Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/284 E. 2021/644 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/284 Esas
KARAR NO :2021/644

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
ESAS DAVA TARİHİ:17/02/2015
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ:17/02/2015
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
BİRLEŞEN DAVA: …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
… E. … K. SAYILI DOSYASI

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 17.02.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi tarafından kredi müşterisi …’ya 21.02.2013 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden; taksitli ticari kredi, ticari araç kredisi, borçlu cari kredi hesabı, business kredi kartı kullandırıldığını, kredi borçlusu …’nın vefat ettiğini, davalılar … ve …’nın, …’nın yasal mirasçıları olduğunu, kredi borçlarının ödenmesi gereken taksitlerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle …’ya …Noterliğinin 02.06.2014 tarih, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, yine ödeme yapılmaması üzerine, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … d. iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz karan alındığını, söz konusu kararın ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, takip açılırken de … esas sayılı menkul rehininin paraya çevrilmesi yoluyla takipte yapılacak tahsilatlarda tekerrür olmamak kaydının konulduğunu, ancak davalıların itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu, davalı ile müvekkili arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinin 13/4-e maddesine göre; müvekkili banka ile aralarında çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkta banka defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceğini ve bunlara itiraz edilemeyeceğini, … İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olacağını, bu nedenle yapılan yetki itirazının yerinde olmadığını, davalıların borca ve ferilerine yaptığı itirazın haksız, kötü niyetti ve borcun ödenmesini geciktirmeye matuf olduğunu, açıklanan nedenlerle; davalıların ….icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, takip tarihi itibariyle 104.201,73 TL alacaklarının takip talebinde talep edilen yıllık %36,36 temerrüt faizi oranının üzerinden faizi ile birlikte tahsiline, itiraz haksız, kötüniyetli ve borcun ödenmesini geciktirmeye matuf olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, iddia ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava ve iddialarını kabul etmediklerini, rehin ve ipotek ile temin edilmiş bir alacak için asıl borçlu aleyhine genel haiz yoluyla ilamsız takip yapılamayacağını, takibin İİK md. 45/1’e aykırı olduğunu, müvekkillerinin …’nın varisleri ve dolayısıyla külli halefi bulunduğunu, davacının, asıl borçlu muris …’nın varisleri sıfatıyla, müvekkileri aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile de menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yaptığını, her iki takibin de aynı nedene dayandığını ve … esas sayılı takipte, … esas sayılı dosya ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı bulunduğundan mükerrer olduğunu, müvekkillerinin asıl borçlunun hak ve mükellefiyetlerine sahip olduğunu, alacaklıya karşı 3.şahıs olmadıklarını, bu nedenle asıl borçlu gibi nitelendirilmelerinin gerektiğini, müvekkillerinin takip konusu borçla İlgili kefil sıfatlarının olmadığını, alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, murislerinin borçlu olduğu iddiası ile asıl borçlu mirasçı sıfatıyla müvekkileri aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılmasının, “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabileceği” şeklindeki İİK md.45/1 amir hükmünün ihlali olduğunu, müvekkillerine, …. varisi olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılmasının, külli halef olmaları nedeniyle asıl borçluya takip yapılması ile aynı hükümlere tabi olduğunu, Yargıtay kararlarının da aynı yönde bulunduğunu, öte yandan, teminat olarak menkul rehni haricinde, ayrıca ipoteğin de mevcut bulunduğunu, müvekkillerinin ipoteği kaldırılması yönündeki taleplerinin reddedildiğini, mükerrer takipte tahsilde tekerrür olmaması kaydının, İİK md. 45/1’e asıl borçlu için istisna teşkil etmeyeceğini ve alacaklıya hak tanımadığını, yetkili icra dairesince yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, İtirazın iptali davasının açılamayacağını, Yargıtaya içtihatlarının da bu yönde olduğunu, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını, davanın da yetkisiz mahkemede açıldığını, takip için yetkili icra müdürlüğünün … İcra Müdürlüğü, davaya bakmakla yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle, takip için İstanbul İcra Müdürlüğünün ve davaya bakmakla İstanbul Mahkemelerinin yetkisine itiraz ettiklerini, davacının … 2.Noterliği kanalıyla gönderdiği 02.06.2014/4207 tarih/sayılı ihtarnamenin geçersiz olduğunu, … ve …’nın ne takip ile ne de sözleşme ile ilgisinin bulunmadığını, …’nın ise, ihtarname tarihinde ölü olduğunu, kaldı ki, ihtarnamenin usul ve yasaya uygun bir hesap katını ve hesap özetini içermediğini, takibe dayanak sözleşmenin bireysel kredi sözleşmesi olması nedeniyle ihtarnameler geçerli olsa dahi, İİK md. 68/1 hükmünde belge teşkilini sağlamadığım, sözleşmeler yapılırken, Kredili Hayat Sigorta Sözleşmelerinin de yapıldığını ve davacının, alacağını … A.Ş. den tahsil ettiğini, sigorta şirketinden tahsil edilen paranın, müvekkil murisinin tüm borcuna yeter mahiyette olduğunu, bakiye herhangi bir borcunun bulunmadığını, takip ve alacağın bir an için haklı olduğu farzedilse dahi, olayda usul ve yasaya uygun bir hesap kat’ı ve hesap özeti ve ihtarname bulunmadığından temerrüdün söz konusu olmadığını, dolayısıyla temerrüdün yasal kurallarına uyulmaksızın temerrüt faizi talep edildiğini, İstenen ve işletilen faizin de haksız ve fahiş olduğunu, davacının takip ve davasının haksız; hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle; davacının davasının reddine, davacının icrai tazminat ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücreti ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini, savunmuş ve talep etmiştir.
Mahkememizin iş bu dosyasi ile, Mahkememizin … E. …K.sayılı 23/02/2015 tarihli birleştirme kararı ile birleştirilmesine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı Birleşen dosyadaki Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi tarafından kredi müşterisi …’ya 21.02.2013 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden; taksitli ticari kredi, ticari araç kredisi, borçlu cari kredi hesabı, business kredi kartı kullandırıldığını, kredi borçlusu …’nın vefat ettiğini, davalılar … ve …’nın, …’nın yasal mirasçıları olduğunu, kredi borçlarının ödenmesi gereken taksitlerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle …’ya ….Noterliğinin 02.06.2014 tarih, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, yine ödeme olmaması üzerine, ….icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile menkul rehininin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, takip açılırken de … esas sayılı ilamsız takipte yapılacak tahsilatlarda tekerrür olmamak kaydının konulduğunu, davalılar tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalı ile müvekkili arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinin 13/4-e maddesine göre müvekkil banka ile aralarında çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkta banka defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceği ve bunlara itiraz edilemeyeceği, … İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olacağı hususu düzenlenmiş olduğundan yetki itirazının yerinde olmadığını, açıklanan nedenlerle; davalıların ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, takip tarihi itibariyle 104.201,73 TL alacaklarının takip talebinde talep edilen yıllık 9636,36 temerrüt faizi oranının üzerinden faizi ile birlikte tahsiline, İtiraz haksız, kötüniyetli ve borcun ödenmesini geciktirmeye matuf olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dayanağı takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde, davacı banka tarafından Hamit Demetokalı mirasçıları aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile takip olup, …İcra Müdürlüğü … Esaslı dosyası dosyamız içeresine getirtilmiştir. Dosyası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile asıl alacak ve ferileri ile birlikte 104.201,73 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin borçlulara 09/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların 11/07/2014 havale tarihli dilekçeleri ile borca itiraz ettikleri görülmüştür.
Dava 2004 sayılı Yasanın 67.maddesine dayalı itirazın iptali istemine dairdir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra ; ” Davanın reddine, Davalının tazminat isteminin reddine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin ….Hukuk Dairesinin 2018/… E, 2020/… K sayılı 08.04.2020 tarihli ilamı ile mahkememiz hükmü kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle ; ” Davacı vekilince istinaf dilekçesinde, aynı borca ve fakat farklı icra takibine ilişkin olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden bir dava açıldığı ve o davada davanın bu dava ile birleştirilmesine karar verildiği belirtilmiş olup, dosya kapsamında söz konusu birleşen dava dosyasına ilişkin bir bilgiye rastlanılmadığından, Dairemizce UYAP üzerinden ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası için inceleme izni istenmiş, izin verilmesi üzerine yapılan incelemede, taraflarının aynı olduğu ve davanın iş bu dava ile aynı tarihte açıldığı, Mahkemenin 23.02.2015 tarihli … E. 2015/102 K. sayılı kararı ile davanın iş bu dava ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda ilk derece mahkemesince birleşen dava dosyası iş bu dava dosyasının içine konulmak suretiyle, birleşen davaya ilişkin olarak da yargılama yapılması ve hem asıl hem de birleşen davaya yönelik ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin esasa yönelik istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-4 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememiz ilamının kaldırılmasına ilişkin hükümde belirlenen ve dosyamız ile birleştirilen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası dosyamız içirişine alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esaslı dosyası dosyamız içeresine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde Taşınır Rehininin Paraya Çevrilmesi yoluyla 99.823,89.-Tl asıl alacağa % 36.36 temerrüt faizi tutarı 3.0609,08 Tl ve % 5 Gider Vergisi tutarı 180,43 Tl, masraf ile birlikte toplam 103.939,26.-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 11.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içeresinde 10.07.2014 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra birleşen dosyanın dosyamız içerisine getirlmesi, icra dosyasının dosyamız içerisine konulmasından sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 07.05.2021 tarihli 12 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı Bankaca kredi lehdarı …’nın mirasçısı olan davalılar aleyhine 04.07.2014 tarihinde, …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından toplam 104.201,73 TL üzerinden İLAMSIZ İCRA TAKİBİNE geçildiği (Bkz. Tablo 1), bu takibin huzurdaki asıl davaya (istinaftan önce 2015/185 esas, istinaftan sonra 2020/284 E. sayılı dosya) konu edildiği, Yine davacı Bankaca kredi lehdarı Hamit Demitokalı’nın mirasçıları olan davalılar aleyhine 04.07.2014 tarihinde, aynı kredi işlemlerinden kaynaklanan alacağı için ….İcra Müdürlüğünün … e. sayılı dosyasından ve toplam 103.939,26 TL üzerinden TAŞINIR REHNİNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ yoluyla İcra takibine geçildiği. Bu takibin ise, huzurdaki asıl dava dosyasıyla birleşen … E. sayılı davanın konusu olduğu. Bilirkişilikçe, davacının her iki icra dosyasının takip tarihi (04.07.2014) itibariyle davalılardan talep edebileceği toplam alacağının 103.857,45 TL olarak hesaplandığı. Davalıların icra takip tarihinden sonra dosyaya yaptığı ödemeler dikkate alınarak, dava tarihi (17.02.2015) itibariyle yapılan hesaplamada ise, davacının davalılardan talep edebileceği toplam alacağının 96.604,77 TL olarak tespit edildiği Davacı Bankanın yaptığı icra takiplerinin her ikisinde de, takip taleplerinde “tahsilde tekerrür etmemek” kaydına yer verildiği, yanı sıra, 09.09.2014 tarihinde yapılan 11.342,77 TL tutarındaki tahsilat ile, 10.09.2014 tarihinde yapılan 16.031,25 TL tutarındaki tahsilatın her iki icra dosyasına da alacaklı vekili tarafından bildirildiği. Rehinli aracın 2013 model Toyota Coralla marka araç olduğu, ancak uzunca bir süreden beri (2014 yılından beri) bağlı olduğunun ya da faal bulunmadığının dosya kapsamından anlaşıldığı. Davacının kredinin teminatı olarak taşınır rehni mevcutken, aynı kişiler hakkında ve aynı kredi ilişkisinden kaynaklanan alacağı için, hem taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla, hem de ilamsız icra takip yoluyla takibe geçmesinin IİK 45/1 kapsamına göre hukuki değerlendirilmesinin yanı sıra, davalının derdestlik iddiasının da bu kapsamda takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, İcra takibine geçildiği tarihte (04.07.2014), davacı bankanın kredi lehdarına açıp kullandırdığı kredilerin teminatı olarak kredi lehdarının taşınmazı üzerinde 1.dereceden 134.000 TL tutarlı ipoteğinin de mevcut bulunduğu (daha sonra bu ipotek 23.01.2017 tarihinde terkin edilmiştir),” Kanaat ve sonucuyla raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, birleşen dosya, getirtilen icra dosyaları, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı bankanın … Şubesi tarafından kredi müşterisi …’ya 21.02.2013 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme uyarınca taksitli ticari kredi, ticari araç kredisi, borçlu cari kredi hesabı, business kredi kartı kullandırıldığı anlaşılmaktadır. Kredi borçlusu …’nın vefat ettiğini, davalılar … ve …’nın, …’nın yasal mirasçıları olduğu anlaşılmaktadır. Bu kredi borçlarının ödenmesi gereken taksitlerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle …’ya … 2.Noterliğinin 02.06.2014 tarih, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, yine ödeme yapılmaması üzerine, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz karan alındığını, söz konusu kararın ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, takip açılırken de … esas sayılı menkul rehininin paraya çevrilmesi yoluyla takipte yapılacak tahsilatlarda tekerrür olmamak kaydının konulmuştur.
2004 sayılı Yasanın 45.maddesi uyarınca rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.
Rehin alacaklısı kural olarak doğrudan doğruya ilamsız veya ilamlı haciz yolu ile takip yapamaz; ilk önce, rehnin paraya çevrilmesi için icra dairesine başvurmak zorundadır. İİK’nın 45.maddesi kamu düzenine ilişkin olup bu hükme rağmen rehin alacaklısının haciz veya iflas yolu ile takip yapmış olması halinde haciz veya genel iflas yolu ile takibin iptali için yapılacak şikayet süreye tabi değildir. İlk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunda olan alacaklının yaptığı böyle bir takip yolunda, takibin kesinleşmesi üzerine icra dairesi rehnedilen malı satar ve bedeli ile rehin alacaklısının alacağını öder. Satış bedeli rehinli alacağı karşılamaya yetmez ise işte ancak o zaman rehin alacaklısı karşılanamayan alacak kesimi için ilamsız veya ilamlı haciz veya genel iflas yolu ile takip yapabilir. Rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı kuvvetle tahmin edilse dahi alacağın rehinle karşılanamayacağı, açık kalacağı tahmin edilen bölümü için genel haciz yolu veya genel iflas yolu ile takip yapılamaz. Rehin alacaklısı rehinli alacağın tamamı için ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorundadır.
Davacı Bankaca kredi lehdarı …’nın mirasçısı olan davalılar aleyhine 04.07.2014 tarihinde, …İcra Müdürlüğünün … e. sayılı dosyasından toplam 104.201,73 TL üzerinden İLAMSIZ İCRA TAKİBİNE geçildiği, Bu takibin huzurdaki asıl davaya konu edildiği, anlaşılmaktadır.
Davacı Bankaca kredi lehdarı Hamit Demitokalı’nın mirasçıları olan davalılar aleyhine 04.07.2014 tarihinde, aynı kredi işlemlerinden kaynaklanan alacağı için ….İcra Müdürlüğünün … e. sayılı dosyasından ve toplam 103.939,26 TL üzerinden TAŞINIR REHNİNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ yoluyla İcra takibine geçildiği. Bu takibin ise, huzurdaki asıl dava dosyasıyla birleşen … e. sayılı davanın konusu olduğu,
Mahkememizce atanan Bilirkişilikçe, davacının her iki icra dosyasının takip tarihi (04.07.2014) itibariyle davalılardan talep edebileceği toplam alacağının 103.857,45 TL olarak hesaplandığı belirlenmiştir.
Davalıların icra takip tarihinden sonra dosyaya yaptığı ödemeler dikkate alınarak, dava tarihi (17.02.2015) itibariyle yapılan hesaplamada ise, davacının davalılardan talep edebileceği toplam alacağının 96.604,77 TL olarak tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın kısmen kabulü ile …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında …İcra Müdürlüğünün … E sayılı Taşınır Rehninin Paraya çevrilmesi dosyasında alacağın tamamına karar verilmiş olmakla reddine,
Dosyamız ile birleşen … ATM nin … E sayılı İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile …İcra Müdürlüğünün … E sayılı Taşınır Rehninin Paraya çevrilmesi dosyasında davalının itirazının 96.604,77.-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan 92.571,21 Tl ye % 36,36 temerrüt faizi ile faizin % 5 BSMV tutarı faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine, takip ve davadan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 19.320.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere ;
1-İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında …İcra Müdürlüğünün … E sayılı Taşınır Rehninin Paraya çevrilmesi dosyasında alacağın tamamına karar verilmiş olmakla reddine,
Dosyamız ile birleşen … ATM nin … E sayılı İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile …İcra Müdürlüğünün … E sayılı Taşınır Rehninin Paraya çevrilmesi dosyasında davalının itirazının 96.604,77.-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan 92.571,21 Tl ye % 36,36 temerrüt faizi ile faizin % 5 BSMV tutarı faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine, takip ve davadan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına
% 20 icra inkar tazminatı 19.320.-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Esas davada; 59,30-TL karar harcının peşin alınan 1.258,51-TL den düşümü ile kalan 1.199,21-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Esas davada; Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen davada; Karar ve ilam harcı 6.599,07-TL nin peşin alınan 1.259,91-TL den düşümü ile kalan 5.339,16-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Birleşen davada; Davacı tarafından yatırılan 1.287,61-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen davada; Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 13.127,45-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Esas ve Birleşen davada; Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza