Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/228 E. 2021/575 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/228 Esas
KARAR NO : 2021/575

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, 27/09/2019 günü davalı sular idaresince yapılan kazı sırasında müvekkiline ait tesislere zarar verildiğini, maddi hasar bedelinin ödenmemesi üzerine toplam 6.195,13-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını belirterek haksız vaki itirazın iptali ile takibin devamını asgari %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, idari yargının görevli olduğunu, pasif husumet itirazında bulunduklarını, yapılan kazı çalışmasının … A.Ş. ve … Tic. A.Ş. İş ortaklığı tarafından yapıldığı için HMK’nın 61. maddesi gereğince davanın bu şirketlere ihbarı gerektiğini, esas yönünden ise kusur ve illiyet bağının bulunmadığını, davacının mevzuata aykırı olarak kablo döşediğinden TBK 52. maddesi anlamında müterafık kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kazı çalışmaları esnasında davacıya ait enerji şebekesinin hasar görmesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptalidir.
Davalı … idaresi vekilince cevap layihasında yargı yolu görev itirazında bulunulmuşsa da, 2560 sayılı Kanuna tabi olan …’nin, gördüğü hizmetin kamu hizmeti olmasına rağmen, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK’nın 18/I. maddesi anlamında tacir sayılacağından ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan ( TTK m. 3 ) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girmektedir. ( Yargıtay 17. HD 2014/3541 E. 2014/3259 K. 06.03.2014 ) Davacı … idaresi de özel hukuk hükümlerine göre hareket eden anonim şirket olduğuna göre asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunda duraksama bulunmamaktadır.
Cevap dilekçesi süre uzatım dilekçesinde davalı vekilince zamanaşımı def’i ileri sürülmüşse de, davanın ve ara buluculuk müracaatının 2 yıllık süre içerisinde yapıldığı belirgin olduğundan reddi gerekmiştir.
Davalı vekilince kazı çalışmalarının bizzat kendileri tarafından yürütülmemesi nedeniyle kendilerine pasif husumet yöneltilemeyeceği savunulmuştur. Davalı … ile dava dışı ihbar olunan taşeron arasında imzalanan sözleşmenin 21. maddesinde “…yüklenici ile yapı denetim görevlisi arasındaki anlaşmazlıklar ve diğer hususlarda yapım işleri genel şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı…” düzenlemiş, yapım işleri genel şartnamesinin 15. maddesinde ise “…yüklenici bütün işleri yapı denetim görevlisinin sözleşme ve eklerindeki hükümlere aykırı olmamak şartı ile vereceği talimata göre yapmak zorundadır…” hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre davalı … ile diğer davalı yüklenici arasında, TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Her ne kadar şartnamede hasar ve zararın ödetilmesinden yüklenicinin sorumlu olacağı belirtilmişse de, söz konusu düzenleme sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişki yönünden önemli olup davacı yönünden bağlayıcı değildir. ( Yargıtay 4. HD 2015/14686 Esas, 2016380 Karar, 14/01/2016 tarihli emsal kararı ) Bu nedenlerle davalı sular idaresinin vaki husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava dışı … Alt Yapı Koordinasyon Müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen cevabi yazıda, adı geçen “…” adresinde davalı sular idaresine 27/07/2019 günü kazı çalışması için ruhsat verilmediği belirtilmişse de, ihbar olunan şirketin mahkememize sunmuş olduğu beyan dilekçesi ve ekler incelendiğinde olay günü davalı idare ile ihbar olunanlar iş ortaklığı statüsündeki adi şirket ile aralarında “…” kapsamında …’nin talimatı doğrultusunda mahallinde taşeronlar tarafından çalışmaların icra edildiği açıktır. Hal böyleyken yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri de nazara alınarak davalıya husumet tevcih edilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı … idaresince zarar kalemleri arasında personel giderleri ve araç masrafları da talep edilmişse de, kendi personeli ve araçları yönünden ek bir külfet ispatlanamadığından bu kalemlerinin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 7. HD 2011/6854 E. 2012/6383 K. 25/09/2012) Dolayısıyla belirtilen hasar bedelinden bu kısım ayrıştırılmıştır. Şöyle ki, bu kalemler davacının kendi çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile kendi araçlarının yakıt giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Hasarın giderilmesi için özel ve ek olarak işçi tutup çalıştırıldığı, rutin yapılan giderleri aşar tutarda ek harcama yapıldığı ispatlanamamıştır. Bu gider kalemlerinin gerçek zararı yansıttığı söylenemez. Dolayısıyla, işçilik, montaj, araç ve personel giderlerinin davacı tarafından talebi yerinde görülmemiştir.
Dosyada mübrez hasar tespit tutanağı ile sair yazışma evrakları bir arada değerlendirildiğinde maddi hasarın varlığı sabit olup davacı … idaresine ait alt yapı tesislerinin mevzuata uygun standartlar kapsamında tesis edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davalının müterafık kusura dair itirazı yerinde değildir.
Kablo onarım bedelleri açısından yapılan değerlendirmede ise birim fiyatlar çerçevesinde bilirkişi tarafından denetime elverişli olarak hasar bedeli neticeten 652,16 TL olarak hesap edilmiştir. Davacı kurum tarafından sarf edilen malzeme masraflarının hasarın boyutu ile uyumlu ve kadr-i maruf olduğu da, alınan teknik bilirkişi raporu ile tevsik edilmiştir. Haksız fiil tarihinden itibaren de işlemiş yasal faizin 18,10 TL olacağı kanaatiyle aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, davacının davalıdan zararını tazmin edebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığının ve davalının ne tutarda sorumlu olduğu, gerçek zarar miktarının saptanması, kusur durumu yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiği için, alacak likit (muayyen, belirli) olmadığından, yasal şartları hasıl olmayan icra inkar tazminatı isteğinin de reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-… 23. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazların İİK’nın 67/1 maddesi gereğince kısmen iptali ile; 652,16-TL asıl alacak, 18,10-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 670,26-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle tahsili için takibin devamına, fazla dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle teknik inceleme gerektiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 74,82-TL harcın mahsubu ile, artan 15,52-TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 74,82-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı olmak üzere …’an 129,22-TL’den ibaret harç masraflarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 670,26-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 199 TL posta ve tebligat masrafı, 500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere …’an 699,00-TL’den ibaret yargılama giderinin haklılık oranları nazara alınarak 75,60-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Hazineden sarf edilen 1.360,00 TL’den ibaret arabuluculuk giderinin haklılık durumu nazara alınarak 143,16 TL’sinin davalıdan, bakiye 1.216,84 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, gereği için yazı işleri müdürlüğünce tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*