Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/258 E. 2021/572 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/258 Esas
KARAR NO : 2021/572

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davalı … tarafından 11/08/2018 günü yapılan alt yapı çalışması sırasında müvekkiline ait tesislere zarar verildiğini, davalı tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine toplam 2.491,11-TL’nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın taşeronlara HMK’nın 61. maddesi ihbarı gerektiğini, esas yönünden ise kusur ve illiyet bağının bulunmadığını, elektrik kablolarında montaj hatası bulunması nedeniyle davacının kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, alt yapı kazı çalışmaları esnasında davacıya ait enerji şebekesinin hasar görmesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalidir.
Cevap dilekçesinde davalı vekilince zamanaşımı def’i de ileri sürülmüşse olup, davanın ve ara buluculuk müracaatının 2 yıllık süre içerisinde yapıldığı belirgin olduğundan reddi gerekmiştir.
Davalı vekilince kazı çalışmalarının bizzat kendileri tarafından yürütülmemesi nedeniyle kendilerine pasif husumet yöneltilemeyeceği savunulmuştur. Davalı … ile dava dışı ihbar olunan taşeron arasında imzalanan sözleşmenin 21. maddesinde “…yüklenici ile yapı denetim görevlisi arasındaki anlaşmazlıklar ve diğer hususlarda yapım işleri genel şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı…” düzenlemiş, yapım işleri genel şartnamesinin 15. maddesinde ise “…yüklenici bütün işleri yapı denetim görevlisinin sözleşme ve eklerindeki hükümlere aykırı olmamak şartı ile vereceği talimata göre yapmak zorundadır…” hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre davalı … ile diğer davalı yüklenici arasında, TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi, bir başka deyişle davalının gözetim ve denetim sorumluluğu vardır. Her ne kadar şartnamede hasar ve zararın ödetilmesinden yüklenicinin sorumlu olacağı belirtilmişse de, söz konusu düzenleme sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişki yönünden önemli olup davacı yönünden bağlayıcı değildir. ( Yargıtay 4. HD 2015/14686 Esas, 2016380 Karar, 14/01/2016 tarihli emsal kararı ) Bu nedenlerle davalı sular idaresinin vaki husumet itirazı yerinde görülmemiştir. Kaldı ki, dava dışı … Belediyesi tarafından dosyaya gönderilen cevabi yazıda da, adı geçen “…” üzerinde davalı sular idaresine 16/02/2018 günü kazı çalışması yapması için … Cbs sayılı alt yapı kazı ruhsatı verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyleyken yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri de nazara alınarak davalıya husumet tevcih edilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı … idaresince zarar kalemleri arasında personel giderleri ve araç masraflarını da talep edilmişse de kendi personeli ve araçları yönünden ek bir külfet ispatlanamadığından bu kalemlerinin reddi gerekmiştir. ( Yargıtay 7. HD 2011/6854 E. 2012/6383 K. 25/09/2012 ) Dolayısıyla belirtilen hasar bedelinden bu kısım ayrıştırılmıştır. Şöyle ki, bu kalemler davacının kendi çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile kendi araçlarının yakıt giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Hasarın giderilmesi için özel ve ek olarak işçi tutup çalıştırıldığı, rutin yapılan giderleri aşar tutarda ek harcama yapıldığı ispatlanamamıştır.Bu gider kalemlerinin gerçek zararı yansıttığı söylenemez. Dolayısıyla, işçilik, montaj, araç ve personel giderlerinin davacı tarafından talebi yerinde görülmemiştir.
Dosyada mübrez hasar tespit tutanağı ile sair yazışma evrakları bir arada değerlendirildiğinde maddi hasarın varlığı sabit olup davacı … idaresine ait alt yapı tesislerinin mevzuata uygun standartlar kapsamında tesis edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davalının müterafık kusura dair itirazı da yerinde değildir.
Kablo onarım bedelleri açısından yapılan değerlendirmede ise birim fiyatlar çerçevesinde bilirkişi tarafından denetime elverişli olarak hasar bedeli neticeten KDV dahil 113,59 TL olarak hesap edilmiştir. Davacı kurum tarafından sarf edilen malzeme masraflarının hasarın boyutu ile uyumlu ve kadr-i maruf olduğu da, alınan teknik bilirkişi raporu ile tevsik edilmiştir. Haksız fiil tarihinden itibaren de işlemiş yasal faizin 7,53 TL olacağı kanaatiyle aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, davacının davalıdan zararını tazmin edebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığının ve davalının ne tutarda sorumlu olduğu, gerçek zarar miktarının saptanması, kusur durumu yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiği için, alacak likit (muayyen, belirli) olmadığından, yasal şartları hasıl olmayan icra inkar tazminatı isteğinin de reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-… 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazların İİK’nın 67/1 maddesi gereğince kısmen iptali ile; 113,59-TL asıl alacak, 7,53-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 121,12-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle tahsili için takibin devamına, fazla dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle teknik inceleme gerektiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Kafi miktarda harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 54,40-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 116,60-TL’den ibaret harç giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 121,12-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.369,99-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 248,50-TL posta ve tebligat masrafı, 500,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 748,50-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 36,40-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Hazineden sarf edilen 1.360,00 TL’den ibaret arabuluculuk giderinin haklılık durumu nazara alınarak 66,12 TL’sinin davalıdan, bakiye 1.293,88 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, gereğinin ikmali için yazı işleri müdürlüğünce tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*