Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/285 E. 2020/528 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/285 Esas
KARAR NO : 2020/528 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2014
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 27.01.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; “davalı …’nun maliki ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın 07/10/2013 tarihinde … plaka sayılı araca çarptığını, söz konusu kaza tespit tutanağında davalının kusurlu olduğunun belirtildiğini, kaza sebebiyle müvekkillerinin çalışamaz hale geldiğini, bu nedenlerle müvekkillerinin her biri için 30.000,00’er TL manevi tazminatın davalı …’ndan alınarak müvekkiline verilmesine ayrıca her bir müvekkili için 1.000,00’er TL kalıcı maluliyet zararı, tam malul dönem için 500,00’er TL ve tedavi giderleri 500,00’er TL den toplam 90.000,00 TL manevi tazminatın ve 6.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı 29-01-2014 günlü kararı ile dosya üzerinden yapılan inceleme ile tensiple birlikte bu davada görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek kararın kesinleşmesi sonrası dosyanın mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
Görevsiz mahkemedeki yargılama aşamasında davacılar vekili tarafından maddi tazminatları yönünden tüm davalılar hakkında davadan feragat ettikleri, sadece davalı … hakkında manevi tazminat açısından davaya devam ettikleri bildirilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili kendileri hakkında davadan feragat edilmekle masraf ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarını bildirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacıların maddi zararların sigorta teminatı ve SGK kapsamında olduğunu, müvekkiline açılan davada davacıların hukuki bir yararının olmadığını, davacıların tedavi, iş görmezlik ve maluliyet talepleri nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, maddi tazminat yönünden husumet itirazlarının mevcut olduğunu ayrıca tek yönlü transit yolun bir şerit karşıya verilmesinin mevzuata aykırı olduğunu, trafik kazası tespit tutanağının usulüne uygun düzenlenmediğini, kusur incelemesi yapılmadığını, davacıların kazada emniyet kemeri takmadığını ve kusurlu olduğunu, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacıların zenginleşme aracı olarak kullandığını, bu nedenlerle davacıların davasının reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacılara yüklenmesine karar verilmesini ayrıca … vekili feragat edilen manevi tazminat davasında masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olduğunu duruşmada belirtmiştir,
Uyuşmazlığın davalı …’nun sevk ve idaresindeki aracın karıştığı kazada yaralandığı bildirilen davacıların kaza sebebiyle manevi tazminat alacaklarının olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu görülmekle taraflarca bu hususta delillerin bildirildiği, tarafların mali ve sosyal durum araştırmasının yapıldığı ayrıca araç trafik kayıtlarının ve olayla ilgli Başsavcılığı soruşturma dosyası sigorta hasar dosyasıyla celp edilmiş. Davacıların tanıkları ile davalı …’nun tanıkları dinlenilmiş, olayın meydana gelmesine dair tanıkların beyanları alınmış, sonrasında davacıların kaza sebebiyle durumlarına ilişkin tanık ifadeleri değerlendirildikten sonra bu kez olayın meydana gelmesinde taraflara yüklenecek kusur oranının tespiti açısından dosya konusunda uzman resen seçilen bilirkişi Prof. Dr. … ya tevdi edilmiş, bu bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonrası bilirkişi raporunun 01.12.2016 tarihinde sunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle, davalı … Sigorta Şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı otomobilin sürücüsü diğer davalı … nun % 100 tam kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü olup kazada yaralanan davacı … ile bu araçta yolcu olarak bulunan ve kazada yaralanan davacılar … ve … ile ayrıca Karayolları Genel Müdürlüğünün olayda kusurlarının bulunmadığının belirlendiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekili bilirkişi raporuna beyan itirazlarını bildirerek yeniden bilirkişi raporu aldırılması ile ayrıca … Asliye Ceza Mahkemesinde 2015/… Esas sayılı devam eden yargılamada keşif ve bilirkişi raporu aldırılması talebinde bulunmuş ise de, davacıların bu aşamada taleplerinin sadece manevi tazminata ilişkin olduğu, mahkememizce olayda taraflara yüklenecek kusur oranlarının ve taraf sorumluluklarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemei yapılarak bilirkişi raporu alındığı, alınan bilirkişi raporunda davacıların kazada kusurlarının olmadığının belirlendiği ve davalı …’nun olayda % 100 oranında kusurlu olduğu belirlendiğinden alınan rapor hükme dayanak yapılacak yeterlilikte bulunduğundan, manevi tazminat konusunda mahkemenin belirtilen kusur oranları ile de bağlı olmadığı, halin icaplarına ve mevcut duruma göre manevi tazminat miktarı mahkemece resen belirlenebileceğinden bu aşamada her davacının olay sebebiyle maruz kaldıkları durum ve tedavi süreçleri göz önüne alınarak her bir davacı yönünden 6.000,00’er TL olarak taktir edilen manevi tazminatın olay tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’ndan alınarak her bir davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ayrıca duruşma tutanağı hüküm kısmında zuhulen “her bir davacı için “ sözcüklerinin yazılmadığı, ancak davada 3 davacı olduğu, bu hususta hüküm kısmında 6.000,00 TL den önce ve alınıp sözcüğünden sonra “her bir davacı için” sözcüklerinin maddi hata şerhi ile hükümde yazılarak düzeltilmesine, feragat edilen maddi tazminat yönünden davanın tüm davalılar yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra; “Davacının maddi tazminata yönelik davasının tüm davalılar yönünden feragat neden ile reddine, davacının manevi tazminata yönelik davasının kısmen kabulü ile; 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınıp davacıya verilmesine, fazla talebin reddine” karar verilmiştir.
Daha sonra mahkememizce resen bu hüküm “Mahkememizin iş bu kararının hüküm kısmı 2. kısımda her ne kadar davacının manevi tazminata yönelik davasının kısmen kabulü ile; 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınıp davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verildiği yazılmışsa da duruşma tutanağı hüküm kısmında zuhulen “her bir davacı için “ sözcüklerinin yazılmadığı, ancak davada 3 davacı olduğu, bu hususta 6.000,00 TL den önce ve alınıp sözcüğünden sonra “herbir davacı için” sözcüklerinin yazılarak maddi hata şerhi ile düzeltilmesine ve her bir davacı yönünden 6.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’ndan alınarak her bir davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde hüküm fıkrasının düzeltilmesine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2016/19049 E, 2019/8700 K sayılı 30.09.2019 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle ; ” 6100 sayılı HMK.’nun “Hükmün Tavzihi” hakkındaki 304 ve devamı maddeleri gereğince; “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir.” Aynı Kanunun 305/2. maddesi hükmüne göre “Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.”
Somut olayda, 29/03/2016 tarihli karar ile 6.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ndan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; mahkemece, aynı tarihli ek karar ile davada 3 davacı olduğu, bu hususta 6.000,00 TL’den önce ve alınıp sözcüğünden sonra “herbir davacı için” sözcüklerinin yazılarak maddi hata şerhi ile düzeltilmesine ve her bir davacı yönünden 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’ndan alınarak her bir davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı aleyhine 6.000,00 TL olarak hükmedilen tazminatın 18.000,00 TL’ye yükseltilmesi maddi hata niteliğinde değildir, bu husus ancak temyiz sebebi yapılabilir. O halde, mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305/2. maddesi hükmü gereğince yazılı olduğu gibi ek kararla davalının sorumluluğunun arttırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde hükümde hangi hususların yer alacağı belirtilmiştir. Davada taraflar, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olduğu hükmü getirilmiştir. Bunun amacı, hükmün infaz edilecek kısmı sonuç kısmı olacağından sonuç kısmının infaz ve uygulamaya elverişli olarak yazılmasını sağlamaktır.
Somut olayda, dava dilekçesinde davacı olarak gösterilmeyen kişi taraf sıfatını kazanamayacağı ve husumetin mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği gözetilmeden hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve davada taraf sıfatı taşımayan, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan Adem Çepni’nin karar başlığında davacı olarak gösterilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, davalı şirketin ticari belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, bu rapora dayanılarak mahkememizce verilen hüküm, bu hükmün bozulmasına ilişkin Yargıtay ilamı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davalı …’nun maliki ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın 07/10/2013 tarihinde … plaka sayılı araca çarptığını, söz konusu kaza tespit tutanağında davalının kusurlu olduğunun belirtildiği, kaza sebebiyle davacının …amaz hale geldiğini, bu nedenlerle davacıların her biri için 30.000,00’er TL manevi tazminatın davalı …’ndan alınarak davacılara verilmesine, ayrıca her bir davacı için 1.000,00 ‘er TL kalıcı maluliyet zararı, tam malul dönem için 500,00’er TL ve tedavi giderleri 500,00’er TL den toplam 90.000,00 TL manevi tazminatın ve 6.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili için bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının davalı sigorta şirketi aleyhinde açtığı davadan bilahare feragat etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili kendileri hakkında davadan feragat edilmekle masraf ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarını bildirmiştir.
Davacının maddi tazminata yönelik davasının tüm davalılar yönünden feragat neden ile reddine ilişkin hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına.
Davacının manevi tazminata yönelik davasının kısmen kabulü ile; taktiren … için 6.000,00 TL, … için 6.000,00 TL, … için 6.000,00 TL olmak üzere toplam 18.000,00-Tl manevi tazminatın olay tarihi olan 07.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınıp davacılara verilmesine, fazla talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacıların maddi tazminata yönelik davasının tüm davalılar yönünden feragat neden ile reddine ilişkin hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davacıların manevi tazminata yönelik davasının kısmen kabulü ile; taktiren … için 6.000,00 TL, … için 6.000,00-TL, … için 6.000,00 TL olmak üzere toplam 18.000,-Tl manevi tazminatın olay tarihi olan 07.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınıp davacılara verilmesine, Fazla talebin reddine,
2-54,40-TL karar harcının peşin alınan 327,90-TL den düşümü ile kalan 273,50-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Tarafların yapmış olduğu yargılama giderinin tarafların üzerinde bırakılmasına,
4-Kabul edilen Manevi Tazminat yönünden; Davacılar kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı …n’dan alınarak davacılara verilmesine,
5- Red edilen Manevi Tazminat yönünden; Davalı … kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …na verilmesine,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar yan vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay İlgili dairesine temyiz yolu açık olmak üzere açıkça karar verildi.29/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır