Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/271 E. 2021/1032 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/271 Esas
KARAR NO :2021/1032

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/12/2015
KARAR TARİHİ:29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Davalı banka vekili tarafından…. İcra Müd. … Esas sayılı takip dosyasında müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi yapıldığını, icra dosyasında müvekkiline örnek 10 ödeme emri tebliğe çıkarıldığı ve yasal 5 günlük sürede …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında imza itirazında bulunulmuş ve mahkemede ihtiyati tedbir taleplerini kabul görmeden yargılama yapılmış ve yargılama sonucunda davanın kabulüne kanar verilerek imza itirazlarının kabul gördüğünü, takibin devamı sırasıda davalı banka tarafından davacı adına kayıtlı gayrimenkul kayıtlarına ve araçlarına haciz konulduğunu, müvekkili tarafından adına kayıtlı bulunan araçlar satılmış ve ancak kayıtlarındaki haciz nedeniyle satın alan kişilere satış yapılamadığını, müvekkili tarafından bu haciz işlemeleri sonrasında dosya borcu ödemek zorunda bırakıldığını, icra dosya kapak hesabı yapılarak 24.12.2014 tarihinde dosya burcu taraflarınca ödendiğini, bu nedenlerle icra takibi dosyasında icra baskısı ile ödenmek zorunda kalınan 6.000-TL alacağın dava tarihinden itibaren avas faiziyle birlikte ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; istirdat davasının şartları oluşmadığını, davacı şirketin borcu bulunduğunu, tedbir taleplerinin reddedildiği iddiası doğru olmadığını, tedbir talebinde dahi bulunulmadığını, davacıların amacının ciranta ve keşidecileri yanılttığını, davacı tamamen kötü niyetli olarak yanıltmak amacıyla ödeme yapmış ancak davaya devam etmiş savunma hakları kısıtlandığını, davayı hak düşürücü süre olan 1 senelik sürenin son günü açmaları da kötü niyetlerini gösterdiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava; icra baskısı altında ödemek zorunda bırakılan bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas …/… Karar sayılı dosyası ile davanın kabulüne dair karar verilmiş olup İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 2017/4535 Esas 2020/1068 Karar sayılı kararı ile kaldırılarak Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 2017/4535 Esas 2020/1068 Karar sayılı kararının kaldırma gerekçesinde “Mahkemece icra mahkemesinde alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. İİK’nın 72. maddeye dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davalarda mahkemece imza incelemesi yaptırılması genel kuraldır. İcra hukuk mahkemesi kararları genel mahkemeler yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden icra mahkemesindeki bilirkişi raporu hükme esas alınamaz. (Aynı yönde Yargıtay 19.HD’nin 2016/13568 Esas, 2017/7739 Karar sayılı, 05.12.2017 tarihli ilamı) Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, kabule göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Kaldırma üzerine Mahkememizce yeniden oturum günü tayin edilmiş, taraflara tebliğ edilmiş, tayin edilen gün yargılamaya devamla esas hakkında hüküm tesis edilmiştir.
Kaldırma sonrası Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi ilamı doğrultusunda alınan Adli Tıp Kurumu’nun 07/10/2021 tarihli 2 sayfadan ibaret raporunda özetle; inceleme konusu çek arka yüz 2. ciro imzasının, teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imza olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere … ve …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalı tarafça takibe konan … Şubesine ait 28.02.2013 keşide tarihli, 3.750,00-TL bedelli, RC … seri nolu çekteki imzanın yapılan inceleme sonucunda davacı şirket yetkilisi …’a ait olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği, mahkememizce Adli Tıp Kurumu’ndan alınan bilirkişi raporunda da çekteki imzanın … ve …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirilmekle, Yargıtay HGK’nın 2006/12-259 Esas, 2006/231 Karar sayılı kararı ilamında da belirtildiği üzere senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzasının borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğu, bu halde davalı alacaklının imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunu ispatlayamadığı, imza definin herkese karşı ileri sürüleceği, bu halde davacı tarafından icra dosyasına ödenen paranın borcu olmayan bir parayı ödediği ve davacı tarafça süresinde istirdat davası açılmış olduğu anlaşılmakla, ödenen paranın davacının talebi ile bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin olmak üzere, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 6.000,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2-Alınması gereken 409,86-TL harcın, peşin alınan 102,47-TL harçtan mahsubu ile bakiye 307,39-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70-TL başvurma harcının ve 102,47-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.155,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır