Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/265 Esas
KARAR NO : 2023/968 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2015
KARAR TARİHİ : 12/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile mülkiyeti vekil edene ait taşınmazda akaryakıt istasyonunun 1989 yılından başlamak üzere 14 yıl … logosu altında …’ ün…ile birleşmesinden sonra ise yaklaşık iki yıl … Logosu altında çalıştığını, daha sonra davalı şirketle aktedilen protokol çerçevesinde 21/08/2007 … markası altında işletilebilmesi için davalı şirket lehine istasyonun bulunduğu taşınmaz üzerinde 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, davalı ile aktedilen bu anlaşmadan sonra giydirmeler ve tadilat işlemlerinin uzaması nedreniyle tam 10 ay kapalı kaldığından müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin bu sebeple davalı şirkete yazılı ve sözlü uyarılarda bulunduğunu, söz konusu istasyonun davalı ile imzalanan sözleşme sonrasında en az bir yıl sonra faaliyete geçtiğini ve asla 1 yıl öncesinin satışlarına ulaşamadığını, söz konusu şirketin daha işin başında kiraları aksattığını, istasyonun bir açılıp bir kapanmasının, tefeciler tarafından hileli mal satılmasından dolayı satışlarının düşmesinin mal sahibi müvekkilini zor durumda bıraktığından bahisle davanın kabulü ile 1.500,00 TL maddi ve 500,00 TL manevi olmak üzere toplam 2.000,00 TL zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili yanıt dilekçesi ile davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında davacıya ait taşınmaz üzerinde davalı lehine intifa hakkı tesisi hususunda protokol yapıldığını, intifa bedeli ile geri ödenmek üzere kredinin davacıya ödendiğini, davacının daha sonra istasyonu … şirketine kiraladığını, hem davalıdan intifa bedeli hem kiracıdan kira bedeli aldığını, intifa bedelinin alınmasından 45 gün sonra kiraya verilmesi nazara alındığında dava dilekçesinin 2.maddesinde belirtilen zararın söz konusu olmadığını, protokolde belirtilen tadilatlara ilişkin sürenin davacı tarafından baştan kabul edildiğini, istasyonu tefecilerin ele geçirdiği iddiasının doğru olmadığını, … istasyonu bırakacağını söylemesi üzerine yeni bir işletici bulununcaya değin istasyonun …tarafından işletilmesini konu alan ek protokolün davacının onayı ile yapıldığını, davalının yeni işletici arayışında olduğu sürede Dökmecilerin istasyonu davacıya devrettiğini, ancak davacının hisseleri adına tescil ettirmediğini, görünürde istasyonun …adına olduğunu, davacının …adına vekaleten işlettiğini, istasyonun fiilen davacıya geçtiğini, tüm sürecin davacının onayı ile gerçekleştiğini, 6 yıldır davacının yönetiminde olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/11/2014 tarih, 2014/376 esas ve 2014/465 karar sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiş olup 2015/403 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin 2015/403 esas 2018/77 karar sayılı 23/01/2018 tarihli gerekçeli kararında “Tüm dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, davacı, davalıya intifa hakkını devrettiği taşınmaz üzerinde kurulu istasyonun dava dışı…şirketine kiralandığını, davalının intifa hakkı sahibi olarak sorumluluğu nedeni ile uğradığı zararların tahsili istemi ile eldeki davayı açmış ise de, davacıya talep sonucunu hangi zarar için ne miktar talep ettiği hususunda açıklamak üzere kesin süre verilmiş ancak davacı talep sonucunu Yasaya uygun olarak açıklamamıştır. Davacının hangi nedenle ne tür zarara uğradığı ve ne miktar tazminat talep ettiği belli değildir. Her ne kadar defter incelemesi talep edilmiş ise de, defterlerin incelenebilmesi için defterlerde hangi hususunun inceleneceğinin belli olması gerekmekte olup, davacının da zararını bilmesi gerekmektedir. Oysa somut durumda davacı ne sebeple ne miktar zarara uğradığını açıklayamamış ve davasını somutlaştıramamıştır. Davacı somut olarak hangi nedenle ne şekilde zarara uğradığını açıklamalı ve her bir kalem için zarar miktarını ayrı ayrı belirtmelidir. Somut durumda talep sonucu, kesin süreye rağmen açıkça kalem kalem belirtilmemiş olmakla davanın açılmamış sayılmasına ” karar verilmiştir. Bu karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 12. Hukuk Dairesinin 2018/1312 esas 2020/451 karar nolu 22/04/2020 ilamı ile ” Mahkeme davacıya talep sonucunun açıklaması konusunda kesin süre vermiş ise de davacı taraflar arasındaki hukuki ilikiyi açıklayarak uğradığı kar kaybı,kira kaybı, kullanılan kredi nedeniyle ödenen faiz zararı ve intifa hakkının ihlali nedeniyle uğranılan zararı maddi tazimat olarak talep etmiş olup hangi zarar için ne miktar tazminat talep ettiğini açıklamamıştır. Davacı tarafından belirsizliğin kendiliğinden ya da belirlenen süre içerisinde giderilmemesi halinde her bir talep için mütesaviyen yani eşit tutarda talepte bulunulduğu(Y11.H.D nin 11.09.2019 tarih ve 2018/3469 E- 2019/5316 K) ve talep sonucu açık olduğunun kabulü gerekmektedir.Bu durumda mahkemece her bir alacak kalemi için eşit talepte bulunduğu gözetilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken talep sonucu açık olan davada HMK119/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru bulunmamıştır.” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek yukarıda yazılı esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava; maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Talimat bilirkişi düzenlendiği 05/11/2021 tarihli 2 sayfadan ibaret raporunda özetle; Dava dışı… Limited Şirketinin ticari defterleri ve dayanağı belgelere ulaşamadığından herhangi bir inceleme yapılamadığına dair rapor sunmuştur.
Bilirkişinin düzenlediği 30/10/2023 tarihli 20 sayfadan ibaret raporunda özetle; Nihai karar Sayın Mahkeme’ye ait olmakla beraber, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve dava dosyasında mevcut bilgi, belgelerde yapılan araştırma ve incelemeler sonucu; Davacının kar kaybına uğradığı nedeniyle tazminat talebinin, kira bedeli alacağı olduğu, intifa hakkının ihlal edildiği bu nedenle zararının tazmini hususundaki taleplerinin yerinde olmadığı, davacının sipariş ettiği ancak kendisine teslim edilmeyen akaryakıt için, havale ettiği parayı gösteren banka makbuzunu ibraz etmesi halinde makbuzdaki havale tutarını davalıdan talep edebileceği, görüş ve kanaatinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamının bir arada değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafça akaryakıt istasyonu olarak kullanılmak üzere İzmir ili, Kemalpaşa ilçesinde bulunan taşınmazı için 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiği, davalının intifa hakkına konu yeri iyi idare edememesi nedeniyle uğradığı kar kaybı, kira kaybı, kullanılan kredi nedeniyle ödenen faiz zararı ve intifa hakkının ihlali nedeniyle uğranılan zararı ve manevi tazminat talep ettiği mahkememizce bilirkişi raporuna itibar edilerek;
Davacının, davalı …’nın intifa hakkını ihlal ettiği bu nedenle zarara uğradığı hususundaki iddiası yönünden; Taraflar arasında yapılan 13.08.2007 tarihli protokolde davalı … Ticaret A. Ş. (75.000,00 TL bedel ile) ve bu protokole dayalı tapu siciline kaydedilen resmi senette (5.000,00 TL bedel ile) intifa hakkını almış ancak protokolde ya da resmi senette, taraflar istasyonun hali hazır durumunu iyileştirmek için yapılacak işlerin teknik ayrıntısına ve parasal değerine, hangi sürede yapılacağına ilişkin her hangi bir hüküm bulunmamaktadır. Eğer davacı, intifa bedelini almamış/eksik almış vaat edilen süre içinde almamış ise bu durumu İntifa bedelinin ödendiği banka makbuzu/ makbuzlarını ibraz ederek belgelemesi gerekir, istasyonun intifa hakkının devri sırasında taraflar arasında düzenlenen protokol ve resmi senette istasyonun iyileştirilmesi için yapılacak işlerin teknik detaylarının ve yapılacak işlerin maliyetine ilişkin bir belgeyi dayanak göstermek suretiyle davalı …’nın protokole, resmi senede aykırı davranışından bahsedebilir. Davacı bu durumu kanıtlayan her hangi bir belge dosyaya sunmamıştır. Davalı …’nın istasyona temin ettiği akaryakıt, petrol ürünlerinin kalitesi, zamanında tedarik edilmesi, fiyatı hususunda davacının, dayanaklarını da ortaya koyarak her hangi bir şikâyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle davalının, intifa hakkını ihlal ettiğine ilişkin davacı iddiasının, tarafların imzaladığı protokol ve resmi senet temelinde, dayanaklarının olmadığı anlaşılmıştır.
İstasyonun iyi işletilmemesi sonucu, hileli ya da kötü mal satılması sebebiyle istasyonun güvenilirliğinin kaybedilmesine yol açılması sebebiyle müşteri kaybına uğradığı, Davacının kar kaybı nedeniyle tazminat talebi yönünden; Davacının, davalı … ile kurduğu ticari ilişkiden önceki işletme döneminde, intifa hakkını elinde bulunduran akaryakıt dağıtım şirketinin ve davalı … ile kurulan ticari ilişki –intifa hakkı devri- döneminde …’nın işleticiye gönderdiği/sattığı akaryakıt tutarlarını ve işleticinin satış tutarlarını gösteren ticari defterlerine dayandırılmaksızın istasyonda kar kaybının olup olmadığını hususunda bir sonuca ulaşılamayacağı, Davacının, mali ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin olarak dosyaya gönderdiği … ilçe emniyeti polis merkezinin 22.05.2015 tarihli belgesinde davacının emekli avukat olduğunun belirtildiği, ticari faaliyeti bulunmadığı, kendi beyanına göre de ticari defter tutmadığı/mahkemece istenmesine rağmen defterlerini sunmadığı, …A. Ş. ‘nin ve …petrol ürünleri nakl. San. tic. Ltd. şti’nin ticari defterlerine ulaşılamadığından bahisle bilirkişi inceleme raporu sunulamadığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının, …Ltd. şti nin ticari defter kayıtlarının incelenmesi halinde kar kaybının anlaşılacağı iddiası yerinde değildir. Çünkü kar kaybının olduğunu, satışın düştüğünü anlayabilmek için önceki dönemlere ilişkin satış değerleri ile mukayesesi gerekir. Dava dışı …Tic. Ltd. şti ve davalı … şirketlerinin ticari defter belgelerini ibraz etmemeleri sonucu her hangi bir tespit yapılamamış olması, davacının da ticari defter tutmadığını beyan etmesi, banka hesaplarına gelen paraları ortaya koymaması, elden para aldığını beyan etmesi karşısında ve istasyonun tefecilerin eline geçmesine davalı …’nın istasyonu iyi yönetmediği ile ilişkilendirilmesi- gibi davalı …’nın intifa hakkını aldığı tarihten önceki dönemde/dönemlerde söz konusu istasyonun satış performansından kendi kusuru olduğu -temin ettiği akaryakıt, petrol ürünlerinin kalitesi, zamanında tedarik edilmesi, fiyatı hususunda- ispatlanmadıkça sorumlu tutulamayacağı, istasyonun satış performansının düşmesi sonucu istasyonun değer kaybının sorumluluğunun, istasyonun sevk ve idaresinin çeşitli sebeplerle başkalarınca ele geçirilmesi sorumluluğunun davalıya atfedilemeyeceği, davacı ve davalı arasında akdedilen protokol ve düzenlenen resmi senet ile kurulan ticari ilişkinin, kar ortaklığı esasına dayanmaması, davalı …’nın davacıya kar vaadi bulunmadığı sebebiyle de davacının, kar kaybına uğradığını, zarara uğradığını ileri süremeyeceği ve bu nedenle tazminat talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının kira kaybına ilişkin talebi yönünden; Davacı ve davalı arasında akdedilen protokol ve düzenlenen resmi senet ile kurulan ticari ilişkiye göre … Ticaret A. Ş. -istasyonun işletmesini üstlenmemiş olduğundan davacı malike herhangi bir kira ödemeyecektir, Davacının kira gelirinden mahrum kaldığı sürenin belirlenebilmesi, davalı …’ya intifa hakkı verilmesine ilişkin yapılan protokolde ve resmi senette …’nın taahhüt ettiği iyileştirme süresinin açıkça belirtilmiş olmasına ve İşletici … Ltd şti’ nin işletme işini yürütmekte iken borçlu olduğu şahıslar tarafından istasyona el konulması halinin belirlenmesine bağlıdır. Hem intifa hakkının verilmesine ilişkin yapılan protokolde ve düzenlenen resmi senette, istasyonun iyileştirilmesi için bir süre belirlenmemiş olduğundan, hem de İşletici … Ltd şti’ nin işletme işini yürütmekte iken borçlu olduğu şahıslar tarafından istasyona el konulması halinin istasyonun davalı, davacı, işletici haricinde şahıslarca işgal edilerek istasyona el konulduğu hususunda adli makamlara başvuru yapıldığına ilişkin şikayete bağlı olarak polis tutanağı, yargı mercileri tarafından yapılmış tespit bulunmamaktadır- ne zaman başladığı, ne kadar süre devam ettiği ve bu süreçte davalı …’nın istasyona akaryakıt ve petrol ürünleri tedariki yapıp yapmadığına ait kayıt -defter kaydı, fatura, fatura ödeme belgesi, akaryakıt teslim belgesi- ve istasyondan yapılan satışları göstermeye yetecek kadar değer taşıyan, kabul edilebilir, her hangi bir kayıt, belge dosyada bulunmadığı nedeniyle davacının mahrum kaldığı kira gelirinin tutarının belirlenemeyeceği ve bu nedenlerle davacının ne kadar süre ile kira gelirinden mahrum kaldığına yönelik değerlendirme yapılamayacağı, diğer taraftan istasyonun işleticisi … Ltd şti’ nin işten çekilmesine kadar davacıya kira ödememesi işbu davanın konusu olamayacağı, Davalı … tarafından işletic…ltd şti’ne istasyona yeni işletici bulununcaya kadar istasyonu işletmesi için yapılan protokole göre davacı malik …’e ecrimisil ödemesi yapılması ve bu ödenecek tutarın davacı …’in davalı … tarafından verilen kredinin davalıya yapılacak geri ödemelerinden mahsup edilmesi kararlaştırılmış ise de bu hesaba gerekli bilgilerin, banka kayıtlarına, defter kayıtlarına dayandırılması zaruretinin yerine getirilmemesi karşısında davacının alacağının belirlenmeyeceği anlaşılmıştır.
Davacının intifa hakkını …’ya vermesi ve yapılan protokol ile istasyonda … tarafından yapılacak iyileştirme işlerinin gecikmesi sırasında davacının kullandığı kredinin faizinin talebi yönünden; davacının kullandığı kredi, bireysel tüketici veya ihtiyaç kredi türü olduğu projeye dayalı verilen bir kredi türü olmaması sebebiyle faiz külfetinin de davalı yana yüklenemeyeceği dava dilekçesinde belirtilen hususlara ilişkin iddianın genişletilmesi kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde davacının davasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı 269,85-TL nin peşin alınan 34,20-TL den düşümü ile kalan 235,65-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır