılması muhakkak olup, müvekkili lehine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere hesap ve taktir edilecek icra inkar tazminatına da mahkum edilmesini, işbu açıklanan nedenlerle fazlaya dair takip ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle davalı yanı oluşturan her bir davalı kişinin dava konusu taşınmazdaki payının bilirkişi marifeti ile tespiti ile … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile yürütülen takipte “ödenecek bedellerin borçluların taşınmaz payları oranında sorumlu olacakları şekilde” karar ittihazını, davalılardan …’ye vekaleten hareket eden … ile …’a vekaleten hareket eden …’a tahsilinde tekerrür teşkil etmemek üzere takibata girişildiğinden ve bu davalılarla alakalı kendi aralarındaki hukuki münasebetin izahatı dilekçemizin 6. paragrafında yapılanlar dairesinde … ile …’a ait payın tespiti ile bu paya denk gelen borç miktarının ise hem … ile … ve hem de yetkisiz temsilin onanmaması sebebi ile adlarına hareket eden … ile …’dan sırf bu davalılara denk gelen alacak hakkılarının bu kişilerden müşterek ve müteselsilen tahsilini, icra takibine konu alacağa ilişkin tüm itirazlarının iptalini, takibin, takip talebinde yazılı şartlarla aynen devamını, karşı yanın borca itirazının kötü niyetli olduğu açık olmakla dosyalarının alacağının % 20’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış vaadinden kaynaklanan iade talebi istemine ilişkindir.
1163 S. K. 99. Maddesi ” Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.” şeklindedir.
Resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış vaadinden kaynaklanan iade talebi, taşınmaz bedelinin tamamının veya bir kısmının üyelik karşılığı verilmediği, sözleşmenin karşı tarafının kooperatif üyesi olmadığı – somut olayımızda 1163 S.K.dan kaynaklanan bir hukuk davası niteliğinde değildir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir.
Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır.
Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır.
Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
TTK’nın 4/1-a maddesinde, “TTK’da öngörülen hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari davalar arasında sayılmıştır.
Resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış vaadinden kaynaklanan iade talebi ne mutlak davadır, ne de uyuşmazlık davalıların işletmesi ile ilgili olmamakla nispi ticari davadır.
Tüm bu nedenlerle görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın, HMK 114/1-c maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde iki hafta içerisinde müracaat edildiği taktirde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK 331/2 madde gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan bölümünün mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.11/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”