Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/259 E. 2021/735 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/259 Esas
KARAR NO:2021/735

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/05/2020
KARAR TARİHİ:08/09/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davalı sular idaresi tarafından yapılan alt yapı çalışması esnasında müvekkili şirkete ait tesislere zarar verildiğini, davalı tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine toplam 541,56-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini belirterek vaki itirazın iptali ile takibin devamını asgari %20 inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, talebin zaman aşımına uğradığını, zarardan alt yüklenici firmalar sorumlu olduğundan kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, kaldı ki karşılıklı kusurun da söz konusu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, … tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmaları esnasında davacıya ait enerji şebekesinin hasarlanması nedeniyle zararın tazmini için başlatılan takibe itirazın iptalidir.
Davalı yan zaman aşımı savunması ileri sürmüşse de olay tarihi 30/09/2014 olmakla birlikte icra takip tarihi 04/02/2015 olduğundan yerinde görülmemiştir. Davalı vekili, söz konusu mahallinde bizzat kendilerinin çalışma yapmadıklarını bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini savunmuşsa da; Davalı … Genel Müdürlüğü ile dava dışı taşeron arasında imzalanan sözleşmenin 21. maddesinde “…yüklenici ile yapı denetim görevlisi arasındaki anlaşmazlıklar ve diğer hususlarda yapım işleri genel şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı…” düzenlemiş, yapım işleri genel şartnamesinin 15. maddesinde ise “…yüklenici bütün işleri yapı denetim görevlisinin sözleşme ve eklerindeki hükümlere aykırı olmamak şartı ile vereceği talimata göre yapmak zorundadır…” hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre davalı … Genel Müdürlüğü ile dava dışı ilgili yüklenici arasında, TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Her ne kadar şartnamede hasar ve zararın ödetilmesinden yüklenicinin sorumlu olacağı belirtilmişse de, söz konusu düzenleme sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişki yönünden önemli olup davacı yönünden bağlayıcı değildir. (Yargıtay 4. HD 2015/14686 Esas, 2016380 Karar, 14/01/2016 tarihli emsal kararı) Hal böyleyken yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri de nazara alınarak davalıya husumet tevcih edilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı vekilinin 20/04/2021 tarihli beyan dilekçesi ve ekleri incelendiğinde, davacı … idaresince düzenlenen 30/10/2014 tarihli muhtıra ile takibe dayanak teşkil eden 524,93 TL bedelin 15 gün içerisinde ödenmesinin istendiği, takibin başlatılmasından evvel davalı tarafından 16/01/2015 tarihinde ödeme yapıldığı, takibin başlatılmasına sebebiyet verilmediği anlaşılmakla işbu itirazın iptali davasının haksız olduğu anlaşılmıştır. Nitekim, adı geçen havale ve ödeme işlemi davacının da kabulündedir. Davacı vekili hüküm celsesinde yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunun anlaşılamadığını savunmuşsa da, ihtarname tarihi ile ödeme tarihi ve miktarlar uyumlu olup yapılan ifanın başka dosyaya ilişkin olduğu yönündeki ispat külfeti davacı üzerindedir. Dolayısıyla işbu dava konusuz kalmamış olup HMK’nın 331/1 maddesindeki şartlar oluşmamıştır. Her ne kadar kural haksız fiil tarihinden itibaren temerrüt faizi işler ise de, davacı tarafından gönderilen ihtarname ile 15 günlük ek süre verildiğinden önceki temerrüt olgusu ortadan kalkacaktır. Yani davacı davalıya ödeme için yeni bir mehil ve şans vermekle önceki temerrüdü affetmektedir. Bu nedenle davalının takipten evvel temerrüde düştüğünden ve işlemiş faizden sorumlu olacağından söz edilemez.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Takip tarihi 04/02/2015 olup ödemenin ise 20/04/2021 tarihle dilekçe ekindeki belgelerden anlaşıldığı üzere 30/10/2014 tarihli muhtıraya binaen 16/01/2015 tarihinde adı geçen IBAN numarasına 524,93-TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından DAVANIN REDDİNE,
2-Kafi miktarda harç alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, zorunlu ara buluculuk gideri 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 541,56-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 15,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır