Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2020/272 Esas
KARAR NO:2023/562
DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/10/2018
KARAR TARİHİ:10/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında, müvekkili şirkete ait … Projesi’ndeki inşaat projesinde, projenin tamamının kapsar şekilde anahtar teslimi ahşap işlerinin yapılması hususunda anlaşma yapıldığını, davalı şirketin eksik hizmette bulunduğunu, davalı tarafın sözleşmeye aykırı işlemlerinin tespiti yönünden delil tespiti için mahkemeye başvurulduğunu, …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile proje alanında keşif yapıldığını ve bilirkişi tarafından verilen hizmetteki eksiklik ve sözleşmeye aykırılığın tespit edildiğini, müvekkili ile davalı arasında sözleşme ile işin bedeli 250.000,00TL olarak belirlendiğini, ancak ileride sözleşmeye göre oluşacak fiyat farklılıkları da düşünülerek davalı yana iyi niyet kapsamında toplam 265.000,00TL bedelli çek verildiğini, müvekkili tarafından davalı yana toplam 7 adet çek verildiğini, 2 tanesinin süresinde ödendiğini, davalı tarafından sözleşmenin yerine getirilmemesi ve projenin zamanında bitmemesi nedeniyle müvekkilinin hak sahiplerine işin uzaması nedeniyle kira ödemesi yapmak zorunda kaldığını, tespit edilen eksikliklerin tamamlanması için başka bir firmadan teklif alınmasının gerekli olduğunu ve bu kapsamda … Mobilya isimli firmadan bilirkişi raporu ile belirlenen eksikliklerin toplamda 175.000,00TL karşılığında tamamlanabileceğini müvekkil şirkete ilettiğini beyan ederek, müvekkilinin mağduriyetinin önüne geçilmesi için, müvekkili şirketin davalı yana sözleşme kapsamında vermiş olduğu; … Bankası A.Ş. …/… Şubesi muhataplı, 13/10/2018 keşide tarihli, 35.000,00TL bedelli, … Bankası A.Ş. …/… Şubesi muhataplı, 13/11/2018 keşide tarihli, 35.000,00TL bedelli, … Bankası A.Ş. …/… Şubesi muhataplı, 13/12/2018 keşide tarihli, 45.000,00TL bedelli, … Bankası A.Ş. …/… Şubesi muhataplı, 13/01/2019 keşide tarihli, 40.000,00TL bedelli, … Bankası A.Ş. …/… Şubesi muhataplı, 13/02/2019 keşide tarihli, 40.000,00TL bedelli (5) adet çek hakkında ödemeden men yasağı konulması hususunda tedbir kararı verilmesini, müvekkili şirketin davalı taraf borçlu bulunmadığının tespitine, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne delil tesipit için yapılan başvuru nedeniyle yapılan masrafların da yargılama gideri olarak kabul edilerek hesaplanan tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, imal ve montajı yapılan ürünlerde kusur veya eksiklik bulunmadığını, fiyat teklifinin sahte olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ve 25/06/2019 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verildiği, dosyamızın mahkememize tevzi edilerek Mahkememizin 2020/272 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
…. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı sayılı dosyasının ve ….Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyalarının celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
Mali Müşavir ve İnşaat Mühendisi bilirkişilerinin 05/02/2021 havale tarihli raporunda özetle; Davacı yan, taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesi kapsamında, davalının davacıya edimlerini tam olarak yerine getirmediğini ve eksik işlem yaptığını, eksik işlemleri dava dışı bir şirkete 175.000TL bedel karşılığında tamamlattığını ve bu nedenle, sözleşme kapsamındaki işin bedeli olarak davalı adına keşide edilen toplam 195.000TL tutarındaki çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini dava ettiği, davalının ise, davacının bu iddialarını kabul etmediği, ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen Raporda, davalının yaptığı işlerde eksiklik bulunduğunun belirtildiği, ancak eksik işlemlere yönelik olarak bir maliyetin oluşturulmadığı, Davacı ile dava dışı … Mobilya arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmamakla birlikte,anılan dava dışı şirketin, yaptığı iş ve işlemleri davacı adına düzenlediği (2) adet ve toplam 174.999TL tutarlı faturalarda gösterdiği ve bu fatura bedellerinin davacının yasal defter kayıtlarında yer aldığı, ancak, ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … d.iş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda yer alan eksiklikler ile, dava dışı … Mobilya tarafından düzenlenen 2 adet faturada yer alan yapılan iş ve işlemlerin karşılıklı olarak ayrıntıları (yapılan iş sayısı, kullanılan malzemenin niteliği, birim fiyatı, işçilik, işin süresi vs.) içermemesi nedeniyle nitelik ve hacimsel yönden aynı olup olmadığı, yanı sıra, dava dışı şirketin yaptığı işin bedelinin kendisine ödenen tutarın karşılığı olup olmadığı yönünde teknik ve olgusal yönden bir değerlendirmenin yapılmasının da haliyle mümkün bulunmadığı, Tarafların hukuki değerlendirme gerektiren, iddia, savunma ve delillerinin takdirinin Bilirkişilik Kanunu ve Yönetmeliğine istinaden Sayın Mahkemeye ait olduğu kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir ve İnşaat Mühendisi bilirkişilerinin 03/06/2021 havale tarihli ek raporunda özetle; Taraflar arasında imzalanan sözleşme bedeli (250.000TL) dikkate alındığında, davalının eksik yaptığı işlerin parasal tutarının 17.608,75TL, yaptığı işlerin parasal tutarının ise 232.391,36TL olduğu, Kök Bilirkişi Raporunda yer verildiği üzere, davacının davalıya yapılan/yapılacak işle ilgili olarak verdiği 9 adet çekin iki adedinin (toplam 70.000TL) davalı tarafından tahsil edildiği, 5 adedinin ise (toplam 195.000TL) ödeme yasağı konulması nedeniyle davalı tarafından tahsil edilemediği, bu durumda, davalının yapılan işten dolayı davacıdan, dava tarihi itibariyle sözleşmeye göre tahsil edemediği alacağının (232.391,36TL-70.000TL=) 162.391,36TL olduğu kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir ve İnşaat Mühendisi bilirkişilerinin 06/09/2021 havale tarihli 2. ek raporunda özetle; Davacı Sayın Vekilinin 02.06.2021 tarihli ek raporumuza yönelik beyan ve itirazlarının, anılan raporumuzda yapılan tespit, değerlendirme ve varılan sonucu değiştirecek nitelik taşımadığı kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir ve İnşaat Mühendisi bilirkişilerinin 05/02/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı Sayın Vekilinin 03.09.2021 tarihli Ek (2,) raporumuza yönelik beyan ve itirazlarının, dosya kapsamına göre anılan raporumuzda yapılan tespit, değerlendirme ve varılan sonucu değiştirecek nitelik taşımadığı kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
İç Mimar bilirkişinin 12/12/2022 tarihli raporunda özetle; Bilgiler ışığında, verilerin eksikliği doğrultusunda, Sayın Mahkemenin görevlendirmesinde belirtilen ”…davalının tamamlanmadığı iddia edilen işlerin tespit raporu esas alınarak kalem kalem her bir bedelinin ne kadar olabileceği…” husus, metrajlar ve ilgili mimari çizimler olmadan teknik olarak mümkün değildir. Davacının dava dışı firmaya yaptırdığını iddia ettiği miktarın, işin toplam bedeli ve eksik-hatalı işlerin oranı ile değerlendirildiğinde kadri maruf olmadığı kanaatine varılmıştır. Tespit Raporu esas alındığında, eksik işler ve sözleşmeye aykırı işler ile ilgili sözleşme bedeli üzerinden %20 Nefaset kesintisi yapılması gerektiği, (250.000TL x 0,20=50.000TL), Davalının davacıya ait toplam 70.000TL tutarındaki 2 adet çeki tahsil ettiği, (250.000TL-70.000TL =180.000TL) bu doğrultuda (180.000TL-50.000TL=130.000TL) davalının dava tarihi itibariyle 130.000TL alacağının olduğu kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
İç Mimar bilirkişinin 12/06/2023 tarihli ek raporunda özetle; Tarafların yeni bir delil sunmadığı görülmüştür. 28.09.2018 tarihli Bilirkişi Raporunda, keşif esnasında tespit edilen eksik ve hatalı olarak tespiti yapılan unsurların m2, mtül, adet gibi metraj bilgilerinin, Bilirkişi tarafından rapora işlenmemiş olduğu, tespiti yapılan unsurların tek tek mahallerinde fotoğraflanmadığı ve dosya ekinde sunulmadığı, eksikler ve ayıplı imalatlar ile ilgili değerleme yapmadığı görülmektedir. T.C. Maltepe Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından gönderilen imar işlem dosyalarının içindeki Mimari Projede kat planlarında sadece ıslak hacimlerin şematik olarak tefrişleri bulunmakta, mekan ölçüleri haricinde dava konusu ahşap işlerine ait bir ölçü ve detay bulunmadığı görülmüştür. Yukarıda belirtilen bilgiler ışığında, verilerin eksikliği doğrultusunda, Sayın Mahkemenin görevlendirmesinde belirtilen “…eksik yapılan işlerin sözleşme bedeline oranlanması suretiyle eksik is bedelinin 18/04/2018 sözleşme tarihindeki piyasa rayiçlerine göre belirlemek…” hususu, metrajlar ve teknik çizimler ve de eksik-hatalı imalatların tamamını gösteren fotoğraflar olmaksızın, eksik işlerin bedelinin net olarak hesaplanması mümkün değildir. Kök raporda belirtilenler haricinde farklı bir kanaat veya tespit oluşamamaktadır denildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından, davalıya verilen çeklerin sözleşmenin şartlarının yerine getirilmediğinden bahisle bedelsiz kalıp kalmadığına ilişkindir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur.
Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesi ile, ”Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmü düzenlenmiştir.
Eser sözleşmesi niteliği gereği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Eserde iş sahibinin borcu, bedelin yükleniciye ödenmesi, yüklenicinin borcu ise, iş sahibinin amacına, fen ve sanata uygun imal ve teslim yükümlülüğüdür. İşin tam ve eksiksiz yapıldığının ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispat yükü de iş sahibindedir. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan ihtilâflarda yerleşik içtihat ve uygulamalarda sözleşmenin feshedilmediği ya da taşeron-yüklenici tarafından iş tamamlanmaksızın iş sahası terkedilmedikçe gerçekleştirilen iş ve imalâtların yüklenici tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilmektedir. Bu karinenin aksinin iş sahibi tarafından yasal, yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlanması mümkündür. Eser sözleşmelerinde eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırılan işlerden bir ya da bir kaçının yapılmamasıdır. Ayıplı iş ise, sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan ya da olmaması gereken bazı bozukluk ve özellikleri taşıyan eserdir. Ayıplı iş ile eksik işi karıştırmamak gerekir. Ayıplı iş yukarıda belirtildiği gibi vasıf noksanlığını ifade ettiği halde, noksan iş yapılmayan işi ifade eder. (Yargıtay, 6.HD., 2021/5735E.,2023/361K)
İş sahibince teslim edilen işteki eksik ve kusurların tesbit ettirilmesinden sonra, işe devam ederek eksik ve kusurları giderdiğini ispat yükü bunu ileri süren yükleniciye aittir. (Yargıtay 15. HD., 2016/6415E., 2017/549K.)
Eser sözleşmesinde, yüklenicinin iş bedelinin tamamına hak kazanabilmesi için eseri tamamlayarak iş sahibine teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Kural olarak sözleşmenin feshedilmediği veya işten el çektiği kanıtlanmadığı sürece imalatın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmelidir. Bu kabul, fiili karine niteliğinde olup, iş sahibi bunun aksini ispat edebilir. Bir başka anlatımla iş sahibi, eseri kendisinin tamamladığını, yüklenicinin işi terk ettiğini, yani sözleşmenin sona erdiğini kanıtlamakla yükümlüdür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde,
Davacının iş sahibi, davalının yüklenici olduğu mobilya, kapı ve mutfak tezgahları yapımına dair “… Yolu Projesi” isimli sözleşmenin bila tarihli olarak 27/10/2017 tarihli fiyat teklifi üzerine imza edildiği, sonrasında 18/04/2018 tarihinde ek sözleşme imza edildiği, sözleşme bedelinin ilave işler ayrıca kararlaştırılmak üzere asgari 250.000,00 TL olarak belirlendiği, toplam değeri 265.000,00 TL olan 7 adet çekin davalı lehine tanzim edildiği, bu çeklerden 35.000,00’er TL’lik olmak üzere toplam 70.000,00 TL bedelin iş sahibi davacı tarafından davalıya ödendiği, bu noktada uyuşmazlık bulunmadığı ve davalı yükleniciye işin tamamlanması için 2 ay süre verildiği görülmüştür. Bu süre dolduktan sonra davacı iş sahibi, ek sözleşmenin imza tarihinden sonra 21/09/2018 tarihinde …. SHM’de işin tamamlanıp tamamlanmadığına dair delil tespiti talebinde bulunmuştur. Delil tespiti dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı işin eksik yapıldığını, başkasına tamamlatıldığını, davalı ise işin tamamlandığını savunmaktadır. İşin tam ve eksiksiz olarak tamamlandığını ispat yükü yüklenici üzerindedir. Bunun yanında iş sahibi, eseri kendisinin tamamladığını, yüklenicinin işi terk ettiğini, yani sözleşmenin sona erdiğini kanıtlamakla yükümlüdür.
Davalı yanca sözleşme harici ilave iş yapıldığına dair bir savunmada bulunulmamış olup bu kapsamda işin götürü bedelinin 250.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan davacı yanca davalının yokluğunda yaptırılan delil tespiti dosyasında işin ne kadarlık kısmının tamamlandığı, ne kadarının eksik kaldığı, oransal olarak belirleme yapılmadığı, fotoğraflamaların da eksik olduğu, birden fazla dairenin söz konusu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede de işin ölçü ve metrajlarının belirli olmadığı, bu dosya gözetilerek alınan bilirkişi raporlarında kesin bir kanaatin belirlenemediği görülmektedir. Delil tespiti dosyası ile işin eksik kaldığı, 2 aylık sözleşme sürecinde tamamlanmadığı sabit olsa da işin başlangıçtaki miktarı dosya kapsamından belirli değildir. Dosyanın yetkisizlik kararı ile Mahkememize geldiği tarih itibariyle keşif yapılmasının dosyaya yenilik katmayacağı, nitekim işin metrajları ile denetlenebileceği bir verinin dosyadan anlaşılamadığı, tarafların da kabulünde olduğu üzere dairelere 3. kişilerin yerleştiği ve daire sahiplerinin de bir kısım eksikliği giderdiği, eksik kalıp tamamlanan işin ne suretle ve miktarla tamamlandığının belirli olmadığı, keşif yapılsa dahi anlaşılamayacağına kanaat edilmiştir.
İşin eksik kaldığı delil tespiti dosyası ile sabit olsa da yüklenicinin hangi aşamada işi terk ettiği iş sahibi tarafından ispat olunmamıştır. Davacı işi başkasına tamamlattığını ileri sürerek 175.000,00 TL’lik fiyat teklifi sunmuş ise de teklifin de metraj, süre, kapsam bilgisi içermediği, teklif aşamasından sonrasının ve ne kadar iş yapıldığının belirli olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki iddiaya değer verilmemiştir.
Netice olarak işin tam ve eksiksiz olarak tamamlandığını ispat yükü yüklenici üzerinde ise de yüklenicinin yapacağı iş kapsamının sözleşmeden açıkça anlaşılamadığı, açıkça tespit edilemeyen iş kapsamından davalının eksikliğinin tespit edilemeyeceği, bu yönden ispat yükünün davacı üzerinde kaldığı, iş karşılığında teminat olarak senet veren davacının tamamlanan ve eksik kalan işlere dair belirleme yapamadığı, yüklenicinin işi hangi aşamada terk ederek eksik bıraktığını ispatlayamadığına kanaat edilmiştir. Bunun yanında davalı yanca sunulan 16/06/2023 tarihli beyan dilekçesi ile 02/06/2021 tarihli ek rapordaki miktarın hükme esas alınmasını açıkça talep etmiştir. Söz konusu raporda delil tespiti ile sunulan bilgilerin mümkün olduğunca değerlendirildiği ve davalının tespitleri açıkça kabul ettiği gözetilerek hükme esas alınmış, diğer raporlarda böyle bir kabul bulunmadığından hükme esas alınmamıştır. Bu kapsamda davalının yaptığı işlerin parasal miktarı 232.391,36TL olup 250.000,00 TL’lik sözleşme bedelinden kalan eksik işlerin bedeli 17.608,64TL olarak belirlenmiştir. Davalıya ödendiği sabit olan 70.000,00TL ödenen bedel 232.391,36TL tamamlanan iş bedelinden mahsup edildiğinde geriye kalan 162.391,36TL’lik bedel itibariyle davacının senetlere dair ödendiği ayrıca ispat olunmayan borcu devam edecektir. Geriye kalan ve dava değerini oluşturan 195.000,00TL’lik senetler kapsamında 162.391,36TL’lik bu miktar düşüldüğünde 32.608,64TL’ye ilişkin senet bedeli yönünden davacının kısmen haklılığı tespit olunmuştur. Diğer bir deyişle 250.000,00TL’lik sözleşme bedeli kapsamında 265.000,00TL tutarlı bedeldeki sözleşme değerinden 15.000,00TL fazla olan bedele dair ilave iş yapıldığı davalı yanca iddia ve ispat olunmadığından davacının davalıya 15.000,00TL (fazla verildiği sabit olan)+17.608,64TL (eksik iş bedeli) olmak üzere toplam 32.608,64TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı anlaşılmaktadır.
Tahsis; kısa kararda bu miktar 32.604,68TL olarak belirlenmiş ise de miktarın lira ve kuruş basamaklarındaki 4 ve 8 rakamlarının karıştığı, bunun basit yazım hatası nedeniyle meydana geldiği, karar taraflara tebliğ edilmeden açık olan bu maddi hatanın resen düzeltilebileceği anlaşılmakla hüküm fıkrasındaki 32.604,68TL’lik bedel 32.608,64TL olarak tahsis edilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; davacı tarafından keşide edilen ve davalının lehtar olduğu -… Bankası A.Ş. …/… Şubesi muhataplı, 13/10/2018 keşide tarihli, 35.000,00 TL bedelli, -… Bankası A.Ş. …/… Şubesi muhataplı, 13/11/2018 keşide tarihli, 35.000,00 TL bedelli,-… Bankası A.Ş. …/… Şubesi muhataplı, 13/12/2018 keşide tarihli, 45.000,00 TL bedelli,-… Bankası A.Ş. …/… Şubesi muhataplı, 13/01/2019 keşide tarihli, 40.000,00 TL bedelli,-… Bankası A.Ş. …/… Şubesi muhataplı, 13/02/2019 keşide tarihli, 40.000,00 TL bedelli (5) adet olmak üzere toplam 195.000,00 TL tutarlı çeklerin 32.608,64 TL’lik kısmı itibariyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin Reddine,
2-Davalı tarafça yasal sürede talep edilmeyen tazminat taleplerinin Reddine,
3-Tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına,
4-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 2.227,49-TL karar ve ilam harcının 3.330,12-TL peşin harçtan düşümü ile artan 1.102,62-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 2.227,49-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.263,39-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL (kabul miktarı nazara alınarak) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL (red miktarı ve davacıya verilen vekalet ücretini aşamayacağı nazara alınarak) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyamızdan yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti 5.136,25-TL ile …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı delil tespiti dosyasında yapılan (16,50-TL başvuru harcı, 59,10-TL peşin harç, 253,80-TL keşif harcı, 450-TL bilirkişi rapor ücreti ve 28-TL tebligat ücreti) 807,40 TL olmak üzere toplam 5.943,65 TL yargılama giderinin davanın kabul (%16,72) durumuna göre takdiren oranlayarak 993,77-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 244,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 203,20-TL’lik kısmının davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine; arda kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
11-Karar kesinleştiğinde ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.10/07/2023
Katip … Hakim …
e-imza e-imza