Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/217 E. 2021/573 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/217 Esas
KARAR NO : 2021/573

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikte Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davalı … tarafından 07/09/2019 günü mahallinde yapılan alt yapı çalışması sırasında müvekkili şirkete ait tesislere zarar verildiğini, davalı tarafından maddi hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine toplam 3.799,32-TL’nin tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20 icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, görev ve husumet itirazında bulunduklarını, zaman aşımının da dolduğunu, kazı çalışmasının … A.Ş. İle … Ltd. Şti. İş ortaklığı tarafından yapılması nedeniyle HMK’nın 61. maddesi gereğince davanın bu şirketlere ihbarı gerektiğini kusur ve illiyet bağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, alt yapı kazı çalışmaları esnasında davacıya ait enerji şebekesinin hasar görmesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalidir.
Davalı … idaresi vekilince cevap layihasında yargı yolu görev itirazında bulunulmuşsa da, 2560 sayılı Kanuna tabi olan …’nin, gördüğü hizmetin kamu hizmeti olmasına rağmen, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK’nın 18/I. maddesi anlamında tacir sayılacağından ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan ( TTK m. 3 ) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girmektedir. ( Yargıtay 17. HD 2014/3541 E. 2014/3259 K. 06.03.2014 ) Davacı … idaresi de özel hukuk hükümlerine göre hareket eden anonim şirket olduğuna göre asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunda duraksama bulunmamaktadır.
Cevap dilekçesinde davalı vekilince zamanaşımı def’i ileri sürülmüşse de, davanın ve ara buluculuk müracaatının 2 yıllık süre içerisinde yapıldığı belirgin olduğundan reddi gerekmiştir.
Davalı vekilince kazı çalışmalarının bizzat kendileri tarafından yürütülmemesi nedeniyle kendilerine pasif husumet yöneltilemeyeceği savunulmuştur. Davalı … ile dava dışı ihbar olunan taşeron arasında imzalanan sözleşmenin 21. maddesinde “…yüklenici ile yapı denetim görevlisi arasındaki anlaşmazlıklar ve diğer hususlarda yapım işleri genel şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı…” düzenlemiş, yapım işleri genel şartnamesinin 15. maddesinde ise “…yüklenici bütün işleri yapı denetim görevlisinin sözleşme ve eklerindeki hükümlere aykırı olmamak şartı ile vereceği talimata göre yapmak zorundadır…” hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı yüklenici arasında, TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi, bir başka deyişle davalının gözetim ve denetim sorumluluğu vardır. Her ne kadar şartnamede hasar ve zararın ödetilmesinden yüklenicinin sorumlu olacağı belirtilmişse de, söz konusu düzenleme sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişki yönünden önemli olup davacı yönünden bağlayıcı değildir. ( Yargıtay 4. HD 2015/14686 Esas, 2016380 Karar, 14/01/2016 tarihli emsal kararı ) Bu nedenlerle davalı sular idaresinin vaki husumet itirazı yerinde görülmemiştir. Kaldı ki, dava dışı … tarafından dosyaya gönderilen cevabi yazıda da, adı geçen “…” üzerinde davalı sular idaresine 28/06/2019-07/07/2019 tarihleri arasında kazı çalışması yapması için … numaralı alt yapı kazı ruhsatı verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyleyken yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri de nazara alınarak davalıya husumet tevcih edilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı … idaresince zarar kalemleri arasında personel giderleri ve araç masrafları da talep edilmişse de, kendi personeli ve araçları yönünden ek bir külfet ispatlanamadığından bu kalemlerinin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 7. HD 2011/6854 E. 2012/6383 K. 25/09/2012) Dolayısıyla belirtilen hasar bedelinden bu kısım ayrıştırılmıştır. Şöyle ki, bu kalemler davacının kendi çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile kendi araçlarının yakıt giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Hasarın giderilmesi için özel ve ek olarak işçi tutup çalıştırıldığı, rutin yapılan giderleri aşar tutarda ek harcama yapıldığı ispatlanamamıştır. Bu gider kalemlerinin gerçek zararı yansıttığı söylenemez. Dolayısıyla, işçilik, montaj, araç ve personel giderlerinin davacı tarafından talebi yerinde görülmemiştir.
… Kablo Montaj Şartnamesi uyarınca en az 80 cm derinlikte kablo kanalının açılması, kanal dibinde kum serilmesi, kablonun üzerine koruyucu tuğla yerleştirilmemesi, ikaz bandının serilmesi, tuvanen malzeme doldurularak zeminin eski hale döndürülmesi, kablo hattı boyunca belirli mesafelerle uyarı levhaları dikilmesi gereklidir. Davacı şirketin dosyaya sunduğu hasar fotoğraflarının tetkikinde kablolar üzerine koruyucu tuğla konulmadığı, ikaz bandının serilmediği, işaret levhalarının konmadığı görülmektedir. Bu bağlamda davacı … firmasının şartnameye uygun olarak kablo döşeme işlemi yapmadığından %30 oranında müterafık kusurlu olduğunun kabulü gereklidir.
Kablo onarım bedelleri açısından yapılan değerlendirmede ise birim fiyatlar çerçevesinde bilirkişi tarafından denetime elverişli olarak hasar bedeli neticeten 226,05 TL olarak hesap edilmiştir. Davacı kurum tarafından sarf edilen malzeme masraflarının hasarın boyutu ile uyumlu ve kadr-i maruf olduğu da, alınan teknik bilirkişi raporu ile tevsik edilmiştir. Haksız fiil tarihinden itibaren de işlemiş yasal faizin 7,29 TL olacağı kanaatiyle aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, davacının davalıdan zararını tazmin edebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığının ve davalının ne tutarda sorumlu olduğu, gerçek zarar miktarının saptanması, kusur durumu yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiği için, alacak likit (muayyen, belirli) olmadığından, yasal şartları hasıl olmayan icra inkar tazminatı isteğinin de reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-… 23. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazların İİK’nın 67/1 maddesi gereğince kısmen iptali ile; 226,05-TL asıl alacak, 7,29-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 233,34-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle tahsili için takibin devamına, fazla dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle teknik inceleme gerektiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Kafi miktarda harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 54,40-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 116,60-TL’den ibaret harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 233,34-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.565,98 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 188,00-TL posta ve tebligat masrafı, 500,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 688,00-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 42,30-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Hazineden sarf edilen 1.360,00 TL’den ibaret arabuluculuk giderinin haklılık oranı nazara alınarak 83,52 TL’sinin davalıdan, bakiye 1.276,48 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, gereğinin ikmali için yazı işleri müdürlüğünce tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*