Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/286 E. 2022/279 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/286 Esas
KARAR NO : 2022/279 Karar
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/06/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı/ karşı davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 29.06.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket, müvekkilim şirketten, 2005 yılından 10/2009 yılına kadar; müzik aletleri alış veriş olduğunu, davalı şirkete 30/12/2019 tarihinde … Noterliğinden … yevmiye nolu ihtarname keşide edilerek; açık cari hesap bakiye borcu olan 134.095,76 TL’nin 7 gün içinde ödenmesi ihtar edildiğini, buna karşılık olarak davalı şirket vekili tarafından ….Noterlîğinden 06/Ocak/2020 tarihinde … yevmiye nolu ihtarname cevabı gönderilerek; “müvekkil cari hesap kayıtlarında, belirtilen miktarda borç olmadığı” bildirdiğini. Arabuluculuk bürosu aracılığı ile yaptıkları müracaat anlaşmazlık ile sonuçlandığını, müvekkilim şirketin davalı şirketten 12/10/2019 tarihi itibariyle 134.095,76.-TL alacaklı olduğuna ve 7 günlük ihtar sonu olan 20/10/2019 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasını fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasını yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. .
Davalı/ karşı davacı vekilinin verdiği 21.07.2020 tarihli davaya cevap ve karsı dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket ile davacı – karşı davalı … Ticaret Ltd. Şti. arasında davacı – karşı davalının da dava dilekçesinde belirttiği gibi uzun yıllara dayanan bir cari hesap ilişkisi bulunmadığın, müvekkil şirket davacı şirketten mal almakta ve ödeme yapmakta olduğunu, davacının talebi ile zaman zaman toplu para gönderdiğini, müvekkilinin sene sonlarında, davacı – karşı davalıya hesap mutabakatı yapmak için başvurmuşsa da davacı – karşı davalı yetkilileri hesapları toparlayamadıkları gerekçesi ile hiç bir zaman bu talebe olumlu cevap vermediğini, cari hesap kat edilmeden önce, 2019 yılı Aralık ayı içinde, davacı – karşı davalı firmanın muhasebe çalışanları hesap mutabakatı için müvekkil firmaya ziyarete geldiklerini ancak kayıtlar uyumlu olmadığından mutabakat sağlanamadığını, bunun üzerine davacı – karşı davalı şirket, ihtarname keşide ederek hesabı kat ettirdiğini, karsı davamız davacı – karşı davalının iddiasının aksine halihazırda müvekkil firmanın davacı – karşı davalı şirketten 69.751.72 Tl alacağı bulunduğunu, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı- karşı davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için İzmir’de bulunan davacı karşı davalının defterlerinin incelenebilmesi için yazılan talimatta … Asliye Ticaret Mahkemesince bilirkişiye verilmiştir.
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin atadığı bilirkişinin düzenlediği 12.07.2021 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle;“Davacının ticari defterlerinde davalıya düzenlenen faturalar toplamının 2.017,505,60-TL olduğu tek düzen muhasebe sistemine uygun işlendiği. Davacının davalıdan olan tahsilatlarının ise 1.883.409,84-TL olduğu, davacı ticari değerlerine tek düzen muhasebe sistemine uygun şekilde işlendiği. Davacının ticari defterlerine göre davalıdan 2.014.505,60-TL – 1.883.409,84-TL = 134.095,76 -TL alacak hesaplandığı. Davacı cari hesaplarında tespit edilen alacak tutarına 07.01.2020 tarihinden 29.06.2020 dava tarihine kadar 134.095.76 TL cari hesap borcu için ticari temerrüt faizi hesaplaması; 5 ay 22 gün (174 gün) yıllık % 13.75 faiz oranından. 134.095.76 \ 174 x 13.75 / 36500 = 8.789,70-TL ticari temerrüt faizi alacağı hesaplanmıştır. Davacının alacağının ispatı bakımından davalının ticari defterlerinin de incelenmesi gerektiği. Davacının resmi defterlerinin tek düzen muhasebe sistemine uygun olarak tutulduğu, 2015 Yılı ve sonrasında e-defter sistemine tabi ve usulüne uygun olduğu görülmüştür.” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Davacı defterlerinin İzmir’de incelenmesinden sonra davalı karşı davacının tüm delilleri toplandığından dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacı, karşı davacının davalı, karşı davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 28.12.2021 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Talimat ile alınan bilirkişi raporu sonucunda davacı/k. dav alının kendi defterlerinde davalı/k.davacıdan 134.095.76-TL alacaklı durumda olduğu. Davalı/ k.davacının kendi ticari defterlerinde ise davacı/k.davalıdan 69.751.72-TL alacaklı durumda olduğu. Davacı/k. davalı defterlerinin esas alınması durumunda: Davacı/ k.davalının kendi defterlerinde davalı/k.davacıdan 134.095,76-TL Alacaklı durumda olduğu, listede bulunan (davacının düzenlediği ancak davalı yan defterlerinde kaydı olmayan ve dosyada da belgesi bulunmayan faturaların tenzili ve yukanda yapılan açıklamalar neticesinde) nihai davacı/k.davalı alacağının 134.095,76 TL – 10.233,85 TL = 123.861,91 TL olarak hesaplandığı.
Davalı/k.davacı defterlerinin esas alınması durumunda: Davalı/k.davacının kendi defterlerinde davacı/k.davalıdan 69.751,72-TL Alacaklı durumda olduğu, listede bulunan (Davalının düzenlediği faturalar ve ödeme kayıdanna ait dosyada ispata yönelik bir belge olmadığından) bu tutarın tenzili ile davali / k. davacının (224.289,27.-TL – 69.751,72.-TL =) 154.537,55.-TL BORÇLU duruma geçtiği, yani davalı borcunun 154.537,55.-TL olduğunun hesaplandığı,( ancak davacı talebi 134.095,76.-TL olduğundan bu talebin dikkate alınması gerektiği,) yönündeki tespitleri” sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen talimat raporu ile mahkememizce aldırılan rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir alacak davası olup, davacı, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davalının 12/10/2019 tarihi itibariyle 134.095,76-TL bakiye borcunun olduğu, davalıya gönderilen ihtarname ile borcunu ödemesinin talep edildiği, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzeri huzurdaki davanın açıldığı anlatımındadır.
Davalı ise, taraflar arasında uzun süreli bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacıya hesap mutabakatı için başvurulduğu ancak olumlu bir dönüş alamadıklarını, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı iddiasında olup, karşı dava olarak davacıya borcunun bulunmadığı aksine 69.751,72-TL alacaklarının bulunduğu. Davacıya ihtar ile borcunu talep etmiş ise de herhangi bir ödeme yapılmadığı anlatımındadır.
Yanlar arasındaki dava davalı karşı davacı şirket, davacı karşı davalı şirketten, 2005 yılından beri müzik aletleri satın alınış ve değişik tarihlerde banka havalesi ile paralar göndermek suretiyle borcunu ödemek şeklinde ticari ilişkilerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki alış-veriş “Açık Cari Hesap” şeklinde takip edilmiştir.
Davalı şirket 2019 yılında ise gerek devreden hakiye 131.976,76 TL’sini ve gerekse aldığı 3 adet faturalı ürünlere karşılık hiçbir ödeme yapmamıştır, Böylece 12/10/2019 tarihi itibarı ile toplam bakiye borcu 134.095,76 TL olarak kalmıştır. Davalı şirkete 30/12/2019 tarihinde …. Noterliğinden … yevmiye nolu ihtarname keşide edilerek; açık cari hesap bakiye borcu olan 134.095,76 TL’nin 7 gün içinde ödenmesi ihtar edildiği anlaşılmaktadır.
Buna karşılık olarak davalı karşı davacı şirket vekili tarafından … Noterliğinden 06/01/2020 tarihinde … yevmiye nolu ihtarname cevabı gönderilerek; “müvekkil cari hesap kayıtlarında, belirtilen miktarda borç olmadığı” bildirilmiştir.
Talimatla incelettirilen davacının ticari defterlerinde davalıya düzenlenen faturalar toplamının 2.017.505,60-TL olduğu. Davacının davalıdan olan tahsilatlarının ise 1.883.409,84-TL olduğu belirlenmiştir. Davacının ticari defterlerine göre davalıdan 2.014.505,60-TL – 1.883.409,84-TL = 134.095,76 – TL alacak hesaplandığı. Bu miktarın davacının talebi ile örtüştüğü görülmektedir.
Davacının ticari defterlerinde davalıya düzenlenen faturalar toplamı 2.017.505,60-TL olduğu belirlenmiştir. Davacının davalıdan olan tahsilatlarının ise 1.883.409,84-TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacının ticari defterlerine göre davalıdan 2.017.505,60-TL – 1.883.409,84-TL = 134.095,76-TL Alacak hesaplandığı bu miktarını taleple aynı olduğu görülmektedir.
Davalı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin incelenmesinde Bu hesabın dava tarihi itibariyle 69.751,72-TL BORÇ bakiyesi verdiği belirlenmiştir. Buna göre davalı/k.davacı dava tarihi itibariyle kendi defterlerinde her iki tarafında ticari defterlerinin 2007 yılı açılış bakiyelerinin birbiri ile örtüşmüş olduğu, buna göre 2007 yılına kadar taraflar arasında bir ihtilafın mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Her iki tarafın ticari defterlerinin 2007 yılı açılış bakiyesine göre davacının davalıdan 3.841,51-TL alacaklı durumda olduğu görülmektedir.
Taraf ticari defterleri arasındaki farkın (134.095,76-TL + 69.751,72-TL =) 203.847,48-TL olduğu görülmekte olup, bu farkın oluşma nedenleri aşağıda arz edilmiştir.
Aşağıda yapılan listeye göre davacı /k. davacının ticari defterlerinde kayıtlı davacı/k.davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ödemeler ve davalı tarafından dava düzenlenen faturalar aşağıdaki gibidir.
Taraf ticari defterleri arasındaki farkın 203.847,48-TL olduğu, ve 2017 açılış bakiyesinin de eklenmesi ile (224.289,27-TL – 24.613,47-TL + 3841,51-TL =) 203.517,31-TL ye ulaşılmaktadır. 203.847,48-TL – 203.517,31-TL =) 330,17-TL lik fark ise taraflar arasında düzenlenen bazı fatura tutarlarının eksik yada fazla kaydedilmesinden kaynaklanmaktadır.
Davalı/k.davacının yaptığını iddia ettiği ancak kendi ticari defterlerinde kayıtlı olmayan toplamda 14.379,62-TL’lik ödemelerin, davacı/k.davahnın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görüldüğünden, davacı/k.davalının bu ödemeleri kabul ettiği dikkate alınmış ve sadece faturalar hesaplamada dikkate alınmıştır. Bu tutarın tenzili neticesinde (24.613,47-TL – 14.379,62-TL )= 10.233,85-TL fark ortaya çıkmaktadır.
Bu tespitlere nazaran talimat ile alman bilirkişi raporu sonucunda davacı/k. davalının kendi defterlerinde davalı/k.davacıdan 134.095.76-TL alacaklı durumda olduğu, davalı/k.davacının kendi ticari defterlerinde ise davacı/k.davalıdan 69.751.72 -TL alacaklı durumda olduğu belirlenmiştir.
Bilindiği gibi salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı aldığı halde 8 gün içinde münderecatına itiraz etmemiş olması ve faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin borçluya tesliminin yapılmadığının ispatlanması suretiyle alacaklının fatura düzenleme hakkının doğmadığının ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Davalı/k.davacının kendi defterlerinde davacı/k.davalıdan 69.751,72-TL alacaklı durumda olduğu, (Davalının düzenlediği faturalar ve ödeme kayıdanna ait dosyada ispata yönelik bir belge olmadığından) bu tutarın tenzili ile davalı/k.davacının (224.289,27-TL – 69.751,72-TL =) 154.537,55-TL borçlu duruma geçtiği, yani davalı borcunun 154.537,55-TL olduğunun hesaplandığı, ancak davacı talebi 134.095,76-TL olduğundan bu talebin dikkate alınması gerektiği kanaatine varılmıştır. Ancak Davacı/ k.davalının kendi defterlerinde davalı/k.davacıdan 134.095,76-TL alacaklı durumda olduğu, listede bulunan (davacının düzenlediği ancak davalı yan defterlerinde kaydı olmayan ve dosyada da belgesi bulunmayan faturaların tenzili neticesinde) nihai davacı/k.davalı alacağının 134.095,76 TL – 10.233,85 TL = 123.861,91 TL olarak hesaplandığından bu miktar davacı karşı davalı alacağı olarak kabul edilmiştir.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının 30.12.2019 tarihinde … Noterliğinden … yevmiye nolu ihtarname keşide edilerek; açık cari hesap bakiye borcu olan 134.095,76 TL nın 7 gün içinde ödenmesi ihtar edilmiştir. Bu ihtarname 31.12.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup ihtarnamedeki 7 günlük tanınan sürenin ilavesi ile temerrüt tarihi 08.01.2020 tarihi olmaktadır.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın kısmen kabulü ile 123.861,91 Tl nin 08.01.2020 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan alınıp davacı karşı davalıya verilmesine, fazla istemin reddine, Karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1- İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile 123.861,91 Tl nin 08.01.2020 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan alınıp davacı karşı davalıya verilmesine, fazla istemin reddine
Karşı davanın reddine,
2-Asıl dava yönünden; Karar ve ilam harcı 8.461,00-TL nin peşin alınan 2.290,03-TL den düşümü ile kalan 6.170,97-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Asıl dava yönünden; Davacı tarafından yatırılan 2.344,43‬-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Asıl dava yönünden; Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-10 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00.-TL’nin (1.219,30 TL’sini davalıdan, 100,70 TL’sini davacıdan) tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
5-Asıl dava yönünden; Davacı tarafından yapılan 690,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 637,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Asıl dava yönünden; Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 15.716,88-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Asıl dava yönünden; Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Asıl dava yönünden; Davalı tarafından yapılan 822,00-TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 64,70-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karşı dava yönünden; 80,70-TL karar harcının peşin alınan 1.192,00-TL den düşümü ile kalan 1.111,3‬0-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Karşı dava yönünden; Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 16.689,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır