Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/270 E. 2021/486 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/270 Esas
KARAR NO:2021/486

DAVA :İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/06/2018
KARAR TARİHİ:03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının..’da İflas tasfiyesinde kötü niyetli olarak …’daki iflas prosedürü devam ederken edindiği … … … … ada, … parselde kain, 1.781,54 m2’lik taşınmaz mal varlığını beyan etmediğini, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin İflas Mahkemesi olarak verdiği 18/03/2015 tarihli yazısı ve ekindeki alacaklı ile borçluyu gösteren tablonun İİK 68. madde kapsamında belge olduğunu, ihtiyati tedbir ve haciz taleplerinin bulunduğunu, davada haklı çıkma ihtimallerinin yüksek olduğunu, tüm bu nedenlerle, öncelikle ve ivedilikle duruşma günü beklenmeksizin, teminatsız yada mahkemenin takdir edece teminat doğrultusunda ihtiyati tedbir veya haciz talepleri doğrultusunda karar verilmesine, davalılaran … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasına yapıtığı itirazın iptali ile takibin dava değeri oranında devamına, alacaklarının takip talebi çerçevesinde öngörülen oranlarla asıl alacağa işleyecek temerrüt faizi, vekalet ücreti ve masrafları ile birlikte tahsilini asgari %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan … Mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin …’nin yetkilisi olup, davada iddia edilen ticari ilişki ile aslen sorumlu olmasının mümkün olmadığını, husumet yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, davalı aleyhine açılmış olan davanın esastan reddedilmesi gerektiğini savunarak, usuli itirazlar doğrultusunda, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 20/11/2019 tarih, …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamıyla, davanın davalının şirkete kuruluş amacı olarak verilen sermayelerin başka amaçlarla kullanıldığından bahisle tazminat istemi içermekte olduğu, davacının da borçlu şirkete para yatırdığı, ancak yatırılan paraların amacı dışında kullanılarak yatırımcıların dolandırıldığı, vaziyetin … Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sabit olduğu iddia edildiği, davanın özü şirket yönetim kurulu üyesi yada yöneticisinin hukuki sorumluluğundan kaynaklanmakta olduğu, uyuşmazlığa konu şirket …’da bulunduğundan uyuşmazlığın HMK’nın 14/2. maddesi … Mahkemelerinde görülmesi gerektiği, Türk Mahkemeleri’nin davayı görmeye yetkili ve görevli bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği,
Kararın istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2020/344 Esas, 2020/431 Karar sayılı ilamıyla;
”MÖHUK 40. maddede “Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder.” hükmü düzenlenmiştir. Türk mahkemelerini yetkili kılan bir iç yetki kuralı varsa ,Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi de mevcuttur.
TTK’nın 553. maddesinde şirket kurucularının, yönetim kurulu üyelerinin.. sorumluluğu düzenlenmiş, 561. maddesinde de sorumlular aleyhine şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir.Anılan yetki düzenlemesi kesin yetki kuralı olmayıp genel yetki kuralının yanında ek bir yetkili mahkeme düzenlenmektedir.
HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.Yine 9. maddede Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması halinde yetki düzenlenmiş olup, maddeye göre Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme davalının Türkiye’de mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir.Davaya konu takibe davalı tarafça yapılan itirazda verilen vekaletnameye göre davalının adresi …/… olarak belirtilmiştir. Buna göre Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayan davalının mutad meskeni …/…. HMK 9. maddesine göre davada mahkeme yetkili olup, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yetkisizlik kararının kaldırılmasına, tarafların delillerinin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın 6545 sayılı yasanın 45. maddesi ile değişik 5235 sayılı kanunu 5.maddesi gereği heyetçe bakılmak üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.” denilerek Mahkememizin kararının bozularak, Mahkememizin 2020/270 Esasına kaydedildiği anlaşıldı.
Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı olarak alacaklının yaptığı takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak temelde … Sulh Hukuk Mahkemesinin İflas Mahkemesi sıfatıyla verdiği iflas tablosu/sıra cetveline ve … Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasına dayanmıştır.
Mahkememizce … Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasında verilen kararın kesinleşmesi bekletici mesele yapılmıştır. … Asliye Ceza Mahkemesi kararında hangi müştekinin ne kadar zarara uğrayarak suçun mağduru olduğunun belli olmadığı gerekçesiyle kanun yolu aşamasında bozulmuştur.
Davacı taraf bekletici mesele yapılması ara kararımıza rağmen 31.05.2021 tarihli dilekçe ile … Asliye Ceza Mahkemesinin kararının sonucu beklenmeksizin davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş olup bu haliyle bu talep delillerin dosyadaki delillerle sınırlandırılması, hasredilmesi niteliğinde kabul edilmiş ve mevcut delil durumuna göre karara gidilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesinin ibraz edilen kararı kesinleşmemiş olduğu için hükme esas alınacak bir delil niteliğinde olması mümkün değildir.
Geriye temel delil olarak … Sulh Hukuk Mahkemesinin İflas Mahkemesi sıfatıyla verdiği iflas tablosu/sıra cetveli kalmakta olup ; söz konusu belge ilam nitaliğinde bir belge olmayıp ancak olsa olsa İİK 68. Madde kapsamında belge sayılıp sayılmayacağının tartışılması gerektiği, Davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde ibraz ettiği hukuki görüşe göre iflas tablosunun İİK 68. Maddesi kapsamında belge olduğunun kabulü halinde bile bu belgenin icra mahkemesinde itirazın İİK’nın 68. maddesi gereğince kesin kaldırılması için kullanılabileceği ancak davamızın genel mahkeme sıfatıyla bakılan itirazın iptali davası olup, zarar, zarar miktarı ve sorumluluğun ispatı gerektiği buna göre bu belgenin alacağın varlığını ispatlamaya yeterli olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle zararın miktarı ve sorumluluk toplanan delillerle ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL maktu harcın 713,75-TL peşin harçtan düşümü ile artan 654,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 8.140,72-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.03/06/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”