Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/281 E. 2021/149 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/281 Esas
KARAR NO : 2021/149
DAVA : Alacağın Zamanaşımına Uğramadığının Tespiti (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile … Ticaret Anonim Şirketi arasında 16.07.2012 tarihinde Faktoring Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme borcuna istinaden … Ticaret Anonim Şirketi, … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına düzenlediği 11.07.2016 tarihli, … numaralı ve 375.000,00TL bedelli fatura alacağını, 17.06.2016 tarihli, … numaralı ve 150.000,00TL bedelli fatura alacağını, 26.04.2016 tarihli, … numaralı ve 125.000,00TL bedelli fatura alacağını, 25.07.2016 tarihli, … numaralı ve 375.000,00TL bedelli fatura alacağını, 18.07.2016 tarihli, … numaralı ve 200.000,00 TL bedelli fatura alacağını, 08.06.2016 tarihli, … numaralı ve 125.000,00 TL bedelli fatura alacağını, 04.07.2016 tarihli, … numaralı ve 150.000,00TL bedelli fatura alacağını müvekkili şirkete tarihinde temlik ederek devrettiğini, yine işbu faktoring sözleşmesine istinaden… Ticaret Anonim Şirketi tarafından keşidecisi … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi olan … … Şubesine ait … seri no’lu 125.000,00 TL’lık 25.07.2016 keşide tarihli çek, … … Şubesine ait … seri no’lu 150.000,00TL’lik 04.08.2016 keşide tarihli çek, … Şubesine ait … seri no’lu 375.000,00TL’lik 04.08.2016 keşide tarihli çek, … … Şubesine ait … seri no’lu 125.000,00TL’lik 05.08.2016 keşide tarihli çek, … … Şubesine ait … seri no’lu 375.000,00TL’lik 15.08.2016 keşide tarihli çek, … … Şubesine ait … seri no’lu 150.000,00TL’lik 16.08.2016 keşide tarihli çek, … … Şubesine ait … seri no’lu 200.000,00TL’lik 17.08.2016 keşide tarihli çekleri müvekkili şirkete verildiğini,müvekkiline verilen işbu çekler yasal süresi içerisinde yetkili banka şubesine ibraz edildiğini, karşılığının olmadığının öğrenilmesi üzerine karşılıksız şerhi alınarak … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına ilişkin olarak, borçlular… Ticaret Anonim Şirketi, … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve … tarafından ileri sürülen zamanaşımı iddiası kabul edilerek, … icra Hukuk Mahkemesinin 2020/… Esas 2020/… Karar sayılı kararında icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, borçlu davalı aleyhine açılan takibe konu borcun dayanağı yukarıda bilgileri yazılı faturalar ile tevsik edilen ve faktoring sözleşmesine konu olan müvekkiline tevdi edilen çeklerin keşidecisi ve aynı zamanda fatura borçlusu olan … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ile… Ticaret Anonim Şirketi arasındaki alım satım ilişkisi borcundan kaynaklandığını, müvekkilinin alacağı Borçlar Kanunu genel hükümlerine göre 10 yıllık zamanaşımına tabii olduğunu, alacaklı müvekkili şirketin alacağından mahrum kalmaması ve borçlunun haksız olarak zenginleşmesinin önlemesi için, … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı çeklere ilişkin takip dosyasındaki alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti önem arz ettiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili şirketin alacağının zamanaşımına uğramadığının tespiti ile alacaklarının hüküm altına alınmasını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından davalı müvekkilleri aleyhine, … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile toplam değeri 1.500.000-TL olan 2016 yılında keşide edilen 7 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, icra takibinden haberdar olduklarında, takip konusu çeklerin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğramış olan çeklere istinaden kambiyo takibi yapılamayacağını belirterek İcra Hukuk Mahkemesine zamanaşımı itirazında bulunduklarını, … İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda, zamanaşımı itirazımızın kabulüne, İİK 169/a maddesi uyarınca icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, zamanaşımı itirazının İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilmesi üzerine, davacı şirketin arabuluculuk başvurusu yaptığını, arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığından Mahkememizde görülen işbu dava açıldığını, takip dayanağı olan çeklerin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, kambiyo hukukuna göre incelenmesi gerektiğini, … İcra Hukuk Mahkemesi kambiyo hukukuna göre yaptığı incelemede takip konusu çeklerin zamanaşımına uğradığını tespit ettiğini,icra takibine konu çeklerin zamanaşımına uğradığı mahkeme kararı ile sabit olduğunu, işbu nedenlerle yapılacak yargılamada toplanacak delillerle sabit olacak savunmaları doğrultusunda haksız olan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kambiyo senedine dayalı yapılan takipte kambiyo senedine dayalı alacağın, asıl alacağın tabil olduğu 10 yıllık zamanaşımı nedeniyle kambiyo senedine dayalı yapılan takipte kambiyo senedine dayalı alacağın zamanaşmına uğrayıp uğramadığı
ilişkindir.
Davanın, asıl alacak ilişkisinden kaynaklanan alacak davası mı yoksa kambiyo senedine dayalı yapılan takipte kambiyo senedine dayalı alacağın zamanaşmına uğramadığının tespiti davası mı yoksa bunların terditli olarak ileri sürüldüğü bir dava mı olduğu öncelikli olarak tespiti gerekmektedir.
Dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde hem kambiyo senedinin zamanaşımına uğramadığının tespitine ilişkin beyanlar hem de asıl ilişkiden bahsedilmekle birlikte davacı taraf hem dava dilekçesinde hem de cevaba cevap dilekçesinde İİK 33/a maddesi kapsamında alacağı zamanaşımına uğramadığının tespiti beyanı sunulmuş olup, İİK 33/a maddesi ilamın zamanaşımına uğradığının icra mahkemesince tespiti halinde alacaklının genel mahkemelerde ilamın zamanaşımına uğramadığına ilişkin tespit davası açabileceğini düzenlemekte olup, dava konumuz ile ilgisi bulunmadığı ilk bakışta gözükmekte ise de somut olayımızda takibin kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığın dikkate alındında İİK 33/a maddesi kapsamında ilamın zamanaşımına uğramadığının tespiti talebinin anlamının İİK 169/a maddesindeki “İcra hakimi, borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği kambiyo senedindeki tarihe göre varit görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemezse, itirazın kabulüne; aksi halde reddine karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur.Alacaklının genel hükümlere göre dava açmak hakkı mahfuzdur.” düzenlemesi kapsamında istediği kambiyo senedinin zamanaşımına uğramadığının tespiti niteliğinde olduğu, asıl alacaktan dava dilekçesinde bahsetmesinin nedenin ise ilginç bir şekilde asıl ilişkideki 10 yıllık zamanaşımı süresinin kambiyo senedi açısından da geçerli olduğu iddiasına dayalı olduğu, zaten neticei talepte de açıkça asıl ilişkiden kaynaklanan bir alacak istemi değil zamanaşımına uğramadığının tespiti talebinde bulunulduğu, dava ve cevaba cevap dilekçelerinde ısrarla İİK 33/a maddesi kapsamında karar verilmesi talebinden kastının açıklanması için verilen süreye de neden İİK 33/a maddesinden bahsettiklerini açıklamaksızın davanın asıl alacaktan kaynaklandığı iddiasında bulunulduğu tüm bu hususlara ve asıl ilişkideki alacağa ilişkin zamanaşımına uğradığı iddia edilen bir ilam da bulunmamasına göre davanın İİK 169/a maddesindeki düzenlemesi kapsamında istediği kambiyo senedinin zamanaşımına uğramadığının tespiti davası olduğunun açık olduğu anlaşılmıştır. Zaten davalı tarafta savunmasını bu iddia üzerine kurmuş olup, davanın türündeki bu muğlaklığın zorlama bir yorum ile asıl ilişkiden kaynaklandığı kanaatine varmak savunma hakkını da zedeleyici olacaktır.
Takibe dayanak 7 adet çekin keşide tarihi 2016 yılı 8 ay ve öncesindeki tarihlerdir. En geç ibraz edilen çekin ibraz tarihi 18.08.2016 olup, takibin başlatıldığı 30.12.2019 tarihi itibariyle 3 yıllık zamanaşımı süresi geçmiştir. Arada zamanaşımını kesen bir işlem bulunmamakta, buna ilişkin iddia ve ispatta bulunmamaktadır.
Tüm bu hususlara göre davanın İİK’nın 169/a maddesi gereğince açılmış kambiyo senedinin zamanaşımına uğramadığının tespiti davasında, davanın esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM/Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın İİK’nın 169/a maddesi gereğince açılmış kambiyo senedinin zamanaşımına uğramadığının tespiti davasında, davanın esastan REDDİNE,
2-Davacı tarafın esas alacağa ilişkin alacak istemiyle dava açmakla muhtariyetine,
3-Alınması gereken maktu 59,30-TL harcın, peşin alınan 25.616,25-TL harçtan mahsubu ile bakiye 25.556,95-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak oyçokluğuyla üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.25/02/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye … (M)
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

MUHALEFET ŞERHİ
Dava, çeke dayalı icra takibi sırasında İcra Mahkemesince İİK’nın 33/a maddesine dayalı verilen icranın geri bırakılması kararına yönelik zamanaşımın vaki olmadığının belirlenmesi ve ayrıca temel ilişki bağlamında alacağın hüküm altına alınması istemine ilişkindir.
Davacı, davalılardan… Ticaret A.Ş. ile aralarındaki 16/07/2012 günlü faktoring sözleşmesine binaen ile arasındaki temel ilişkiye (ve temlik alınan müşteri faturalarına) dayalı olarak bu davalının ciro ederek kendisine çekler verdiğini, çeklerin karşılığının çıkmaması üzerine başlattığı icra takibinde, davalı borçlunun şikayeti üzerine İcra Mahkemesi tarafından İİK’nın 71/son ve 33/a maddelerine dayalı olarak icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ileri sürerek, temel ilişkiden kaynaklanan borç ilişkisinin (10 yıllık genel zamanaşımı süresine binaen) sona ermemiş olması nedeniyle öncelikle çeklerin zaman aşımına uğramadığının tespiti ile temel borç ilişkisinden kaynaklanan alacağının tahsiline karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere, dava dilekçesi lafzen yorumlandığında esasında terditli talep mevcut olup, İİK’nun 33/a maddesinde belirtilen sürelerden istifade edilerek açılan işbu davada davacı, zamanaşımının gerçekleşmediğini ispat ederek takibin devamını sağlayabileceği gibi, bu hususu ispat edememesi halinde dahi temel ilişki yönünden alacağının varlığını ispatlayarak icra takibinden bağımsız olarak tahsil talebinde bulunmasına da bir engel bulunmamaktadır.
Dava dilekçesinin netice-i talep kısmında davacı faktoring firmasının alacağının zaman aşımına uğramadığının tespitinin yanı sıra alacağın hüküm altına alınmasının da talep edildiği, harca esas değerin de nispi peşin harç olarak yatırılması nazara alındığında eda talebi yönünde de iradesinin bulunduğu görülmektedir.
Keza, ara buluculuk son tutanağında da yanlar arasındaki uyuşmazlık çeklere dayalı alacak talebi olarak vasıflandırılmıştır. Bu nedenle alacağın miktarının tespiti için çeklerin zaman aşımına uğramış olması ihtimalinde dahi HMK’nın 202/2 maddesi bağlamında delil başlangıcı kabul edilerek temel ilişki bağlamında davalıların kayıtları üzerinde muhasebesel bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. (Not: Her ne kadar duruşmadaki kısa kararda sehven tespit davasının kabulü gerekir şeklinde şerh konulmuşsa da, esasında alacağın tespitine ilişkin inceleme talebinin kabulü ile muhasebesel defter incelemesi yapılması gerektiği kast edilmiştir.) Açıklanan nedenlerle kıymetli çoğunluğun kararına iştirak edilmemiştir.

Üye …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”