Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/221 E. 2021/422 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/221 Esas
KARAR NO:2021/422

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ :28/04/2020
KARAR TARİHİ:24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 16.07.2019 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:20 adresinde davalı kurum tarafından yapılan kazı çalışmasında davacının tesislerine hasar verildiğini, davalıların hasar bedelini ödememesi üzerine 2.728,24 TL hasar bedeli, 82,07 TL faiz ile birlikte toplam 2.810,31 TL’nin tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … E dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından yapılan incelemede o tarihlerde belirtilen adresde çalışma yapılmadığının anlaşıldığını, davalı idare ile müteahhit firma arasında bağımlılık ilişkisi bulunmadığından davalı idarenin hasardan sorumlu tutularnayacağını, davacı şirketin söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ve yasanın emredici hükmüne rağmen mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde döşemediğinden tesisatlarına zarar verilmesine kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verdiğini, söz konusu adreste davacıya ait tesis ve kabloların ilgili yönetmeliğin emredici hükmü ve diğer hükümlerine uygun olarak imal edilmediğinin ortaya çıktığını, davacının elektrik kablosu döşeme işinin mevzuata uygun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, söz konusu elektrik hattının elektrik kuvvetli akım tesisleri yönetmeliği hükümlerine tamamen aykırı olarak döşendiğini, davalı aleyhine davacı tarafından açılan bazı davalarda dinlenen tanıkların davacı tesisatlarının olması gereken derinlikte olmadığı, tesisatın haritalandırılmadığı, yeterli derinlikte olmadığı yüzeyde olduğu yönünde beyanlarda bulunduklarının görüldüğünü belirterek; davanın reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-Hasar dosyası
3-… … Müdürlüğü’nün cevabi yazıları
4-Bilirkişi raporu
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, tacir ya da tacir sayılan taraflar arasında haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Husumet itirazı yönünden; davalı ile dava dışı zarar veren şirket arasında düzenlenen sözleşmede iş sahibi davalı …’nin dava dışı şirkete yükleniciye emir ve talimat verme yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu bir başka anlatımla taraflar arasında bağımlılık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı …’nin de meydana gelen zarardan dolayı adam çalıştıran sıfatıyla ve mütesilsilen sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Sözleşmedeki iç ilişkiyi düzenleyen hükümlerin zarar görene karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Nitekim Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2012/… Esas 2014/… Karar sayılı ilamı da bu yönde olup, davalının husumet itirazı mahkememizin öninceleme duruşmasında reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Gerçek zarar ilkesi yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-… E, 2010/… K.sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Mal varlığına yönelik haksız eylemlerde gerçek zarar, mal varlığının haksız eylemden önceki durumuna gelmesi, bir başka anlatımla haksız eylem meydana gelmemiş olsa idi ne durumda olacak ise o duruma getirilmesi için gerekli olan tutardır. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez. Bu iş için davacı tarafından, özel olarak, işçi tutup çalıştırma ve araç kiralama durumu söz konusu ise, buna ilişkin giderlerin tahsili mümkün olabilecektir. Bu hususta ispat yükü ise davacıdadır. Mahkememizce öninceleme duruşmasının 3 nolu ara kararı ile bu hususta delillerini sunmak üzere davacıya kesin ve ihtaratlı süre verilmiş, davacı tarafından yazılı delil sunulmamıştır.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tariten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C.Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekilinin yasal faizi talep ettiği görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının ….İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında hasar bedelinden kaynaklanan 2.728,24-TL asıl alacak 82,07-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.810,31-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 03/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 06/12/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Hasar Bedeli Formunun incelenmesinde; malzeme bedelinin 17,45-TL, montaj bedelinin 72,56-TL, araç ve eleman bedelinin 1.490,20-TL, dağıtılamayan enerji bedelinin 1,90-TL, eşik kesinti süresi aşım bedel 2,57-TL, etüd koordinasyon bedeli 727,39-TL ve 416,17-TL KDV olmak üzere toplam 2.728,24-TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
… … Müdürlüğü’nün 19/11/2020 tarihli cevabi yazısının incelenmesinde; …, … mah, ….sokak No:20 üzerinde 15/07/2019-22/07/2019 tarihleri arasında altyapı kazı çalışması için …’ye ait 122419 Aybis nolu altyapı kazı ruhsatı verildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Elektrik Mühendisi bilirkişinin 28/02/2021 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı şirketin kablosu, davalı …’nin kazı çalışmalar sırasında hasarlandığı anlaşıldığından meydana gelen zararda davalı … kusurlu olduğunu, ancak, davacı şirket de %30 müterafik kusurlu olduğundan, davalı …’nin kusur oranı %70 olarak saptandığını, Davacı şirket, kabloları … Enerji Kabloları Montaj (Uygulama) Usul ve Esaslarına uygun tesis etmediğinden; hasarın oluşmasında %30 müterafik kusurlu olduğu, Davacı şirket, yeraltı kablo onarımlarını kendi işçilerine değil, hizmet alımı usulüyle ve götürü bedelle … Adi Ortaklığı’na yaptırdığını, arızaların nitelik ve niceliğine ve hasarı kimin oluşturduğundan bağımsız olarak adı geçen yükleniciye her ay sabit bir bedel ödemdiğini, dava konusu kablo onarım bedeli, yükleniciye ödenen götürü bedelin içerisinde olduğunu, Davacı şirket, araç ve personel bedeli, etüt koordinasyon bedeli, dağıtılamayan enerji bedeli ve eşik kesinti süresi aşım bedeli adları altında bir dizi bedel tahakkuku yaparak hasar bedeline ilave etmişse de sözü geçen bedellerin bir kısmı dayanaktan yoksun, bir kısmı da mükerrer nitelikteki olduğundan davacı şirketin hesapladığı kadri maruf olmadığını, Davacı şirketin asıl alacağı 204,19 TL İşlemiş yasal faizi 6,22 TL olmak üzere Davacı …Ş.’nin, davalı … Genel Müdürlüğü’nden icra takip tarihi itibarıyla talep edebileceği bedelin 210,41 TL olduğunu belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacının altyapı tesisatına 16/07/2019 tarihinde … adına çalışan dava dışı … İnş San Tic A.Ş.-… İnş San Taah ve Tic Ltd Şti İş Ortaklığı tarafından zarar verildiği, davalı ile dava dışı … İnş San Tic A.Ş.-… İnş San Taah ve Tic Ltd Şti İş Ortaklığı arasında düzenlenen sözleşmede iş sahibi davalının dava dışı … İnş San Tic A.Ş.-… İnş San Taah ve Tic Ltd Şti İş Ortaklığı yükleniciye emir ve talimat verme yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış bulunduğu bir başka anlatımla … ile dava dışı … İnş San Tic A.Ş.-… İnş San Taah ve Tic Ltd Şti İş Ortaklığı arasında bağımlılık ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının da meydana gelen zarardan dolayı adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu kuşkusuzdur.
Mahkememizce davacı tarafa hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırıldığı ve harcama yapıldığına ilişkin delillerini sunmak üzere öninceleme duruşmasında kesin süre verilmiş, süresinde delillerini ibraz etmemiştir. Davalı tarafından araç ve personel giderinin her ay sabit bedelli götürü usulü ile ödendiği beyan edilmiş ise de dosyada dava konusu hasarın giderilmesine ilişkin ücret ödendiğine dair yazılı delil bulunmamaktadır. Davacının malzeme ve montaj bedeli dışında ki diğer kalemlere ilişkin ispat yükünü yazılı deliller ile yerine getirmemiştir. Bu halde davalı sadece faturalandırılan malzeme kaleminden sorumlu olacaktır. Bilirkişi tarafından her ne kadar malzeme ve montaj bedeli daha yüksek hesaplanmış ise de mahkememiz taleple bağlı olmakla davacının sunmuş olduğu hasar bedeli formuna göre 17,45-TL malzeme bedeli 72,56-TL montaj bedeli olmak üzere toplam 90,01-TL harcama yaptığı, toplam bedele 16,20-TL %18 KDV eklenmek suretiyle asıl alacak olan 106,21-TL hesaplanarak, haksız fiil tarihinden takip tarihine kadar taleple bağlı kalınarak yasal faiz hesaplaması yapılmıştır. Ayrıca bilirkişi tarafından her ne kadar dava dışı şirkete %30 kusur verilmiş ise de dosyadaki belgelerin incelenmesinde renksiz tek bir fotoğrafın bulunduğu, bilirkişi tarafından bu fotoğraf üzerinden kusur verilmesinin mümkün olmadığı, davalının yönetmeliğe uygun tesis ettiği, aksinin davalı tarafça ispatlanması gerektiği, davalının ispatlayamadığı kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; alacak likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmekte olduğundan davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 106,21 TL asıl alacak 3,35-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 109,56-TL üzerinden devamına üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 59,30-TL harçtan, peşin alınan 54,40-TL harç mahsup edilerek kalan 4,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam 108,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 109,56-TL vekalet ücretinin (kabul miktarı nazara alınarak) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3 maddesine göre hesaplanan 109,56-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 555,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 21,60-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin Kabul-red oranına göre 51,50-TL’nin davalıdan, 1.268,50-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı.24/05/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır